Geri Dön

Kromozom radyoduyarlığının, meme ve kolon kanser hastalarındaki tedavi prognozunu belirlemedeki rolünün araştırılması

An investigation of the role of chromosomal radiosensitivity in prediction of prognosis of breast and colon cancer patients

  1. Tez No: 352250
  2. Yazar: TUĞÇE ERKOL ÖZSOY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. TUNCAY ORTA
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Biyoloji, Biology
  6. Anahtar Kelimeler: Kromozom radyoduyarlığı, meme kanseri, kolon kanseri, lenfositler, nükleoid proteinler, glutatyon, Tietze yöntemi, mikronükleus, ön tanı testi, Chromosome radiosensitivity, breast cancer, colon cancer, lymphocytes, nucleoid proteins, glutathione, Tietze assay, micronuclei, predictive test
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Biyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Genel Biyoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 127

Özet

Kanser hastalarının radyoterapi sonrası gösterdikleri farklı prognozlar tümör hücrelerinin radyasyona verdikleri farklı duyarlılık cevaplarına bağlıdır. Duyarlı bireylerin tolere edeceklerinden yüksek oranda radyasyona maruz kalmamaları ve dirençli bireylerin de yeterli radyasyon dozunu almadıklarında kanserin yeniden nüks etme olasılığını ortadan kaldırmak için bireysel tedavi yöntemine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tez çalışması 16 meme ve 9 kolon kanser hastası ile yapılmıştır. Kanser hastalarının radyasyon tedavisine karşı gösterdikleri farklı prognozların tedavi öncesi belirlenmesine yönelik bu çalışmada bireylerin radyuduyarlık farklılıklarını saptamada MN tekniği kullanılmıştır. Tedavi sonrası gözlenen prognoz farklılıklarının tedavi başlamadan önce tahmin edilmesini sağlayabilecek“ön tanı”testlerinin varlığı, hastanın kendisine özel tedavi planının uygulanması ile tedaviden optimum yarar sağlamasına sebep olur. Tedavi öncesi hastalardan elde edilen periferik kan lenfositlerindeki kromozom radyoduyarlığının, hücre içi oksidatif metabolizmada etkili olan glutatyon molekül miktarlarının ve kromozom yapısallığını sağlayan nükleoid proteinlerin hastaların tedavi sonrası prognozunu belirlemedeki rolü araştırılmıştır. Meme ve kolon kanser hastalarının doğal (spontan) ve mutlak MN frekansları karşılaştırıldığında anlamlı bir farkın olmadığı gözlenmiştir. Her iki grupta proliferatif indekslerin (Pİ) istatistiksel karşılaştırılmalarında anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. Meme ve kolon kanserli hastaların lenfositlerinde ölçülen GSH miktarları ile doğal ve mutlak MN frekansları arasındaki ilişkiye bakıldığında hücre içi artan GSH seviyeleri ile MN sıklıkları arasında bir korelasyon gözlenmemiştir. Farklı kanser hastalarındaki nükleoid proteinler profilleri ise değişim göstermemiştir.

Özet (Çeviri)

The different prognosis of cancer patients after radiotheraphy depend on the answers of different sensitivity of tumor cells. Individual treatment procedure is a need for sensitive individuals not to expose excess of high dose radiation and also to eliminate the recurrence of cancer in restistant individuals. This doctorate study was performed with breast and colon cancer patients. Technique of MN was used to determine the differences in radiosensitivity of cancer patients showing different prognosis after radiation treatment. The presence of ''predictive'' tests supplying an information about different prognosis after treatment will supply optimum efficiency to patient by using individual treatment plan for self. The chromosome radiosensitivities of peripheral blood lymphocytes of patients taken before treatment procedure were investigated to determine the role of nucleoid proteins which supply structural integrity to chromosomes and the amount of glutathione molecule effective on oxidative metabolism over the role of prognosis of patients after treatment procedure. When the spontaneous and absolute MN frequencies related to breast and colon cancer patients were compared, no significant differences were detected. In both two groups comparisons between PI's showed no significant difference. When the spontaneous and absolute MN frequencies related to GSH measured in the lymphocytes of breast and colon cancer patients were compared, no significant differences were detected between GSH levels and MN frequencies. Nucleoid protein profiles between different cancer patients showed no difference.

Benzer Tezler

  1. Kromozom radyoduyarlılığının kanser riskinin belirlenmesinde kullanılabilirliği

    The use of chromosomal radiosensitivity in predicting cancer risk

    MELEK ÖZLEM KOLUSAYIN OZAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Biyolojiİstanbul Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TUNCAY ORTA

  2. Array CGH'te saptanan kopya sayısı değişikliklerinin klinikle ve kantitatif PCR ile değerlendirilmesi

    Clinic and quantitive PCR evaluation of copy number variations in array CGH

    AHMET CEVDET CEYLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    GenetikHacettepe Üniversitesi

    Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ALİKAŞİFOĞLU

  3. Kromozom 7q2.1-q3.1'de yer alan TUB 9 ve TUB 20 DNA polimorfizmlerinin sağlıklı Türk toplumunda incelenmesi

    Analysis of TUB 9 and TUB 20 DNA polymorphisms on chromosome 7q 2.1-q3.1 in healthy Turkish population

    ASLI ÜMMÜS BAHADIRLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Tıbbi BiyolojiHacettepe Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET KART

  4. Kromozom sayılarına dayanılarak Terkos Gölündeki ostrakod türlerinin saptanması

    Determination of ostracod species in the Lake terkos based on chromosome numbers

    HÜLYA SARI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Biyolojiİstanbul Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLRUH ULAKOĞLU

  5. Studies on the mutagenicity of an organophosphorus pesticide trichlorfon

    Organofosforlu pestisid triklorfon'un mutajenitesi üzerine çalışmalar

    METİN BİLGİN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    1992

    BiyolojiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    DOÇ. DR. MESUDE İŞCAN