Geri Dön

Mechanics of nanomaterials consisted of random networks

Rastgele ağ yapılı nano malzemelerin mekaniği

  1. Tez No: 352367
  2. Yazar: MESUT KIRCA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ATA MUGAN, YRD. DOÇ. DR. ALBERT C. TO
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Makine Mühendisliği, Mühendislik Bilimleri, Mechanical Engineering, Engineering Sciences
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 176

Özet

Hızla gelişen nanoteknoloji alanında nano ölçekteki morfolojik özellikleri ile nano malzemeler pek çok araştırmacının ilgi odağında olma özelliği kazanmıştır. Nano malzemelerin bir çeşidi olan karbon nanotüpler ısıl, elektrik ve yapısal özellikleri itibariyle pek çok potansiyel uygulama alanı bulunan sıra dışı nano malzemelere verilebilecek en popüler örneklerden biri olarak gösterilebilir. Iijima tarafından 1991 yılındaki keşfedilmesinden sonra karbon nanotüpler üzerinde binlerce akademik çalışma yapılmış ve olağanüstü yüksek dayanımı, sıra dışı elektriksel ve ısıl özelliklerinin bir arada olmasından ötürü çok fonksiyonlu kullanılabilme kapasitesi üzerinde durulmuştur. Özellikle son yıllarda karbon nanotüplerin birbirleriyle 2 veya 3 boyutta kesişmelerinden ibaret olan karbon nanotüp ağ malzemelerin ortaya çıkmasıyla karbon nanotüplerin makro ölçekteki uygulama alanları daha da genişletilmiştir. Nano gözenekli malzemeler de nano ölçekte sahip oldukları yapısal özellikler sebebiyle nano malzemelerin ilgi toplayan bir başka çeşidi olarak gösterilebilir. Nano gözenekli malzemeler sensör, eyleyici, yalıtıcı, enerji emici, elektrot ve hatta soğurucu (adsorption) ve ayırıcı (separation) olarak kullanılma potansiyeli taşıyan malzemeler olarak son yıllarda ön plana çıkmıştır. Bu malzemeler üzerinde yoğunlaşan ilginin temelinde nano gözeneklerinden kaynaklanan yüksek yüzey/hacim oranı yatmaktadır. Bu nedenle bu malzemeler üzerinde yapılacak çalışmalarda nano gözenek yapısının doğru olarak modellenmesi çok önemlidir. Bununla beraber, eyleyici olarak kullanılması gibi pek çok uygulamada bu malzemelerin mekanik özellikleri büyük rol oynamaktadır. Nano gözenekli malzemelerin mekanik dayanımları nano çentikleme, kiriş eğilmesi, mikro kolon basma testleri gibi farklı deneysel yöntemlerle incelenmiştir. Rastgele dağılımlı yapıdaki nano malzemeleri sahip oldukları karmaşık rastgele yapıları dolayısıyla hem modellenmesi hem de numerik olarak test edilmesi oldukça zor malzemelerdir. Bu doktora tezinde, rastgele yapısal birimlerden oluşan nano malzemelerden karbon nanotüp ağ yapılı ve nano gözenekli malzemelerin rastgele yapılarının sayısal modellenmesi için gerekli yöntemlerin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, bu yöntemler kullanılarak üretilen sayısal test numuneleri kullanılarak rastgele modellerin geçerliliğinin gösterilmesi adına moleküler dinamik (MD) metodu kullanılarak sayısal benzetimler uygulanmıştır. Bununla beraber, mekanik davranışlarının incelenmesi maksadıyla her iki malzeme tipi için farklı özelliklerde üretilen test numunelerinin MD yöntemiyle çekme yükü altındaki davranışı incelenmiştir. Karbon nanotüp ağ malzemeler, rastgele oryantasyona sahip karbon nanotüplerin birbirleriyle kesişmelerinden oluşan malzemelerdir. Benzer şekilde, nano gözenekli malzemeler de rastgele konumlanmış kirişlerin kesiştiği nano kiriş ağı şeklinde yapılanmıştır. Dolayısıyla hem karbon nanotüp ağ malzemeler hem de nano gözenekli malzemeler rastgele yapılı nano malzemeler sınıfında değerlendirilebilirler. Rastgele dağılımlı yapısal birimlerden oluşan karmaşık geometrili bu malzemelerin sayısal olarak modellenebilmeleri için yapılardaki rastgeleliğin elde edilebilmesi adına özel algoritmaların geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tez kapsamında, yukarıda bahsedilen ihtiyaç doğrultusunda rastgele tabiatlı nano malzemelerden olan karbon nanotüp ağ yapılı ve nano gözenekli malzemelere ait rastgele sayısal modellerin oluşturulmasını sağlayan yöntemler geliştirilmiştir. Bu kapsamda, karbon nanotüp ağ yapılı malzemeler için bazı parametrelerin kontrol altında tutulabildiği karbon nanotüplerin birbiriyle rastgele olarak kesiştiği bir ağ yapısının oluşturulabildiği bir algoritma geliştirilmiştir. Bu algoritmada karbon nanotüp uzunluğu, karbon nanotüp kesişim yoğunluğu ve göreli açısal konum gibi davranışı etkileyebilecek topolojik parametreler kontrol altına alınmıştır. Farklı parametreler kullanılarak elde edilen ağ modelleri tez kapsamında sunulmaktadır. Oluşturulan karbon nanotüp ağ yapılı modeller kullanılarak bir sonraki adımda moleküler dinamik simülasyonları vasıtasıyla kesişim bölgelerinde lokal olarak uygulanan ısıtma işlemi neticesinde karbon nanotüpler arasında kovalent bağlar oluşturulmuş ve bir nevi lokal ısıl kaynağı yapılmıştır. Sonuç olarak kovalent bağlarla birbirine bağlı karbon nanotüplerden oluşmuş rastgele tabiatlı ağ malzemesi elde edilmiştir. Bu sayısal modeller söz konusu malzemenin mekanik, ısıl ve elektrik gibi özelliklerinin incelenmesi adına gelecekteki çalışmalarda kullanılabilecek niteliktedirler. Karbon nanotüp ağ yapılı malzemelerin rastgele sayısal modelinin oluşturulmasında hesaplama zamanını düşürmek amacıyla karbon nanotüpler 3 boyutlu doğru parçaları olarak modellenmiştir. Söz konusu doğru parçaları silindirik hacimli karbon nanotüplerin merkez noktalarını birleştiren eksenden geçecek şekilde oluşturulmuştur. Diğer yandan, nano gözenekli malzemelerin modellenmesi için geliştirilen yöntemde ise daha önce mikro gözenekli karbon köpüklerin modellenmesinde kullanılan yaklaşımdan yola çıkılmıştır. Bu kapsamda ilk adımda birbiriyle belirli oranlarda rastgele doğrultularda kesişen küresel hacimler topluluğu oluşturulmuştur. Oluşturulan küresel hacimler topluluğunun büyüklüğü elde edilmek istenen nano yapının ölçülerinden daha büyük olması gerektiğinin altı çizilmelidir. Yeteri kadar büyük, birbiriyle kesişen küresel hacimler topluluğu elde edildikten sonra elde edilmek istenen atomik kafes parametresine sahip malzeme bloğundan küresel hacimler içerisinde kalan atomların silinmesi suretiyle nano gözenekli yapı elde edilmiş olur. Boşluk oranı ve kiriş boyutları gibi malzeme davranışını etkileyebilecek parametreleri kontrol edebilmek adına rastgele kesişimli küresel hacimler topluluğunun oluşturulması için geliştirilen algoritmada bazı değişkenler kısıt altına alınarak kontrol edilmiştir. Kısıt altındaki bu değişkenler şöyle sıralanmıştır: (1) kürelerin çap değişim aralığı, (2) kürelerin kesişme oranı aralığı, (3) aynı küre üzerinde kesişmeyen küreler arasındaki minimum mesafe oranı, ve (4) aynı küre ile kesişme halindeki minimum küre sayısı. Bu değişkenlerden kesişim oranının hesaplanmasında kesişen iki kürenin merkezleri arasındaki mesafe ile yarıçaplarının toplamı arasındaki oran kullanılır. Benzer şekilde (3) no.lu değişken olan kesişim yapmayan küreler arasındaki minimum mesafe oranı küreler arasındaki mesafe ile küre yarıçaplarının toplamı arasında yapılır. Nano gözenekli yapıların sayısal modellenmesindeki genel yaklaşım belirli bir kafes sistemi parametresine göre oluşturulmuş katı bir hacimsel blok malzemeden, belirli küresel hacimler içerisinde kalan atomların silinmesi şeklindedir. Bu küresel hacimler, ?hedef? küreler üzerinde birbirleriyle kesişmeden, sadece hedef küre ile kesişen ?komşu? kürelerin yerleştirilmesi ile oluşturulmaktadır. Herhangi bir hedef küre üzerine yerleştirilebilecek maksimum sayıda komşu küre oluşturulduktan sonra yeni bir hedef küre seçilerek yeni seçilen hedef kürenin komşu kürelerle donatılması sağlanmaktadır. Eski komşu küre niteliğindeki kürelerin hedef küre niteliğine kavuşarak zincirleme etkiyle birbiriyle kesişen küresel hacimler topluluğu oluşturulmuş olmaktadır. Nihayetinde bu küresel hacimler içerisinde kalan atomların blok atom topluluğundan çıkartılmasıyla geride nano gözenekli yapının kirişleri ve bu kirişlerin kesiştikleri alanlar olan eklem bölgeleri ortaya çıkmaktadır. Kürelerin oluşturulurken kontrol altında tutulan kısıtlardan bir tanesi aynı hedef küre üzerindeki komşu kürelerin birbiriyle kesişmemesi hususudur. Bunu sağlamak için aynı hedef küre üzerindeki komşu küreler arasındaki mesafe kontrol altında tutulmaktadır. Kontrol altındaki bir diğer önemli parametre de boşluk oranını doğrudan etkileyen, hedef küre ile komşu küreler arasındaki kesişim oranıdır. Rastgele yapılı nano yapıların sayısal modelleri oluşturulduktan sonra klasik moleküler dinamik simülasyonlarında kullanılarak numerik modellerin mekanik davranışının incelenmesi yapılmıştır. Klasik moleküler dinamik simülasyonlarında Newton?un hareket denklemlerinin çözülmesi suretiyle atomların zaman ve lokasyon uzay yörüngeleri elde edilir. Bu esnada atomlar arasındaki etkileşimler kuantum mekaniği hesaplamaları veya tamamen ampirik yöntemler ile oluşturulmuş atomlar arası potansiyeller vasıtasıyla tanımlanmıştır. Bu şekilde belirli bir andaki atomların hızları ve konumları kullanılarak bir sonraki zaman adımlarındaki atom koordinat ve hızlarının elde edilmesiyle deterministik bir sistem çözülmektedir. Moleküler dinamik metodunda yapılan varsayım atomların, zaman ve mekan yörüngelerinin Newton?ın hareket denklemleri ile belirlenen klasik parçacıklar gibi davranmasıdır. Birincil prensipli (first principle) kuantum mekaniği hesaplamalarına dayanarak elde edilen atomlar arası potansiyellerin kullanıldığı moleküler dinamiği simülasyonlarıyla sonucu elde edilen nano malzemelerin özelliklerinin güvenilirliği daha üst seviyededir. Bu çalışmada moleküler dinamik simülasyonlarında LAMMPS (Large-scale Atomistic/Molecular Massively Parallel Simulator) adı verilen ve USA DOE Sandia Ulusal Labaratuvar?larında geliştirilmiş açık kodlu ve akademik çevreler tarafından iyi bilinen bir kod kullanılmıştır. Karbon nanotüp ağ yapıların simülasyonlarında AIREBO (Adaptive Intermolecular Reactive Empirical Bond Order) atomlar arası potansiyel olarak kullanılırken nano gözenekli malzemelerin analizlerinde ise gömülü atom metoduna (Embedded Atom Method, EAM) dayalı potansiyeller kullanılmıştır. Bu doktora çalışmasının ilk aşamasında karbon nanotüp ağ yapılı malzemelerin ve nano gözenekli metal malzemelerin rastgele yapılı sayısal modellerinin oluşturulması için algoritmalar geliştirildi. Bu algoritmalar vasıtasıyla rastgele tabiatlı adı geçen malzemelerin davranışlarını etkileyebilecek geometrik parametreler de kontrol altında tutulmaktadır. Daha sonra bu algoritmalar Matlab programlama dilinde kodlara dönüştürülerek karbon nanotüp ağ yapılı ve nano gözenekli malzemelerin sayısal modelleri üretilmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında ise birinci aşamada geliştirilen algoritmalar ile farklı morfolojik karakterde üretilen numerik test numuneleri moleküler dinamik simülasyonlarında kullanılarak mekanik davranışları incelenmiştir. Bu kapsamda, farklı boşluk oranına sahip nano gözenekli test numuneleri kullanılarak MD yöntemiyle çekme yüklemesi altında test edilerek gerilme-birim şekil değiştirme eğrileri elde edilmiştir. Boşluk oranı azaldıkça makro gözenekli yapılarda olduğu gibi nano gözenekli yapıların Young modülü, akma ve çekme mukavemetlerinin arttığı gözlenmiştir. Bununla beraber, maksimum gerilmenin elde edilmesinden sonra gözlenen yumuşama (softening) hızının boşluk oranı arttıkça azaldığı ve belli bir boşluk oranında ise hızlı bir azalmanın olduğu görülmüştür. Yumuşama hızındaki bu ani değişikliğin nedenleri üzerinde durularak nano gözenekli malzemelerin çekme yüklemesi altındaki deformasyon mekanizmaları incelenmiştir. Benzer şekilde farklı kesişim yoğunluklarına sahip karbon nanotüp ağ yapılı numuneler de numerik mekanik çekme ve kayma testlerine tabii tutulmuştur. Tek bir nanotüp üzerindeki kesişim yoğunluğunun farklı olduğu sayısal numunelerin çekme ve kayma benzetimleri sonucunda gerilme-birim şekil değiştirme eğrileri elde edilerek kesişim yoğunluğu arttıkça mekanik özelliklerde görülen değişiklikler gösterilmiştir. Elde edilen sonuçlar literatürdeki deneysel veya mevcutsa sayısal sonuçlarla kıyaslanarak değerlendirilmiştir. Ayrıca, çekme ve kayma yüklemeleri altında karbon nanotüp ağ yapıların gösterdiği deformasyon mekanizmaları, MD benzetimleri sonucunda ayrıntılı olarak incelenerek arkasındaki sebepler üzerinde çıkarımlar yapılmıştır.

Özet (Çeviri)

In the field of nanotechnology, nanomaterials with morphological features on the nanoscale have caught the interest of researchers all around the globe. One class of these materials which are known as carbon nanotubes (CNTs) is one of the extraordinary nanomaterials that are promising candidates for thermal, electrical and structural applications due to their unique properties. Since their discovery by Iijima (1991), thousands of studies, so far, have been adopted to their exceptional high strength and unusual electrical and thermal properties, displaying the desirable nature of their multifunctional capability. In the last years, the usefulness of the CNTs has been enormously extended by their use as CNT networks through which the CNTs are self-intersected in two or three dimensional space. Nanoporous materials with morphological features at the nanoscale have the potential to be employed as sensors, actuators, insulators, electrodes, energy absorbents and also for adsorption and separation in recent years. The interest in studying this class of materials derives from their characteristic high surface-to-volume ratio. In many of the applications such as actuators, their mechanical properties are a prerequisite. For example, as actuators, these materials need to withstand coarsening and sintering. The mechanical strength of nanoporous materials has been studied through different experimental techniques such as nanoindentation, beam bending and micro column compression tests. Due to their random complex structures, randomly structured nanomaterials are challenging to be modelled and tested numerically. In the proposed thesis, stochastic methods have been developed to build up numerical models of nanomaterials that are structured randomly organized nanoscale features such as CNT networked and nanoporous materials. By using the stochastic methods, sample models for CNT networks and nanoporous materials have been generated and tested numerically to show the validity of the stochastic methods and the models generated by them. Furthermore, generated models have been employed as test specimens within molecular dynamics simulations to investigate mechanical properties of CNT network and nanoporous materials. Both CNT networks and nanoporous materials are examples of random networked nanomaterials. CNT networks consist of randomly oriented and cross-linked carbon nanotubes. Nanoporous materials, in a similar way, are built up by randomly oriented ligaments which are interconnected at junctions. Therefore, both CNT network and nanoporous materials can be considered as randomly organized materials which are the subjects of this study. In the content of this thesis, stochastic models have been developed for random natured nanomaterials such as CNT network materials and nanoporous materials. For this purpose, regarding CNT networked materials, a quasi-random self-intersected CNT network generation algorithm that enables the control of behavior decisive parameters, such as CNT length scale, density of junctions and relative angular position, has been presented and several sample networks with different parameters mentioned above have been generated. Following the generation of a CNT network in which the CNT units are so close together that heating to certain temperatures can yield a covalently bonded network, molecular dynamics (MD) simulations have been carried out to obtain bonded networks. As a result, parameter-controlled covalently bonded CNT network models were able to be employed within numerical simulations to investigate mechanical, thermal and electrical properties of CNT networks and their co-operating systems (i.e., nanocomposites) for the future studies. Within stochastic method that has been developed for the CNT network modeling, in order to save computational time, the CNTs are represented by 3-D line segments passing through the central points of the CNTs cylindrical geometry. The atomistic modeling of the nanoporous structures within the proposed thesis study has been based on an earlier work used to model microcellular carbon foams. The models have been constructed by initially creating randomly generated spheres that overlap with each other. After generating enough spheres to cover the desired model space, the final atomistic model for the nanoporous structure has then been obtained by deleting from a pristine block the atoms lying within the spheres. In order to control certain aspects of the topography of the nanoporous structure such as porosity and ligament size, the following parameters were designed to be adjustable in the random sphere generation algorithm: (1) range of the size of spheres to be generated, (2) range of overlapping ratios see below (3) minimum nonoverlapping ratio, and (4) minimum number of spheres intersecting with any single sphere. Here the overlapping ratio is defined as the ratio of the distance between the centers of two overlapping spheres and the sum of their radii. The non-overlapping ratio is defined as the ratio of the distance between the centers of two non-overlapping spheres and the sum of their radii. The general idea behind creating the porous topology is deleting the atoms that fall inside certain regions within a pristine solid block. These regions are defined by first interconnecting a ?target sphere? with randomly chosen number of ?neighbor spheres?. The neighbor spheres then become the target sphere and each of these spheres is interconnected with its neighbor spheres. In this way, a network of interconnected spheres is generated. Atoms that fall inside the regions defined by these spheres are deleted and what are left behind are the atoms that form ligaments of the open celled nanoporous structure. One of the restrictions to follow when generating these spheres is that the neighbor spheres from the same target sphere cannot overlap each other. The distance between the centers of the two neighbor spheres can be adjusted by controlling the ?non-overlapping ratio?, which is defined as the ratio between the distance of two non-intersected spheres and sum of the radii of these two spheres. Another important parameter that influences the overall porosity of the structure is the ?overlapping ratio? between a target sphere and one of its neighbors. This is defined as the ratio of the distance between the center of the two spheres and the sum of their radii. Numerical atomistic models, which have been generated by the stochastics algorithms, developed for nanoporous and CNT network materials have been employed in molecular dynamics simulations to test the mechanical behavior of numerical specimens under tensile loading. In a classical MD simulation, the Newton?s equations of motion are solved to obtain the temporal and spatial trajectories of atoms, where the force field interactions between the atoms are described by interatomic potentials derived from quantum mechanical based calculations. In this way, the state of the atomistic system at any future time can be predicted from its current state in a deterministic way. The MD method is based on the assumption that atoms behave like classical particles whose trajectories are governed by Newton?s equations of motion. With more accurate interatomic potentials that are obtained by first-principles quantum mechanical (QM) calculations, engineering properties of nanomaterials obtained through MD simulations become more faithful and practical. The widely-used MD code LAMMPS (Large-scale Atomistic/Molecular Massively Parallel Simulator) developed by the DOE Sandia National Laboratories has been employed to perform MD simulations on the numerical specimens. The well-tested adaptive intermolecular reactive empirical bond order (AI-REBO) interatomic potential has been employed to model the interaction among carbon atoms in CNT networks while Embedded Atom Method (EAM) potentials have been utilized for the MD simulations of nanoporous materials. At the first stage of the proposed study, algortihms of stochastic models for various nanostructures (i.e., CNT networks and nanoporous materials) have been developed, which enabled us to generate random natured nanostructures while having control on the behavior decisive geometric parameters of the corresponding morphology. Then, the algorithms have been implemented in Matlab environment to generate random atomistic models of proposed CNT networks and nanoporous materials. Sample atomistic models have been presented to demonstrate the applicability of developed algorithms in further computational studies. At the second stage, generated atomistic models of CNT networks and nanoporous materials with different morphologic parameters have been employed in MD simulations to investigate their mechanical behavior subjected tensile loading. In this regard, atomistic nanoporous specimens with different porosities and different ligament shapes/sizes have been tested numerically under mechanical loading (i.e., tensile loading). By this way, effects of porosity, which is one of the controlled parameter, on the mechanical behavior of nanoporous materials have been studied quantitatively. As a result of MD simulations, it has been shown that basic mechanical properties such as the Young?s modulus, yield and ultimate strength values of nanoporous materials increases as the porosity decreases. In addition to that, it has been also demonstrated that softening rate values after the peak stress on the stress-strain curves for the specimens with higher porosities have been shown to be slower than the specimens with lower porosities. Detailed evaluation of these findings considering the deformation mechanisms underlying these differences has been also provided. Along the same line, random CNT networks generated by the stochastic method have been used as atomistic models in the MD simulations to determine the effect of network parameters such as cross link density on the mechanical behavior under tensile and shear loadings. It has been shown that as the number of cross links per CNT increases, mechanical properties including elastic modulus, yield and tensile strength values. The results obtained from numerical tests perfomed by the MD simulations have been compared with the experimental results or if-exists numerical results in the literature. Furthermore, basic deformation mechanisms of CNT network materials under tensile and shear loading have been investigated thoroughly by tracing out the MD simulation snaphots.

Benzer Tezler

  1. Charged functionalized semi-ipn nanocomposite materials with enhanced physico-chemical properties

    Gelişmiş fizikokimyasal özelliklere sahip fonksiyonel yarı-ıpn nanokompozit malzemeler

    KÜBRA KARA ERSOY

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Kimyaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NERMİN ORAKDÖĞEN

  2. Haloysit nanotüp dolgu malzemesi ile termoplastik ve termoplastik elastomer polimer matris kompozit malzemelerin hazırlanması ve karakterizasyonu

    Preparation and characterization of halloysite filled thermoplastic and thermoplastic elastomer composite materials

    TUĞÇE ÖNER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Mühendislik Bilimleriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Metalurji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BURAK ÖZKAL

  3. Fabrication of nanostructured metal oxide materials and their use in energy and environmental applications

    Nanoyapılı metal oksit malzemelerin üretimi ve enerji ve çevre uygulamalarında kullanımı

    MEHMET DURMUŞ ÇALIŞIR

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    Mühendislik Bilimleriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Nanobilim ve Nanomühendislik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ KILIÇ

  4. Periodontal doku mühendisliğinde nanofibriler ve makropöröz süngerimsi doku iskelelerinin in vitro karşılaştırılması

    Başlık çevirisi yok

    KEMAL BURAK ŞAHBAZOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Diş HekimliğiHacettepe Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FERDA ALEV AKALIN

  5. Bakır/gümüş/çinko oksit (CuAg/ZnO) partiküllerinin ultrasonik sprey piroliz yöntemiyle üretimi

    Production of CuAg/ZnO nanocomposite particles by ultrasonic sprey pyrolysis

    TOLGA ÇAKMAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Metalurji Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEBAHATTİN GÜRMEN