Geri Dön

Klinik izole sendromlu olguların manyetizasyon transfer, difüzyon ve difüzyon tensor manyetik rezonans görüntülemeler ile değerlendirilmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 354033
  2. Yazar: MİNE ASLAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. GAZANFER EKİNCİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2009
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 44

Özet

Multipl skleroz (MS); santral sinir sisteminin en sık görülen inflammatuar- demyelinizan hastalığıdır. Tipik MS gelişen hastaların önemli bir kısmında klinik başlangıç santral sinir sisteminin tek bölgesinin hasarına bağlı olarak akut veya subakut atak şeklindedir. Multipl sklerozun bu prezentasyon formu klinik izole sendrom (KİS) olarak bilinir. Multipl sklerozlu hastaların normal görünen beyaz cevherinde konvansiyonel manyetik rezonans (MR) görüntülemede saptanmayan patolojik değişimlerin başladığım gösteren çalışmalarda fikir birliği vardır. Ancak KİS hastalarında bu değişimlerin başlaması ile ilgili çelişkili çalışmalar mevcuttur. Çalışmamızda KİS'li hastaların konvansiyonel MR görüntülemesinde normal görünen periventriküler beyin parankiminde ve normal görünen korpus kallosumda mikroskopik yapısal değişikliklerin başladığım göstermek amacı ile KİS hasta grubunun manyetizasyon transfer (MT) görüntüleme, difüzyon ve difüzyon tensor MR görüntülemelerini aynı yaş ve cinsiyet uyumlu kontrol grubu ile karşılaştrdık. Çalışmamızda KİS tanısı ile takip edilen 14 hasta ve aynı yaş ve cinsiyette 14 kişilik kontrol grubu karşılaştırıldı. Hastaların tam süresi, ilk ve son Genişletilmiş Özürlülük Durumu Ölçeği (Expanded Disability Status Scale, EDSS) skorları kaydedildi. Manyetizasyon transfer oranı (MTR) ölçümleri için hasta ve kontrol grubuna aksiyel Tl ağırlıklı, aksiyel MT'li Tl ağırlıklı, aksiyel T2 gradient eko ve aksiyel MT'li T2 gradient eko (GE) sekansları uygulandı. Apperent diffusion coefficient (ADC) ölçümleri için hasta ve kontrol grubuna aksiyel difüzyon ağırlıklı sekans uygulandı. Fraksiyonel anizotropi (FA) değerleri ölçümleri için hasta ve kontrol grubuna difüzyon tensor inceleme yapıldı. Multipl skleroz hastalığında periventriküler alanlar ve korpus kallosum sık etkilendiğinden ve bu lokalizasyonlann tanısal olduğundan, hasta ve kontrol grubunda ölçümler bu lokalizasyonlardan yapıldı. Hastalarda varolan lezyonlan saptayabilmek amacı ile ek olarak tüm beyine yönelik proton dansite (PD), T2 ve fluid atenuated inversion recovery (FLAIR) ağırlıklı incelemeler yapıldı. Hastaların Tl MTR değerleri sağ ve sol paryetal lob periventriküler beyaz cevherde, korpus kallosum spleniumunda istatistiksel anlamlı farklılık göstermektedir (sıra ile p: 0.02, p: 0.02, p: 0.03). Optik nöritli hastalarda, kontrol grubuna göre Tl MTR değerleri sol frontal lob periventriküler beyaz cevherde, bilateral paryetal lob periventriküler beyaz cevherlerde, korpus kallosum genu ve spleniumunda istatistiksel anlamlı farklılık göstermektedir (sıra ile p: 0.006, p: 0.01, p: 0.01, p: 0.03, p: 0.04). Hastalık süresi ile ölçüm değerleri korele edildiğinde; süre ile Tl MTR değerleri arasında negatif ilişki mevcuttur. Korpus kallosum spleniumunda negatif orta güçte ilişki (r: -0.67) ileri derecede anlamlı bulundu (p: 0.009). Hastaların son EDSS değerleri ile GE MTR ölçümleri korele edildiğinde sol frontal lob periventriküler beyaz cevherde negatif yüksek güçte ilişki (r. -0.71) bulunmuş olup, istatistiksel olarak ileri derecede anlamlı farklılık izlendi(p: 0.004). Korpus kallosum spleniumunda negatif orta güçte ilişki (r: -0.62) bulunmuş olup, istatistiksel olarak anlamlı farklılık izlendi (p: 0.02). Hastaların ADC ve FA değerleri kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel anlamlı farklılık saptanmadı. Klinik izole sendromlu hastalarda konvansiyonel MR görüntülemede normal görünen beyaz cevher ve normal görünen korpus kallosumda Tl MTR değerlerinin kontrol grubuna kıyasla düşük izlenmektedir. Bu bulgu normal görünen beyaz cevher ve normal görünen korpus kallosumda gizli mikrostriktürel patolojik değişimlerin başladığını düşündürtmektedir. Klinik izole sendomlu hastaların radyolojik değerlendirilmesinde konvansiyonel MR görüntüleme ile beraber ileri MR tetkiklerinin özelikle de Tl Manyetizasyon Görüntülemenin yararlı olacağım düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Multiple Sclerosis (MS) is the most common inflammatory-demyelinating disease of the central nervous system. Typically the disease has an acute or subacute onset due to neuronal damage to one region of the brain. This presentation is known as the clinical isolated synodrome (CIS). Several studies acknowledge the fact that pathological changes precede abnormal findings in conventional MRI scans. In studies with CIS patients, however, there are conflicting results about pathological changes predating MRI findings. In our study, our objective was to document the onset of microscopically detectable structural distortions in normal appearing white matter and corpus callosum of CIS patients using Magnetisation Transfer (MT) Imaging, diffusion and diffusion tensor MR imaging and comparing them to a age and sex matched control group. In our study we compared 14 patients followed up for CIS with 14 age and sex matched normal individuals. The date of first diagnosis and their Expanded Disability Status Scale (EDSS) scores were recorded. For measurements of the Magnetisation Transfer Ratio (MTR) we used T1 weighted, T1 weighted MT, T2 weighted gradient echo and T2 weighted gradient echo MT sequences in the axial plane. For apparent diffusion coefficient (ADC) measurements we used diffusion weighted MR imaging in the axial plane. Fractional Anisotropy (FA) values were measured using diffusion tensor imaging. Because the periventricular white matter and corpus callosum are the most commonly affected areas and because the diagnosis of MS precludes their involvement, measurements were taken from those locations. Proton Density, T2 and FLAIR (Fluid Attenuated Inversion Recovery) weighted imaging was performed to detect existing MS lesions. T1 MTR values are significantly different between the periventricular white matter in the right and left parietal lobes and the splenium of corpus callosum (p: 0.02, p: 0.02, p: 0.03 respectively). In patients with optic neuritis the T1 MTR values in the periventricular white matters of the left frontal lobe, bilateral parietal lobes and the genu and splenium of the corpus callosum (p: 0.006, p: 0.01, p: 0.01, p: 0.03, p: 0.04 respectively). Disease duration was found to have a negative correlation with T1 MTR values and a moderate negative correlation (r: -0.67) with the splenium of the corpus callosum, which was highly significant (p: 0.009). When GE MTR measurements were correlated to the recent EDSS scores, a strong negative correlation (r: -0.71) was observed, which was statistically highly significant (p: 0.004). A statistically significant (p: 0.02) moderate negative correlation (r: -0.62) was found between the recent EDSS score and the splenium of the corpus callosum. There were no significant differences in the ADC and FA values between the case and control groups. CIS patients were found to have lower T1 MTR values compared to our control group. This finding suggests the onset of microstructural pathologic changes in normal appearing periventricular white matter and corpus callosum. We believe that in the radiologic evaluation of CIS patients, advanced MR imaging, particularly T1 MT imaging will be of benefit.

Benzer Tezler

  1. Klinik izole sendromlu olgularda Konvansiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme incelemelerinde normal görünen beyaz ve gri cevherde, Difüzyon Tensor ve Manyetizasyon Transfer Görüntüleme yöntemleri ile tespit edilen doku hasar oranları ile kognitif süreçler arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi.

    Assessment of the correlation between the cognitive procesess and the ratio of tissue damage determined by the diffusion tensor and magnetisation transverse imaging techniques in patients with clinical isolated syndrome with normal appearring white and gray matter in magnetic resonance imaging investigations

    MÜGE KOÇAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NörolojiMarmara Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DİLEK INCE GUNAL

  2. Çocuk endokrin polikliniğinde izlenen down sendromu tanılı hastalarda endokrinolojik sorunların retrospektif değerlendirilmesi

    A retrospective evaluation of endocrinological problems in patients with down syndrome in pediatric endocrine clinics

    AYNUR ABBASOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESRA DENİZ PAPATYA ÇAKIR

  3. Empty sellalı olguların petrospektif değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    HASAN TAHSİN GÜNEŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    DOÇ.DR. SADİ VİDİNLİSAN

  4. Bir grup Türk hastada SLC26A4 gen analizi

    SLC26A4 gene analysis in a group of Turkish patients

    DUYGU AKÇAYÖZ DUMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    BiyofizikAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. MUSTAFA TEKİN

  5. Horner sendromunda tanı ve etyolojik nedenlerin değerlendirilmesi

    Diagnosis and evaluation of etiological causes in horner syndrome

    AYŞE BETÜL ACAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    NörolojiGazi Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HALE ZEYNEP BATUR ÇAĞLAYAN