Saraybosna Ulusal Müzesi koleksiyonundaki Osmanlı halk takıları (XVIII-XIX yüzyıl)
Ottoman jewellery collection at National Museum of Sarajevo (18th-19th century)
- Tez No: 357511
- Danışmanlar: PROF. DR. FATMA BANU MAHİR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sanat Tarihi, Art History
- Anahtar Kelimeler: Osmanlı sanatı, El sanatları, Takılar, Bosna-Hersek Saraybosna, Halk sanatı, Ottoman art, Handcrafts, Jewellerys, Sarajevo, Popular art
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Türk İslam Sanatları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 221
Özet
Kuyumculuk tarihi oldukça gerilere giden Saraybosna'nın bu süreçte kaydettiği gelişim bazı yönleri ile ilgi çekicidir. Osmanlı döneminde Saraybosna,Türkler için özellikle de kuyumculuk alanında önemli bir konuma sahiptir. Diğer yandan Saraybosna'nın bu rolünü pekiştiren en önemli unsurlardan birisi de Bosna Hersek bölgesinin sahip olduğu altın ve gümüş madenleri olmuştur. Bosna Hersek, sahip olduğu bu madenler sayesinde erken dönemlerden itibaren bir çekim merkezi konumundadır. Saraybosna'nın sahip olduğu coğrafi konum, kentin Ortaçağ'da kesintisiz bir şekilde hem doğudan hem de batıdan beslenmesini sağlamıştır. Batıda Dubrovnik, doğuda ise önce Bizans sonrasında ise Osmanlı İmparatorluğu farklı kültürel ve sanatsal değerlerin aktarıcısı olmuştur. Osmanlı dönemiyle birlikte Saraybosna'ya daha önce Bizans İmparatorluğu vasıtası ile ulaşan doğu etkisi artık daha yoğun bir şekilde kesintisiz aktarılmıştır. Dubrovnik'in ise rolü çok fazla değişmeden kalmış, batı etkisi bu sayede Saraybosna'ya ulaşmıştır. Osmanlı hâkimiyeti ile birlikte farklı bir kent görünümüne sahip olan Saraybosna'da kuyumculuğun ulaşabildiği noktayı ve önemini yansıtması açısından kent merkezi Başçarşı'daki Büyük ve Küçük Kuyumculuk çarşılarının varlığı önemlidir. Kuyumcu loncasına ait yazılı belgelerin ışığında, esnafının örgütlenmesi ve üretim faaliyetlerinin izlenmesi mümkün olabilmiştir. Osmanlı hâkimiyeti sonrasında granülasyon ve telkâri gibi bazı tekniklerde Saraybosnalı kuyumcuların ulaştığı gelişim dikkat çekicidir. Diğer taraftan XVI. yüzyılda ehl-i hıref defterlerinde Boşnak kökenli kuyumcu ustalarının en kalabalık gurubu oluşturmaları, İstanbul ve Saraybosna arasındaki karşılıklı etkileşimi doğrulamaktadır. Ayrıca Boşnak kökenli Mehmed ustanın XVI. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul'da serzergeran (kuyumcubaşı) olarak çalışması Boşnak kökenli ustaların kuyumculukta ulaşmış oldukları noktayı göstermesi açısından önemlidir. Osmanlı zevki doğrultusunda takılar üreten ustaların, telkâri tekniğini oldukça ileri seviyeye getirdikleri anlaşılmaktadır. XIX. yüzyılda kuyumculuk merkezi konumundaki Saraybosna'da üretilen takılar Bosna Hersek ve çevresine yayılmış durumdadır. Toplumun farklı gelir düzeyine sahip zümreleri için üretim yapan ustaların özellikle de geniş kitlelere hitap eden ve mütevazı ölçülerdeki takıları kırsal kesimlerde de üretilmiştir. Kent merkezinde üretilen takılarda yoğun İstanbul etkisi görülürken, kırsal kesimde üretilen takılar yerel özellikleriyle ile ön plana çıkmıştır. Saraybosna Ulusal Müzesi koleksiyonunda yer alan, XIX. ve XX. yüzyıla ait Osmanlı halk takıları İstanbul'daki takı zevki ile büyük paralellikler göstermektedir. Katalog bölümünde tanıtılan kemer tokaları, kemerler, fes süsleri, yanak dövenler, küpeler, tepelikler, gerdanlar, hamaylılar ve yüzükler yerel zevklerle birlikte İstanbul'daki beğeni ile birlikte şekillenmiştir. 1878 yılında Bosna Hersek'te Osmanlı idaresinin sona ermesine rağmen takı beğenisi ve giyim-kuşam tarzında modern döneme kadar köklü bir değişiklik olmamıştır. Özellikle modern Saraybosna'da geleneksel yöntemlerle telkâri ürünlerin üretimi hâlâ devam etmektedir.
Özet (Çeviri)
Sarajevo with a history of jewelry goes back further many years, makes quite interesting improvement during this period. During Ottoman Era, Sarajevo had a specifically important position in jewelry for Turks. On the other hand, Bosnia Herzegovina district's gold and silver mines were crucial factor that strengthen this position. Because if the mines it has, Bosnia Herzegovina had been an attraction center from early history. Sarajevo's geographical location helped it to be nourished solidly by the east and the west during the Medieval Age. In the west Dubrovnik, in the east first Byzantine then Ottoman Empire had been the transmitter of different cultural and artistic values. From the Ottoman Era, the eastern influence arrived through the Byzantine Empire in Sarajevo had been transmitted more intensively. Dubrovnik's role had remained unchanged and western influence had reached to Sarajevo that way. Sarajevo had gotten a different urban look with Ottoman sovereignty. Jewelry bazaars located in downtown has an important existence in terms of reflecting the development of jewelry in Sarajevo. In the light of written documents belong to chamber of jewelry, it is possible to follow the organization of traders and acts of production. After the Ottoman sovereignty, Sarajevo had made interesting improvement in the techniques such as granulation and filigree. On the other hand, the fact that during XVIth century in the notebooks of ehl-i hiref Bosnian goldsmiths make the most crowded group affirms the mutual interaction between Istanbul and Sarajevo. Additionally, Bosnian goldsmith Mehmed Usta who had been working as the master goldsmith in Istanbul during the second half of XVIth century, is an important figure showing the point Bosnian goldsmiths reached. It can be understood that Bosnian goldsmiths who had produced jewellery according to Ottoman taste, had improved the technique of filigree to an advanced degree. Jewellery produced in Sarajevo, the jewelry center of XIXth century, has been spread around Bosnia Herzegovina. Humble jewellery made by goldsmiths who are producing for people at different income levels are also produced in rural areas. While in the jewellery produced in urban center, the influence of Istanbul is visible, the ones produced in rural areas show the local attributes. The taste of jewellery in Ottoman folk jewels from XIXth and XXth centuries belonging to Sarajevo National Museum collection and taste of jewellery in Istanbul has important similarities. Belt buckles, belts, fez accessories, yanak döven, earrings, tepelikler, necklaces, hamaylılar and rings had been shaped with local and Istanbul taste together. Despite the end of Ottoman sovereignty in Bosnia Herzegovina, there had been no critical change the taste of jewellery and style of dressing until the modern era. Especially, the generation of filigreed products with traditional methods still continues in modern Sarajevo.
Benzer Tezler
- Silahlı çatışma/savaşlar sonrasında kentsel alanlarda kültürel mirasın korunması ve yönetimi: Beyrut ve Saraybosna deneyimleri
Conservation and management of cultural heritage in post-war/armed conflict urban zones: Beirut and Sarajevo experiences
BİLAL BİLGİLİ
Doktora
Türkçe
2021
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLSÜM TANYELİ
- Sinemada oyunculuk: Kako Si? filmi ile değerlendirilmesi
Acting in cinema: Evaluation with Kako Si?
ÖZLEM AKOVALIGİL
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Radyo-TelevizyonMarmara ÜniversitesiSinema Televizyon Ana Sanat Dalı
PROF. DR. SABRİ ÖZAYDIN
- Upravljanje graditeljskim naslijeđem u slivu rijeke bosne, sa fokusom na srednjovjekovne utvrde: Tešanj, maglaj, visoko i vranduk
Başlık çevirisi yok
LANA KUDUMOVİC
- Saraybosna Şer'iyye Sicillerindeki nikâh kayıtları (1781-1783)
Wedding records in the Sarajevo Şer'iyye Records (1781-1783)
CANAN DEMİR