Geri Dön

Sinemada oyunculuk: Kako Si? filmi ile değerlendirilmesi

Acting in cinema: Evaluation with Kako Si?

  1. Tez No: 408692
  2. Yazar: ÖZLEM AKOVALIGİL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SABRİ ÖZAYDIN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Radyo-Televizyon, Sahne ve Görüntü Sanatları, Radio and Television, Performing and Visual Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Güzel Sanatlar Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sinema Televizyon Ana Sanat Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 154

Özet

Ailesi yıllar önce Bosna'dan İstanbul'a göç etmiş olan Semahat, ilerlemiş yaşına rağmen ata topraklarına seyahate çıkmaya karar verir. Ona iki kişi daha katılır: yolculuğunu filme almak isteyen Fatih ve arkadaşı Ufuk. Saraybosna'da Semahat'ın seksen iki yaşındaki kuzeni Muhammed'i bulurlar ve son savaşın tüyler ürpertici gerçekleriyle yüzleşirler. Selim ve Lidya, Selim'in ailesini ziyaret için birlikte Almanya'ya yola çıkarlar. Yolda bir cinayete tanık olurlar, arabaları ellerinden alınır, bir köye sığınırlar. Selim arabalarını bulmaya gider, dönüşte sınır bölgesinde etnik bir çatışmanın ortasında kalır. Hayatta kalma mücadelesi veren insanlar için geçmişin ve gelecek umudunun bir anlamı yoktur. İnsanları ayıran bir yer vardır. Tam oradadırlar.Yukarıda kısa özeti yer alan `Kako si?' filmi ile Hırvatistan, Sırbistan, Bosna-Hersek, Karadağ ve Makedonya'nın, Osmanlı İmparatorluğu dönemi, öncesi ve sonrası, savaş dönemi, Yugoslavya'nın bölünme nedenleri ve bugün bölgede yaşananlar üzerine araştırmalar yaptım. Bu araştırma, dünyadaki `ulus oluşumu' meselelerinin ve etnik topluluklar ile uluslar arasındaki farklılıkların nasıl açıklandığına, ulusluk iddiasının teorideki sonuçlarının nasıl açıklandığına ve ulusların etnik kökeninin incelemesine varan bir serüvene dönüştü.Samimi olarak itiraf etmek isterim işin içinden çıkamadım. Halkların `tarihsel' toprakların restorasyonu ve ulusal kimliklerinin tanınması uğruna yaptıklarını, devletlerin `ulusal' niteliklerini oluşturma konusundaki kaygılarını bir parça anlamaya çalıştım. Anlayamadım. Bana göre her şey ortada, apaçık durmaktaydı.Bu arada kendi serüvenimin birinci ayağı, kimlik bilincimi oluşturmamla, bu topraklarda `olma' nın ne olduğunu (ödenmiş ve ödenmekte olan bedelleri de) anlamamla ve sorumluluğunu hissetmemle tamamlandı. Şu anda bildiğim, bu sanatın meselesi ya da benim meselem değil. Benim meselem bu yolculuk.Bu coğrafyanın kökleri derin ve güçlü insanının portrelerini aradım. Kimliğini kaybetmiş, nereye ait olduğunu bulamayan insanların aslında yaratılmış kaosta ve suni düşmanlıklarda kaybolduklarını gördüm. İnsanı insanla anlatmaktan yana bir film düşledim. Ve `bir şey' anlatmamaya karar verdim.Bu yolculuğu defalarca yaptım: İstediğim, araştırmalarım sırasında ve tabii `dünya hayatı' nı algılamaya çalışan biri olarak zaman zaman kapıldığım isyanın filmini yapmak değil. Bir `iddialı yapım' da değil. İstediğim; İddialı içeriği, kendine özgü şaşırtıcı bir sinema dili olan, kaynağını oluşturan samimiyet ve sadelikte bir film tamamlamak.Yaptığım tüm bu yolculuklar filmi bazı noktalarda düşündüren ve söyleyecek sözü olan bir filme ister istemez dönüştürdü:1. İnsanları, toplumları bir araya getirebilmek için nelere tutunabiliriz? Irk birliği mi? Yugoslavya (Güney Slavlar Ülkesi) M.S. 600'lerden bu yana aynı topraklarda yan yana yaşayan Slavların birbirini katletmesiyle dağıldı. Dil birliği mi? Semahat ve Muhammet karşılaştıklarında ne olacak gerçekten bilmiyorum ama bildiğim bir şey var konuşamayacaklar daha doğrusu dil yoluyla anlaşamayacaklar. Semahat sadece Boşnakça `Kako si?' diyebiliyor. Bir de ona sorulduğunda `Dobrasam' (iyiyim) diyor. Muhammet ise Türkçe sadece `Merhaba' diyor. Ama onlar kardeş. Din birliği mi? Dünyada dinlerinden ya da genel olarak inançlarından dolayı diyelim, insanlar öldürüldü, öldürülüyor. Dünya ise sessiz kaldı ve kalıyor. Bunun sonunda katledilende katledende, seyreden de zararlı çıkıyor. Bir insanı insan yapan, bir toplumu millet yapan değerlerin unutulmaması gerekiyor. İnsan ve toplum bilincinin yaratılan kaostan kurtarılması gerekiyor.2. Film soykırım konusuna politik olmayan, tarafsız, insani bir bakış açısı getirecektir. Bir şeye karşı olmak onu öncelikle kabul etmek demektir. Bir şeye karşı duruş o şeyi onaylamak ve böylece gerçeklemekle mümkün. Tuzla'lı Abid'in annesi ve kardeşi gözlerinin önünde öldürülmüş ardından babasıyla birlikte esir alınmış, farklı yerlere götürülmüşler. Abid kaçmayı başarmış. 14 yıldır babasını arıyor. Cesetlerin atıldığı çukurlar açıldığında gidiyor, bulmak ümidiyle. `Bu bir soykırım değil' demişti. `Düşmanlık'. O ve onun gibi birçok insanla her karşılaşmam sonrasında hiçbir şeye karşı olmamayı öğrendim. Hiçbir şeye yandaş olamamayı da. Daha önceleri karşı olarak, tüm bu karşı olunacak fikir ve davranışları yaratmış ve gerçeklemiş olduğumu anladım. Sonra da bunları ortadan kaldırmak için durmadan mücadele ederek o fikirleri büyüttüğümü, onlar büyüdükçe kendi kinimi beslediğimi fark ettim. Herkes benim gibiydi. Birbirimize benziyorduk.`Dünya insanlarının birbirini anlaması' öyküleri paylaşmakla, bağlı olunan değerleri cesurca ortaya koyup, sahip çıkarak tüm dünyanın gözünde değerli kılmakla mümkün olabilir.Film kendi özel yolculuğu nedeniyle, oyunculuk anlamında; ön çalışmalarda ve çekimler sırasında aynı içsel yolculuğun oyuncularda da yaratılmasına ve doğaçlamaya öncelik tanınarak gerçekleştirildi.

Özet (Çeviri)

Semahat who has emigrated to Istanbul from Sarajevo many years ago, decides to travel back to her homeland in spite of her age. She is joined by Fatih who would like to film her voyage, and Fatih's friend Ufuk. When they arrive in Sarajevo, Semahat finds her 82-year-old cousin Muhammed, and they all face the dreadful reality of the last war. Born and raised in Germany, Selim and his girlfriend Lidya hit the road to visit Selim's family in Germany. On the way they witness a murder, their car is taken away from them, they take shelter in a village and they themselves in the middle of an ethnic conflagration. The past and expectations from the future are meaningless for people who try to survive. There is a place that separates people, and they are right there.I made researches about Ottoman Empire's era of Hungary, Serbia, Bosnia Herzegovina Montenegro and Macedonia, their past and future, during war period, the reasons of separation of Formal Yugoslavia and current issues of these regions; cause of the Kako Si? (How are you?). This research is transformed to an adventure of analyzing that, how ?formation of nation? issues and differences between ethnic communes and nations are explained.Sincerely i want to admit that i couldn?t get it. I was trying to understand a little bit that the things which societies made for restoration of historical regions and to define their national identities and also i was trying to figure out the anxieties of the nations to create their national qualifications. But i couldn?t.I had finished the first part of my adventure with the help of feeling the responsibility of being at this region, to understand what does this-being here-mean and to create the consciousness of identity. What i know is; this is not the issues of art or issues of me. My issue is this journey.The roots of this geography are so deep and i searched for the portrait of strong people. Actually i saw the people, who lost their identity and who were trying to find the place where they belong, are lost inside of the artificial amities. I dreamed a film to describe the person by using his/her own and i decided not to describe anything. I did this journey over and over again.What i want was not to make a film about rebellion of mine during the research process and understanding period of these regions and lives. Or it was not ?want? to make an arty, pretentious making film. What i want is to finish a cordial and simple film which has its own unique and surprising style and silver screen language.Reluctantly all these journeys that i made, converted this film that has something to tell and something to force you think deeply about it.1-What we have to hold to get together to people and to societies? The unity of race? Yugoslavia is separated cause of the slaughter of Slav people who were living in the same place next to each other since B. C 600. What about unity of language? I don?t know what will happen when Semahat and Muhammet meet but for sure they can not understand each other and communicate. Semahat only knows to say Kako Si?(how are you) in Bosnian language and she can answer it like Dobra Sam( I am fine) if somebody ask her. And Muhammet can only say Merhaba(Hello) in Turkish. But they are sibling. The unity of religion? People are killed just because of their beliefs and religions and this is still going on and the people who have the same beliefs and religion kept their silence. At the end, victims murders and impartial just took the disadvantages, nobody has benefits. It shouldn?t be forgotten the worth of people that make the societies and the worth of societies that make the nations. People and Consciousness of society should get rid of this ready-made chaos.2- The film is going to point the truth of current slaughters which exist in the middle of Europe and nobody even don?t want to talk about it and it is too current to be a topic for historiographers. To contradict to something means that to accept it principally. To take your position opposes to something, just can be possible with approving it. The mother and sister of Abid from Tuzla were killed in front of him then he and his father were taken prisoner and were sent to different places. Abid achieved to escape and trying to find his father since 14 years. When mass graves were opened - he went there with a hope to find him. He said that ?It is not genocide? It is enmity. He was calm and confident. I learned not to be opposed anything since i met his kind of people. Before when I contradicted to any kind of view or situation, i created them and i made them real. Then I realized that I used all my energy to struggle with my contradictions and i feed my hate with these contradictions. We were getting to be match.The idea of ?Europe or World are going to understand us? makes me laugh or nervous all the time. Understanding between the people can be only achieved with the sharing of stories, exhibiting the values which we have and make them more valuable in the eyes of the world that we have and live on it.

Benzer Tezler

  1. Dijital çağda sinemada oyunculuk

    Cinema acting in the digital era

    SLAGJANA VUJOSHEVİKJ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Radyo-Televizyonİstanbul Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN AKBULUT

  2. Kamera önü oyunculuk dersleri için eğitim modeli önerileri

    Educational model recommendations for acting on camera classes

    AYSUN GİZEM KARABEY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Güzel SanatlarMaltepe Üniversitesi

    Disiplinlerarası Güzel Sanatlar Ana Sanat Dalı

    DOÇ. DR. ZERRİN YANIKKAYA

  3. Yeşilçam Sineması'nda kadın oyunculuk olgusunun toplumsal cinsiyet bağlamında incelenmesi

    Examining the phenomenon of female acting in the context of gender in Yeşi̇lçam Cinema

    FATMA YAĞANOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Radyo-TelevizyonAtatürk Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İRFAN HIDIROĞLU

  4. Sinemada ve tiyatroda oyunculuk

    Acting in cinema and theatre

    İLKER İDİZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Sahne ve Görüntü SanatlarıKocaeli Üniversitesi

    Sahne Sanatları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ERBİL GÖKTAŞ

  5. Sinemada korku ve gerilim türleri: Alfred Hitchcock sinemasında gerilim oluşturulması

    Types of fear and tension in cinema : Building up tension in alfred Hitchcock's films

    YAVUZ ÖZER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Güzel SanatlarSelçuk Üniversitesi

    Radyo Televizyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. AYTEKİN CAN