İran nükleer programının uluslararası aktörlerin tehdit algılamalarına ve Türk dış politikasına etkisi
The effect of İran nuclear program on the international actors' threat perceptions and Turkish foreign policy
- Tez No: 358655
- Danışmanlar: DR. GÖKHAN SARI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kara Harp Okulu Komutanlığı
- Enstitü: Savunma Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Güvenlik Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 192
Özet
2002 yılında gizli nükleer santrallerin ortaya çıkması ile başlayan İran nükleer krizi, uluslararası toplumun gündemindeki en önemli güvenlik sorunlarından biri olarak devam etmektedir. ABD önderliğindeki Batılı devletler İran nükleer programının askerî amaçlı olduğunu ileri sürerken, İran nükleer faaliyetlerinin sivil amaçlı olduğunu iddia etmektedir. Bölgenin lider gücü olmak için nükleer programını rasyonel bir dış politika aracı olarak gören İran ile Batı dünyası arasındaki ilişkiler nükleer krizden dolayı her geçen gün kötüleşmektedir. Neticede bu konunun çözümü ile ilgili uluslararası platformda cereyan eden girişimler ve tartışmalar İran?ın nükleer programını uluslararası bir krize dönüştürmüştür. Uluslararası aktörlerin İran?ın nükleer programına yönelik tutumu tehdit algılamaları çerçevesinde şekillenirken kriz daha karmaşık bir hale bürünmüştür. Öte yandan Türkiye?nin 2000?li yıllardan itibaren komşularıyla sorunlarını diplomasi, diyalog ve ekonomik anlamda karşılıklı bağımlılıkla çözme arzusu; halen devam etmekte olan İran nükleer krizi konusundaki tutumunu belirlemiştir. Türk karar alıcıları, Batılı güçlerin yaptırımlara yönelik eğilimine rağmen İran yönetiminin nükleer politikalarına karşı daha yumuşak bir üslubu benimsemiştir. Bu bağlamda 2010 yılında Türkiye ve Brezilya?nın ortak girişimleri ile İran?la imzalanan Tahran Bildirisi krizin çözümüne bir katkı sağlamamıştır. Daha sonra Türkiye?nin BM Güvenlik Konseyi?nin 1929 sayılı yaptırım kararına hayır oyu kullanması, Türkiye?nin İran?ın nükleer programını korumaya çalıştığı yönünde eleştirilere yol açmış ve Batı?da ?eksen kayması? tartışmalarını tetiklemiştir. Bu tez çalışması; Uluslararası aktörlerin İran nükleer programı karşısında aldığı tutumu anlamlandırmak için İran nükleer programından aldıkları tehdit algılamalarını irdelemek maksadıyla hazırlanmıştır. Ayrıca, Türkiye?nin bu soruna yaklaşımı geçmişten çıkarılan dersler çerçevesinde geleceğe yönelik değerlendirmelerle ele alınmaya çalışılmıştır.
Özet (Çeviri)
Iranian nuclear crisis was started in 2002 with the emergence of secret nuclear power plants. It continues to be one of the most important security problems in the agenda of the international community. The US-led Western powers argue that Iran's nuclear program is for military purposes, whereas Iran claims its nuclear activities are for civilian purposes. Iran sees its nuclear program serving as a rational instrument of foreign policy to become the leading power of the region. So the relations between Iran and the Western world due to the nuclear crisis worsen with each passing day. As a result, the solution of this issue that took place on the international platform initiatives and discussions have transformed Iran's nuclear program over an international crisis. The crisis has been become more complex while international actors? attitude towards Iran's nuclear program was shaped within the framework of the perceptions of threat. On the other hand, since the 2000s Turkey's desire to solve the problems with its neighbors using diplomacy, dialogue and the economic sense of mutual dependency has determined its position on the Iranian nuclear crisis which is still ongoing. Turkish decision-makers, in spite of the tendency of Western powers for sanctions against the Iranian government's nuclear policy have adopted a softer style. In this context, in 2010 with the joint venture Turkey and Brazil signed the Tehran Declaration with Iran didn?t provided a contribution to the solution of the crisis. Then, Turkey?s negative vote to the UN Security Council?s No.1929 sanction decision has led to criticism of in the direction of trying to protect Iran's nuclear program and has triggered“shift of axis”debate. This treatise is prepared in order to make sense of the attitude of the international actors in the face of Iran's nuclear program while examining their perceptions of threat perceptions towards it. In addition, Turkey's approach to this problem within the framework of the lessons learned from past assessments is discussed for the future.
Benzer Tezler
- Uluslararası sistemdeki etkin aktörlerin İran'ın nükleer programına yaklaşımları
The approaches of the major actors in the international system to Iran's nuclear programme
ATASAY ÖZDEMİR
Doktora
Türkçe
2013
Uluslararası İlişkilerHarp Akademileri KomutanlığıStrateji ve Stratejik Araştırmalar Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN SAYGIN
- İran dış politikasında nükleer program ve nükleer müzakereler: Diplomasinin zaferi mi
The nuclear program in Irans's foreign policy and nuclear negotiations: Victory of diplomacy
EMRAH KARAPINAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Uluslararası İlişkilerKırıkkale ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MURAT GÜL
- Küreselleşme ve uluslararası nükleer politikalar
Globalization and international nuclear politics
ZHULDYZ KANAPIYANOVA
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Uluslararası İlişkilerEge ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ASLIHAN AYKAÇ YANARDAĞ
- The Iranian nuclear issue: Assessment of Turkey's role
İran nükleer sorunu: Türkiye'nin rolünün değerlendirilmesi
ÖZKAN İLHAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2011
Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞEGÜL KİBAROĞLU
- Avrupa Birliği'nin İran nükleer krizine yaklaşımı: Amerika Birleşik Devletleri ile karşılaştırmalı bir analiz
European Union's approach to Iran nuclear crisis: A comparati̇ve analysi̇s with Uni̇ted States of Ameri̇ca
İMREN ALAKUŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Uluslararası İlişkilerDokuz Eylül ÜniversitesiAvrupa Birliği Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SEDEF EYLEMER