Geri Dön

Obsesif kompulsif bozukluk alzheimer tipi demans gelişiminde bir risk faktörü müdür?

Is obsessive-compulsive symptomotology a risk factor for alzheimer-type dementia?

  1. Tez No: 374969
  2. Yazar: AYŞE DÖNDÜ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. LEVENT SEVİNÇOK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Adnan Menderes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 97

Özet

Amaç: Bellek ve diğer bilişsel işlevlerde çeşitli sorunlar olduğu bilinen OK belirtilerin ileride AD oluşmasında bir risk etmeni olup olmadığını incelemektir. OK belirtiler çeşitli bellek bozukluklarına neden oluyorsa bu hastaların ileri dönemlerde demans gibi bellek başta olmak üzere çeşitli nörobilişsel belirtilerle giden ilerleyici ve kronik bir hastalığa zemin hazırlaması olası görünmektedir. Eğer böyle bir ilişki bulunabilirse, OK belirtilerin yaş, cinsiyet, ailede demans öyküsü, kişide depresyon öyküsü gibi AD için bir risk etmeni olup olmadığı anlaşılmış olacaktır. OKB ve kontrol grubunu özellikle sözel bellek açısından karşılaştırmamızdaki amaç OKB deki bilişsel sorunları saptayıp AD gelişimi ile ilgili bağlantılar için bir ön veri kaynağı oluşturmaktır. Yöntem: Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji ve Psikiyatri Polikliniğine başvuran yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda klinik olarak AD tanısı konulan 39 hasta (Grup 1); AD hastalarıyla klinik değişkenler yönünden karşılaştırma yapmak için yaş, cinsiyet ve eğitim yönünden eşleştirilmiş 30 sağlıklı kontrol (Grup 2); Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalına başvuran DSM-IV tanı ölçütlerine göre OKB tanısı alan 32 hasta (Grup 3); OKB hastalarından elde edilecek verileri karşılaştırmak için kontrol grubu olarak yaş, cinsiyet ve eğitim açısından eşleştirilmiş herhangi bir fiziksel ve psikiyatrik bozukluğu olmayan 26 sağlıklı kişi (Grup 4) alınmıştır. Tüm gruplara Yale-Brown Obsesyon-Kompulsiyon Ölçeği (Y-BOKÖ), Alzheimer Hastalığı Değerlendirme ölçeği-Bilişsel Alt ölçeği“ (ADAS- cog) , Mini Mental Durum İncelemesi Testi”(MMDM) , Hamilton Depresyon Değerlendirme Ölçeği (HDDÖ) , Hamilton Anksiyete Değerlendirme (HADÖ), DSM-IV Eksen I Bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme (SCID-I) ve DSM-III-R-Kişilik Envanteri (SCID-II) uygulanmıştır. Bulgular: ADAS-Cog Kelime hatırlama ve kelime tanıma alt madde skorlarının OKB grubunda OKB-kontrol grubuna göre daha yüksek, AD grubunda ise ADAS-Cog toplam ve alt madde skorları diğer tüm gruplardan daha yüksek saptanmıştır. AD hastaları OK belirtiler açısından incelendiğinde, AD hastalarında yaşam boyu ve güncel OK belirtilerin ortalama sayısının; güncel YBOCS skorlarının; yaşam boyu biriktirme, kontrol ve simetri obsesyon ve kompulsiyonlarının; güncel biriktirme ve kontrol etme obsesyon ve kompulsiyonlarının Alz-Kontrol grubuna göre daha fazla olduğu ve sadece biriktirme belirtilerinin OKB grubundan da anlamlı olarak daha fazla olduğu saptanmıştır. OKKB açısından AD grubunda Alz- kontrolüne göre anlamlı olarak fark saptanmıştır. Yaşam boyu OK belirtileri olan AD hastaları ile olmayanlar OK belirtileri olan grupta bilişsel olarak daha fazla yıkım olup olmadığını belirlemek amacıyla ADAS-cog ve alt ölçekleri açısından ve demans süresi açısından karşılaştırılmış ve anlamlı fark bulunamamıştır. Yaşam boyu var olan obsesyonların ortalama sayısı ve OK belirti süresinin ve güncel OK belirtilerin şiddeti ile AD hastalarında demansın süresi, depresyon, anksiyete ve MMDM ile ADAS-Cog toplam ve alt madde skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı bağıntı bulunamamıştır Sonuç: Araştırmamız AD hastalarının geçmişinde OKB ve OKKB'yi bir risk etkeni olup olmaması yönünden inceleyen ilk çalışmadır. AD hastalarının yaşam boyu biriktirme, kontrol ve simetri OK belirtilerinin ve OKKB nin kontrol grubuna göre daha fazla olduğu ve AD gelişiminde bir risk faktörü olabileceği düşünülmektedir. Özellikle biriktirme davranışının kişilikten bağımsız bir örüntü sergilediği yaşam boyu biriktirme ve OKKB'si olanların OKB nin ayrı bir alt tipi olup olmadığı bilinmemektedir. Bizim bulgularımıza göre AD başlamadan önce var olan OK belirtiler AD gelişiminde önemli bulunmakla birlikte, bu belirtiler demansın daha erken başlaması ve bilişsel belirtilerin daha kötü olmasıyla ilişkili görünmemektedir. Bu nedenle AD başlamadan önce bulunan OK belirtilerin AD hastalığı sürecinde ne gibi etkilere yol açabileceğini anlayabilmek için, ileride yapılacak klinik, epidemiyolojik, genetik, nöropsikolojik ve beyin görüntüleme çalışmalarına gereksinim vardır.

Özet (Çeviri)

Is Obsessive-Compulsive Symptomotology a risk factor for Alzheimer-Type Dementia? Objective: Previous studies obviously indicate that OCD patients have memory and other neurocognitive impairments. If there is a real memory deficit in patients with OCD, then pre-existing Obsessive-compulsive symptoms (OCs) may predispose to chronic and progressive disorders like AD in later ages. Therefore, in the present study, our main purpose was to examine if OC symptoms might be a risk factor in the development of AD, like age, family history of AD, lower levels of education, female gender, personal or family history of depression. Method: Thirty-nine subjects (25 women and 14 men) with AD (group 1) were recruited consecutively from April 2012 to September 2013 at the neurology out-patient clinics of the Adnan Menderes University Hospital. The Alz-Control sample included 30 individuals (group 2) matched for age and sex. Thirty-two patients (group 3) with a diagnosis of OCD, and OCD-Control sample which included twenty-six individuals (group 4) matched for age and sex were also included in this study. All participants were administrated a Structured Clinical Interviews for DSM-IVAxis I Disorders (SCID-I) , for DSM-III-R Axis II Disorders (SCID-II), ADAS-Cog, Mini Mental Status Examination (MMSE), Yale-Brown Obsessive Compulsive Scale (Y-BOCS), Hamilton Depression (HDRS) and Hamilton Anxiety Rating Scales (HARS). Results: OCD subjects performed significantly worse compared to the healthy control group in ADAS-Cog Word Recall and Word Recognition Task. AD patients performed significantly worse in total ADAS-Cog and items scores compared to the AD-Control group The mean number of lifetime and current OCs, the current total and subscale scores of Y-BOCS, the frequency of lifetime hoarding, symmetry/ordering, and checking obsessions and compulsions, the frequency of current hoarding and and checking obsessions and compulsions were more likely to be higher in AD group than in AD-Control group. Only hoarding symptoms seemed to be significantly higher in AD group compared to OCD group. OCPD seemed to be significantly more frequent in AD patients compared to control subjects. We have found no significant relationships between the total and subscale scores of Y-BOCS; mean number of lifetime and current OCs; the duration of OCs; and the severity of total and item scores of ADAS-Cog scale, duration of AD, the scores of HDRS, HARS, and MMSE.

Benzer Tezler

  1. İkiuçlu duygudurum bozukluğu akut mani nöbetinde plazma nitrik oksit ve asimetrik dimetil arginin seviyelerinin sağlıklı kontrollerle karşılaştırılması

    The comparison of blood nitric oxide (NO) and asymmetrical dimethyl arginine levels (ADMA) in patients with acute mania with healthy controls

    DEMET SAĞLAM AYKUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PsikiyatriKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AHMET TİRYAKİ

  2. Obsesif kompulsif bozukluk tanılı çocuk ve ergenlerde serum matrix-metalloproteinaz 9 ve tissue inhibitör metalloproteinaz-1 'in değerlendirilmesi

    Evaluation of serum matrix-metalloproteinase 9 and tissue inhibitor metalloproteinase-1 in children and adolescents with obsessive compulsive disorder

    SELÇUK DALYAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    PsikiyatriAkdeniz Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZGE GİZLİ ÇOBAN

  3. Inozitol monofosfotaz 2 (IMPA2) gen polimorfizmlerinin iki uçlu bozukluk ile ilişkisinin araştırılması

    A research of inositol monophosphotase 2 (İMPA2) gene polymorphisms association with bipolar disorder

    NİSA UYAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Tıbbi BiyolojiMersin Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İ. ÖMER BARLAS

  4. İslam hukukunda akıl hastalıklarının muâmelâta etkileri

    The impression of mental ilnesses on the transaction in Islamic law

    MERYEM ACAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    DinKarabük Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖMER FARUK HABERGETİREN

  5. Evaluations of clinically important snps and polymorphisms of serotonin transporter (SERT) gene

    Serotonin taşıyıcı geninde (SERT) klinik öneme sahip genetik değişimlerin değerlendirilmesi

    HATİCE KÜBRA ŞENGÜL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2013

    GenetikFatih Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. LOKMAN ALPSOY