Doing justice to history in the face of gross human rights violations: Epistemic justice of truth commissions and human rights reports in Guatemala, Serbia and Sierra Leone
Ağır insan hakları ihlalleri karşısında tarihe hakkını vermek: Guatemala, Sırbistan ve Sierra Leone'daki hakikat komisyonlarında hakikatin adaleti ve insan hakları raporları
- Tez No: 377817
- Danışmanlar: DOÇ. DR. CEM DEVECİ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
- Anahtar Kelimeler: hakikat komisyonları, insan hakları, siyaset kuramı, geçiş adaleti, hakikatin adaleti, truth commissions, human rights, political theory, transitional justice, epistemic justice
- Yıl: 2014
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 367
Özet
Bu tez, toplumların ağır insan hakları ihlalleriyle nasıl baş ettikleri sorusuyla ilgilenmektedir. Bu kapsamda, silahlı çatışma deneyimlerini geride bırakan ülkelerde 1980'lerden bu yana giderek artan sayıda kurulmakta olan ve ağır ihlallere yönelik resmî insan hakları soruşturmaları olarak işlev gören hakikat komisyonları araştırılmıştır. Tez, dünyanın önde gelen uluslararası insan hakları örgütlerinin (Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Geçiş Adaleti Merkezi) Guatemala, Sırbistan ve Sierra Leone'daki hakikat komisyonlarını değerlendiren raporlarını incelemektedir. Komisyonları değerlendiren örgüt raporlarının karşılaştırmalı analizine başvurularak bir hakikatin adaleti kuramı geliştirilmektedir. Buna göre, hakikatin adaleti, geçmiş hak ihlallerinin yarattığı adaletsizliklere odaklanarak tarafsız ve mutabakata dayalı bilgi üretme yoluyla“tarihe hakkını vermek”şeklinde kavramsallaştırılmaktadır. Hakikatin adaleti kavramıyla, hakikat komisyonlarının siyasal geçiş süreçlerine yaptığı önemli katkı açıklanmakta ve bu katkının mahkemelerin sunduğu“ceza adaleti”(hukuka hakkını vermek) ile siyasal süreçlerin sağladığı“geçiş adaleti”nden (siyasete hakkını vermek) farkı ortaya konmaktadır. Bu doğrultuda, hakikat komisyonlarının başarısının ya da başarısızlığının ağır ihlallerin güvenilir bir şekilde belgelenip belgelenmediği üzerinden değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Hakikat komisyonlarının, denetleyemedikleri ve fakat başarısızlığa mahkûm olma pahasına ilişkilendirildikleri cezai kovuşturmalar ile siyasal reformlar gibi amaçlara ulaşmakta araç olarak kullanılmalarını içeren ihtiyadi anlayışa karşı, kendi içlerinde bir amaç olarak tasarlanmalarını savunan etik bir perspektif önerilmektedir.
Özet (Çeviri)
This thesis examines the question of how societies deal with the legacy of gross human rights violations. More specifically, it examines the work of official human rights investigations called truth commissions which have been established in increasing numbers since the 1980s in post-conflict countries across the world as institutional responses to gross human rights violations. It involves a close study of reports written by three most prominent international human rights organizations (Amnesty International, Human Rights Watch and International Center for Transitional Justice) on the truth commissions in Guatemala, Serbia and Sierra Leone. A theory of epistemic justice is developed from a comparative analysis of human rights reports written to evaluate truth commissions. Epistemic justice is conceptualized as“doing justice to history”by producing impartial and consensual knowledge exhibiting the injustices of past violations. It is argued that the perspective of epistemic justice captures truth commissions' special contribution to political transitions, a contribution distinct from“criminal justice”provided by the courts (doing justice to law) and“transitional justice”provided by political processes (doing justice to politics). Accordingly, it is claimed that the success or failure of truth commissions should be evaluated in light of whether they realize a reliable documentation of gross violations. An ethical perspective in which truth commissions are seen as ends in themselves is proposed, in contrast to a prudential understanding of truth commissions as means to certain ends, such as criminal prosecutions and political regeneration, with which they may be overburdened to the point of failure.
Benzer Tezler
- İslâm düşüncesinde kötülük problemi ve Ziyaeddin el-Kemâlî'nin 'Allah Adâleti' adlı eseri
The problem of evil in the Islâmic thought and ḏiyā al-Dīn al-Kamālī's 'Allah Adâleti̇' (The justice of God)
FUNDA ERBAY
- Türkiye'de özelleştirme uygulamaları ve Derince limanının özelleştirilmesi
Application of privization in Turkey and provization of Derince harbour
HAMDULLAH KÜLTİGİN KARACAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
EkonomiAbant İzzet Baysal Üniversitesiİktisat Bölümü
YRD. DOÇ. DR. SEVİM AKDEMİR
- ECOWAS historical assessment and future legacies
ECOWAS tarihi değerlendirme ve gelecek mirası
JOHN ABIODUN BABALOLA
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
Uluslararası İlişkilerİstanbul Kültür ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM MENSUR AKGÜN
- Şevket Süreyya Aydemir tarih ve devlet anlayışı
Başlık çevirisi yok
ERAY YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
Türk İnkılap TarihiYıldız Teknik ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TANER TİMUR
- Demokrasinin kronik hastalığı: Antik Yunan'ın retorik algısından günümüz popülizmine
Democracy's chronic disease: From the rhetorical perception of Ancient Greece to contemporary populism
SAVAŞ ALSANCAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Siyasal BilimlerPamukkale ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMET PARLAK