Geri Dön

Hipertansiyon patogenezinde insülin'in rolü

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 37785
  2. Yazar: MELEK ZEKİYE ULUÇAM
  3. Danışmanlar: Belirtilmemiş.
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1994
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 60

Özet

48 VI. ÖZET Hipertansiyon patogenezinde, insülin direnci ve buna ikincil hiperinsülineminin yer aldığı bilinmektedir. Obezite ve Tip 2 Diabetes Mellitus, insülin direncinin en sık görüldüğü durumlardır. Bu vakalardaki insülin yüksekliği, hipertansiyon ve ateroskleroza, bazı mekanizmalar aracılığıyla katkıda bulunmaktadır. Buna karşın, obez ve diabetik olmayan hipertansif vakalarda dahi, insülin direnci ve hiperinsülineminin görülebildiği, dış yayınlarda bildirilmektedir. Bu kişilerde, insülin direncinin ortaya çıkması, daha farklı mekanizmalarla da izah edilmeye çalışılmıştır. Sunulmuş olan çalışmada, Türkiye'de obez veya diabetik olmayan hipertansiflerde, insülin direnci ve hiperinsülineminin önemli oranda mevcut olduğu saptanmıştır. Global incelemelerde, bu hipertansiflerde, açlık insülin düzeylerinin normal vakalardan çok yüksek olduğu görülmüştür. Tokluk insülin düzeyleri açısından önemli bir fark bulunmamıştır. Esansiyel hipertansiyonda, glikoz toleransı bozukluğu, obez veya diabetik olmayan hipertansif hasta grubunda %33.3 olarak saptanmıştır. Daha detaylı incelemelerde, hipertansiyona eşlik eden açlık ve tokluk hiperinsülinemisinin, aslında glikoz toleransı bozulmuş hastalardan ileri geldiği görülmüştür. Dolayısıyla, obez veya diabetik olmasalar bile, primer hipertansif vakaların glikoz tolerans testine verdikleri cevabın incelenmesi, hipertansiyon patogenezinde insülin fazlalığının da rol oynayıp oynamadığını anlamak açısından önemli bulunmuştur. İnsülinin, aterosklerozda da primer bir rol oynadığı bilinmektedir. Bu nedenle, hipertansiyonda, kan basıncını düşüren tedavilerin yanısıra, doku insülin duyarlılığının bozulmaması ve hatta arttırılması, ateroskleroz gelişimini azaltabilir. Bu konuda, diyet, egzersiz ve doku insülin duyarlılığını bozmayacak antihipertansif ilaçların kullanılması, yararlı bir tutum olacaktır.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Metabolik sendromda zerdeçal (curcuma longa)'ın rat karaciğerindeki koruyucu etkilerinin araştırılması

    Investigation of protective effects of turmeric (curcuma longa) at rat liver on metabolic syndrome

    KÜBRA ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    BiyokimyaFırat Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GONCA OZAN

  2. Nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı ve kronik hepatit C 'li olgularda adiponektinin ve insülin direncinin değerlendirilmesi

    Evaluation of adinopectin and insulin resistance in chronic hepatitis C and non alcoholic fatty liver disease

    ZEYNEP AYŞEN AKIN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    BiyokimyaDokuz Eylül Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CANAN ÇOKER

  3. Tip 2 diyabetik hastalarda serum endotoksin düzeyinin diyabetin komplikasyonları ile ilşkisi

    Serum endotoxin level is associated with diabetic complications in type 2 diabetic patients

    MUSTAFA BÜYÜKÜNLÜER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FÜSUN ERDENEN

  4. Metabolik sendrom hastalarında soluble CD40L ve CRP düzeyinin araştırılması

    The investigation of the soluble CD40 ligand and C-reactive protein level in patients with metabolic syndrome

    İLKAY TUĞBA ÜNEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. FIRAT BAYRAKTAR

  5. Polikistik over sendromlu hastalarda 25 hidroksi vitamin D3 seviyeleri ve metabolik parametrelerle ilişkisi

    The association of 25(oh)D3 levels and the metabolic parameters in polycystic ovary syndrome women

    MERYEM KÜÇÜKAŞCI ÇAĞDAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Kadın Hastalıkları ve DoğumMaltepe Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BERNA HALİLOĞLU