Parsiyel nöbetli hastalarda depresyon ve anksiyete düzeyi ile yaşam olayları arasındaki ilişki
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 387042
- Danışmanlar: DR. MURAT ERKIRAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 100
Özet
Depresyon ve anksiyete bozuklukları epileptik popülasyonda özellikle interiktal dönemde görülmektedir. Bu çalışmanın amacı parsiyel nöbetli hastalarda depresyon ve anksiyete düzeyi ile yaşam olayları arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Çalışmaya, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Epilepsi Polikliniği'ne başvuran, ILAE kriterlerine göre parsiyel epilepsi tanısı almış, mental retarde olmayan, 16 yaşından büyük, en az okur yazar olan ve en az 1 aydır antidepresan tedavi almayan 53 hasta alındı. Kontrol grubu olarak da kronik bir hastalığı olmayan, hasta grubu ile benzer sosyodemografik özelliklere sahip 31 kişi seçildi. Çalışmaya alınan tüm vakalara Beck Depresyon Ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği ve Yaşam Olayları Ölçeği uygulandı. Yine tüm vakalara yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu, mesleki durum ve epilepsinin klinik özellikleri başlıklarından oluşan yazar tarafından oluşturulmuş yarı yapılandırılmış bir form uygulandı. Epilepsi grubunda işsizlik oranı kontrol grubu ile kıyaslandığında anlamlı olarak daha yüksek bulundu (*p0.05). Ancak, epileptik grupta depresyon puanı yüksek olan vakalarla depresyon puanı düşük olan vakaları yaşam olayları yönünden karşılaştırdığımızda;“hakkında kötü söylentiler yüzünden çevre tarafından itilme”,“büyük parasal kayıp, büyük ekonomik sıkıntı”,“iş başarısızlığı”,“istemediği işte çalışma, işte istemediği göreve verilme”,“göç”,“cinsel sorunlar”şeklinde tanımlanan yaşam olaylarının depresyon puanı yüksek olan grupta anlamlı olarak daha fazla olduğu sonucuna varıldı. Sonuç olarak; çalışmamızda epilepsideki depresyon ve anksiyetenin biyolojik faktörlerden çok kronik hastalığa komorbid bir durum olarak karşımıza çıktığı, kronik hastalıkların sosyal hayatı ve çalışma gücünü etkileyerek işsizlik gibi sorunlara yol açtığı, epilepsinin tipinden bağımsız olarak depresyon ve anksiyeteye yatkınlık oluşturduğunu söylenebilir.
Özet (Çeviri)
Depression and anxiety disorders are observed in the epileptic population, particularly during the interictal period. The purpose of this research is to study on the relation between depression and anxiety levels in the patients with partial attacks. The study was carried out on 53 patients who applied to Bakirkoy Psychiatric and Neurological Disorders Hospital Epilepsy Polyclinic, who were diagnosed as epileptic according to ILAE criteria, not mentally retarded, older than 16 years old, at least literate and not administered antidepressant treatment for at least 1 month. For the control group, 31 persons without a chronic disorder, carrying similar sociodemographic properties with the patient group were chosen. All patients included in the study were subjected to Beck Depression Scale, Beck Anxiety Scale and Life Events Scale. Also, all cases were subjected to a semi-structured form created by the author including age, sex, marital status, educational background, professional status and the clinical properties of epilepsy. The unemployedness ratio in the epilepsy group was significantly higher than the control group (*p0.05). But in epileptic group, when cases with depression were compared with normal cases, the life events that such as“denying of the people due to rumors”,“big financial losses or economic suffering”,“failure at work”,“unwanted job or assignment”,“immigration”,“sexual problems”were significantly higher in the depressive group. As a conclusion, in our study, it can be said that the depression and anxiety in epilepsy is comorbid to the many chronic disorders rather than to biological factors, caused problems such as unemployment by affecting social life and working capacity, and causes inclination to depression and anxiety, independent from the type of epilepsy.
Benzer Tezler
- Temporal lob orijinli kompleks parsiyel nöbeti olan hastalarda kranial Manyetik Rezonans'da anatomik oluşumların kantitatif ölçümleri ve bu ölçümlerin klinik ve psikometrik parametrelerle ilişkisi
The Quantitative measurements of anatomical structures of patients with complex partial seizures originating from temporal lobe and relation of these measurements with clinical and psychometric parameters
ŞEFİK KAAN YÜCEL
- Identification of novel genes involved in the etiology of benign neonatal/infantile epilepsy syndromes and genetic epilepsy with febrile seizures plus (GEFS+)
Selim yenidoğan/bebeklik epilepsi sendromları ve ateşli nöbetli genetik epilepsi etiyolojisinde yer alan yeni genlerin belirlenmesi
SUNAY USLUER
Doktora
İngilizce
2015
GenetikBoğaziçi ÜniversitesiMoleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERVER HANDE ÇAĞLAYAN
- Jeneralize tonik-klonik nöbetlerde postiktal elektroensefalografi özellikleri
Postictal electroencephalographic features of generalized tonic-clonic seizures
SEHER NAZ YENİ (SEZGİN)
- Kompleks parsiyel nöbetli hastalarda pozitron emisyon tomografisinin tanısal rolünün elektroensefalografi ve manyetik rezonans görüntüleme ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi
Comparison of the diagnostic value of pet with EEG and MRI in patients with complex partial seizures
TUĞBA SUCAK (ŞENGEZER)
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
NörolojiGazi ÜniversitesiNükleer Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. L. ÖZLEM KAPUCU
- Temporal lob epilepsili hastalarda bellek ve bellek dışı fonksiyonların nörogörüntüleme ile korelasyonu, cerrahi ve medikal tedavi sonuçlarının prognoza etkileri
The correlation between memory, extra-memorial functions and neuro-imaging, the effects of surgical and medical treatments on the prognosis of temporal lobe epilepsy patients
VECDİ CANTÜRK