Aşırı aktif mesane tanı, tedavi ve izleminde idrar biyokimyasal belirteçlerinin rolü
Effects of biomarkers on OAB diagnosis and assessment of therapeutic outcome
- Tez No: 393991
- Danışmanlar: PROF. DR. ZAFER AYBEK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Üroloji, Urology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Pamukkale Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 44
Özet
Aşırı aktif mesane (AAM) semptomlara dayalı, etyopatogenezi net olarak ortaya konulamamış bir sendromdur. Tanısı da, semptoma dayalı olması nedeniyle subjektif ve zordur. Tedavisinde de altın standart olarak gösterilen antimuskarinikler ile sadece %50-60 oranında başarı sağlanabilmektedir. Bu durum araştırmacıları objektif bir tanı yöntemi bulmaya itmiştir. İdrar biyokimyasal belirteçleri böylelikle ortaya atılmış ve birçok araştırmacı tarafından AAM tanısında, tanı testi olarak kullanılabileceği araştırılmıştır. Bu çalışmada da 4 farklı idrar biyokimyasal belirteçlerinin (BDNF, NGF, GAG, MCP-1), AAM hastalarında yüksekliği ve tedavi başarısını öngörebileceğini araştırıldı. Çalışmaya günlük bir veya birden fazla sıkışma şikayetlerini içeren aşırı aktif mesane tanısı alan hastalardan seçildi. Tüm hastalara 3 günlük işeme günlüğü uygulandı. Bu hastalar ayırıcı tanı için muayene edildi ve üriner ultrasonografı yapıldı. İdrar tetkiki, idrar kültürü, serum kreatinini ve crp düzeyleri ölçülerek AAM ayırıcı tanısı yapıldı. Ayrıca tüm hastalara tedavi öncesi ve sonrası Türkçe valide edilmiş AAM sorgu formu dolduruldu. Seçilen 45 AAM hastası çalışmaya alındı. Kontrol grubuna ise gönüllü hastane çalışanlarından ve yakınlarından üriner sistem şikayeti olmayan 45 sağlıklı gönüllü seçildi. Hasta grubu mevcut kılavuzlarda AAM tedavisi için önerilen solifenasin (Kinzy 5 mg) verildi. İdrar örnekleri tedavi öncesi ve tedavi başlangıcından sonraki 1. ayda orta akım idrarı olarak alındı. Tüm hasta ve kontrol grubundaki gönüllülerden idrar toplandıktan sonra BDNF, NGF, GAG ve MCP-1 seviyeleri SunRed marka ELİSA kitleri ile ölçüldü. İdrar kreatinini (Kr) de ölçülerek sonuçlar düzeltildi. Sonuçların analizinin ardından idrar belirteçlerinin AAM hastalarında yüksek olduğu, tedavi sonrası tedaviye duyarlı hastalarda azaldığı, ancak dirençli olgularda azalmadığı gösterildi. Tedaviye dirençli olgularda duyarlı gruba göre başlangıç belirteç düzeylerinde anlamlı farklılık olmadığı görüldü. Tedaviye direncin ise AAM skoru yüksek ve postmenopozal kadınlarda daha yüksek olduğunu tespit ettik. Özet olarak, literatürle uyumlu olarak idrar biyokimyasal belirteçlerinin (BDNF, NGF, MCP-1, GAG) AAM tanısında, subtiplerinin belirlenmesinde ve tedavi takibinde kullanılabileceğini gösterdik. AAM'nin inflamatuar bir süreç olduğu hipotezini destekleyen bulgular elde ettik. Ancak tedavi başarısının öngörülebileceği hipotezini ise gösteremedik.
Özet (Çeviri)
Overactive Bladder (OAB) is a syndrome based on symptoms whose etiopathogenesis couldn't have put forward clearly. Also its diagnosis is difficult and subjective because of being based on symptoms. Only %50-60 of success rate was achieved by antimuscarinics which are shown as gold standard for treatment. This condition pushed researchers to find an objective diagnosis system. Biomarkers were put forward because of this reason and it was studied by many researchers whether it could be used or not, for OAB diagnosis. Also in this study, 4 different biomarkers (BDNF, NGF, GAG, MCP-1) were researched on OAB patients, about the level of indicators and if it could foresee the success of medical treatment.OAB diagnosed patients, whose complaints were being in need for urinate once, or more than once a day, were chosen for the study. 3 days of voiding diary was applied for all patients. These patients were examined for diagnosis and were monitored urinary USG. OAB distinctive diagnosis was cleared by urine analysis, urine culture, measuring serum creatinin and CRP levels. Furthermore, OAB questionaries which is validated in Turkish, applied for all patients before and after medical treatment. 45 chosen OAB patients were begun to study. 45 healthy volunteers who did not have any urinary system complaints, were chosen from hospital workers or their relatives, for control group. Solifenasin (Kinzy 5mg) which is a recommended medical treatment based on the guidelines, was given to patient group. Urine samples were collected before the medical treatment and after one month from the initiation of medical treatment, as midstream urine. After collecting all the urine samples from the patients and healthy volunteers, BDNF, NGF, GAG and MCP-1 levels were measured by SunRed labeled ELİSA kits. Results are corrected, also by measuring urine creatinin (Cr). After analyzing the results, biomarkers were found at high levels in OAB patients and lowered after medical treatment in responders, but did not in patients who are refractory to treatment. There aren't any significant differences in refractory patients compared to responders about the levels of biomarkers from the beginning. For the summary, we have shown that biomarkers could be used for OAB diagnosis, determining subtypes and assessment of therapeutic outcome. We've got findings that maintain the hypothesis of OAB which is an inflammatory process. On the other hand, we couldn't have shown the hypothesis of foreseeing the medical treatment success.
Benzer Tezler
- Mesane disfonksiyonlu çocuklarda tanıda ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde idrar sinir büyüme faktörü (NGF), beyin kaynaklı nörotrofik faktör (BDNF) düzeyleri ile NGF(ALA35VAL) ve bdnf (VAL66MET) genetik polimorfizmlerinin rolü
The role of brain derived neurotropic factor (BDNF) and nerve growth factor (NGF) urine levels and genetic polymorphisms of BDNF (VAL66MET) and NGF (ALA35VAL) in the evaluation of treatment response in children with bladder dysfunction
KADRİYE ÖZDEMİR
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2013
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MAKBULE SEVGİ MİR
- Alt üriner sistem semptomları olan çocuklarda ultrasonografi ile mesane duvar kalınlığı ve ağırlığının değerlendirilmesi
Ultrasonic measurement of bladder wall thickness and bladder weight in children with lower urinary tract symptoms
AYŞE GÜNEŞ KARAKURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Çocuk CerrahisiDokuz Eylül ÜniversitesiÇocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FEZA AKGÜR
- Nöropatik olmayan mesane sfinkter disfonksiyonunda ürodinamik inceleme sonuçları ve tedavi yanıtları
Urodynamic evaluation results and treatment response in non-neuropatic bladder sphincter dysfunction
CEYHUN AÇARI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA BAK
- Asırı aktif mesane tedavisinde kullanılan antimuskarinik tedavi ajanlarına stoller afferent nerve stimulatör (SANS) eklenmesinin katkısı
The benefit of stoller afferent nerve stimulation (SANS) added to antimuscarinic therapy agents on overactive bladder management,
MURAT BAYRAM SANCAKTAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Kadın Hastalıkları ve DoğumGATAKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VEDAT ATAY
- Aşırı aktif mesane sendromlu olgularda idrardaki süksinat düzeyinin klinik bulgular ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship of urinary succinate level and clinical findings in patients with overactive bladder syndrome
ÖMER FARUK ÖZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kadın Hastalıkları ve DoğumAnkara ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET MURAT SEVAL