Baziler invaginasyon sebebiyle opere edilen hastaların klinik ve radyolojik olarak incelenmesi, kraniyoservikal bileşke ilişkisinin düzeltilebilmesi üzerine etkili faktörlerin belirlenmesi
Bazi̇ler i̇nvagi̇nasyon sebebi̇yle opere edi̇len hastalarin kli̇ni̇k ve radyoloji̇k olarak i̇ncelenmesi̇, krani̇yoservi̇kal bi̇leşke i̇li̇şki̇si̇ni̇n düzelti̇lebi̇lmesi̇ üzeri̇ne etki̇li̇ faktörleri̇n beli̇rlenmesi̇
- Tez No: 394233
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET SEDAT ÇAĞLI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 54
Özet
Baziler invaginasyon kraniyoservikal bileşkenin konjenital, gelişimsel yada edinsel olarak ortaya çıkan kompleks bir patolojisidir. Patolojinin ana mekanizması kafa tabanı ve üst servikalde kafa içerisine doğru çökme, dislokasyon ve beyin sapının kompresyonudur. Cerrahi tedavi tek seçenektir. Cerrahinin temel amacı dekompresyon ve instabilite varlığında stabilizasyondur. 1980'lere kadar sadece foramen magnum ve atlas arka arkının rezeksiyonu ile posteriyor dekompresyon uygulamaları yapılmıştır. Patolojinin daha iyi anlaşılması ile çeşitli prosedürler zaman içinde geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Tedavi seçimi için ana hatları ile önerilmiş bir algoritma da mevcuttur. Tedavi seçeneklerinin sonuçları literatürde daha çok alınan klinik yanıtlar ile sunulup tartışılmıştır. Geriye dönük 30 hastalık serinin ayrıntılı analizi yapıldı. Cerrahi tekniğin seçimine etki edecek parametreler tespit edilmeye çalışıldı. Cerrahi tekniklerin sonuçları hem klinik hem de radyolojik olarak objektif parametreler ile değerlendirildi. Yalnızca posteriyor dekompresyonun hem klinik hem de radyolojik olarak tedavi edici olmadığı gösterildi. Posteriyor dekompresyona ek olarak yapılan redüksiyon ve stabilizasyon ile elde edilen sonuçlarda kısmi başarı elde edilmişti. Anteriyor dekompresyon ve posteriyor stabilizasyon klinik olarak başarılıydı. Radyolojik olarak sübjektif parametreler ile değerlendirme yapılabildi. Redüksiyona ek olarak atlantoaksiyel eklemin kafes ile distraksiyonu yapılan hastalarda hem klinik hem de radyolojik parametreler ile en başarılı sonuçlar alınmıştı. Endoskopik anteriyor dekompresyon yapılan iki hasta ise tartışıldı. Komplikasyonlar açısından gruplar arası fark saptanmadı. Redükte edilebilir olduğu düşünülen baziler invaginasyonlarda Goel tekniğinin başarısı objektif parametreler ve istatistiksel analizler ile ispatlanmıştır.
Özet (Çeviri)
Basilar invagination is a complex pathology occured as congenital, developmental or acquired at the craniocervical junction. Mechanism of the pathology is cranial settling, atlatoaxial dislocation, upward migration of upper cervical and compression of brainstem as a result. Surgical treatment is the only option. The main aim of surgery is decompression and stabilization if necessary. Until 1980s, only posterior decompressive surgeries had been performed including enlargement of foramen magnum and removal of the posterior arch of the atlas vertebra. With a better understanding of the pathology, various techniques have been described, developed and performed. There is a common algoritm suggested that is helpful about the choice of treatment. The surgical results were submitted and discussed through the clinical outcomes in the literature. Our series consisting of thirty patients were analyzed retrospectively. Parameters which may influence the choice of surgical technique were tried to determine. Results of the surgical techniques were reviewed through the objective parameters both clinically and radiologically. Only posterior decompression was not found therapeutic both clinically and radiologically. In addition to posterior decompression, reduction and stabilization had more succesful results but partially. Anterior decompression and posterior stabilization was found succesful clinically. The radiological parameters about anterior decompression were subjective but they exhibited the results we desired. In addition to reduction, distraction of the atlantoaxial joint with a cage had provided the best results. Two cases operated endoscopically for anterior decompression were discussed. There were no differences between the groups about complications. The achievements of Goel technique have been proved with objective parameters and statistical analysis for the cases with reducible basilar invagination.
Benzer Tezler
- Kraniyovertebral kavşaktaki kemik yapıların konik ışınlı bilgisayarlı tomografi ile incelenmesi
Examination of bone structures in the craniovertebral junction on cone beam computed tomography
SEFKAN TANRİSEVER
- Chiari malformasyonu hastalarında baş konumu ve servikal omurga diziliminin ilişkilerinin araştırılması
Investigation of the relationship between head position and cervical spine alignment in chiari malformation patients
RESUL KARADENİZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
NöroşirürjiSağlık Bilimleri ÜniversitesiBeyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİ DALGIÇ
- Chiari malformasyonlu hastalarda MRG'de görülen hacimsel değişiklikler ve anomaliler
Volumetric changes and anomalies in MRI in patients with chiari malformation
OZAN ALKOÇ
Doktora
Türkçe
2010
AnatomiAfyon Kocatepe ÜniversitesiAnatomi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET SONGUR
DOÇ. DR. OLCAY ESER
- Kranioservikal bileşke instabilitesi olan hastalarda rijit oksipitoservikal fiksasyon'un etkinliğinin araştırılması
Investigation of the effectiveness of rigid occipitocervical fixation in patients with craniocervical junction instability
MURAT UĞUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
NöroşirürjiGaziantep ÜniversitesiBeyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULVAHAP GÖK