Geri Dön

Birincil membranöz glomerülonefritte 4CD varlığının ve yoğunluğunun böbrek hasarlanma derecesi ve böbrek sağkalımı ile birlikteliği

Association of the presence and quantity of C4D with the severity of the kidney injury and the kidney longevity in patients with primary membranous glomerulonephritis

  1. Tez No: 406777
  2. Yazar: ESRA GÖKÇE
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CANER ÇAVDAR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 63

Özet

Amaç ve hipotez: Bu çalışmanın amacı birincil membranöz glomerülonefritli hastalarda glomerüler C4d boyanmasının demografik, klinik ve histopatolojik bulgularla ve renal sağkalım ile birlikteliğini değerlendirmektir. Glomerüler C4d pozitif boyanan birincil membranöz nefropatili hastalarda komplemanın lektin yolunun aktive olduğu düşünülmektedir; böylelikle bu hastalarda böbrek hasarlanma derecesinin ciddi ve böbrek sağkalım oranının düşük olması beklenmektedir. Yöntem: 2005 Eylül ile 2014 Eylül tarihleri arasında başvuran ve biyopsi ile membranöz glomerülonefrit tanısı elde edilen 50 hastadan, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi (DEÜTF) Nefroloji Bilim Dalı tarafından değerlendirilerek birincil membranöz nefropati tanısı almış 18 yaş ve üzeri olan 20 hasta bu araştırmaya dahil edilmiştir. Hastalar bölüme davet edilerek birebir klinik görüşme ortamında, biyopsi örneklerinin ve dosya-arşiv bilgilerinin kullanımı açısından kendilerinden gönüllü aydınlatılmış onam formu ile onay alınmıştır. DEÜTF arşivinde yer alan hasta dosyaları retrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların tamamında biyopsiler Nefroloji Bilim Dalı tarafından elde edilmiş ve tanıda ve çalışma sırasında biyopsi örneklerinin değerlendirilmeleri DEÜTF Patoloji Anabilim Dalı tarafından gerçekleştirilmiştir. Patoloji Ana Bilim Dalı tarafından saklanmış böbrek dokuları C4d kiti (Cell Marque R C4d/SP91 monoklonal antikoru) ile yeniden boyanarak değerlendirilmiştir. Glomerüler C4d boyanması immünhistokimyasal yöntemle gerçekleştirilmiştir. Glomerüler C4d boyanma dereceleri negatif (glomerüler bazal membranın %25'inden azının boyanması), hafif (ince granüler), orta (kalın granüler) ve şiddetli (kaba depozitlenmeler) dereceler olarak belirlenmiştir. Buna göre hastalar ilk olarak negatif ve hafif derecede boyananlar ile orta ve şiddetli derecede boyananlar olarak iki gruba ayrılmıştır. Bu gruplar demografik veriler (yaş, cinsiyet, takip süresi) ile klinik ve laboratuar izlem verileri (biyopsi sırasında ve takibin 3. ayında, 6. ayında ve sonunda proteinüri miktarı; serum kreatinin düzeyi; serum albumin düzeyi; MDRD formülüne göre kreatinin klerensi; tanı sırasında hipertansiyon varlığı; sadece konservatif tedavi veya bağışıklık baskılayıcı tedavi başlanma durumu; izlemde serum kreatinin düzeyinde iki katına çıkma ve glomerüler filtrasyon hızında yarıya düşme süreleri ve renal replasman tedavisi varlığı) ve ayrıca histopatolojik veriler (ışık mikroskopisinde glomerüler bazal membran bulguları, global ve segmental sklerotik glomerül yüzdeleri, interstisyel fibrozis ve tübüler atrofi varlığı, arteriol ve arter çeperlerinde kalınlaşma ve mezangial hipersellüarite varlığı; immünfloresan incelemede IgG, IgA, IgM, Ig kappa ve lambda, kompleman C1q ve C3 birikimi) açısından karşılaştırıldı. Daha sonra C4d boyanma paternine göre ise hastalar segmental (bir glomerülün %50'den azında C4d boyanması) paternde boyananlar ve global (bir glomerülün tamamına yakınında C4d boyanması) paternde boyananlar olarak gruplandırıldı. Bu gruplar da aynı demografik, klinik, ve histopatolojik veriler açısından karşılaştırıldılar. İstatistiksel analizde SPSS 15.0 programı kullanıldı ve p değerinin 0,05'ten küçük saptanması durumunda bulgular istatistiksel açıdan anlamlı olarak değerlendirildi. Sayısal veri analizi için ki-kare testi ve Fisher kesin testi, ölçümle belirlenen değişken analizi için Mann-Whitney U testi ve korelasyon analizi kullanıldı. Glomerüler C4d boyanmasının renal sağkalım üzerine olan etkisini değerlendirmek için Kaplan-Meier ve Cox oransal risk analizlerinin kullanılması planlandı. Bulgular: Membranöz glomerülonefrit tanılı biyopsi elde edilmiş 50 hastadan 23'ünde klinik olarak birincil membranöz glomerülonefrit tanısı ve ikincil nedenlerin eklenmediği düzenli takip kaydedilmiştir. Bu hastalardan 3'ü yetersiz biyopsi örneği eldesi nedeniyle çalışmadan dışlanmıştır. Geriye kalan 34 ile 72 yaş arasındaki 20 hastanın %'55'inin erkek (n=11 ve yaş ortalaması 48.83 yıl) ve %45'inin kadın olduğu (n=9, yaş ortalaması 51.33 yıl) görülmüştür. Glomerüler C4d boyanması hastaların %90'ında (n=18) pozitif ve %10'unda (n=2) negatif olarak belirlenmiştir. Ortalama 43.7 ay (en kısa 6; en uzun 130 ay) süren izlemde, serum kreatinin düzeyi iki katına çıkmadığından veya GFR'de %50'den fazla azalma görülmediğinden ve renal replasman ihtiyacı gelişmediğinden renal sağkalım analizi yapılamamıştır. C4d negatif ve hafif derecede boyananlar ile orta ve şiddetli derecede boyanan gruplar karşılaştırıldığında; C4d birikim derecesinin şiddeti ile demografik ve klinik veriler arasında istatistiksel anlamlı birliktelik bulunmamıştır. Histopatolojik verilerden ise segmental skleroz yüzdesinin (p=0.017); immünglobulin A birikiminin (p=0.044) ve kappa ile lambda proteinlerinin (sırasıyla p=0.029, p=0.049) negatif-hafif derecede C4d boyanan grup ile anlamlı birlikteliği saptanmıştır. Negatif ve hafif derecede C4d boyanan grupta bu bulguları global skleroz yüzdesi ve IgG birikimi de istatistiksel düzeye ulaşmamakla birlikte eşlik etmektedir. C4d orta-şiddetli derecede boyanan grupta; daha ileri evrelerde bazal membran kalınlığı ile daha fazla sayıda hastada arter duvar kalınlaşması ve interstisyel enflamasyon istatistiksel anlamlılığa ulaşmamakla birlikte dikkat çekicidir. Hastalar segmental ve global paternde iki grup olarak değerlendirildiğinde 6 hastanın segmental ve 12 hastanın ise global boyandığı belirlenmiştir. Global paternde boyanma, orta ve şiddetli derecelerde C4d boyanması ile anlamlı olarak birlikte bulundu (p=0.001). Bunun üzerine segmental/global paternde boyanma çarpan skoruna göre segmental ve global paterndeki gruplardan global patern grubu C4d boyanma derecelerinde orta-ağır derecede C4d boyanması ile istatistiksel anlamlı olarak birlikte saptanmıştır (p

Özet (Çeviri)

Object and hypothesis: The aim of this study is to evaluate the correlation between the glomerular C4d staining and demographic, clinic, histopathologic findings and kidney longevity of patients with idiopathic membranous glomerulonephritis. Lectin pathway of the complement system is thought to be activated in patients with C4d positive glomerular staining, thus, in those patients severe renal injury and decreased renal survival rate is expected. Methodology: Of the 50 patients who applied to Dokuz Eylül University School of Medicine (DEUTF) Department of Nephrology between September 2007 and September 2014 and on whom performed biopsy that diagnosed as membranous nephropathy by DEUTF Department of Pathology and evaluated as idiopathic membranous nephropathy by (DEUTF) Department of Nephrology , 23 patients are included. After the 23 patients with age of 18 and older and which were followed properly as primary (idiopathic) membranous glomerulonephritis by DEUTF Department of Nephrology choosen, they were invited to the department and discussed face to face, written informed volunteer consent was obtained for staining with C4d on previus kidney biopsy material and for the usage of history of disease data. Patients' files in the archive of hospital of DEUTF researched retrospectively. İn all of cases, biopsy specimens were obteined by Department of Nephrology, and evaluated both at the time of biopsy and reassesment for C4d staining by Department of Pathology. Kidney tissue specimens in the Department of Pathology archival were analysed for glomerular C4d staining with C4d kit (Cell Marque R; C4d SP91 monoclonal antibody). Glomerular C4d staining was performed via immunohistochemistry method. Glomerular C4d staining degrees are determined as negative (staining less than %25 in one glomerulus), mild degree (fine granular staining), intermediate degree (thichened granular) and severe degree (coarse deposites). According to these degrees of C4d, at first patients grouped as negative and mild degree stained and intermediate-severe stained. Those groups were compared according to their demographical (age, sex, follow up period) , clinical and laboratory follow up variables (proteinuria of 24 hours, serum creatinine level, creatinine clerence in terms of MDRD formula, serum albumine level at initial, in term of 3th month, in term of 6th month and last visit; existance of hypertension, conservative treatment and/or immunosupressive treatment, doubling time of serume creatinine level, %50 decrease in glomerular filtration range and existance of renal replacement) and also histopathologic (glomerular basal membrane properties, percentages of global and segmental sclerotic glomerulus, interstitial fibrosis and tubular atrophy, thickening in arteries and arteriols, existance of mesangial hypercelluarity and interstitial inflamation at light microscopy; examination of IgG, C3, Ig kappa and lambda stainings at immonofluorescence microscopy) findings. After determining the groups according to C4d staining degrees; groups which based on C4d staining pattern was composed as segmental pattern group (C4d staining less than %50 of a glomerulus) and global pattern group (C4d staining in almost full of glomerulus) were composed. Segmental and global staining pattern groups were also compared according to the same demographic, clinical, laboratory follow up variables and histopathologic variables. For statistical analysis SPSS 15.0 was used; findings were evaluated as statistically significant if p value is to be found less than 0.05. For categorical data analysis Chi-square and Fisher's exact test; for analysis of variance Mann-Whitney U and correlation analyses tests are used. Kaplan-Meier and Cox proportional hazard analyses were planned to be performed to evaluate the effect of glomerular C4d staining on renal survival. Results: Of the patients who were between ages of 34 and 72, %60 were (n=12, mean 48.83 years) male and %40 were (n=8, mean 51.75 years) female. Of 20 patients, %90 were identified as glomerular C4d-positive (n=18), and %10 (n=2) as negative. During mean follow up of 43.7 months (minimum 6; maximum 130 months), as neither any of the patients needed renal replacement theraphy, nor creatinine levels increased two-fold and GFR decreased half during the periods; we could not perform renal survival analysis. When we compared the negative-mild degreed C4d staining group with the intermediate-severe degreed C4d staining group; we did not find correlation between severity of C4d staining degrees and between demografical, clinical findings statistically. Among histopathogical variables, percentage of segmental sclerosis, deposites of immunoglobulin A, kappa and lambda staining degrees were associated with negative and mild degreed C4d staining group (p=0.017, p=0.029, p=0.049 respectively).in the same group, global glomerulosclerosis was also dominant according to intermediate-severe degreed C4d staining group, but was not statistically significant. Mean value of IgG staining degrees accompanied to global sclerosis dominancy in the same group as we compared to the intermediate-severe C4d staining group. However, yet not statistically significant; further thickening in basal membranes and arteries and interstitial inflamation in more patients attracted notice. When we evaluated gruops based on C4d staining of pattern; we determined 6 biopsies that C4d stained in segmental pattern and 12 biopsies that C4d stained as global. Staining in global pattern was statistically associated with further degrees (intermediate and severe) of C4d staining (p=0.001). After this finding, groups based on global and segmental pattern compared to groups based on C4d staining degrees in the name of segmental/global pattern factor scoring. Group with the global pattern showed statistically significant correlation with the further degrees of C4d stainig in the extent of segmental/global pattern factor scoring too (p

Benzer Tezler

  1. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi nefroloji kliniğinde takip edilen erişkin birincil membranöz glomerülonefritli hastalarda klasik prognoz kriterlerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of classical prognosis criteria in patients with primary membranous glomerulonephritis in nephrology clinic of Dokuz Eylul University Hospital

    ERHAN ADALI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    NefrolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CANER ÇAVDAR

  2. Membranöz glomerülonefritli hastalarda klinik seyir, laboratuvar ve prognostik faktörlerin değerlendirilmesi

    Clinical presentation and evaluation of prognostic factors in patients with membranous glomerulonephritis

    MURAT ÖZDAĞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    NefrolojiGazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YASEMİN ERTEN

  3. Primer membranöz nefropatili hastalarda farklı immunosupresif tedavi protokollerine yanıt ve renal sağkalımı etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi

    Evaluation of factors affecting renal survival and response to different immunosupressive protocols in patients with primary membranous nephropathy

    MERVE EZİRCAN ALAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SAMİ UZUN

  4. Hemodiyaliz membranlarının biyouyumluluğunda PAF ve lökotrienlerin rolü

    Başlık çevirisi yok

    CANER KABASAKAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    NefrolojiEge Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEVGİ MİR

  5. Meningiomlarda immün kontrol noktası moleküllerinin klinikopatolojik parametreler ve mikrosatellit instabilite ile ilişkisi

    The relationship of immune control checkpoint molecules in meningioma with clinicopathological parameters and microsatellit instability

    MÜŞERREF MÜGE USTAOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PatolojiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSMAİL SAYGIN