Translokasyon taşıyıcısı olduğu saptanan ailelerde gebelik ürünlerinin değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 40767
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SEHER BAŞARAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tıbbi Biyoloji, Medical Biology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 95
Özet
Tekrarlayan fetal kaybı olan çiftler ile konjenital anomalili, dismorfik ve mental retardasyonlu çocukları olan ailelerde kromozom anomalilerine, normal populasyona göre, daha sıklıkla rastlanmaktadır. Bu birey ya da ailelerde yapılacak kromozom analizleri ile kalıtsal kromozom anomali saptanması durumunda, ailenin kromozom anomalili çocuk riski çok artar. Bu durum ilk aşamada ailenin aleyhine gibi gözükse de, aileye sağlıklı çocuk sahibi olma imkanını sağlayacak prenatal tanıya olanak verdiğinden pratikte son derece yararlıdır. Bu tür riskli ailelerde en çok saptanan kromozom anomalileri translokasyon ve inversiyonlardır. Robertson tipi translokasyon dışındaki translokasyonlar ve inversiyonlar kırık noktaları ve olaya karışan kromozomlar açısından farklılık gösterirler. Bu nedenle dengeli anomali taşıyıcılarının bir sonraki kuşağında oluşabilecek dengesiz anomaliler çok çeşitlidir. Teorik olarak translokasyon taşıyıcılarında dengesiz gamet riski ( adjacent 1 dağılımında ) % 50 ise de, kromozomal dengesizliğin yaşamla bağdaşma özelliğine bağlı olarak pratikte karşılaşılan risk oranları farklıdır. Translokasyon ve inversiyon taşıyıcısı kişi ve ailelerinde yapılacak aile ağacı incelemeleri ve79 kromozom analizleri, bu ailelerin üreme kararlarını etkileyecek genetik danışmanın doğru ve etkin bir şekilde verilmesi için gerekli bilgi birikimini sağlayacaktır. Bu çalışma kapsamında, tekrarlayan fetal kayıpları olan aileler ( grup 1 ) ile konjenital anomali, mental retardasyon ve dismorfizm nedeniyle yapılan kromozom analizleri ve çeşitli endikasyonlarla yapılan fetal karyot iplerde translokasyon ( grup 2 ) saptanan 89 ailedeki 171 olguya ait sonuçlar değerlendirildi. - 1. grupta resiprokal tip translokasyon ( 20/30 ) en yüksek oranda bulundu. - 2. grupta resiprokal ( 27/60 ) ve Robertson tipi ( 33/60 ) translokasyon sıklığı birbirine yakın oranlarda bulundu. - resiprokal translokasyonlar % 80.9 oranında ailevi, Robertson tipi translokasyonlar ise % 55. 8 oranında de novo olarak saptandı. - hem resiprokal hem Robertson tipi translokasyonlarda maternal geçiş daha sık görüldü ( % 62.5 ve % 78.9 ). - translokasyon taşıyıcısı kadınlarda fetal kayıp ve anomalili çocuk oranı resiprokal translokasyonlar için % 67.6 ve Robertson tipi translokasyonlar için % 69. 8 olarak bulunmuştur.80 translokasyon taşıyıcısı erkeklerde bu oran, resiprokal translokasyon taşıyıcılarında kadınlardakine benzer bir değer ( % 69.7 ) olmakla birlikte, Robertson tipi translokasyon taşıyıcılarında dengesiz ürüne rastlanmadı. Robertson tipi translokasyonlara en sıklıkla katılan kromozom 21. kromozomdur ve en sıklıkla 14. kromozom ile translokasyona girmektedir. Homolog kromozomlar arasında en sık görülen Robertson tipi translokasyon, 2 1 ; 2 1 translokasyonudur. ailevi dengeli Robertson tipi translokasyonlar arasında 14; 21 ve 13; 14 translokasyonları en sık görülenleridir. resiprokal translokasyona en sık katılanlar 10, 5, 2, 8 ve 11. kromozomlardır. En sık karşılaşılan kırık noktaları ise 3p25, 2p35. Ilq23, 13q22 ve 18q21 dir. resiprokal translokasyonlarda, dengesiz ürünle sonlanan malsegregasyon tipi adjecent 1 en sıklıkla rastladığımız segregasyon tipidir. Oldukça ender olarak rastlanan 3:1 dağılım resiprokal translokasyon serimizde 5 kez saptandı.
Özet (Çeviri)
In our study, chromosome 21 was the most commonly involved chromosome in Robertsonian translocations,- among homologous Robertsonian translocations, 21,-21 translocation was the most frequent. 14; 21 and 13; 14 translocations are more frequently seen in familial balanced Robertsonian translocations. 10, 5, 2, 8 and 11 are the chromosomes most frequently involved in reciprocal translocations. 3p25, 2p35, llq22 and 18q21 were found to be the most frequent chromosomal breakpoints. We observed malsegregation type adjacent 1, most frequently in reciprocal translocations which ended with unbalanced chromosomal rearrangements. We found malsegregation type 3:1 in five of our cases, although it is rare.83 In our study, chromosome 21 was the most commonly involved chromosome in Robertsonian translocations,- among homologous Robertsonian translocations, 21,-21 translocation was the most frequent. 14; 21 and 13; 14 translocations are more frequently seen in familial balanced Robertsonian translocations. 10, 5, 2, 8 and 11 are the chromosomes most frequently involved in reciprocal translocations. 3p25, 2p35, llq22 and 18q21 were found to be the most frequent chromosomal breakpoints. We observed malsegregation type adjacent 1, most frequently in reciprocal translocations which ended with unbalanced chromosomal rearrangements. We found malsegregation type 3:1 in five of our cases, although it is rare.81 VII SUMMARY Chromosomal abnormalities are more frequently seen in families with congenital fetal anomalies, dysmorphic features, mentally retarded children or recurrent fetal wastages when compared to normal population. The families carry more risk if they have a fetus with an unbalanced chromosomal rearrangement or a member of the family has a chromosomal abnormality. In fact, although this seems to be a disadvantage for the family, in practical terms, it turns out to be an advantage because prenatal diagnosis can be offered to these families. Translocations and inversions are more frequent chromosomal abnomalities in this group of families. The reciprocal translocations and inversions differ from each other by their breakpoints and by the spesific chromosomes involved; consequently the progeny of the families with balanced chromosomal rearrangements will have different types of unbalanced chromosomal abnormalities. Although the risk of producing unbalanced gametes is theoretically 50 %, this risk pratically differs highly according to the chromosomes involved and the specific breakpoints. When the chromosomes involved are known, genetic counseling can be offered more precisely.
Benzer Tezler
- Genetik hastalıklar için farklı risk gruplarında genetik danışmanın etkileri
The Influence of genetic counceling on different risk groups with certain genetic diseases
ZUHAL AZAKLI
Doktora
Türkçe
1999
Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEHER BAŞARAN
- Genetik hastalıklar için farklı risk gruplarında prenatal tanı amaçlı genetik danışmanın etkileri
The Impact of prenatal genetic counseling on different risk groups of genetic diseases
ZUHAL AZAKLI
- Rekürren gebelik kaybında etyolojik faktörlerin araştırılması
Başlık çevirisi yok
KIVANÇ BİLİCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1993
Kadın Hastalıkları ve DoğumUludağ ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Pseudomonas aeruginosa kökenlerinde lipid metabolizması ve antibiyotik direncinde rol alan ACPP ve mMEXA genlerinin antisens oligonükleotitler ile susturulması
Silencing acpp and MEXA genes which take part in lipid metabolism and antibiotic resistance in pseudomonas aeruginosa isolates BY antisense oligonucleotids
YAMAÇ TEKİNTAŞ
Doktora
Türkçe
2018
MikrobiyolojiEge ÜniversitesiFarmasötik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MİNE HOŞGÖR LİMONCU
- İnfertil erkeklerde genetik araştırmalar
Genetic studies in infertile males
MAHMUT BALKAN
Doktora
Türkçe
2006
Tıbbi BiyolojiDicle ÜniversitesiTıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. SELAHADDİN TEKEŞ