Geri Dön

Hi̇perprolakti̇nemi̇ ve beni̇gn meme lezyonları i̇li̇şki̇si̇

Hyperprolactinemia and benign breast lesion

  1. Tez No: 408857
  2. Yazar: ŞAFAK AKIN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SELÇUK DAĞDELEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Hiperprolaktinemi, iyi huylu meme lezyonu, makroprolaktinemi, Hyperprolactinemia, benign breast lesion and macroprolactinemia
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 65

Özet

Amaç: Her tür meme lezyonu hiperprolaktinemi ile beraber olabilir. Öte yandan mamografi veya USG ile yapılan görüntülemelerde vakaların %3 ila %11'inde benign meme lezyonu gösterilmektedir. Bu palpe edilemeyen meme lezyonlarının biyopsi gerektirmeden düzenli olarak takip edilmesi önerilir. Bu çalışmada hiperprolaktinemi ile benign meme lezyonları arasındaki ilişkinin ortaya konması amaçlanmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı, vaka-kontrol çalışması kapsamında 51 hiperprolaktinemik premenopozal kadın (yaş: 31.6 ± 9.1 yıl, prolaktin: 76.6 ± 48.3 ng/mL) ve 50 premenopozal sağlıklı kadın (yaş:31.7 ± 5.5 yıl, prolaktin: 14.2 ± 5.6 ng/mL) dahil edildi. Çalışma değişkenleri olarak serum prolaktin ve TSH düzeyi, makroprolaktinemi varlığı, hipofiz MR bulguları ile meme USG bulguları değerlendirildi. Sonuçlar: Hiperprolaktinemik grubun %54.9 (28/51)'unda benign meme lezyonları saptanırken kontrol grubunda bu oran %32'dir (p=0.02). Makroprolaktinemisi olan hastalar ile olmayan hastaların benign meme lezyonları saptanma oranı benzer idi (%53.8 vs %56, p>0.05). Tartışma: Bu çalışmada hiperprolaktinemide benign meme lezyonları prevalansının artmış olduğu gösterildi. Buna rağmen makroprolaktinemi varlığı ile iyi huylu meme lezyonları arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmedi.

Özet (Çeviri)

Background and aim: Any type of breast lesion can represent as hyperprolactinemia. On the other hand, mammograms and/or USG imaging show a non-palpable, probably benign breast lesion in 3% to11% of cases. These non-palpable breast lesions are known as probably benign breast lesions, and recommended to be followed regularly without requiring biopsy. Here we aimed to document the prevalence of benign breast leisons in persistent hyperprolactinemia caused by an etiologic factor other than breast-lesions like prolactinoma and/or macroprolactinemia. Methods: Fifthy- one premenaposal women (age: 31.6 ± 9.1 years, prolactin: 76.6 ± 48.3 ng/mL) with persistent hyperprolactinemia, matched with 50 premenaposal healthy controls (age:31.7 ± 5.5 years, prolactin: 14.2 ± 5.6 ng/mL). Study parameters including serum prolactin and TSH levels and presence of macroprolactinemia, breast lesion on USG and pituitary MR findings were obtained and compared in a case-control study. Results: Benign breast lesions were found in 54.9% (28/51) hyperprolactinemic cases while 32% of controls (p=0.02). Presence or absence of macroprolactinemia among the cases, did not show any statistical significance in regard to presence of benign breast lesions (53.8% vs 56%, p>0.05). Conclusion: Our study showed that hyperprolactinemia due to a non-breast lesion, is associated with increased prevalence of benign breast lesions. However, presence of macroprolactinemia did not show any significant relationship with presence of benign breast lesions in our study.

Benzer Tezler

  1. Hiperprolaktinemide refleks test olarak makroprolaktin ölçümünün retrospektif incelenmesi

    Retrospective analysis of macroprolactin measurement as a reflex test in hyperprolactinemia

    AYLİN BEYAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    BiyokimyaBursa Uludağ Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMRE SARANDÖL

  2. Hiperprolaktinemi ve Akromegali hastalarında RANKL/OPG oranı ve kemik rezorpsiyonu ile ilişkisi

    sRANKL/OPG ratio and relation with bone resorption in patients with Acromegaly and Hyperprolactinemia

    FİRUZAN FIRAT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıHacettepe Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TOMRİS ERBAŞ

  3. Polikistik over sendromu ve hiperprolaktinemi birlikteliği ve prolaktinoma ayırıcı tanısı

    Coexistance of polycystic ovary disease and hyperprolactinemia and differential diagnosis of prolactinoma

    LEVENT DEMİRTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıYüzüncü Yıl Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA ÖZTÜRK

  4. Ötiroid Hashimoto tiroiditli hastalarda makroprolaktin sıklığı

    Evaluation of the frequency of macroprolactin in patients with euthyroid Hashimoto thyroiditis

    GARİP BEKFİLAVİOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKKI KAHRAMAN

  5. Prolaktinoma vakalarında oksidatif stres parametreleri ile prolaktin değerleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between oxidative stress parameters and prolactin levels in patients with prolactinoma

    MAMMADHASAN MAMMADOV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıErciyes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KÜRŞAD ÜNLÜHİZARCI