Geri Dön

Bor bileşiklerinin obez tavşanlarda lipoprotein alt sınıflarına ve nükleer hormon reseptörlerine etkileri

Effects of boron compounds on lipoprotein subclasses and nuclear hormone receptors in obese rabbits

  1. Tez No: 410907
  2. Yazar: ÖZGÜR YAMAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ABDULLAH BAŞOĞLU
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Veteriner Hekimliği, Veterinary Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Bor, Karaciğer yağlanması, Lipoprotein alt sınıfları, Nükleer hormon reseptörleri, Obezite, Boron, Fatty liver, Lipoprotein subclasses, Nuclear hormon receptors, Obesity
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Selçuk Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 64

Özet

Obezite insan hekimliğinde özellikle gelişmiş ülkeler için önemli bir sağlık sorunudur. Kö-peklerde obezite insidansı % 24-44 arasında olup tedavisi de zordur. Karaciğer yağlanması (fatty liver, steatozis), insanlarda (alkole bağlı olmayan) oldukça yaygın bir hastalık olup steatohepatitis, siroz ve hepatoselüler kanser de dâhil olmak üzere ilerleyici karaciğer hastalığına neden olabilmektedir. Karaciğer yağlanması yüksek verimli sütçü sığırlarda da periparturient periyodu etkileyen ve süt sığırcılığı işletmelerinde ciddi ekonomik kayıplara neden olan metabolik bir hastalıktır. İnsanlarda bu hastalık için, kilo kaybından bağımsız ve doğrudan karaciğer hasarını azaltacak veya tersine döndürecek ilaçlar henüz onaylanmamıştır. Sütçü sığırlarda da önlem ve tedavi benzer olup bunlar, negatif enerji balansından korunmayı ve adipoz dokudan yağ asitleri mobilizasyonunu en aza indirmeyi hedefler. İleri teknolojilerde çok büyük avantajlar sağlayan stratejik madenimiz bor, sağlık alanında da insan ve veteriner hekimliği ile tarımı ilgilendiren konularda çeşitli yönlerden araştırılmaktadır. Ana-bilim dalımızda borun obezite ve karaciğer yağlanması başta olmak üzere sağlıkla ilgili etkinlikleri hakkında önemli çalışmalar (projeler ve yayınlar) vardır. Bunların devamı olarak, bu proje doğmuş ve borun obezite, karaciğer yağlanması ve steatohepatitise etkinliği, lipoprotein alt sınıfları ve nükleer hormon reseptörleri yönünden 'omik' bir yaklaşımla metabolomik ve transkriptomik olarak değerlendirilmiştir. Bunun için, yüksek proteinli ve enerjili diyetle beslenen ve bir kontrol ve üç deneme grupla-rından oluşan 40 New Zeland dişi tavşan kullanıldı. Deneme gruplarının her birinin 30 mg bor/L dozundaki borlu içme suları, farklı bor bileşiklerinden sağlandı. Üç ay deneme süresini takiben kilo kazanımları, vücut kütle indeksleri, lipid profil ve antioksidan etkinliğe yönelik biyokimyasal parametrelerle birlikte, NMR bazlı metabolomikler ve lipoprotein alt sınıfları ile real time PCR bazlı nükleer hormon reseptörlerinden PPAR ailesi çalışıldı. Karaciğer ve böbrek dokularının histopatolojik analizi yapıldı ve çalışma bor analizleri ile tamamlandı. Obezite ve karaciğer yağlanmasından daha çok karaciğer hepatositlerinde dejeneratif değişikliklere rastlandı. Biyokimyasal parametrelerden LDL kolesterolün düştüğü, lipid profilde lipoprotein alt sınıflarından küçük LDL partikülleri azalırken küçük HDL ve küçük VLDL partiküllerinde artış belirlenmiştir. Bu değişiklikler susuz boraks ve borik asit gruplarında daha belirgin olmuştur. Metabolomik değerlendirmede asetat, kolin ve tirozin seviyelerinin yine aynı gruplarda artırmıştır. Karaciğerdeki dejeneratif değişikliklerin düzelmesine paralel olarak PPAR-α ve PPAR-β/sigma ekspresyonlarının azaldığı ve bu etkinlikte borik asidin öne çıktığı dikkat çekmiştir. Bor seviyeleri, serum ve karaciğerde değişmezken içme suyuna katılan borun bir kısmı dışkıyla atılmıştır. Sonuç olarak, yüksek proteinli ve enerjili diyet, obezite ve karaciğer yağlanmasından ziyade hepatositlerde dejeneratif değişikliklere yol açmış, bu değişikliklerin içme suyuna bor katkısıyla özel-likle borik asit ile düzeldiği gözlenmiştir. Metabolomik ve transkriptomik değerlendirmelerde PPAR-α ve PPAR-β/sigma ekspresyonlarının azaldığı, geleneksel lipid parametrelerine göre lipoprotein alt sınıfları seviyelerindeki değişikliklerinin önemli olduğu ve enerji metabolizmasını ilgilendiren bazı metabolitlerin arttığı dikkat çekerken bu etkinliklerde borik asidin öne çıktığı belirlenmiştir. Böylece, bu çalışmayla borla ilgili daha önceki çalışmalarımız daha ileriye taşınmış ve 'omik' yaklaşımla patojenik mekanizmalar daha iyi anlaşılmıştır.

Özet (Çeviri)

Obesity is a major health problem in human medicine, especially in developed countries. In dogs, incidence of obesity is 24-44% and difficult to treat. In human hepatic steatosis (fatty live, steatosis) is a fairly common disease and steatohepatitis can cause progressive liver disease including cirrhosis and hepatocellular carcinoma. Fatty liver is also a metabolic disorder affecting the periparturient period in high-producing dairy cows that causes serious economic losses. For this disease in humans, the drugs independent of weight loss, and reducing directly or reversing the liver injury has not been approved yet. The prevention and treatment is similar in dairy cows. They targets protecting from negative energy balance and aiming to minimize the mobilization of fatty acids from adipose tissue. Boron is our strategic mines provides great advantages in advanced technologies is investigated in the field of health issues related to of human and veterinary medicine, agriculture from various aspects. There are important studies (projects and publications) about the effectiveness of boron regarding health, primarily obesity and fatty liver in our department. As a continuation of them, this project emerged that the effectiveness of boron on obesity and fatty liver devoted to lipoprotein subclasses and nuclear hormone receptors has been evaluated by an 'omics' approach as metabolomic and transcriptomic. For this, 40 New Zeland rabbits consisted of one control and three experimantal groups fed a high protein and energy diet. Drinking waters containing 30 mg boron/L of each experimental groups were provided from different boron compounds. After three months of experimental duration gains in weight, body mass index, and biochemical parameters for lipid profile and antioxidant activity; NMR-based metabolomics and lipoprotein subclasses; PCR based gluconeogenic enzymes and genes (PPAR family as nuclear hormon receptors) were performed. The work has been completed with boron analysis and histopathological analysis of liver and kidney tissues. Instead of visceral adiposity and fatty infiltration of the liver degenerative changes in hepatocites were observed. From biochemical parameters decreased LDL cholesterol consantration, from lipoprotein subclasses at lipid profile, decreased small LDL particles, and increased small HDL and small VLDL particles were observed. These alterations were more pronounced in unhydrose bo-raks and boric acid groups in which acetate, choline and thyrosine consentrations were also increased. Decreased PPAR-α and PPAR-β/sigma expressions levels parallel to improvement of degenerative changes were observed in hepotocytes. Boric acide came forward in this efficiency. While boron levels in se-rum and liver did not vary, boron given in drinking water was not absorbed completely. As a result, it is observed that high protein and energy diet resulted in more degenerative changes in hepatocytes than obesity and fatty liver, and these changes were improved by boron supplementation (especially boric acid). There were decreased PPAR-α and PPAR-β/sigma expression levels, significant alterations in lipoprotein subclasses levels and increased in some metabolites related to energy metabolism in metabolomic and transcriptomic evaluations. Boric acid came forward in this efficiency. Thus, previous studies in our depertmant were advenced and pathogenic mechanisims were better understood by an 'omics' approach.

Benzer Tezler

  1. Bor bileşiklerinin DNA hasarı ve onarımındaki rolünün benign prostat hiperplazisi (BPH-1) hücrelerinde araştırılması

    Investigation of the role of boron compounds in DNA damage and repair in benign prostate hyperplasia (BPH-1) cells

    YUSUF YAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    BiyolojiBursa Uludağ Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ BURCU ERBAYKENT TEPEDELEN

  2. Bor bileşiklerinin yapısal, elektronik ve optiksel özelliklerinin teorik olarak incelenmesi

    Theoretical investigation of structural, electronic and optical properties of boron compounds

    MEHMET ÜSTÜNDAĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Fizik ve Fizik MühendisliğiSakarya Üniversitesi

    Fizik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. METİN ASLAN

  3. Bor bileşiklerinin seramik döküm çamurlarında kullanımı

    The use of boron compunds in ceramic casting slurries

    SAVAŞ ELMAS

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Seramik MühendisliğiAnadolu Üniversitesi

    Seramik Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALPAGUT KARA

  4. Bor bileşiklerinin ilaç tasarımı ve moleküler modellemesi

    Drug design and molecular modelling of boron compounds

    BARIŞ KURT

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    BiyofizikDicle Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAMDİ TEMEL

  5. Bor bileşiklerinin hidrojen adsorpsiyon özelliklerinin araştırılması

    Investigation of hydrogen adsorption properties of boron containing compounds

    YİĞİT KIRCA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    EnerjiBülent Ecevit Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TÜRKAN KOPAÇ