Endoskopik olarak normal görünümlü terminal ileum biyopsilerinin tanısal önemi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 411957
- Danışmanlar: DOÇ. DR. CANAN ALKIM
- Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
- Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2012
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Gastroenteroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 53
Özet
AMAÇ: İnflamatuar barsak hastalığı ve terminal ileumu tutan diğer hastalıkların tanısında terminal ileum biyopsileri çok önemlidir. Endoskopik olarak normal görünen terminal ileumdan alınan biyopsilerin tanıya olan katkısı ise tartışmalıdır. Normal görünümlü terminal ileumdan alınan biyopsilerin tanısal etkinliğini araştırmak amacıyla; endoskopik olarak normal ve aftöz ülserli hasta grubu kolonoskopi endikasyonu, histopatoloji ve laboratuar verileri yönünden karşılaştırılmıştır. MATERYAL VE METOD: Çalışmaya Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Endoskopi ünitesinde kolonoskopi yapılan ve terminal ileumdan biyopsi alınan, 18 yaş üzeri 142 kadın, 155 erkek toplam 297 hasta alındı. İşlem endikasyonları, işlemden en fazla iki hafta önceki hemogram, C-Reaktif Protein, sedimentasyon, ferritin, albumin ve vitamin B12 sonuçları, kolonoskopi bulguları, terminal ileumdan alınan biyopsilerin sonuçları ve işlem sonrası nihai tanıları retrospektif olarak değerlendirildi. Kolonoskopi endikasyonları anemi, kronik diyare, karın ağrısı, radyolojik bulgu varlığı, bilinen inflamatuar barsak hastalığı ve diğer olarak gruplara ayrıldı. İşlem endikasyonu olarak anemi, kronik diyare ve karın ağrısından ikisi bulunan hastalar“olası inflamatuar barsak hastalığı”grubu olarak belirlendi. Terminal ileum görünümü normal olan ve aftöz ülserli olan grupların verileri karşılaştırıldı. Patolojik olarak kronik ileit saptanan hastalar ile normal olanların parametreleri değerlendirildi. BULGULAR: Terminal ileumdan biyopsi alınan 297 hastanın 103' ünde (% 34,7 ) kolonoskopi endikasyonu kronik diyare idi ve bu tüm çalışma popülasyonundaki en sık endikasyondu. Terminal ileumun endoskopik görünümü 200 hastada ( %67 ) normaldi, 97 hastada ( % 33) ise aftöz ülser vardı. Normal görünümlü terminal ileum biyopsilerinde kronik ileit oranı % 5,5 iken, aftöz ülserli grupta % 39,2 idi; her iki grupta da en yüksek kronik ileit oranı, anemi ve“olası inflamatuar barsak hastalığı”endikasyonlarında bulundu. Halbuki kronik diyaresi olanlarda kronik ileit saptanma oranı düşüktü. Laboratuar parametreleri açısından, endoskopik olarak aftöz ülserli grupta trombosit ve lökosit sayısı normal görünümlü terminal ileum grubuna göre anlamlı ölçüde yüksekti (p< 0,01). Histopatolojik olarak kronik ileit tanısı alanlarda, normal histopatolojisi olan gruba göre, lökosit ve trombosit sayısı anlamlı derecede yüksek, ortalama platelet hacmi ise anlamlı derecede düşük saptandı (p< 0,01). Endoskopik görünüme göre her iki grupta incelenen parça sayısı arttıkça kronik ileit tanısının arttığı belirlendi. Laboratuar parametrelerinden, kronik ileit ve işlem sonrası inflamatuar barsak hastalığı tanısı ile en yüksek korelasyon ortalama platelet hacmi ve sedimentasyon için bulundu (p< 0,01). SONUÇ: Kronik diyare endikasyonu en büyük grubu oluşturmasına karşın, tek başına kronik ileit patolojisini öngörmek için yetersiz kalmaktadır. Anemi ve olası inflamatuar barsak hastalığı endikasyonlarında ileoskopide aftöz ülser bulunma oranı ya da ileum normal görünse bile histopatolojik olarak kronik ileit saptanma oranı artmıştır. Bu hastalarda işlem endikasyonu dışında, biyopsi sırasında alınan parça sayısı, endoskopik olarak aftöz ülser ve/veya lineer ülser varlığı, kronik ileit tanısı açısından önemlidir. Kolonoskopi istenme endikasyonu, sedimentasyon, lökosit, trombosit ve ortalama platelet hacmi değerleri terminal ileuma girilmesi ve biyopsi alınması kararını belirleyebilir.
Özet (Çeviri)
BACKGROUND: Biopsies of the terminal ileum are very important in the diagnosis of inflammatory bowel disease and other diseases that effect terminal ileum. The contribution of the endoscopic biopsies taken from normal appearing terminal ileum to the diagnosis is controversial. In order to evaluate the efficacy of diagnostic biopsies taken from normal-appearing terminal ileum, the endoscopically normal and aphthous ulcer patient groups were compared in terms of colonoscopy indication, histopathology and laboratory data. MATERIALS AND METHODS: A total of 297 patients (142 female, 155 male) over 18 years old who had colonoscopy and terminal ileum biopsy in Gastroenterology Endoscopy Unit of Sisli Etfal Education and Research Hospital were included to the study. The colonoscopy indications, complete blood count, C-reactive protein, sedimentation rate, ferritin, serum albumin and vitamin B12 results (that were studied at most two weeks before the procedure) colonoscopy findings, the results of terminal ileum biopsies and post-process final diagnosis of these biopsies were evaluated retrospectively. The indications for colonoscopy were grouped as anemia, chronic diarrhea, abdominal pain, the presence of radiological findings, known diagnosis of inflammatory bowel disease, and others. The patients who had two of the followings; anemia, chronic diarrhea, and abdominal pain as colonoscopy indication, were named as“probable inflammatory bowel disease”group. The data of normal looking terminal ileum group and the group with aphthous ulcers in terminal ileum were compared. The parameter of patients with chronic ileitis pathologically and the ones with normal pathologic findings were evaluated. RESULTS: The 103 (34.7%) of 297 patients which were biopsied from the terminal ileum had chronic diarrhea as an indication for colonoscopy, and this was the most common indication for the entire study population. The endoscopic appearance of the terminal ileum in 200 patients (67%) were normal, 97 patients (33%) had aphthous ulcers. The chronic ileitis ratio in biopsies of normal-appearing terminal ileum was 5.5% while it was 39.2% in aphthous ulcer group. In both groups, the highest rate of chronic ileitis were found in anemia, and“probable inflammatory bowel disease”indications. However, chronic ileitis rate was lower in patients with chronic diarrhea. In terms of laboratory parameters, platelet and leukocyte counts, in aphthous ulcer group were significantly higher than those of normal-appearing terminal ileum (p
Benzer Tezler
- Ailevi akdeniz ateşinde ince bağırsakların kapsül endoskopi ile değerlendirilmesi
Evaluation of small bowel mucosal damage by capsule endoscopy in familial mediterranean fever patients
ABDURRAHMAN DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Gastroenterolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FİLİZ AKYÜZ
- Kolonoskopi yapılan çocuk hastaların değerlendirilmesi
Evaluation of child patients WHO were colonoscopy
NAZAN ÖZTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
GastroenterolojiSüleyman Demirel ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA AKÇAM
- Oral kavite ve orofarinks kitlelerinin tanısında bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme
Başlık çevirisi yok
ÜMİT BELET
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1998
Radyoloji ve Nükleer TıpOndokuz Mayıs ÜniversitesiRadyodiagnostik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSEYİN AKAN
- Nazal polipozis etiyopatogenezinde matriks metalloproteinaz-9 ve matriks metalloproteinaz doku inhibitörü-1'in rolü
The role of matrix metalloproteinase-9 and tissue inhibitors of matrix metalloproteinase-1 in nasal polyp etiopathogenesis
ORHAN KEMAL KAHVECİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Kulak Burun ve BoğazAfyon Kocatepe ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. FEVZİ SEFA DEREKÖY
- Gastrit ve peptik ülserler ile campylobacter pylori arasındaki ilişki
Başlık çevirisi yok
NECMİ TUNÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1989
GastroenterolojiUludağ ÜniversitesiMikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı