Geri Dön

Sitolojide önemi belirlenemeyen atipi ve önemi belirlenemeyen folliküler lezyon olarak tanımlanan tiroid nodüllerinde ultrasonografi ile belirlenen morfolojik özelliklerin ve malignite oranlarının değerlendirilmesi

Malignancy rate of thyroid nodules defined as atypia of undetermined significance and follicular lesion of undetermined significance in thyroid cytopathology and its relation with ultrasonographic features

  1. Tez No: 420745
  2. Yazar: FATMA NESLİHAN ÇUHACI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BEKİR ÇAKIR
  4. Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Tiroid nodülü, tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi, Bethesda sistemi, ultrasonografi, histopatoloji, Thyroid nodule, fine-needle aspiration cytology, Bedhesda System, ultrasonography, histopathology
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Endokrinoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 120

Özet

Giriş: İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (İİAB), tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde hızlı, güvenli, minimal invaziv, ucuz ve büyük oranda kabul gören bir metoddur. İİAB ile tiroid nodüler hastalığı olanların cerrahi tedavisinde dramatik bir azalmaya neden olmuş ve opere edilen hastalardaki malignite oranını %50 artırmıştır. İİAB'nin tanısal kategorisindeki en çelişkili kategori Önemi Belirlenemeyen Atipi (ÖBA) / Önemi Belirlenemeyen Folliküler Lezyon (ÖBFL)'dur. Bu kategori malignansi için düşük risk (%5-15) içerdeiği için Bethesda Sistemi (BS) bu kategorideki nodüllerde biyopsi tekrarını önermektedir. Biz bu çalışmamızda, sitolojisi ÖBA ve ÖBFL tanısı olan tiroid nodüllerindeki malignansi oranını değerlendirmeyi ve malignansi ile ilişkili ultrasonografik, klinik, laboratuar özelliklerini araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız sitolojisi ÖBA ve/veya ÖBFL tanısı ile opere olan 268 hastanın bilgilerinin retrospektif olarak taranması ile gerçekleştirildi. Standart ultrasonografi (USG) kullanılarak yapılmış olan ölçüm kayıtları retrospektif olarak tarandı. Nodül lokalizasyonu, çapı, halo varlığı, ekojenitesi, kenar düzeni, nodül içeriği, kalsifikasyon varlığı, hastaların tiroid fonksiyon testleri, tiroid otoantikorları, sintigrafik ve histopatolojik bulguları değerlendirildi. Bulgular: Toplam 268 hastanın 276 nodülüne ait sonuçlar değerlendirildi. Nodüllerin 188'i ÖBA grubunda, 91'i ÖBFL grubunda idi. Malign histopatolojik sonuç oranları sırasıyla ÖBA grubunda %24.3, ÖBFL grubunda %19.8, her iki grubun toplamında ise %22.8 olarak bulundu. Maligniteyi öngörmede belirleyici özellikler, tüm nodüller değerlendirildiğinde, nodülün hipoekoik olması ve cidar kanlanmasının artmış olması idi. Gruplar ayrı ayrı değerlendirildiğinde nodülün hipoekoik olması ÖBA grubunda, cidar kanlanmasının artmış olması ise ÖBFL grubunda maligniteyi öngörmede belirleyici bir özellik olarak belirlendi. Sonuç: Çalışmamızda sitolojik olarak ÖBA ve ÖBFL olarak tanımlanan nodüllerdeki malignansi oranının literatürde bildirilen oranlardan daha yüksek olduğunu belirledik. Bu nedenle, bu kategorideki nodüllere önerilen biyopsi tekrarının hastanın klinik, ultrasonografik özelliklerinin de göz önünde bulundurularak tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Introduction: In the evaluation of thyroid nodules, fine-needle aspiration cytology (FNAC) is the widely accepted and safe, simple, rapid and minimally invazive method. FNAC has allowed a dramatic decrease in surgical treatment of patients with thyroid nodular disease, enhancing the percentage of malignant operated nodules over 50 %. The most controversial category in the FNAC is 'atypia of undetermined significance'(AUS) or alternatively 'follicular lesion of undetermined significance'(FLUS). As this cathegory imply low malignancy risk (5 %- 15 %), Bethesda System recommend repeat FNAC to these nodules. In our study, we aimed to investigate the malignancy rate of thyrıoid nodules of AUS and FLUS and also to evaluate the presence of biochemical, clinical and echographic features possibly predictive of malignancy related to AUS and FLUS. Material and Methods: Data of 268 patients operated for AUS and FLUS cytology were screened retrospectively. Records of standard ultrasonography (USG) data were obtained. Nodule localization, diameter, presence of halo, echogenicity, margin regularity, texture and calcification, thyroid function tests, thyroid antibodies scintigraphy and histopathological results were evaluated. Results: Total 276 nodules of 268 patient's results are evaluated. 188 of these nodules rae in AUS group, whereas 91 are in the FLUS group. Malignancy rates were 24.3 %in the AUS group, 19.8 %in FLUS group and 22.8 %in both group. In the evaluation of all nodules the predictive features of malignancy are hypoechogenicity and peripheral vascularisation of the nodule. In the AUS group the predictive feature of malignancy is only hypoechogenicity, and peripheral vascularisation in the FLUS group Conclusion: In our study, we determined that the malignancy rate in the nodules which are diagnosed as AUS and FLUS in the cytology are higher than the anticipated litherature rate. Therefore, we think that, the recommended management of rpeat FNAC in these groups must be reconsidered with the clinical and ultrasonographic features.

Benzer Tezler

  1. Servikal sitolojik taraması negatif veya önemi belirlenemeyen atipik squamoz hücre, human papilloma virus tarama testi pozitif hastaların reid indeksi kullanılarak sınıflandırılmış kolposkopik bulgularının histopatolojik sonuçlarla karşılaştırılması

    Comparison of patients with negative cervical cytology or atypical squamous cells of undetermined significance, positive human papilloma virus screening by colposcopyc reid index and histopathology

    ROYA KARIMOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    ÖĞR. GÖR. GÜLER ATEŞER

  2. Investigation of seasonal removal efficiency of diclofenac in a biological wastewater treatment plant and biodegradability potential in lab scale anaerobic reactors

    Biyolojik atıksu arıtma tesisinde diklofenak'ın mevsimsel giderim veriminin ve laboratuvar ölçekli anaerobik arıtılabilirliğinin incelenmesi

    SEVGİ SARI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2013

    Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİDEM OKUTMAN TAŞ

  3. Önemli turunçgil anaçlarında nuseller embriyoni ve oluşum mekanizmasının araştırılması

    Nucellar embryony and formation mechanism in important citrus rootstock

    ŞENAY KARABIYIK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    ZiraatÇukurova Üniversitesi

    Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SİNAN ETİ

  4. Spektral analiz yöntemleri ile dalga fazlalarının ayrımı

    Başlık çevirisi yok

    HÜSEYİN GÖKALP

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1989

    Jeofizik MühendisliğiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Jeofizik Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. ÖZER KENAR

  5. Buğdayda (Tiriticum aestivum L.) protoplast izolasyonu, kültürü ve bitki regenerasyonu

    Protoplast isolation, culture and plant regeneration on wheat (Triticum aestium L.)

    AKİF ESKALEN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    ZiraatÇukurova Üniversitesi

    PROF. DR. N. KEMAL KOÇ