Akut miyokard infarktüsünün seyrinde insülin lıke growth faktör 1(ıgf-1)'in prognostik önemi
The prognostic significance of insulin like growth faktör 1(igf-1)in the course of acute myocardial infarction
- Tez No: 420784
- Danışmanlar: UZMAN FATİH BORLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Dahiliye Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 64
Özet
Günümüzde iskemik kalp hastalığı neden olduğu morbidite ve mortalite nedeni ile en önemli sağlık sorunlarından biri olarak gündemdeki yerini korumaktadır. Akut miyokard infarktüsünde (AMİ) erken dönem prognozu belirleyen en önemli faktörler, sol kalp yetmezliği gelişimi, ciddi aritmi ve akut mekanik komplikasyonlardır. AMI sonrası gelişen sol kalp yetmezliği yapılan çalışmalara rağmen insidans ve prevalansı artmaya devam eden ve prognozu oldukça kötü olan bir sağlık sorunudur. Son yıllarda yapılan çalışmalar AMI sonrası miyokardial remodelling, kalbin pompa fonksiyonu ve IGF-1 düzeyleri arasında ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. IGF-1, GH'un etkisini göstermesine aracılık eden bir büyüme faktörüdür. Bunun yanında IGF-1'in ateroskleroz, kalp yetmezliği gelişimi gibi İKH ile ilgili olaylarda rol oynadığı yeni çalışmalarda gösterilmiştir. Yapılan araştırmalarda total IGF-1 değerlerinin koroner arter hastalığının bilinen risk faktörleri olan sigara, alkol alımı, kan basıncı, serum lipidleri, fiziksel aktivite, menapoz, vücut kütle indeksi (VKİ) ve sosyal sınıf ile bağlantısı tespit edilemezken, yaş ve cinsiyet ile korelasyon gösterdiği bulunmuştur. Yaş ilerledikçe IGF-1 düzeylerinin genç erişkin döneminin %50'sine kadar azaldığı ve kadınlarda erkeklere nazaran daha yüksek JGF-1 düzeyleri bulunduğu görülmüştür. Ayrıca DM tip 2, kardiyovasküler hastalık ve düşük IGF-1 düzeyelri arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. Araştırmamız, AMI tanısı ile KYBÜ'sine yatırılan 49 hasta ile, hasta grubuna benzer özellikler taşıyan henüz koroner arter hastalığı bulguları tespit edilmemiş 38 kişiyi kapsamaktadır. Çalışmada serum IGF-1 değerlerini etkilediği için DM, kronik karaciğer hastalığı ve kronik renal yetmezliği olduğu bilinen hastalar inceleme dışı bırakılmıştır. Gerek AMI geçiren hasta grubu, gerek sağlıklı bireylerden oluşan kontrol grubu biline koroner arter hastalığı risk faktörleri açısından araştırılmış ve bu faktörlerin IGF-1 düzeyleri ile korelasyonu incelenmiştir. Yaşın artması ile total IGF-1 değerlerinde genç erişkin dönemine nazaran %30'lara varan ciddi azalma tespit edilirken, cinsiyet ile IGF-1 düzeyleri arasında bir bağlantı bulunamamıştır. İKH için bilinen risk faktörleriyle total IGF-1 düzeyleri arasında bir korelasyon olmadığı görülmüş olup IGF-1'in bağımsız bir risk faktörü olduğu sonucuna varılmıştır. Killip 3-4 kalp yetmezliği, ciddi aritmi, reinfarktüs, post MI angına ve erken dönem mortaliteden oluşan kötü prognoz belirtileri gösteren hasta grubunda iyi prognoz gösteren hasta grubuna nazaran ileri düzeyde anlamlı derecede düşük IGF-1 değerleri tespit edilmiştir. Kötü prognoz bulguları gösteren 5 hastanın da total IGF-1 değerleri 100 ng/ml'nin altında bulunurken, en düşük IGF-1 değerlerine sahip olan 3 hastadan 2'sinin ilk hafta içinde exitus olması dikkati çekmiştir. Exitus olan 2 hastanın da Killip 3-4 kalp yetmezliği bulguları göstermesi, hastanemizde ekokardiyografik inceleme yapılmasa da sol ventrikül remodellinginin düşük IGF-1 değerleri ile bağlantılı olduğu kanaatini doğurmuştur. Sonuç olarak, total IGF-1'in gerek ateroskleroz gerekse AMI sonrası erken dönemde gelişen kalp yetmezliğinde ciddi rolü olduğu ve post MI erken dönemde prognozu belirlemede önemli bir prediktör olarak kullanılabileceği düşünülmüştür.
Özet (Çeviri)
Ischemic heart disease(IHD) is still one of the most important health problem due to its morbidity and mortality. The most important factors that determine early prognosis after acut myocardial infarction (AMI) are left ventricular failure, serious aritmi and acute mechanic complications. Post AMI left ventricular failure has bad prognosis and its prevalence and incidence are still increasing despite many studies. Recent studies revealed that there is a relationship between post AMI myocardial remodelling, heart pump functions and IGF 1 levels. IGF 1 is a growth factor that mediate growth hormon's effects. As well, it was recently shown that IGF 1 plays a role in IHD such as atherosclerosis and heart failure. In previous studies, ıt was shown that total IGF 1 was not associated with traditional risk factors of coronary artery disease such as smoking, alchool intake, hypertension, hyperlipidemia, physical inactivity, menopause, body mass index(BMI) and social status, whereas there was a relationship with age and gender. IGF 1 level decreases near 50 % with increasing age and is lower in females than males. Additionally, a relationship between between IGF 1 levels and type 2 diabetes and cardiovascular disease has been shown previously. Our study include 49 patients who hospitalized due to AMI in coronary intensive care unit and 38 healthy subjects without any sign of coronary heart disease. Patients with diabetes, chronic liver disease and chronic renal failure were excluded from the study because of their affects on IGF 1 levels. All patients were evaluated in terms of risk factors of coronary heart disease and their correlation with IGF 1 levels. 30 % decrease in IGF 1 levels was detected in older patients than young-adult population. However, no difference was found between IGF 1 levels and gender. No correlation was found between traditional risk factors and total IGF 1 levels suggesting IGF 1 may be an independent risk factor. IGF 1 levels were significantly lower in patients those with bad prognostic factors such as heart failure Killip 3-4, serious aritmi, re infarctus, post MI angina and early mortality than patients with good prognosis. Five patients with bad prognosis had an IGF 1 levels below 100 ng/ml, and two of three patients those had lowest IGF 1 levels were died in first week. The two patients who died had Killip 3-4 heart failure, suggesting a relationship between low IGF 1 levels and left ventricular remodelling. In conclusion, it may be seggested that total IGF 1 levels may play a role in atherosclerosis and post AMI early heart failure and may predict post MI early prognosis.
Benzer Tezler
- Mikroalbüminüri akut miyokard infaktüsünde erken mortalitenin bir göstregesi olduğu kadar geç mortalitede de bir gösterge midir?
Is microalbuminuria a predictor of late mortality as well as early mortality in acute myocardial infarction?
SERAP BOS
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
İç HastalıklarıSağlık Bakanlığıİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TUFAN TÜKEK
- Akut miyokard infarktüsü seyrinde eritrosit katyon (Na+,K+, Ca++, Mg++) muhtevalarında beliren evolütif değişiklikler
Başlık çevirisi yok
CELAL SATICI
- Akut miyokard infarktüsü seyrinde kan koagülasyonundaki evolütif değişikliklerin self koagülogram metodu ile araştırılması
Başlık çevirisi yok
NİLGÜN ARPACI