Keynesyen ve Monetarist enflasyon teorisi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 42106
- Danışmanlar: DOÇ.DR. OSMAN GÜR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ekonomi, Economics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1995
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 82
Özet
81 1946'dan beri sesini duyurmaya çalışan ve Milton Friedman önderliğinde geliştirilen Monetarist Teori (Chicogo Okulu), 19701i yıllarda yaşanan stagflasyon olayından sonra, Keynesyen Teori'nin tahtına oturdu. Ve monetarist“karşı devrim”olarak, ekonomi Hteratüründe yerini aldı. Monetarizm, Klasik Teoriye tam bir dönüş olmamakla beraber, bu teorinin yeniden yorumlanması olarak kabul edilebilir. Monetaristler'e göre, Klasikler'de olduğu gibi, ekonomi özünde istikrarlıdır. Ekonomiye yapılan her türlü müdahele, mevcut istikrarsızlıkların temel kaynağıdır. Devletin yapması gereken iş, ekonomiye müdaheleden elini çekmesi, hukuk ve düzeni koruyup sürdürmesi, mülkiyet haklarım tanımlaması, rekabeti geliştirmesi, parasal çerçeve sağlaması, teknik tekelleri önlemesi, vs. gibi temel bazı işleri yapmaktır.182 Keynes'in önerdiği gibi“duruma göre”politikalar uygulamak, faydadan çok zarar verecektir. Friedman'a göre, ekonomilerde dalgalanmanın nedeni, para arzındaki dalgalanmalardır. Çünkü para arzında yapılan bir artış ya da azalış, uzun sayılabilecek bir gecikmeyle etkisini göstermektedir. Bu etki de, ekonomide bütün kesimleri aynı anda ve aynı oranda etkileyen homojen bir etki değildir. Para arzında yapılan bir değişikliğin, örneğin artışın, fiyatlar üzerindeki etkisi, ortalama olarak, gelir ve üretim üzerindeki etkisinden 9 ile 15 ay sonra ortaya çıkmaktadır. Böylece parasal büyüme ile enflasyon arasında meydana gelen ilişkideki, ortalama toplam gecikme süresi 15 ile 24 ay arasında gerçekleştiği gözlemlenmiştir. Bu durum tersi için de geçerlidir. Monetaristler'e göre bu denli gecikmeler gösteçen ve sonucu da tam kestirilemeyen bir para politikası, duruma göre veya ince ayarlamalar yaparak kullanılamaz. Belki de yapılması gereken, parasal politikanın zararlı sonuçlar vermesini engellemektir. Bunun en iyi yolu da, para arzında yıldan yıla %X oranında bir artış sağlamaktır. Bu X de %3 ile %5 arasında bir rakamdır.183 Çünkü para arzı üretim artışından fazla artırılırsa, enflasyona neden olur. Üretim artışının gerisinde kalırsa da resesyona, daha kötüsü depresyona neden olacaktır. 182 Ayrıca devletin yapması ve yapmaması gereken işler için bkaz. Milton Friedman, Kapitalizm ve Özgürlük, s. 65. 183 para ve paramn istikrarı konusunda dah geniş bilgi için bkz. Milton Friedman, A Program for Monetary Stability, New York: Fordham University Press, 1959.82 Monetaristler'e göre, işsizlik-enflasyon arasında kısa dönemli bir trade-off ilişkisi olabilir. Bu ilişkiyi uzun dönemde sürdürmek mümkün değildir. Çünkü işsizliği, doğal işsizlik oranının altına düşürmek ve bu düzeyde tutabilmek için, enflasyon oranının her seferinde artırılması gerekecektir. Yani önceden kestirilebilen bir enflasyonun ekonomide reel etkiler yaratması mümkün görülmez. Dolayısıyla uzun dönemde, ekonomi doğal işsizlik oranında dengeye gelecek ve Phillips Eğrisi, doğal işsizlik oranından yükselen bir dikme şeklini alacaktır. Diğer taraftan, stagflasyon olayı, enflasyon beklentileriyle açıklanabilir. Çünkü yüksek enflasyona alışan ekonomik birimler, gelecekte enflasyonun daha da yükseleceğini beklerler. Hatta beklentiler, gerçekleşen enflasyonu aştığı için, reel ücretlerdeki artış, verimlilikteki artışı aşabilir. Bu durumu kavrayan üreticiler, üretim ve istihdamı azaltırlar. Böylece bir yanda enflasyon devam ederken, diğer yandan işsizlik oram da artmaya başlar. Friedman bu durumun pozitif eğimli Phillips eğrisiyle açıklanabileceğini belirtir. Ancak pozitif eğimli Phillips eğrisi, Phillips eğrisinin bir geçiş aşamasıdır. Uzun dönemde böyle bir durum söz konusu değildir. Monetaristler, para politikasının tehlikesi yanında, maliye politikasının da faydasız olduğuna inanırlar. Çünkü, para arzı artırılmadan yapılan kamu harcamaları, piyasa faiz oranlarım yükseltir. Bu da piyasa faiz oranlarına oldukça duyarlı olan, özel sektör yatırımlarını azaltır. Dışlama (crowding-out) etkisi denilen bu olayda/ kamu harcamalarındaki artış oram, özel sektör harcamalarındaki azalış oranına eşit olacağından, toplam harcamalarda bir değişme olmayacaktır. Sadece harcamayı yapan taraf değişmiştir. Sonuç olarak, Friedman'a göre gereken şey,184 ekonomi taşıtının direksiyonunu, yol üzerindeki beklenmedik düzensizliklerden kurtarmak için durmadan sağa sola çeviren para ustası bir sürücü değildir. Bunun yanında, arka koltukta denge ağırlığı gibi oturan para yolcusunun arada sırada öne uzanıp taşıtı yoldan çıkaracak biçimde direksiyona ani müdaheleler yapmasını engelleyecek bazı önlemler almamız da gerekir. 184 Milton Friedman, A Program for Monetary Stability, New York: Fordham University Press, 1959. s. 23.81 1946'dan beri sesini duyurmaya çalışan ve Milton Friedman önderliğinde geliştirilen Monetarist Teori (Chicogo Okulu), 19701i yıllarda yaşanan stagflasyon olayından sonra, Keynesyen Teori'nin tahtına oturdu. Ve monetarist“karşı devrim”olarak, ekonomi Hteratüründe yerini aldı. Monetarizm, Klasik Teoriye tam bir dönüş olmamakla beraber, bu teorinin yeniden yorumlanması olarak kabul edilebilir. Monetaristler'e göre, Klasikler'de olduğu gibi, ekonomi özünde istikrarlıdır. Ekonomiye yapılan her türlü müdahele, mevcut istikrarsızlıkların temel kaynağıdır. Devletin yapması gereken iş, ekonomiye müdaheleden elini çekmesi, hukuk ve düzeni koruyup sürdürmesi, mülkiyet haklarım tanımlaması, rekabeti geliştirmesi, parasal çerçeve sağlaması, teknik tekelleri önlemesi, vs. gibi temel bazı işleri yapmaktır.182 Keynes'in önerdiği gibi“duruma göre”politikalar uygulamak, faydadan çok zarar verecektir. Friedman'a göre, ekonomilerde dalgalanmanın nedeni, para arzındaki dalgalanmalardır. Çünkü para arzında yapılan bir artış ya da azalış, uzun sayılabilecek bir gecikmeyle etkisini göstermektedir. Bu etki de, ekonomide bütün kesimleri aynı anda ve aynı oranda etkileyen homojen bir etki değildir. Para arzında yapılan bir değişikliğin, örneğin artışın, fiyatlar üzerindeki etkisi, ortalama olarak, gelir ve üretim üzerindeki etkisinden 9 ile 15 ay sonra ortaya çıkmaktadır. Böylece parasal büyüme ile enflasyon arasında meydana gelen ilişkideki, ortalama toplam gecikme süresi 15 ile 24 ay arasında gerçekleştiği gözlemlenmiştir. Bu durum tersi için de geçerlidir. Monetaristler'e göre bu denli gecikmeler gösteçen ve sonucu da tam kestirilemeyen bir para politikası, duruma göre veya ince ayarlamalar yaparak kullanılamaz. Belki de yapılması gereken, parasal politikanın zararlı sonuçlar vermesini engellemektir. Bunun en iyi yolu da, para arzında yıldan yıla %X oranında bir artış sağlamaktır. Bu X de %3 ile %5 arasında bir rakamdır.183 Çünkü para arzı üretim artışından fazla artırılırsa, enflasyona neden olur. Üretim artışının gerisinde kalırsa da resesyona, daha kötüsü depresyona neden olacaktır. 182 Ayrıca devletin yapması ve yapmaması gereken işler için bkaz. Milton Friedman, Kapitalizm ve Özgürlük, s. 65. 183 para ve paramn istikrarı konusunda dah geniş bilgi için bkz. Milton Friedman, A Program for Monetary Stability, New York: Fordham University Press, 1959.82 Monetaristler'e göre, işsizlik-enflasyon arasında kısa dönemli bir trade-off ilişkisi olabilir. Bu ilişkiyi uzun dönemde sürdürmek mümkün değildir. Çünkü işsizliği, doğal işsizlik oranının altına düşürmek ve bu düzeyde tutabilmek için, enflasyon oranının her seferinde artırılması gerekecektir. Yani önceden kestirilebilen bir enflasyonun ekonomide reel etkiler yaratması mümkün görülmez. Dolayısıyla uzun dönemde, ekonomi doğal işsizlik oranında dengeye gelecek ve Phillips Eğrisi, doğal işsizlik oranından yükselen bir dikme şeklini alacaktır. Diğer taraftar, stagflasyon olayı, enflasyon beklentileriyle açıklanabilir. Çünkü yüksek enflasyona alışan ekonomik birimler, gelecekte enflasyonun daha da yükseleceğini beklerler. Hatta beklentiler, gerçekleşen enflasyonu aştığı için, reel ücretlerdeki artış, verimlilikteki artışı aşabilir. Bu durumu kavrayan üreticiler, üretim ve istihdamı azaltırlar. Böylece bir yanda enflasyon devam ederken, diğer yandan işsizlik oram da artmaya başlar. Friedman bu durumun pozitif eğimli Phillips eğrisiyle açıklanabileceğini belirtir. Ancak pozitif eğimli Phillips eğrisi, Phillips eğrisinin bir geçiş aşamasıdır. Uzun dönemde böyle bir durum söz konusu değildir. Monetaristler, para politikasının tehlikesi yanında, maliye politikasının da faydasız olduğuna inanırlar. Çünkü, para arzı artırılmadan yapılan kamu harcamaları, piyasa faiz oranlarım yükseltir. Bu da piyasa faiz oranlarına oldukça duyarlı olan, özel sektör yatırımlarını azaltır. Dışlama (crowding-out) etkisi denilen bu olayda/ kamu harcamalarındaki artış oram, özel sektör harcamalarındaki azalış oranına eşit olacağından, toplam harcamalarda bir değişme olmayacaktır. Sadece harcamayı yapan taraf değişmiştir. Sonuç olarak, Friedman'a göre gereken şey,184 ekonomi taşıtının direksiyonunu, yol üzerindeki beklenmedik düzensizliklerden kurtarmak için durmadan sağa sola çeviren para ustası bir sürücü değildir. Bunun yanında, arka koltukta denge ağırlığı gibi oturan para yolcusunun arada sırada öne uzanıp taşıtı yoldan çıkaracak biçimde direksiyona ani müdaheleler yapmasını engelleyecek bazı önlemler almamız da gerekir. 184 Milton Friedman, A Program for Monetary Stability, New York: Fordham University Press, 1959. s. 23.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Monetarist para politikası ve azerbaycan merkez bankasının izlediği para politikası
Monetarist monetary policy and monetary policy of the national bank of Azerbaijan
MAİS AZİZOV
- Türkiye'de bütçe açıklarının değerlendirilmesi (1980 sonrası)
The measures for budget deficits of Turkey after 1980
HASAN GÜL
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
EkonomiAfyon Kocatepe ÜniversitesiMaliye Teorisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MECİT EŞ
- Türkiye'de para arzı enflasyon ilişkisine amprik bir yaklaşım
An Emprical aproach for Turkey money supply-inflation relationship
HANİFE DEMİRLİ
- Türkiye'de bütçe açıklarının nedenleri, etkileri ve açıkların finansman yolları (1980-1993).
Başlık çevirisi yok
MEHTAP MEYDAN