Geri Dön

Koroner arter by-pass greftleme operasyonu uygulanan hastalarda, sol atriyum volüm indexi ile post operatif atriyal fibrilasyon gelişme sıklığı arasındaki ilişki

The relationship between left atrial volume index and post operative atrial fibrillation after coronary artery by-pass grafting operation

  1. Tez No: 421946
  2. Yazar: CEMAL KEMALOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖMER BAYEZİD
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Thoracic and Cardiovascular Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 61

Özet

Atriyal aritmiler ve atriyal fibrilasyon (AF), açık kalp cerrahisi sonrası en sık karşılaşılan komplikasyonlardandır. Değişik kaynaklara göre, açık kalp cerrahisi sonrası atriyal fibrilasyon insidansı %10-60 olarak değişmektedir. Post operatif atriyal aritmiler, hastanede kalma süresini uzatır, hemodinamik instabilite yaratır, inme riskini ve mortaliteyi arttırırlar. Hastanın post operatif AF gelişim riskini öngörebilmek bu nedenle önem kazanmaktadır. Bu çalışmada amacımız, koroner arter by-pass greftleme operasyonu uygulanan hastalarda, sol atriyum volüm indexi (LAVI) ile postoperatif atriyal fibrilasyon gelişme sıklığı arasındaki ilişkiyi belirmekti. Çalışmamızda POAF gelişimi ile ilişkili bir parametrenin saptanabilmesi ile, POAF gelişme riski yüksek olabilecek hastaların pre operatif dönemde saptanması sağlanarak, profilaktik antiaritmal tedavi başlanabilecek veya POAF gelişimi ile ilişkili olduğu bilinen bir takım değişkenlerin ortamdan uzalaştırılabilmesi sağlanabilecektir. 02 Haziran 2011 – 07 Ekim 2011 tarihleri arasında, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniğinde izole koroner arter by-pass operasyonu yapılan 50 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların pre operatif olarak Transtorasik Ekokardiyografi ile LAVI değerleri hesaplandı. Post operatif ilk 5 gün hastalar monitörize edilerek AF gelişimi açısından izlendi. Toplam 9 hastada AF gelişti (%18). Çalışmanın sonucunda post operatif AF gelişimi ile LAVI değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı (p=0.067). Ancak post-operatif dönemde AF gelişen grupta LAVI değerleri göreceli olarak daha yüksekti. Post-op drenaj miktarı, 1. ve 24. saatte çalışılan kan laktat düzeyleri ile AF gelişimi arasında da istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı (sırasıyla p=0.230, p=0.810, p=0.288). Post operatif AF gelişen grupta, AF gelişmeyen gruba göre mekanik ventilasyon süresi istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek saptandı (p=0.039). Atriyal fibrilasyon gelişen 9 hastaya ilk 24 saat içinde tedavi amacıyla IV amiodaron infüzyonu (150 mg i.v puşe şeklinde yükleme ve 1200 mg/24 saat şeklinde i.v infuzyon) uygulandı. AF gelişen hastaların tamamında bu tedavi ile sinus ritmi sağlandı. Çalışmamızda LAVİ ile POAF arasında istatistiksel olarak anlamlı olmasa da (p=0.067), bir ilişki olabileceği, POAF gelişen hastaların LAVİ değerlerinin görece daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Çalışmamızın kısıtlı yönlerinden biri hasta sayısının az olmasıdır. Daha fazla POAF gelişmiş hastanın kendi aralarında gruplanmasıyla yapılacak çalışmalarda LAVİ değerlerinin POAF ile ilişkili olabileceği sonucunun muhtemel olduğu öngörülmektedir.

Özet (Çeviri)

Atrial arrhytmias and atrial fibrillation are some of the most frequent complications after coronary artery by-pass grefting operation. The incidence of atrial fibrillation after open heart surgery is between 10-60% according to different publications. Post - operative atrial arrytmias causes hemodynamic instability, longers the hospitalization time, increases the risc of thromboembolic complications and mortality. Therefore it's important to predict the risk of developing POAF. The aim of this study is to determine the relationship between pre operative adjusted LAVI values and POAF at patients going under isolated coronary artery by-pass grafting operation. By finding a parameter, which is statistically significant with new onset POAF, the high risc patients would be determined and the elimination of POAF would be possible with prophylactic regimen. Between 02 Jun 2011 - 07 Oct 2011, 50 patients were performed isolated coronary artery by-pass grafting in our institution. The max.LAVI values were calculated pre operatively with transthorasic echocardiograpyh and the patients were followed for new onset POAF for 5 days after surgery. 9 patients developed POAF (18%). There were not any statistically significant correlation between LAVI and POAF (p=0.067). Only mechanical ventilation time after surgery was significantly higher at those patiens who developed POAF (p=0.039) The other parametres also did not indicate any statistically significant correlations. Amiodarone infusion (1200 mg/day) were applied to patients with POAF. Sinus rhythm is maintained at all 9 patients. One of the limitation of our study is the lack of patients. We observed a little highness at LAVI values of patients who developed POAF but not statistically significant. It's probable that studies designed with more patients can present that LAVI is an important predictor to determine POAF.

Benzer Tezler

  1. Mitral kapak replasmanı yapılan hastalarda posterior kapak korumasının sol ventrikül fonksiyonu üzerine etkisi

    Mitral kapak replasmanı yapılan hastalarda posterior kapak korumasının sol ventrikül fonksiyonu üzerine etkisi

    HASAN HAMZAOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEFER USTA

  2. Majör kardiyak cerrahi hastalarında ayak bileği- kol basınç indeksinin akut böbrek hasarını öngörmedeki yeri

    the role of ankle-brachial pressure index for predicting acute kidney injury in cardiac major surgery patients

    EYYÜP ÇAVDAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SAVAŞ ÖZTÜRK

    UZMAN MAZLUM ŞAHİN

  3. Koroner arter bypass greftleme cerrahisi yapılan 70 yaş ve üzeri hastalarda morbidite ve mortaliteyi etkileyen faktörler

    Başlık çevirisi yok

    MEHMET CAHİT SARICAOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiAnkara Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ADNAN UYSALEL

  4. Epikardiyal yağ dokusu ölçümünün koroner arter baypas greftleme operasyonu uygulanan hastalarda postoperatif dönemde ritim problemleri ve morbidite ile ilişkisi, belirteçlerin analizi

    The relationship of epicardial fat tissue measurement with rhythm problems in the postoperative period in patients with coronary artery bypass graft operation and analysis of markers

    KUDRET ATAKAN TEKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT BÜLENT RABUŞ