Geri Dön

Koroner arter bypass greftleme cerrahisi yapılan 70 yaş ve üzeri hastalarda morbidite ve mortaliteyi etkileyen faktörler

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 433414
  2. Yazar: MEHMET CAHİT SARICAOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA ADNAN UYSALEL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Thoracic and Cardiovascular Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Koroner Arter Bypass Greftleme, 70 yaş ve Üzeri Yaş, Cerrahi Morbidite, Cerrahi Mortalite, Sağ kalım Analizi
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 64

Özet

2015 yılı verilerine göre, kardiyovasküler hastalıklar tüm dünyada en sık ölüm nedenidir. 2012 yılında kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle gerçekleşen 17.5 milyon ölüm, tüm dünyadaki ölümlerin %31' ini oluşturmakta olup bunların 7.4 milyonu koroner kalp hastalığına bağlı gelişmektedir (1). Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ölümlerin yaklaşık yarısının kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklanmakta olduğu bilinmektedir ve yapılan projeksiyon analizlerinde kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölümlerin artacağı gösterilmiştir. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi bölümünde Ocak 2006 - Aralık 2015 tarihleri arasında izole koroner arter hastalığı tanısı ile izole koroner arter bypass greftleme operasyonu uygulanan 70 yaş ve üzeri olan 349 hasta çalışmaya alınmıştır. Acil cerrahi müdahele gereksinimi olan, daha önce kardiyak cerrahi öyküsü olan ve / veya operasyon sırasında kanülasyon harici kardiyak boşlukların açılmasının gerektiği ek kapak veya aort girişimleri uygulanan hastalar çalışma dışında bırakılmıştır. Çalışmaya 70 yaşın altındaki hastalar dahil edilmemiştir. Çalışmaya alınan hastaların demografik özellikleri, preoperatif, intraoperatif ve postoperatif değişkenleri irdelendi. Çalışmaya 349 hasta dahil edildi, ancak sağkalım analizleri 6 yıllık takip boyunca bilgilerine ulaşılabilen 312 (% 89.4) hasta üzerinde yapılabildi. Çalışmanın analizleri SPSS 15.0 programında yapılmış olup p < 0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Preoperatif risk faktörleri gözönünde bulundurularak yapılan analizde, hastanede ölen hastalarla taburcu olan hastalar arasında; sigara kullanımı, cinsiyet, obezite, hipertansiyon, hiperlipidemi, ailede koroner arter hastalığı hikayesi olması açısından bir fark bulunmamıştır. Geçirilmiş serebrovasküler olay, periferik arter hastalığı, karotis arter stenozu ve geçirilmiş miyokard infarktüsü açısından değerlendirildiğinde bu gruplar arasında belirgin bir fark bulunmaktadır. Postoperatif böbrek yetmezliği gelişim riskini obezite (p = 0.019), pulmoner hipertansiyon (p = 0.001), karotis arter stenozu (p = 0.015) arttırmaktayken, off-pump cerrahi tekniğinin kullanımı (p = 0.036) bu riski azaltmaktadır. Hipertansiyon, diyabetes mellitus ve hiperlipidemi ile postoperatif böbrek yetmezliği arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı, geçirilmiş serebrovasküler olay, geçirilmiş miyokard infarktüsü varlığı, NewYork kalp cemiyeti sınıf III-IV semptomatolojisine sahip olmak ve yaşın artması hem mekanik ventilasyon süresinin uzaması hem de tekrar entübasyon riskinin artması açısından anlamlı bulunmuştur (Tablo 4.4). Hastalarda geçirilmiş miyokard infarktüsü hikayesi , karotis arter stenozu ve diyabetes mellitus tanısının olması hastanede yatış süresini; artan yaş, hipertansiyon, periferik arter hastalığı ve karotis arter stenozu tanılarının bulunması ise YBÜ'de kalış süresini anlamlı olarak uzatmaktadır (p < 0.05). LIMA kullanılan ve/veya düşük ejeksiyon fraksiyonlu olmayan hastalarda kardiyopulmoner bypass süresi ve YBÜ'de yatış süresi anlamlı olarak kısalmaktadır (p < 0.05). Hastalarda geçirilmiş miyokard infarktüsü hikayesinin bulunmasının postoperatif inotrop ihtiyacını 5.03 kat (%95 CI, p = 0.04), İABP ihtiyacını 17.8 kat (%95 CI, p = 0.01), düşük kardiyak debi sendromu görülme insidansını ise 2.08 kat (%95 CI, p = 0.011) arttırdığı tespit edilmiştir. Yaş, diyabetes mellitus, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, karotis arter stenozu, NewYork kalp cemiyeti sınıf III-IV semptomlarına sahip olmak, preoperatif glomerüler filtrasyon hızı yüksekliği ve sol internal mammaryan arter kullanımı postoperatif mortalite açısıdan istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur (Tablo 4.7). Çalışmamızda hastane mortalitesi %8.9 olarak hesaplanmıştır. Ortalama takip süresi 34.5±19.5 (2-72) aydır. Kaplan Meier analizi sağkalım oranlarını 1 yıllık %94.3, 3 yıllık %88.9, 5 yıllık %78.4 olarak göstermiştir (Şekil 2). Sonuç olarak bu çalışma, benzer çalışmalarda da belirtildiği gibi, 70 yaş ve üzerindeki hastalarda koroner arter hastalığının tedavisinde koroner arter bypass greftleme cerrahisinin kabul edilebilir morbiditesi ve mortalitesinin olduğunu göstermiştir. Bu yönüyle ileriki çalışmalara ve klinik uygulamalara ışık tutabilecek niteliktedir.

Özet (Çeviri)

Cardiovascular diseases are the most common cause of death around the worldwide according to 2015 data. 17.5 million deaths in 2012 were due to cardiovascular diseases and it was 31 % of all cause deaths in the world. Coronary artery disease was the cause of 7.4 million deaths in 2012 (1). Half of the deaths in developed and developing countries are due to cardiovascular diseases and it is estimated by projection analyses that percentage of cardiovascular diseases in the cause of deaths will increase in the future. A total 349 patiens, 70 age and over underwent isolated coronary artery bypass graft surgery due to isolated coronary artery disease in Cardiovascular Surgery Department of Ankara University Faculty of Medicine between 2006 January and 2015 December were included in the study. Patients who need urgent surgery, who had history of cardiovascular surgery and / or had intervention to cardiac valves or aorta and opening of heart chambers during surgery due to other that cannulation were excluded from the study. Patients under age 70 were not included in the study. Patients were analysed according to demographic features, preoperative, intraoperative and postoperative variables. Total 349 patients were included in study, however 6 year survival analysis was conducted only in 312 (89.4 %) patients. All statistical analyses were carried out using SPSS version 15.0 and p value

Benzer Tezler

  1. Off-pump koroner arter by-pass cerrahisi uygulanan hastalarda ultrasonografi eşliğinde yapılan pektointerkostal fasiyal bloğun postoperatif ağrı tedavisine etkisi

    Effect of ultrasound-guided pectointercostal fascial block on postoperati̇ve pai̇n management in patients undergoing off-pump coronary artery bypass surgery

    ÖZGE ŞAHİNER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Anestezi ve ReanimasyonBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSA YILDIZ

  2. Off-PUMP koroner arter BY-pass greftleme cerrahisi uygulanan hastalarda ultrasonografi eşliğinde yapılan transversus torasik kas plan bloğu ve serratus interkostal plan bloğu uygulamalarının postoperatif ağrı üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effect of transversus thoracic muscleplane block and serratus intercostal plane block on postoperative pain in patients undergoing off-pump coronary artery bypass grafting surgery under ultrasonography

    CANER KALAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Anestezi ve ReanimasyonBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULLAH DEMİRHAN

  3. Koroner arter bypass greftleme ameliyatı yapılan hastalarda intraoperatif bypass öncesi ve sonrası kardiyak dokudaki perfüzyonun yakın kızıl ötesi spektroskopi ile değerlendirilmesi

    Intraoperative evaluation of cardiac tissue perfusion before and after bypass in patients undergoing coronary artery bypass grafting surgery with near infrared spectroscopy

    ELNUR MAMMADLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiAkdeniz Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ TÜRKAY

  4. 1999 ve 2006 yılları arasında ADÜ Kalp ve Damar Kliniğince yapılan açık kalp ameliyatlarının uzun dönem takip sonuçları

    The results of long-term follow-up of the patients who had open heart surgery in Adnan Menderes University Cardiovascular Surgery Clinic between 1999 and 2006 years

    HALİT GÖKHAN BAYRAKTAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiAdnan Menderes Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BERENT DİŞCİGİL

    YRD. DOÇ. DR. Tünay KURTOĞLU

  5. Koroner arter bypass grefleme cerrahisinde pozitif ekspiryum sonu basıncın intraoperatif sağ vemtrikül fonksiyonlarına etkisi

    The effect of positive end expiratory pressure on right ventricule function during coronary artery bypass surgery

    MELİS TÜRKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Anestezi ve ReanimasyonBaşkent Üniversitesi

    Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. ARAS PİRAT