Geri Dön

Uluslararası ilişkiler disiplininde simülasyon çalışmaları

Simulation studies in international relations discipline

  1. Tez No: 422419
  2. Yazar: YASİN AVCI
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. METİN AKSOY
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Tina sendromu, pozitivizm, davranışsalcılık, simülasyon, Tina syndrome, positivism, behavioralism, simulation
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Selçuk Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 188

Özet

Doğumu, sosyal bilimlerin diğer disiplinlerine nazaran daha geç bir döneme tekabül eden Uluslararası İlişkiler'de bilimsellik meselesi sürekli temel gündem maddesi olagelmiştir ve bahse konu tartışmanın yankıları akademik anlamda halen sürmektedir. Böylesi bir durum ise; çalışma nezdinde genelde evrenselci tüm yaklaşımları, özelde ise pozitivizmi nitelemek için kurgulanan Tina sendromunun öykünmeye itici parametreleriyle ve uluslararası siyaset pratiğiyle yakından ilintilidir. Bununla birlikte, Uluslarararası İlişkiler'de pozitivizmin daha görünür hale gelmesi Davranışsalcılık vesilesiyledir. Öyle ki Davranışsalcılar, bilim-pozitivizm metonimisinin baskısı ve uluslararası siyaset pratiğinin gereklilikleri karşısında doğa bilimlerinin yöntem, metot ve yaklaşımlarını Uluslararası İlişkiler'e entegre etmişlerdir. Davranışsalcıların disipline kazandırdıkları simülasyon ise bilim-pozitivizm metonimisinin en güçlü sac ayağını oluşturan deneye yaptığı atıfla ve disiplinin bilgi edinim yollarındaki otomasyon göz önüne alındığında oldukça iddialı bir formasyona sahiptir. Hâlihazırda simülasyonun, mevcut değişkenlerin manipüle edilerek farklı çıktıların gözlemlenmesini mümkün kılması ve bu sürecin sayısız tekerrürünün yapılabilmesi onun pseudo-quasi deney olarak nitelendirilmesini gerçekçi hale getirmektedir. Bu meyanda, deney ve sahte deney olarak simülasyon arasındaki nüans ise; deneyin bizatihi gerçeklik üzerinden, simülasyonun ise gerçekliğin modellemesi üzerinden ifa edilmesidir. Bununla birlikte, 1950'li yıllardan itibaren Uluslararası İlişkiler'deki kullanımı tedricen artan simülasyon çalışmalarının ekseriyetle eğitim amacıyla icra edildikleri görülmektedir. Böylesi bir durumun temel sebebi ise, yapılan simülasyon çalışmalarının tekrarının aynı yada farklı araştırmacılar tarafından yinelenmemesidir. Tüm bu noktalardan hareketle çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Gerek simülasyonun gerekse de Davranışsalcılığın temel aksiyomlarının ortaya konabilmesi için ilk bölüm pozitivist sosyal bilim felsefesine tahsis edilmiştir. Bununla birlikte pozitivizm çalışmanın sabit kurgusu olan Tina sendromuyla nitelendirilerek ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Uluslararası İlişkiler'de pozitivizmi daha görünür hale getiren Davranışsalcılığa ve onun disipline entegresi olan simülasyona odaklanılmıştır. Nihayet çalışmanın üçüncü bölümü Uluslararası İlişkiler'deki simülasyon çalışmalarının temel motivasyon kaynaklarını, örneklerini ve mevcut durum göz önüne alınarak gelecekteki muhtemel seyrini ortaya koymaktadır.

Özet (Çeviri)

The issue of being scientific has always been the main agenda topic in International Relations, birth of which happened relatively later than other disciplines of social sciences and the echoes of the aforementioned issue still academically continue. Such an issue is closely related with propelling parameters of Tina Syndrome, which was designed in this study to define all universalist approaches in practice and positivism in private, and international politics. Along with this, positivism in International Relations became prominent thanks to Behavioralism. In fact, Behavioralists integrated the techniques, methods and approaches of natural sciences into International Relations, as a result of the pressure of the science-positivism metonymy and the necessities of the international politics practices. The simulation that Behavioralists brought into the discipline has a highly pretentious formation when its attribution to the experiment constituting the strongest trivet of the metonymy of science-positivism and the discipline's automation in knowledge acquisition ways are taken into consideration. At present, that simulation makes it possible to observe varying outcomes by manipulating the current variables and infinite repetitions of this process can be donemake it realistic to define the simulation as pseudo-quasi experiment. In this context, the nuance between experiment and simulation, a fake experiment, is that an experiment is carried out on reality whereas a simulation is performed on the modelling of the reality. In addition, simulation practices, whose use has gradually increased since the 1950's have been applied especially for educational purposes. The main reason behind this is that the performed simulation practices cannot be repeated by the same or different researchers. Moving from these points, the study consists of three parts. The first has been allocated to positivist social science philosophy in order to exhibit the main axioms of both the simulation and Behavioralism. Also, Tina Syndrome, the fixed construct of positivism study, has been extensively handled. The second part has focused on Behavioralism, which made positivism more prominent in International Relations, and the simulation, which is its integration into the discipline. Finally, the third part of the study presents the main motivation sources and examples of simulation studies and its probable future progress taking the current situation into consideration.

Benzer Tezler

  1. Bütünsel mimarlık eğitiminin bir bileşeni olarak mimarlıkta teknoloji eğitimi için model önerisi

    A model proposal for architectural technology education as a component of holistic architectural education

    FATİH YAZICIOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Eğitim ve Öğretimİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. M. CEM ALTUN

  2. İsveç'in kalkınma parametreleri: Beşeri sermaye

    The development parameters of Sweden: Human capital

    ALEV CUYDUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Uluslararası İlişkilerİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSMAİL ERMAĞAN

  3. Evanjelizm bağlamında ABD dış politikasında dinin rolü: Sosyal inşacı bir analiz

    The role of religion in US foreign policy within the context of evangelism: A social constructivist analysis

    SÜMEYYE DURMUŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    DinBursa Uludağ Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CAFER TAYYAR ARI

  4. Amerika Birleşik Devletleri hegemonyasının bölgesel dayanakları: Kosova ve Irak Kuzeyi örnekleri

    Regional bases of us hegemony: The examples of Kosovo and Northern Iraq

    MEHMET PALAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Uluslararası İlişkilerKara Harp Okulu Komutanlığı

    Güvenlik Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLHAN UZGEL

  5. Afrika'da büyük güçlerin varlığı: Fransa ve Çin örnekleri

    The existence of big powers in Africa: Examples of France and China

    SEVİM AYDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Uluslararası İlişkilerAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MERVE İREM YAPICI