Kentsel mekanda navigasyon kullanımının yön bulma sürecine etkilerinin değerlendirilmesi
The evaluation of the effects of navigation application usage on the process of wayfinding in urban space
- Tez No: 425705
- Danışmanlar: PROF. DR. DENİZ ERİNSEL ÖNDER
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Bina Araştırma ve Planlama Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 282
Özet
Yön bulma, bireylerin gecikme ve yersiz endişe yaşamadan, hedeflerine giden yolu bulabilmeleridir. Bir mekandan diğerine hareket etmek kadar kolay ve günlük bir süreçken; yolunu kaybetmek can sıkıcı bir deneyime dönüşebilmekte; korku ve sıkıntı yaşanmasına neden olabilmektedir. Yön bulamamanın yarattığı bu gibi olumsuz durumlar, yön bulma kavramını tasarımda göz ardı edilmemesi gereken bir ölçüt haline getirmiştir. Yön bulma, bireyin mevcut konumu, hedefi ve bunlar arasındaki mekansal ilişkiler ile ilgili bilgileri gerektirmektedir. Bireylerin bilgi kazanımları aşamalı bir gelişim süreci izlemekte; bu süreç, bir mekana ait parça parça bilgiler ile başlamakta; zaman içinde bütünleşik bir temsil sağlanmaktadır. Bir çevrede yönlenirken işaret öğesi, rota ve alan bilgisinden yararlanılmakta; alan bilgisinin, en ileri seviyedeki mekansal bilgi olduğu farz edilmektedir. Bu bilginin içsel temsil süreci ise bilişsel harita olarak bilinmektedir. Mekan ile ilgili tüm özelliklerin hafızaya aktarılması, kodlaması ve saklaması olarak tanımlanan bilişsel haritalar, hareket sırasında bireye yol göstermekte; dolayısıyla bilişsel haritaların eksiksizliği, yön bulma davranışını etkilemektedir. Bireylerin, kendi amaçları doğrultusunda çevrede algıladıkları mekansal nesnelerin zihinsel yansımaları çevresel imgeleri oluşturmakta ve bu imgeler, bilişsel haritalarda temel bileşen olarak kullanılmaktadır. Beş temel başlık -yollar, bölgeler, sınırlar/kenarlar, düğüm/odak noktaları ve işaret öğeleri- altında tartışılmakta; özellikle işaret öğeleri, yaya ölçeğinde yönlenme sırasında hayati önem taşımaktadır. Bireylerin metrik mesafeleri doğru tahmin etme becerisinin zayıf olduğu düşünüldüğünde; bu belirgin öğeler, yön ve uzaklık gibi geometrik bilgilerden daha çok verimlilik sağlamaktadır. Diğer taraftan yön bulma, okunaklı çevrelerin bir özelliği olarak ele alınmakta; belirgin öğelerle oluşturulmuş dokular okunaklı çevre olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla tanımlı öğelerin kavranması ile o çevrede hedefe hareket ve yön bulma kolaylaşmaktadır. Yön bulma davranışı, çevrenin başından sonuna uzanan iz olarak gözlenmekte; bu izler, genellikle rota olarak tanımlanmaktadır. Bir rota, karar noktaları ve işaret öğeleri gibi dayanak noktalarını barındırmaktadır. Başarılı bir yön bulma sırasında, bireyler öncelikle kendilerini çevre içinde konumlandırmakta; bir rota planı oluşturmakta; sonrasında rota, mekansal bilgiye bağlı olarak daha detaylı bir harekete doğru değişmektedir. Mekansal bilginin kazanımı, çevrenin doğrudan deneyimlenmesi, ikinci şahıslara yön sorgusu yapılması, kartografik haritalar üzerinden uygun rotaların araştırılması gibi yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Son zamanlarda, yüksek çözünürlükte renkli ekranlı internet bağlantılı mobil aygıtların gelişmesi, konumlama teknolojisinde başarı oranlarının artışı gibi teknolojik ilerlemeler yayalar için mobil navigasyon yardımını teknolojik açıdan olanaklı kılmıştır. Yaya navigasyon sistemleri, belirli bir hedefe ulaşmak için gerekli kesin açıklamaları sunmaktadır. Cihaz boyutlarının taşınmaya uygun olması, elde edilmesindeki maddi kolaylıklar, sağladıkları verimlilik de göz önünde bulundurulduğunda, kentsel yaya hareketi sırasında bu cihazların kullanımın yaygınlaşması kaçınılmaz gözükmekte; dolayısı ile yön bulma çalışmalarında gözden kaçırılmaması gerektiği düşünülmektedir. Nitekim yaya navigasyon sistemleri, kentsel ölçekte gerçekleşen çalışmalarda, mekansal bilginin kazanımına yardımcı yöntem olarak yerini almıştır. Fakat yaya navigasyon sistemlerinin yön bulma verimliliğine etkileri üzerinde henüz yeterince tartışma bulunmamakta ve imge oluşum sürecinin navigasyon sistemlerini konu alan çalışmalarda göz ardı edilmektedir. Bu tez çalışmasında, kentsel yaya hareketi sırasında kullanılan yön bulma yöntemlerinin (yön sorgusu ve navigasyon) deneyime/performansa ve imge oluşumuna etkilerinin tartışıldığı ve hareketin gerçekleştiği çevre ile ilişkilerinin ortaya konulduğu çok boyutlu bir tartışma yürütülmüştür. Buna göre; kentsel hareket sırasında navigasyon kullanımı ile çevresel imge oluşumunun zayıfladığı; ayrıca bireylerin, aynı kentsel dokuya ait kent imgelerinin, kullanılan yönteme bağlı olarak farklılık gösterdiği çalışmanın kabulleri arasında yer almıştır. Bu amaç doğrultusunda, yön sorgusu ve navigasyon kullanımı ile tamamlanan yön bulma deneyimleri, öncelikle deneyimin verimliliği; sonrasında ise imge oluşumu üzerinden karşılaştırılmıştır. Alan çalışması kapsamında değerlendirilmek üzere iki farklı kentsel doku –organik kentsel doku ve kurgulanmış kentsel doku- seçilmiş; katılımcılar, yön bulma görevini yaya navigasyon cihazı kullanarak ve geleneksel yöntemlerle (rota sorgusu, sokak isimleri, bilgilendirme levhaları, trafik ışıkları vb. uyaranların yardımı) tamamlayanlar olmak üzere ikiye ayrılmıştır. İlk adımda, navigasyon grubundaki denekler, sadece navigasyon cihazına güvenerek; geleneksel grupta ise denekler, rota sorgusu yaparak, her iki kentsel alanda araştırmacı tarafından belirlenen başlangıç noktasından bitiş noktasına ilerlemiştir. Sonraki adımlarda, deneklerden deneyimledikleri yön bulma görevine ait haritalar çizmeleri istenmiş; her iki gruptaki deneklerin, navigasyon yardımı olmadan, geri dönmeleri sağlanmış; son olarak öznel karşılıklı görüşme anketlerine başvurulmuştur. Çalışmanın sonuçlarına göre, hareket edilen kentsel dokunun önceden deneyimlenmediği durumlarda, hedef noktasına ilerlerken kullanılan yön bulma yönteminin, performans verimliliğine ve imge oluşumuna etkisi olmadığı ve navigasyon kullanımı ile imge oluşumu sürecinin olumsuz etkileneceği yönündeki kabulün yanlışlandığı ortaya çıkmıştır. Navigasyonlu deneyimlerde, cihaza güvenilmesi nedeniyle doğrudan hedefe ve rotaya odaklanılmasına gerek duyulmamış; sonraki deneyimlerde kullanılmak üzere çevresel imge oluşumu sağlamıştır. Hareket sırasında oluşan baskın imgenin işaret öğesi olduğu görülmüş; fakat navigasyon kullanımı ile tamamlanan deneyimlerde yol imgeleri artış göstermiştir.
Özet (Çeviri)
Wayfinding relates to individuals' finding their way to their destination without experiencing delay or baseless anxiety. While moving from one space to another is an easy and daily process, losing one's way may become an unpleasant experience and might cause fear and boredom. Negative consequences of not being able to find one's way have made the concept of wayfinding a criterion that should not be overlooked in design. Wayfinding requires information related to the present location of the individual, his/her destination, and the spatial relations between the two. It takes a gradual developmental phase for the individuals to gain knowledge and this phase starts with partial information belonging to a space, which results in an integrated representation within time. While being directed in an environment, landmark knowledge, route knowledge, and survey knowledge are used; in addition, survey knowledge is considered to be the most advanced level of spatial knowledge. Moreover, the inner representation phase of this knowledge is known as the cognitive map. Cognitive maps, which are defined as the transmission of all the features of space to memory in addition to their coding and preservation, lead the way to the individual during movement; therefore, the precision of these cognitive maps affect the behavior of wayfinding. The cognitive reflections of spatial objects perceived by the individual in the environment for his/her own purposes form spatial images, which then are used as the fundamental compound on cognitive maps. These images are discussed under the five basic titles of“paths, districts, edges, nodes, and landmarks.”Landmarks are of vital importance for the orientation of pedestrians. Considering that the ability of individuals to precisely predict metrical distances is poor, these distinct elements provide more productivity than geometric knowledge, such as direction and distance. On the other hand, wayfinding is held as a characteristic of a legible environment; and urban patterns formed by distinct elements are determined as a legible environment. Therefore, perception of defined elements facilitates movement towards the destination and wayfinding in that environment. Wayfinding behavior is observed as a trace that reaches out from the beginning to the end of the environment; moreover, these traces are usually defined as a route. A route includes reference points such as nodes and landmarks. During successful wayfinding, individuals first locate themselves within the environment, forming a route plan that is apt to transform through a more detailed movement based on spatial knowledge. The perception of spatial information is realized through methods such as direct experience of the environment, path investigation to second persons, and exploring suitable routes through cartographic maps. Recently, technological developments such as development of high-resolution colored screen mobile devices with internet protocol and increased success rates in positioning technology have enabled mobile navigation assistance for pedestrians. Pedestrian navigation systems serve the precise explanations necessary for reaching a determined destination. When the portable dimensions of the device, its financial easiness for supply and its productivity are considered, the spreading of its use during urban pedestrian movement seems inevitable. Therefore, it is believed that it should not be overlooked in wayfinding studies. As a matter of fact, pedestrian navigation systems have taken their place as an assistant method in studies of urban scale for the acquisition of spatial knowledge. However, there has not been enough debate yet on the impact of pedestrian navigation systems on the productivity of wayfinding and the phase of image formation has been ignored in the studies that deal with navigation systems. In this thesis, a multi-dimensional discussion has been conducted in which the effects of the methods of wayfinding used during urban pedestrian movement (way questioning and navigation) on experience/performance and image formation are discussed and whose relations with the environment where movement was realized were put forward. Based on this, it is clear that the formation of spatial image weakens with the use of navigation during urban movement; furthermore, mental images belonging to the same urban pattern showed differences, which serves its place among the acceptances of the study. Based on this purpose, experiences of wayfinding that are completed with path investigation and use of navigation have been compared in terms of first productivity of the experience and second, image formation. Two diverse urban textures—organic and fictionalized—have been chosen for assessment within the scope of the fieldwork; the participants have been divided into two groups as using either a pedestrian navigation device or traditional methods (route questioning, street names, info boards, and the help of stimulators like traffic lights) for completing their wayfinding task. In the first step, subjects in the navigation group only relied on the navigation device and the traditional group only questioned routes in approaching the endpoint from the starting point determined by the researcher in both of the urban areas. In the consequent phases, the subjects were asked to draw maps belonging to the task of wayfinding they have experienced; both groups would return without the help of navigation; finally, subjective mutual interview questionnaires were conducted. According to the outcomes of the study, in cases where the urban pattern of the movement was not previously experienced, the methods of wayfinding used during the approach to the targeted point does not have an effect on productivity of the performance nor on image formation. Furthermore, the assumption that the phase of image formation might be negatively affected by the use of navigation has been proven false. In navigational experiences, due to trust for the appliance, there was no need to directly focus on the destination and the route; what is more, an environmental image formation was provided for the purpose of being used in further experiences. The dominating image formed during the movement was observed to be“landmarks”; however,“path”images showed an increase in experiences completed with navigation use.
Benzer Tezler
- Post-flânerie: Altering rhythm, visual attention, and experience during walking in hybrid public space
Post-flanörlük: Hibrit kamusal mekânda yürürken değişen ritim, görsel dikkat ve deneyim
GÖRSEV ARGIN UZ
Doktora
İngilizce
2023
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HANDAN TÜRKOĞLU
PROF. DR. BURAK PAK
- Ağ toplumunda kent gezgini
Urban traveler in the network society
AYŞENUR HİLAL IAVARONE
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. PELİN DURSUN ÇEBİ
- Understanding urban navigation : Wayfinding in the citycase study – the center of tripoli- Libya
Başlık çevirisi yok
AHLAM ABDUALLAH BRIDAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2018
Mimarlıkİstanbul Okan ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ÖZLEM ÖZER
- Deep learning-based keypoints driven visual inertial odometry for GNSS-denied flight
Yapay sinir ağları tabanlı nokta çıkarıcılı görsel-ataletsel odometri ile GPS'siz ortamda uçuş
ARSLAN ARTYKOV
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Uçak Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiUçak ve Uzay Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMRE KOYUNCU
- Kentsel mekanda bireylerin yön bulma davranışının mekansal dizim ve bilişsel haritalama yöntemi ile irdelenmesi: Suadiye örneği
Examining wayfinding behavior of individuals in urban space using space syntax and cognitive mapping method: Suadiye case
TÜRKAN AKÜN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiKentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET EMİN ŞALGAMCIOĞLU