Geri Dön

Nakşbendî-Hâlidîliğin Seyyid Taha Hakkârî Nehrî Kolu (XIX. Yüzyıl)

Sayyid Taha Hakkari Nehri Branch of Naqshbandi-Khalidi Order

  1. Tez No: 434414
  2. Yazar: MEHMET SAKİ ÇAKIR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. REŞAT ÖNGÖREN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 336

Özet

Nakşbendî-Hâlidîliğin Türkiye, İran ve Irak ülkelerinde etkin olan Seyyid Taha Nehrî kolu, XIX. yüzyılın başlarında Hakkâri'nin Şemdinli ilçesine bağlı Bağlar (Nehrî) köyünde kurulmuş ve uzun bir süre faaliyetlerini devam ettirmiştir. Bölgeye Nakşbendîliği ilk getiren Seyyid Abdullah Şemdînî (ö. 1819-20) olsa da yetiştirdiği halifeleri ile kolu tesis eden ve yayılmasına öncü olan kişi, birâderzâdesi Seyyid Taha'dır (ö. 1853). Seyyid Taha'dan sonra oğlu Şeyh Ubeydullah (ö. 1883) döneminde ise Nehrî Tekkesi, siyasi bir kimlik kazanmış ve bundan sonraki faaliyetleri bu yönüyle öne çıkmıştır. 1925 Şeyh Said isyanıyla birlikte Nehrî Tekkesi'nin o dönemki postnîşîni olan Seyyid Abdülkadir (ö. 1925) idam edilince, oğlu Seyyid Abdullah Geylânîzâde (ö. 1967) tarikat merkezini İran Urumiye ve Mahabad şehirlerindeki tekkelere nakletmiştir. Kolun yayılmasında siyasi ve sosyal etkenlerle birlikte en etkili faktör, şeyhlere atfedilmiş özelliklerin yanı sıra tarikatı yaymada gösterdikleri çabalardır. Bu çabalar neticesinde kol, Türkiye'de Gayda, Küfrevî, Norşin, Arvâs ve Kelâmî dergâhıyla; İran'da Kemâlizâde, Nerzîveyî, Ermenibulâğ, Tikantepe ve Köhne Kale hânkâhıyla; Irak'ta Sûrsûre, Bârzân ve Şeyh Reşid Lolân tekkesiyle yayılmaya devam etmiştir. Hâlidîlîğin Nehrî kolunda tarikat esasları ve tasavvufi eğitim genelde Hâlidiyye ve Nakşbendiyye tarikat geleneğine mutabık bir biçimde uygulanmıştır. Ancak bu kolda şeriata uyma ve mürşide ihlâs ve muhabbet ile teslim olma ilkeleri sürekli vurgulanarak canlı tutulmuştur. Bunun yanı sıra tasavvufî eğitimde mürşid sohbeti ve rabıtası ile vird ve teveccühe çokça önem verilmiştir. Öngörülen ilke ve uygulamalar doğrultusunda seyr u sülûkunu tamamlayan müridlere şeyh hilafet verebilmektedir. Halife ise şeyhinin verdiği talimat çerçevesinde hilafet görevini icra edebilmektedir.

Özet (Çeviri)

Sayyid Taha Nehrî branch of Naqshbandi-Khalidi which is affective in Turkey, Iran and Iraq, was founded in the early of XIXth century in Baglar (Nehrî), village of Shamdinan (Semdinli), town of Hakkari and it continued its facilities for a long time here. Though the first one who brought Naqshbandiyyah to the region was Sayyid Abdullah Shamdînî (d. 1819-20), his brother's son Sayyid Taha Nehrî (d. 1853) was the first person who established and spread the branch with the caliphs and the students who was trained by him. After Sayyid Taha, in the period of Sheikh Obaydullah Nehrî lodge (d. 1883) gained a political identity and its subsequent activities came to the fore in this respect. In 1925, with the period of Sheikh Said Rebellion, as Sayyid Abdul Qadir (d. 1925) who was the leader (postnîşîn) of Nehrî Lodge was executed, his son Sayyid Abdullah Gilanîzâde (d. 1967) was transferred to the center of cult to Urmia and Mahabad cities of Iran. As the results of efforts, Nehrî branch have continued to spread in Turkey with the lodges of Gayda, Kufravî, Norshin, Arvâs and Kalâmî; in Iran Kamâlizâde, Narzîvayî, Ermanibulâg, Tikantepe and Kohne Kale (khankah); in Irak with the lodges of Sûrsûra, Bârzân and Sheikh Raşid Lolân. Sect principles and sufism training in Nehrî branch, are usually agreed to Naqshbandi sect tradition, and it has been applied in a manner. However, this branch has always emphasized to obey Sharia law and submission to murshid with sincerity and affection, so these principles have been kept alive. And also in the spiritual education, religious talkings with murshid (Sohbat), Rabita (spiritual communication with murshid), Vird (daily dhikr) and Tawaccuh have been widely regarded. Sheikh can give caliphate to the people who complete the training (sayr u sulûk) in the light of designated principles and practices.

Benzer Tezler

  1. Kastamonu'da Hâlidîlik

    Khalidism in Kastamonu

    İBRAHİM KARA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DinKarabük Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULCEBBAR KAVAK

  2. Nakşbendî-Hâlidîliğin bir kolu olarak Haznevîlik (tarihsel süreç, şahsiyetler, usûl, âdâb, erkân)

    Al-haznawiya as a branch of al-Naqshbandiya-Khalidiya (historical process, personages, uṣūl, ādāb, men)

    AHMET AZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    DinNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DİLAVER GÜRER

  3. Nakşbendî-Hâlidîliğin Erzincan Kolu ve tasavvuf tarihindeki yeri

    The Erzincan branch of Naqshbandi-Khalidism and its place in the history of sûfîsm

    YUSUF MURAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DinZonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NURAN ÇETİN

  4. Bâsret Dergâhı, postnişînleri ve kolları

    Başlık çevirisi yok

    İZZETTİN GÜNERİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    DinDicle Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDURRAHİM ALKIŞ

  5. Palu Şeyh Ali Sebti Dergâhı üzerine bir din sosyolojisi incelemesi

    A sociology study of religion on Palu Sheikh Ali Sebti Dargah/shrine

    İSMAİL POLAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Dinİnönü Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ARSLAN