Nöroendokrin tümörlerde prognostik faktörler
Prognostic factors for neuroendocrine tumors
- Tez No: 455155
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ZEYNEP HANDE TURNA
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 52
Özet
Amaç: Nöroendokrin tümörler nadir görülmekle birlikte yerleşim yeri, biyolojik davranışları ve klinik seyri oldukça çeşitlilik gösterebilen heterojen bir tümör grubudur. Çalışmamızda tek bir merkezde takip edilen nöroendokrin tümörlerleri olan olguların demografik özellikleri ve bu hastalık grubundaki prognostik faktörleri retrospektif olarak belirlenmesi amaçlandı. Yöntem: Ocak 1994 ve Eylül 2015 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Medikal Onkoloji polikliniğinde nöroendokrin tümör tanısı almış 110 hasta dahil edildi. Hastalara ait demografik veriler ve prognostik belirteçler hasta dosyalarından retrospektif olarak elde edildi. İstatistiksel veriler SPSS 22 programı ile analiz edildi. Bulgular: Hastaların yaşları 25 ile 86 arasında değişmekle beraber yaş ortalamaları 55 idi. Olguların % 57'sini (n=63) erkekler oluşturmaktaydı. Olguların % 73.6'sı gastropankreatik yerleşimliydi. Primer tümör bölgesi olarak en sık pankreas (% 30) yerleşimliydi. Olguların %70'i(n=77) tanı anında metastatik evrede ve en sık metastaz yeri karaciğer olduğuydu. Olguların %13'ünün primeri bulunamamıştır. Yine en sık prezentasyon semptomu karın ağrısı olarak belirtilmekteydi(% 51). Tanı anında metastatik grupta ortalama genel sağkalım süresi 94 ± 8 ay iken, metastatik olmayan grupta ise 232 ± 7 ay saptanmıştır ve fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur(p=0,003). İnce barsak yerleşimli tümörler (51 ± 23 ay), pankreas kaynaklı tümörler (44 ± 42 ay) ve akciğer kaynaklı tümörler (45 ± 36 ay) daha uzun sağkalım sürelerine sahiptir ama fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır(p=0,09). Metastatik hastalık ile tümör belirteçleri karşılaştırıldığında sadece karsinoembriyonik antijen düzeyleri arasında farklılık saptanırken(p=0,02), diferansiasyon derecesi ile sadece nöron spesifik enolaz düzeyleri ilişkili bulunmuştur(p=0,008). Tedavide en sık somatostatin analogları kullanılmakla birlikte hastaların % 58'inde (n=44) radyonüklid tedavi uygulanmıştı. Cinsiyet ve yaşın genel sağkalım üzerine etkili olduğu görülmektedir(p=0,003, p=0,01). Yine az diferansiye grubun ve metastatik hastalığa sahip olanların daha düşük genel sağkalıma sahip olduğu tespit edilmiştir(p
Özet (Çeviri)
Aim: Neuroendocrine tumors are rare but constitute a heterogeneous group of tumors in terms of localization, biological behaviours and clinical prognosis. The aim of this study was to determine the demograhic charecteristics of patients with neuroendocrine tumors and prognostic factors in the clinical course of the disease in a single reference center. Method: Patients with a diagnosis of neuroendocrine tumors referred to Istanbul University Cerrahpasa Medical University Medical Oncology department between January 1994 and September 2015 were included in the study. The files of 110 patients were retrospectively analysed. Demographic characteristics of patients, prognostic factors and survival times were analysed. SPSS 22 program was used for statistical analyses. Results: The median age of the patients was 55 (25-86 years). The ratio of male patients was %57 (n=63). Gastroenteropanreatic localized neuroendocrine tumors constitute 73.6% of all patients. The most frequent site of origin was pancreas (%30). The ratio of patients who were metastatic at initial presentation was 70% (n=77) and liver was the most frequent site of metastasis. The primary of 13% of patients was unknown. Abdominal pain was the most frequent symptom at presentation(% 51). The overall survival times for patients with metastic and nonmetastatic stage at initial presentation were 94 ± 8 months and 232 ± 7 months respectively and the difference was found to be statistically significant(p=0,003). Patients with small intestine (51 ± 23 months), pancreatic (44 ± 42 months) and lung originated tumors (45 ± 36 months) have longer survival times but the difference was not found to be statistically significant(p=0,09). CEA levels was found to be statistically significantly higher in patients with metastatic disease(p=0,02) and NSE level were found to be statistically significantly higher in poorly differantiated tumors(p=0,008). Somatostatin analogues were the most frequently used systemic treatment modality and 58% (n=44) of patients had received radionuclid therapy. Male sex and older age were found to be poor prognostic factors for survival.(p=0,003, p=0,01). Poor differentiation, presence of metastatic disease at presentation, high ki-67 levels, mitotic numbers and high CEA level were found to be poor prognostic factors in cox regression analysis(p
Benzer Tezler
- Pankreatik nöroendokrin tümörlerde tanımlanmış prognostik faktörlerle somatostatin reseptör-2 pozitifliğinin korelasyonu
Başlık çevirisi yok
BARIŞ GÜRCÜ
- Gastroenteropankreatik nöroendokrin tümörlerde demografik, klinikopatolojik, prognostik özellikler ve tedavi
Demographic, clinicopathologic, prognostic features and treatment in gastroenteropancreatic neuroendocrine tumors
TUÇE AKGÖNEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
GastroenterolojiErciyes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ALPER YURCİ
- Gastroenteropankreatik nöroendokrin tümörlerde, tümör evresi, derecesi ve hastanın biyokimyasal verileri ile sağkalım arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship between tumor stage, grade and patient's biochemical values with survival, on gastroenteropancreatic neuorendocrine tumors
ÖMER KOMAÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
GastroenterolojiDokuz Eylül Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MESUT AKARSU
- INSM1 ekspresyonunun nöroendokrin özellik gösteren meme neoplazmlarını ayırmada önemi, histomorfolojik özellikler ve patolojik prognostik parametreler ile ilişkisi
The importance of INSM1 expression in differentiating breast neoplasms with neuroendocrine features and its relationship with histomorphological features and pathological prognostic parameters
CEVRİYE CANSU DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SULTAN ÇİĞDEM IRKKAN
- Küçük hücreli dışı akciğer karsinomlarında angiogenez, eozinofil ve mast hücresi infiltrasyonunun tümör evresi ile karşılaştırılması ve eozinofil ve mast hücrelerinin angiogenez ile ilişkisinin araştırılması (63 olgu)
Association between mast cells, eosinophils and angiogenesis in patients with non small cell lung cancer
CANTEN TUNCER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
PatolojiDokuz Eylül ÜniversitesiPatoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. AYDANUR KARGI