ABO ve/ veya RH uygunsuzluğuna bağlı hiperbilirubinemi nedeniyle tedavi ihtiyacı olan ve olmayan yenidoğanların postnatal 6.saat bilirubin düzeyleri ve sosyodemografik özelliklerinin karşılaştırılması
ABO ve/ veya RH uygunsuzluğuna bağli hi̇perbi̇li̇rubi̇nemi̇ nedeni̇yle tedavi̇ i̇hti̇yaci olan ve olmayan yeni̇doğanlarin postnatal 6.saat bi̇li̇rubi̇n düzeyleri̇ ve sosyodemografi̇k özelli̇kleri̇ni̇n karşilaştirilmasi
- Tez No: 460166
- Danışmanlar: UZMAN DEMET OĞUZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 65
Özet
Sarılık, yenidoğanda en sık görülen klinik bulgulardan biridir. Hiperbilirubinemi, ölümler ve ciddi sekellere neden olabilir. Erken tanınıp tedavi edildiği zaman ise bu sonuçlar engellenebilir. Bundan dolayı sarılık, uzun yıllar olduğu gibi günümüzde de önemini korumaktadır. RH uygunsuzluğuna bağlı hemolitik hastalık immunglobulin kullanımıyla beraber azalmasına rağmen devam etmekte, ABO uygunsuzluğuna bağlı hemolitik hastalık oranları ise artmaktadır. Bu retrospektif çalışmadaki amacımız, ABO ve/veya RH uygunsuzluğu olup hiperbilirubinemi nedeniyle izlenen ve tedavi alan bebeklerin postnatal 6. saatte bakılan bilirubin, direkt Coombs değerleri ve demografik özelliklerini inceleyerek karşılaştırmak ve tedavi gerektiren hiperbilirubinemi gelişebilecek hastaları erken dönemde belirleyebilmeyi hedeflemektedir. Çalışmamıza Mayıs 2014- Nisan 2016 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haseki Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde 37-42 gestasyon haftasında doğan ABO ve/veya RH uygunsuzluğu olup anne yanında ve taburculuk sonrası poliklinikten izlenen 75 olgu ile ABO ve/veya RH uygunsuzluğu olup tedavi gerektiren hiperbilirubinemisi olan ve yatışı yapılan 75 olgu dahil edildi. Olguların tamamının kan uygunsuzluk tipi (ABO, RH, hem ABO hem RH uygunsuzluğu), cinsiyetleri, sosyodemografik özellikleri, doğum şekli, gestasyon haftaları, doğum ağırlıkları, gestasyon haftasına göre tartıları, APGAR skorları, 6. saat bilirubin ve direkt Coombs testi sonuçları ve klinik özellikleri incelendi. ABO ve/veya RH uygunsuzluğu olan ve tedavi verilen Grup 1 ile ABO ve/veya RH uygunsuzluğu olup tedavi verilmeyip ayaktan takip edilen Grup 2'nin total bilirubin değerleri karşılaştırıldı. Grup 1'in 6. saat total bilirubin değeri Grup 2'ye göre anlamlı derecede yüksek bulundu. Ayrıca direkt Coombs testi pozitifliğinin de tedavi edilen bebeklerde daha yüksek olduğu görüldü. ABO ve RH uygunsuzluğu olan bebeklerde 6. saat total bilirubin düzeyi ortalama: 4,95 ± 1,12 olan hastaların tamamının ilk hafta içinde yatarak tedavi aldığını saptadık. ABO uygunsuzluğu, RH uygunsuzluğu veya her ikisinin beraber olduğu hastalar kendi aralarında değerlendirildiğinde 6. saat bilirubin değerleri ve direkt Coombs pozitifliği açısından her iki grup içinde istatiksel olarak fark yoktu. Sonuç olarak; ABO ve/veya RH uygunsuzluğu olan olgularda tedavi gerektiren hiperbilirubinemiyi ön görmede doğum sonrası 6. saatte bakılan bilirubin değerinin ve direkt Coombs testi pozitifliğinin anlamlı olduğunu ancak daha geniş kapsamlı prospektif çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz.
Özet (Çeviri)
Jaundice is one of the most common clinical signs in newborn. Hyperbilirubinemia may cause severe disability and death. These results can be avoided when it is diagnosed and treated early. Because of this, jaundice is still important today as for many years. Hemolytic disease due to RH incompatibility continues despite a decrease with using RH Ig, but hemolytic disease due to ABO incompatibility rates are increasing. Our aim in this retrospective study is to compare demographic features and bilirubin, direct Coombs value at postnatal 6. hours of infants who are monitorized and treated due to ABO or RH related hyperbilirubinemia and to identify patients who may develop treatment required hyperbilirubinemia at an early stage. To our study 75 cases who had ABO and/or RH incompability and followed besides his mother and from the policlinic after discharge and 75 cases who had treatment required ABO and/or RH incompatibility related hyperbilirubinemia and hospitalized are included. These 150 cases were borned at 37-42 weeks gestational age at Haseki Training and Educational Hospital between dates May 2014-April 2016 Blood incompatibility type ( ABO, RH, both ABO and RH incompatibility) gender, sociodemographic features, mode of delivery, gestational weeks, birth weight, weight for gestational week, APGAR scores, bilirubin and direct Coombs values at 6. hours and clinical features of all cases are researced. Bilirubin values of Group 1 that has ABO and/or RH incompatibility and treated and Group 2 that has ABO and/or RH incompatibility and followed outpatient not treated were compared. İt was found that total bilirubin value at 6. hours of group 1 is significantly higher than group 2. It was also found that direct Coombs test positivity is higher in treated infants. We found that all patients who have ABO and RH incompatibility and average total billurubin value was 4,95± 1,12 at postnatal 6. hours,received inpatient treatment in the first week.There is no statistically difference in two groups in terms of 6. hours bilirubin values and direct Coombs positivity when ABO incompatibility, RH incompatibility or both ABO and RH incompatibility patients were compared to eachother. As a results; we think that for predicting treatment required hyperbilirubinemia in cases with ABO and/or RH incompatibility, bilirubin value and direct Coombs positivity at postnatal 6. hours are significant but more comprehensive prospective studies are needed.
Benzer Tezler
- İndirekt hiperbilirubinemi nedeniyle kan değişimi uygulanan yenidoğanların retrospektif analizi
Retrospective analysis of neonates who underwent exchange transfusion due to indirect hyperbilirubinemia
AYSUN ATAY GÜNEŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OĞUZ TUNCER
- Otoimmün hemolitik anemi tanısıyla izlenen hastaların incelenmesi
A retrospective study of patients with autoimmun hemolytic anemia
HALİL ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CANAN ALBAYRAK
- Yenidoğanın izoimmun hemolitik hastalığında intravenöz immunglobulin tedavisinin etkinliği ve oluşan yan etkiler
The effectiveness and side effects of intravenous immunoglobulin therapy in newborn isoimmune haemolytic disease
EBRU KÖSTERELİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKocaeli ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLCAN TÜRKER
- Kernikteruslu çocuklarda beyin manyetik rezonans ve manyetik rezonans spektroskopi bulguları
Brain magnetic resonance imaging (MRI) and magnetic resonance spectroscopy (MRS) findings in children with cernicterus.
ŞAHABETTİN SARİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıYüzüncü Yıl ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN ÇAKSEN
- Doğumdan sonra anne yanında takip edilen bebeklerin doğum şekli açısından genel gözlem sonuçlarının değerlendirilmesi
Evaluation of general observations of infants who stayed with their mother during follow up
SERBEST ÇEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SELAHATTİN KATAR