Hiperemezis gravidarum tanısı alan hastalarda uterin arter doppler indeks ve nt ölçümünün perinatal sorunlar ve doğum haftasını predikte etmedeki yeri
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 460170
- Danışmanlar: UZMAN AZRA ARICI YURTKUL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Uterin arter doppler ultrasonografi, PAPP-A, serbest ß-hCG, perinatal sonuçlar, Uterine artery Doppler flow measurement, PAPP-A, free beta hCG, perinatal outcomes
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İzmir Tepecik Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 103
Özet
ÖZET Amaç: Hiperemezis gravidarum tanısı alan hastalarda uterin arter doppler indeks ve NT ölçümünün,perinatal sorunlar ve doğum haftasını predikte etmedeki yerini incelemeyi amaçladık. Materyal-Metot: Çalışmamıza;Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine Ekim 2015 ve Ekim 2016 tarihleri arasında başvuran 19-40 yaş aralığında hiperemezis gravidarum tanısı alarak yatarak tedavi gören gebe kadınlar ve hiperemezis gravidarum tanısı almamış gebe kadınlar dahil edilmiştir.Yüksek riskli gebelikleri erken dönemde tespit etmeye yönelik birçok çalışma vardır. Bu konuda anne adayı ve fetusa yönelik doppler inceleme, biyokimyasal belirteçler ve çeşitli klinik testler mevcuttur. Bu çalışmada hiperemezis gravidarum tanısı alan gebelerde uterin arter doppler ölçümü ve anöploidi taramasında kullanılan maternal serum belirteçlerinin birlikte değerlendirilerek perinatal sonuçları predikte etmekteki etkinliklerinin araştırılması amaçlandı.Hastalar prospektif olarak incelendi. Araştırma formları oluşturulup hasta ve kontrol grubu hakkında gerekli bilgiler kaydedildikten sonra çalışmaya dâhil edilen 40 hasta +40 kontrol grubu olguda, 11- 14. haftalarda uterin arter Doppler indeks ve NT ölçümü ve PAPP-A ile serbest ß-hCG,tiroid fonksiyon testi (TFT) değerleri; 20-24. haftalarda uterin arter Doppler ölçümü değerlendirilmiştir. Uterin arter Doppler ölçümünde RI, PI, S/D değerleri ile diastolik çentiklenme varlığı araştırıldı. Bulgular: Demografik veriler değerlendirildiğinde HEG'u olan ve olmayan gebelerin yaş ortalaması, boy,ağırlık ve vücut kitle indeksleri benzer saptandı (p=0.130).HEG'u olan grubun eğitim düzeyinin daha yüksek olduğu saptandı (p=0.001).HEG'u olan grupta sigara kullanım sıklığı HEG olmayan gruptan istatistiksel olarak belirgin yüksek bulundu (p=0.001).HEG olan ve olmayan gebe grubunun NT,PAPP-A ve serbest ß-hCG değerleri benzer saptandı (sırasıyla p=0.796, p=0.911, p=0.140).HEG olan grupta TSH değerinin çok daha baskılanmış olduğu saptanmıştır.Ancak bu istatistiksel olarak anlama ulaşmamıştır (p=0,054).HEG olan ve olmayan gruplarda fT3 değerleri benzer saptanmıştır (p=0,260).Serbest T4 değerleri ise HEG olan grupta daha yüksek bulunmuştur (p=0.001).HEG'u olan hasta grubunda Doppler PI ve RI değerleri;HEG olmayan gruptan yüksek saptandı ve bu xii istatistiksel olarak anlamlıydı (sırasıyla p=0.026 ve p=0.024).Doppler S/D değerleri ve uterin arterde çentiklenme açısından ise her iki grup benzer bulundu (sırasıyla p=0.096 ve p=0.130).Her iki grup arasında preeklampsi sıklığı açısından istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (p=0.130).HEG olmayan grupta preterm eylem sıklığı HEG'u olan gruptan daha yüksek saptandı (p=0.048).HEG olan ve olmayan gebelerde sezaryen sıklığı, doğum haftası ortalaması, doğum ağırlıkları ortalaması ise benzer saptandı ( sırasıyla p=0.048, p=0.114 ve p=0.655).Yine her iki grup arasında DDA ve IUGR sıklığı benzer olarak saptandı (sırasıyla p=0.166 ve p=1.000). Sonuçlar: Çalışmaya dahil elden 80 olgu içerisinde, uterin arter Dopplerinde diastolik çentik varlığının 20-24. haftalarda devamlılık göstermesinin preeklampsi, intrauterin gelişme geriliği, fetal distress nedeniyle sezaryenla doğum ve preterm eylemi belirlemede anlamlı bir gösterge olduğu görüldü (p 1,32) ile uterin arter doppler ölçümünde çentiklenme izlenmesi birlikte değerlendirildiğinde;preeklampsi, preterm eylem ,düşük doğum ağırlığı ve fetal distress nedeniyle sezaryenle doğum riskinin arttığı bulunmuştur. Ancak HEG olan ve HEG olmayan gebeler bu parametreler açısından karşılaştırıldığında iki grup arasında perinatal sonuçlar açısından anlamlı fark olmadığı görüldü. Çalışmamız sonucunda,HEG'lu gebelerde kontrol grubundan farklı perinatal sonuçlar veya daha fazla perinatal komplikasyonlar saptanmamıştır.Ancak yüksek riskli gebeliklerin erken tanınması açısından, gebe takibi yapılırken antenatal tarama testlerine, özellikle 11-14. haftalar ile 20-24. haftalarda uterin arter doppler ölçümünün eklenmesinin, kötü gebelik sonuçlarını öngörme açısından prediktif değeri yüksek bulunmuştur.
Özet (Çeviri)
SUMMARY Objective: The aim is to investigate the predictive value of nuchal translucency (NT) and uterine artery Doppler flow measurements in terms of perinatal complications and birth week in patients with hyperemesis gravidarum (HEG). Meterial and Methods: Patients with HEG hospitalized for treatment and patients without HEG aged between 19-40 years who were admitted to Tepecik Training and Research Hospital Clinic of Obstetrics and Gynecology between October 2015 and October 2016 were assigned to study.Many studies aim to detect high risk pregnancies at an early stage of pregnancy.The aim of this study is to evaluate the predictive value of uterine artery Doppler flow measurement,NT meaurement and maternal serum markers on the perinatal outcomes of patients with HEG.The study was designed prospectively.After taking written informed consent from study (40 pregnant women with HEG) and control (40 pregnant women without HEG) groups; thyroid function tests (TFT), free beta hCG and PAAP-A values with uterine artery Doppler flow measurement and NT measurement at 11-14 weeks and uterine artery Doppler flow measurements in 20-24 weeks were studied and recorded for each patient.Uterine artery Doppler flow was studied in terms of resistance index (RI),pulsatility index (PI),systolic/diastolic (S/D) ratio values and presence of diastolic notch. Results: In terms of demographic characteristics,no statistical difference was observed in age,height,weight and BMI of the two groups (p=0.130).Patients with HEG were better educated than the control group (p=0.001).Rate of smoking was statistically higher in the study group (p=0.001).There were no differences between the NT,PAPP-A and free beta hCG levels among the groups (p=0.796, p=0.911 and p=0.140 respectively). In the study group TSH levels were detected lower;however this wasn't statistically significant (p=0.054).Free T3 levels were similar in both groups (p=0.260).Free T4 levels were higher in the study group (p=0.001).There was no difference in uterine artery Doppler S/D values and the presence of diastolic notch between the groups (respectively p=0.096 and p=0.130).The frequency of xiv preeclampsia was similar between the groups (p=0.130),whereas preterm labor rates were higher in the control group (p=0.048).There were no difference in cesarean section rates,small for gestational age and intrauterine growth retardation between two groups (p=0.048, p=0.166 and p=1.000 respectively). Conclusion: Among 80 pregnant women included in the study,the persistence of early diastolic notch in the uterine artery Doppler measurement in the second trimester (20-24 weeks) was determined to be a risk factor for preeclampsia,intrauterine growth retardation,cesarean with the indication of fetal distress and preterm labor (p1.32 MOM) together.However when the patients in the study and control groups were compared in terms of these parameters; no difference was recorded between perinatal outcomes and birth weeks of the two groups.As a result of this study,in patients with HEG no worse perinatal outcome or more perinatal complication was recorded than the control group.However,in terms of defining high risk pregnancies in early stages of conception,the combination of uterine artery Doppler flow measurements with the prenatal screening tests between 11-14 weeks and 20-24 weeks was determined to have high predictive value for poor pregnancy outcomes.
Benzer Tezler
- Hiperemezis gravidarum tanısı alan hastaların beck depresyon ve beck anksiyete ölçeği'ne göre değerlendirilmesi, klinik durum ve laboratuvar değerleri açısından sağlıklı gebelerle karşılaştırılması
Comparison of beck depression and beck anxiety scale according to clinical status and laboratory values of healthy pregnancies in patients receiving hyperemesis gravidarum
BURÇİN ÖĞRETMENLER YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HASAN TERZİ
- Hiperemezis gravidarum tanısı alan gebelerin psikososyal durumlarının incelenmesi
The evaluation of the pyschosocial status in pregnant women with hyperemesis gravidarum diagnosis
İBRAHİM YAĞCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
PsikiyatriKafkas ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL KIVRAK
- Hiperemezis gravidarumlu gebelerde helicobacter pylori pozitifliğinin semptomlarla olan ilişkisi
Helicobacter pylori positivity and hyperemezis gravidarum clinics on pregnant women
NESLİHAN BAYRAMOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumMustafa Kemal ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. ARİF GÜNGÖREN
- Hiperemezis gravidarum hastalarında serum 25-hidroksi vitamin D ve 8-hidroksi-2-deoksiguanosin seviyelerinin araştırılması
Başlık çevirisi yok
HİLMİ TAŞDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Kadın Hastalıkları ve DoğumGaziantep ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ İRFAN KUTLAR
DR. ÖĞR. ÜYESİ NESLİHAN BAYRAMOĞLU TEPE
- Hiperemezis gravidarum tanılı hastalarda maternal kanda phoenixin-14 düzeyinin değerlendirilmesi
Evaluation of phoenixin-14 level in maternal blood in patients diagnosed hyperemesis gravidarum
SÜMEYYE ÇİMENLİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MURAT MUHCU