Geri Dön

Preeklampsi derecesi ile tiroid fonksiyon testleri ve otoantikor ilişkisinin değerlendirilmesi

Evalutiin of the relationship between preeclampsia level and thyroid function tests and autoantibody

  1. Tez No: 462630
  2. Yazar: MERİŞ ESRA BOZKURT
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. TAYYİBE SALER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Preeklampsi, Tirioid Fonksiyon Testi, Otoantikor, Preeclampsia, Thyroid Function Test, Autoantibody
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

ÖZET Preeklampsi Derecesi İle Tiroid Fonksiyon Testleri ve Otoantikor İlişkisinin Değerlendirilmesi Giriş ve Amaç: Tiroid bezi hastalıkları üreme çağındaki kadınlarda sık görülmektedir. Gebelikte dünyanın az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinde daha çok, iyot eksikliğine bağlı hastalıklar, gelişmiş toplumlarda ise daha çok otoimmun kökenli tiroid bezi hastalıklarına daha sık rastlanılmaktadır. Preeklampsi insidansı ırk, bölge ve ülkelere göre değişmekle beraber, gebelerin yaklaşık % 7-10'u civarındadır. Preeklampsi, ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde perinatal ve maternal morbidite ve mortalitenin en sık nedenidir. Tiroid otoantikorları pozitifliği ve preeklampsi arasındaki ilişkinin fizyopatolojisi net değildir. Bu çalışmadaki amacımız; normal toplum, sağlıklı gebeler ve preeklemtik gebelerin ağır ve hafif alt guruplarını tiroid fonksiyon testleri otoantikor pozitifliği açısından karşılaştırmak ve preeklemsi derecesinin bu testlerle olan ilişkisini araştırmaktır. Materyal Metod: Çalışmamıza Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Sağlık Araştırma ve Uygulama merkezi kadın hastalıkları ve doğum kliniğine 2013-2016 yılları arasında preeklampsi tanısı almış 72 hasta, kontrol grubu olarak 72 sağlıklı gebe ve herhangi bir nedenle dahiliye polikliniğine başvurmuş olan 72 gebe olmayan sağlıklı kadın alındı. Çalışmaya alınan hasta ve kontrol gruplarının demografik özellikleri kan değerleri ve fizik muayene bulguları poliklinik ve klinik dosyaları incelenerek retrospektif olarak elde edildi. Preeklempsili hastalar; 'National High Blood Pressure Education Program Working Group' tarafından belirlenen kriterlere göre; ağır ve hafif preklempsi olarak sınıflandırıldı. Grupların tiroid fonksiyon testleri (TSH, sT3, sT4) ve otoantikorlarının (anti TPO, antiTG) karşılaştırılması yapıldı. Bu parametreler tüm gruplar içinde de araştırıldı. Sonuçlar yorumlanırken anlamlılık düzeyi olarak 0,05 kullanılmış olup; p0,05 olması durumunda ise anlamlı bir ilişkinin olmadığı belirtilmiştir. Bu çalışmada elde edilen veriler IBM SPSS 20 paket programı ile analiz edilmiştir. Bulgular: Yapılan istatistiksel değerlendirme sonucu; 72 preeklampsi (45 hafif, 27 ağır), 72 sağlam gebe ve 72 sağlıklı gebe olmayan kadın karşılaştırmasında anti- TPO titresi değerleri sağlıklı gebe grubu ile hafif preeklamsi ve kontrol grubu ile iki grup karşılaştırmalarında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Sağlıklı gebe grubunun değerleri hafif preeklamsi ve kontrol gruplarına göre düşük saptanmıştır. Anlamlı çıkan gruplar arasında en yüksek değer hafif preeklamsi grubuna aittir. Anti TG değerleri açısından gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızın sonucunda; preeklampsili ötiroid hastalarda tiroid hormon titreleri ile preklemsi gelişimi arasında ilişki saptanmazken tiroid otoantikorlarından anti TPO titresi arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu görüldü.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Evaluaiton Of The Relationship Between Preeclampsia Level And Thyroid Funciton Tests And Autoantibody Introduction and Objective: Thyroid gland diseases are commonly seen in the women of reproductive age. During pregnancy, iodine deficiency diseases are more prevalent in the undeveloped and developing countries of the world whereas thyroid gland diseases with autoimmune origin are more frequently encountered in the developed societies. The incidence of preeclampsia is about 7-10% in the pregnancies although it varies depending on race, region and country. Preeclampsia is the most common cause of perinatal and maternal morbidity and mortality in our country and in most parts of the world. The pathophysiology of the relationship between the positivity of thyroid autoantibodies and preeclampsia is not clear. Our aim in this study is to compare normal societies, healthy pregnancies and severe and mild subgroups of preeclampsia in terms of thyroid function tests, autoantibody positivity and to investigate the relationship between the degree of preeclampsia and these tests. Materials and Methods: In this study, 72 patients with the diagnosis of preeclampsia who were admitted to Adana Health Research and Application Center of Health Sciences University between 2013 - 2016 and as the control group, 72 healthy pregnant women and 72 healthy non-pregnant women who were admitted to internal medicine polyclinic for any reason were included. The demographic characteristics, blood values and physical examination findings of the patients and control groups who were included in the study were obtained retrospectively by examining their policlinic and clinic files. The patients with preeclampsia were classified as severe and mild preeclampsia according to the criteria that were set by the National High Blood Pressure Education Program Working Group. Thyroid function tests (TSH, sT3, sT4) and autoantibodies (anti TPO, anti-TG) of the groups were compared. These parameters were also investigated in all groups. While interpreting the results, 0,05 was used as significance level and if p was 0,05, it was stated that there is no significant relationship. The data that were obtained in this study were analyzed with the IBM SPSS 20 package program. Results: As a result of statistical analysis; a statistically significant difference was found in the two group comparisons of anti-TPO titers between healthy pregnant women and mild preeclampsia and control group related to the comparisons of 72 patients with preeclampsia (45 mild, 27 severe), 72 healthy pregnant women and 72 healthy non-pregnant women. The values of healthy pregnant group were detected to be lower than mild preeclampsia and control group. The highest value among the significant groups was of the mild preeclampsia group. There was no significant difference between the groups in terms of anti-TG values. Conclusion: At the end of our study, it was observed that there was no relationship between thyroid hormone titers and the development of preeclampsia in the euthyroid patients with preeclampsia while there was a significant relationship between the titers of anti TPO which is one of the thyroid autoantibodies and the development of preeclampsia.

Benzer Tezler

  1. Preeklampsi tanısı konulan hastaların maternal ve plasental serum kalprotektin seviyelerinin klinik önemi

    Clinical significance of maternal and placental serum calprotectin levels in patients diagnosed with preeclampsia

    ERTAN YURTTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumPamukkale Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SÜLEYMAN ERKAN ALATAŞ

  2. Preeklampside doğal antikoagulanlar ve fibrinolitik aktivite

    Başlık çevirisi yok

    SEÇKİN ÇAĞIRGAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıEge Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

  3. Preeklampsi tanısı almış gebelerde normal vaginal yol ile doğum ve sezaryen ile doğum sonrası, farklı doğum şekillerinin kısa (postpartum ilk 72 saatte) ve uzun dönemde (3 yıl içerisinde) böbrek fonksiyonlarına etkilerinin araştırılması

    Investigation of the effects of different delivery methods (normal vaginal birth and c-section) in the short (first 72 hours within delivery) and LONG-TERN (within 3 years) on renal functions in pregnant women diagnosed with preeclampsia

    MİHRİBAN SEYHAN ÖZLEME

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    UZMAN SIDIKA SİBEL GÜLOVA

  4. Gebeliğin hipertansif hastalıklarında serum sVEGFR-1 düzeyinin klinik önemi

    Clinical importance of serum sVEGFR-1 level in hypertensive diseases of pregnancy

    SULTAN ŞALK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Kadın Hastalıkları ve DoğumCumhuriyet Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ ÇETİN

  5. Preeklampsinin takip eden gebeliklerde görülme sıklığı ve etkileri

    The ocurrence rate and effects of preeclampsia on subsequent pregnancies

    ULAŞ ÇOBAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HALİL ASLAN