The historical topography of a provincial Byzantine city in Thrace with special attention to the fortifications: Vize (Bizye)
Trakya'da bir Bizans kentinin surlar odaklı tarihsel topoğrafyası: Vize (Bizye)
- Tez No: 462902
- Danışmanlar: PROF. DR. ZEYNEP KUBAN TOKGÖZ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mimarlık Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 252
Özet
Bu tez, güney Trakya'daki eski bir yerleşimle ilgili topoǧrafik bir çalışmayı içermektedir. Günümüzde Türkiye'de Kırklareli kentinin bir ilçesi olan Vize (Bizye), sırasıyla İ.Ö. 3.yüzyıldan itibaren Trak krallarının merkezi, imparatorlar Trajan ve Hadrian döneminde gelişen bir Roma kenti, Geç Antik ve erken Hıristiyanlık dönemlerinde yeni yapılarla zenginleşen ve surları sonraki Bizans dönemlerinde düzenlenen veya onarılan önemli bir Bizans kenti idi. Özellikle 9.yüzyıldan itibaren artan Bulgar tehdidi sebebiyle bir garnizona dönüşen kent, yine 9.yüzyıla tarihlenen Hagia Sophia Kilisesi'nin de işaret ettiǧi gibi varlıǧını sürdürmeye devam etmiştir. 13. ve 14.yüzyıllardaki yoǧun kuşatmalar ve işgallerden sonra Bizye, son olarak 1453'te Osmanlı Imparatorluǧu'na dahil olmuştur. Osmanlı yerleşimi genel olarak eski Bizans topoǧrafyasının üzerine kurulmuş ve konutlarla genişleyen bölge küçük ölçekli kalmıştır. 19.yüzyıl Rus-Osmanlı ve 20.yüzyıl başlarında gerçekleşen Balkan Savaşları'ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni yapıları yerleşimi güneyde ovaya doǧru genişleterek, akropolisi küçük yerel evler ile Roma ve Bizans'ın hayaletlerine bırakmıştır. Klasik dönemden itibaren Vize'den bahseden birincil kaynaklar ve 19. yüzyıldan itibaren alanı ziyaret eden gezginler ve araştırmacıların epigrafik bulguları Vize'nin Trak, Roma ve Hıristiyan geçmişine ışık tutmaktadır. Bu dönemde belgelenen epigrafik buluntuların çoǧu ne yazik ki kaybolmuştur. 20. yüzyılda bulunmuş en güncel üç yazıt ise Roma dönemi Vize'sinin kentsel statüsüne, I.S. 2 yüzyılda gerçekleşen sur inşaatına ve I.S. 8 yüzyılda Vize yakınlarında Bizans imparatorunun çıktıǧı bir seferde yaptırdıǧı köprüye işaret etmektedir. Son bulunan Bizans imparatorluk yazıtı da bugün kayıptır. Vize'nin topoǧrafyasına ışık tutan diǧer bir önemli unsur da nümizmatik buluntulardır. Jurukava'nın (1981) detaylı belgelediǧi bazı sikke ve madalyonların üzerinde Hadrian ve II. Philip dönemine ait kent kapısı ve kentin kuşbakışı perspektif görünüşünde surlar, dokuz kule, iki kapı, tapınak ve bazı kamu yapıları göze çarpmaktadır. Surlarla ilgili ilk önemli belgelemeyi yapan arkeolog olan Çek-Bulgar Skorpil (1912), bir tarihlendirme vermemesine karşın detaylı bir tarifle beraber ilk defa surların fotoǧraflarını yayınlamıştır. Vize modern anlamda arkeoloji ile 1936 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün isteǧi üzerine Türk Tarih Kurumu, Arif Müfid Mansel'i Trakya bölgesi için görevlendirmiş, Vize'de kazılar 1938 yılında başlamıştır. Vize'nin güneyindeki düzlüklerde kazılan höyüklerde M.Ö. 1.yüzyıla tarihlendirilebilen Trak krallarına ait mezar odaları ve birçok deǧerli eşya bulunmuştur. Aynı dönemde Vize'nin içinde yapılan kazılarda Çömlektepe'de stylobatlı bir yapının temellerine, Kale eteǧinde de 2.-3-yüzyıla tarihledikleri bir tapınaǧın kalıntılarına rastlamışlardır. Bu notlar dışında Vize içindeki kazılara ait elimizde hiç bir belge bulunmamaktadır. Vize'nin topoǧrafyasına ve surlarına ait şimdiye dek yapılmış tek detaylı sayılabilecek çalışma, Dirimtekin tarafından 1963 yılında makale olarak yayınlanmıştır. Dirimtekin bu çalışmada kuzeydeki Karakoçaktepe üzerinde bulunan kayaya oyulmuş kült mekanı ve Vize'nin surlarını tanıtmıştır. Surlar detaylıca tanımlanmış ve tarihlendirilmiştir. Dirimtekin makalesine ayrıca Vize'nin tarihi yapılarını gösteren şematik bir plan da eklemiştir. Bu plan, bu çalışmaya kadar yapılmış tek Vize planı olması açısından önem taşımaktadır. Eyice'nin 1969'de yayınlanan makalesinde, surlarla birlikte Vize'deki Hagia Sophia, sarnıç vb. diǧer tarihi yapılardan bahsedilmektedir. Vize'nin tarihine ve topoǧrafyasına dair en güncel detaylı kaynak Tabula Imperi Byzantini Doǧu Trakya Bandı'dır. Külzer ayrıca 2008'de Vize'nin detaylı tarihini Almanca bir makale olarak yayınlamıştır. Vize'nin içinde yakın dönemde yürütülen arkeolojik çalışmaların ilki Trakya Üniversitesi ile Kırklareli Müzesi işbirliǧinde, Çömlektepe eteǧinde bulunan Roma tiyatrosunda gerçekleşmiştir. Kazı, 1995-96 yıllarının Kazı Sonuçları Toplantısı Raporlarında yayınlanmıştır. 1997 yılındaki Hagia Sophia Kilisesi temizleme kampanyasının metodolojisi, buluntuları ve sonuçları ile ilgili bilimsel bir yayın bulunmamaktadır. Hagia Sophia ile ilgili en güncel ve detaylı yayınlar ise 2003 ve 2004 yıllarında kilisede bir alan çalışması gerçekleştirilen Franz Alto Bauer ve Holger Klein tarafından yapılmıştır.Bu çalışmalar oldukça detaylı olmasına ragmen tamamlanamamıştır çünkü yapı 2006 yılında Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüǧü tarafından, bahsedilen çalışmadan tamamen baǧımsız olarak ve herhangi bir bilimsel prensip gözönünde bulundurulmadan restore edilip cami olarak ibadete açılmıştır. Yukarıda anlatıldıǧı gibi yerleşimin arkeolojik önemi 20.yüzyıl başlarından itibaren bilinmesine raǧmen, akropolis üzerinde ne iyi belgelenmiş, sistematik bir kazı ne de kapsamlı topoǧrafik bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu projede bu motivasyon ile yola çıkılmış, Roma döneminden Osmanlı'nın sonlarına kadar olan yerleşime ev sahipliǧi yapmış olan Vize Akropolis'i üzerinde 2011/2012 yaz dönemlerinde iki topoǧrafik alan çalışması gerçekleştirilmiştir. Alan çalışmasının ana amacı olarak, kent surları detaylı belgelenmiş ve bilgisayar ortamında bir topoǧrafik plan oluşturulmuştur. Surlar dışındaki tüm tarihi yapılar da bu plana işlenmiştir. Vize topoǧrafyasında her biri tarihi bir yerleşim olan üç önemli tepe bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla Karakoçaktepe (ve devamı olan Göztepe), Hisartepe ve Çömlektepe'dir. Vize'nin merkezini oluşturanlar üzerinde hala yerel konut yerleşiminin bulunduǧu ikinci derece arkeolojik sit alanı Hisartepe ve üzerinde yerleşim bulunmayan birince derece arkeolojik sit alanı Çömlektepe'dir. Çömlektepe'nin eteklerinde bulunan Roma tiyatrosu, tepe üzerinde dikkati çeken Roma dönemine ait çoǧunlukla mermer kalıntılar, tepenin doǧusunda bir inşaat sırasında ortaya çıkan lahit, çalışmamız sırasında rastladıǧımız taş yapı ve Mansel'in notlarındaki stylobatlı yapı gibi buluntular bu tepenin bir Roma yerleşimi olduǧuna dair ipucu vermektedir. Ayrıca 1939 yılında bugünkü Cumhuriyet Meydanı'nda bir otel inşaatı sırasında ortaya çıkan zemin mozaikleri kentin güneydeki sınırları hakkında fikir vermektedir. Yunan araştırmacıların 19. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren verdikleri topoǧrafik bilgiler de Roma kenti sınırlarına yönelik referanslar vermektedir. Bu metinlerde Cumhuriyet Meydanı, önemli yolların kesiştiǧi ve zamanında bir tapınaǧın yer aldıǧı agora/platza olarak adlandırılmakta ve bu alanda bulunan birçok Roma heykel parçasından bahsedilmektedir. Hisartepe, Çömlektepenin batısında çoǧunlukla Bizans dönemi surları ile çevrili daha yüksekçe bir tepedir. Bu tepede, surlar dışında, 9.-10.yüzyıllara tarihlenen ve çok merkezi bir konumda bulunan Hagia Sophia Kilisesi (Gazi Süleyman Paşa Cami) ile birlikte erken Hıristiyanlık yapı kalıntıları, bir iç kale, kuzeyde tepenin eteǧinde bir su kulesi ve antik su kanal sistemi de bulunmaktadır. Yerleşimde erken ve geç dönem Bizans yapıları ile Osmanlı yapılarının da görülmesi, bu tepenin Roma kentinden sonra küçülen Bizans yerleşimi olduǧunu göstermektedir. Bu tez dahilinde, Hisartepe'yi çevreleyen Vize surları malzeme, yapım tekniǧi ve mimari elemanlar tipolojisi gibi yöntemlerle kapsamlı bir şekilde incelenmiş, elde edilen sonuçlar Trakya bölgesinde Roma döneminde Vize'yi içeren yönetim birimi dahilindeki diǧer yerleşimlerle karşılaştırılmıştır. Doǧu yarısı yıkılmış olan surların tahmini hattı ve dönüşümü ile kentsel strüktürün deǧişimi, surların yapım evreleri ve alandaki diǧer yapı kalıntıları üzerinden tartışılmıştır. Vize surlarının yalnızca 0.9 km lik kuzey ve batı bölümü günümüze ulaşabilmiştir. Bu bölüm de sürekli bir hat çizmemekte, zaman zaman kopukluklara rastlanmaktadır. Doǧu kısmın hattı dahi bilinmemektedir. Ancak alanda yapılan gözlemlerde hat topoǧrafik verilere göre tahmini olarak aşaǧı yukarı çizilebilmektedir. Buna göre surlar akropolis etrafında 1.2 km uzunluǧunda bir elips oluşturmaktadır. Surlar teras surları ve baǧımsız surlar olmak üzere iki bölümden meydana gelmektedir. Teras surlarında üç adet beşgen burç, baǧımsız surlar üzerinde de bir adet U şeklinde burç bulunmaktadır. Tepenin en yüksek noktasında, dairesel bir burç kalıntısı ile baǧımsız kemerli bir kapı ile çesitli yıkılmış yapı kalıntıların olduǧu bir iç kaleye rastlanır. Bu yapı grubunun sur hattına nasıl baǧlandıǧı bilinmemektedir. Benzer dairesel ikinci bir burç da kuzeyde sur hattının dışında tepenin altındaki sukuleye hakim konumlanmaktadır. Yapım tekniǧi, tipoloji, arkeolojik veriler ve benzer örnek karşılaştırma yöntemleriyle, Vize surlarında altı dönem tespit edilmiştir. Sur yapım kitabesinden tespit ettiǧimiz 2. yüzyıl Roma dönemine ait derzsiz büyük düzgün kireç taşları surların kuzeyinde ve batıdaki küçük bir bölümünde göze çarpar. Kuzeydeki baǧımsız sur bölümü, hem topoǧrafik konumu hem yapım tekniǧi hem de tipoloji bakımından farklı bir döneme işaret eder ve 3.-4.yüzyıllarda yapılmış olan bazı surlarla benzerlik gösterir. Üçüncü dönem, geç antik dönem surlarının almaşık tuǧla ve taş veya moloz duvar örgüsünün özelliklerini gösterir. Bu döneme ait sur parçası, kuzeyde, ilk dönemin devamında görülür. Erken Bizans'ta, Anastasios ve Jüstinianos dönemlerinde ortaya çıkan beşgen burçların yer aldıǧı kuzey batı teras surları, yüksek derzli ve devşirme kireç taşlı fakat belli bir sistematiǧi olan bir yapım tekniǧi sergilemektedir. Beşinci ve altıncı dönemler batı teras surlarında birbirinin devamı gibi gözüken bir hatta görülmektedir. Bu sur bölümü 7.-9.yüzyıllarda görülen çok devşirme parçalı surlarla benzerlik göstermektedir. Hangisinin daha erken olduǧunu söylemek zor olsa da farklılıkları görmek mümkündür. Güneydeki parça çok daha sistematik ve düzgün devşirme parçalarla örülmüş çok yüksek bir duvarken, kuzeydeki parça, kolon başlıkları ve gövdeleri gibi birçok mimari elemanın kullanıldıǧı fakat daha az özenli bir duvar tekniǧi sergilemektedir. Içkale'de bulunan yapılar birbirinden farklı dönemlere aittir. Kemerli kapı büyük olasılıkla Roma döneminde yapılmış ve konum olarak daha kuzey batıda yer alan bir içkalenin girişine işaret etmektedir. Yıkık yarı dairesel burç, 12.-15.yüzyıllar arasına tarihlendirilebilecek bir yapım tekniǧine sahip olduǧundan, bu dönemlerde içkalenin küçülüp konumunun deǧiştiǧini gösterir. Ortalıkta daǧılmış olan büyük sur kalıntıları, burayı çevreleyen çok dayanıklı bir savunma yapısının varlıǧına işaret eder. Içkale'dekine çok benzer ikinci bir yarı dairesel burç da kuzeyde, sur hattı ile baǧlantısı yıkıldıǧı için baǧımsız bir şekilde konumlanmaktadır. Yapım tekniǧi ilk burçla aynıdır. Tepenin altında, dere yataǧında oturan dörtgen çok kalın duvarlı yapıya bakan bir açıklıǧı mevcuttur. Fakat bu iki yapı arasındaki baǧlantı mevcut arazi koşullarında gözlemlenememiştir. Dere yataǧında oturan yapı, alt katı sarnıç olan, girişi tepe tarafında daha yüksekte ve çok korunaklı inşa edilmiş, çatısı ve üst katları çökmüş, her katında penceremsi mazgal delikleri olan bir yapıdır. Erken Bizans döneminden itibaren özellikle Balkanlar'da sur hattının dışına ve bir sur kaynaǧının üzerine inşa edilen benzer su kulelerinin varlıǧı bilinmektedir. Ayrıca, geç Bizans döneminde yine Balkanlar'da, altı sarnıç olan korunaklı ve çok katlı tek kuleler konut işlevi de görmüştür. Bu yapı da bu örnekler baǧlamında deǧerlendirilmelidir. Vize, Trakya'da benzer coǧrafi konum ve tarihe sahip diǧer kentlerle ortak özellikler göstermektedir. Philippopolis, hem Trak yerleşimi olması, hem de benzer topoǧrafyası ve kentsel gelişimi ile Vize için önemli bir kenttir. Vize'nin Roma ve Bizans kentsel dokusunu ortaya çıkarmak, arkeolojik kazı yapmadan mümkün olmasa da, Trakya'daki diǧer kentlerle karşılaştırmak ve bölgesel baǧlamda düşünmek gerekmektedir. Traklar'dan itibaren sürekli yerleşim yeri olan Vize, Osmanlı döneminde de akropolis üzerindeki varlıǧını hem eski yapıların dönüştürülüp kullanılması ile hem de sur içinde ve dışında yeni yapıların yapılması ile sürdürmüştür. Alanda, hem Roma, hem Bizans hem de Osmanlı yapıları ne yazık ki bakımsız durumdadır. Surlar yıkılma tehlikesi altındadır. Vize'nin en kısa zamanda bilimsel ve şeffaf bir arkeolojik kazıya, daha sonra da bir kültürel miras yönetim planına ihtiyacı vardır. Bu tez, Vize'de gerçekleşebilecek bu projelere dikkat çekmek ve ışık tutmayı da amaçlanmaktadır.
Özet (Çeviri)
This is a topographical study of an ancient settlement in southern Thrace. Located in the provincial district of the city Kırklareli in Turkey today, Vize (Bizye) was respectively the residential capital of the Thracian kings from the 3rd century BC on, the Roman city prospered under Trajan and Hadrian, a Late Antique and early Christian city with fortifications repaired and modified throughout the following centuries of the Byzantine period. Becoming a garrison regarding the Bulgarian threat especially from the 9th century on, the city survived as proved by the 9th century church of Hagia Sophia. The city maintained in the years of intensive attacks of the 13th -14th centuries until it was taken by the Ottomans in 1453. The Ottoman settlement lay mainly on the old Byzantine topography and extended with residential quarters on a small scale. After the Russian-Ottoman and Balkan Wars of the 19th and the early 20th centuries, modern settlement of the Turkish Republic started developing towards the south on the plain, leaving the old acropolis to the small local houses and the ghosts of the Roman and Byzantine monuments. Although the archaeological significance of the site was known already at the beginning of the 20th century, neither a well-documented systematic excavation nor a comprehensive topographical study of the acropolis was made. Hitting the road with this motivation, we have undertaken a topographical survey throughout two summer campaigns in 2011 and 2012 on the acropolis of Vize, which is the core of the settlement from the Roman until the end of the Ottoman period. The main purpose of the survey was to document primarily the fortifications in detail in order to produce a digital topographical plan. Other monuments on site have also been measured and inserted into this plan. This thesis discusses the results gained through the comprehensive analysis of the fortifications, their material, masonry and typology of the structural elements comparing with parallel examples from particularly the same administrative territory of Thrace. The presumable circuit of the walls half of which is missing, the extension and the changes of the urban structure are discussed considering the construction periods of the walls together with the other remaining monuments and archaeological rests on site.
Benzer Tezler
- İstanbul ili ölçeğinde tarihi mekânların ortaokul sosyal bilgiler dersi tarih konularının öğretimindeki yeri ve önemi
The importance and status of historical sites located in school social studies history subjects
GÖKHAN ABANOZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Eğitim ve Öğretimİstanbul ÜniversitesiSosyal Bilgiler Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM TURAN
- Çatalca vilayetindeki tarihi kırsal alan camilerinin mimari analizi ve koruma sorunları
Architectural analyses and conservation problems of historical rural area mosques in Catalca province
SEZGİ GİRAY KÜÇÜK
Doktora
Türkçe
2018
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KEMAL KUTGÜN EYÜPGİLLER
- Batman şehrinin beşeri ve ekonomik coğrafyası
Human and economic geography of the city of Batman
MAHMUT TEKİK
- Ihlara vadisinde (Aksaray) devrilme duyarlılığının fotogrametrik ve kinematik analizlerle incelenmesi
Investigation of toppling susceptibility in Ihlara valley (Aksaray) by photogrammetric and kinematic analysis
HACER SELİN ÖZTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Jeoloji MühendisliğiHacettepe ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CANDAN GÖKÇEOĞLU
- Kastamonu ili araç ilçesi örneğinde kırsal mimari
Rural architecture in the case of Kastamonu provincial araç district
HAMZA ESEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYGÜL AĞIR