Geri Dön

Tarihyazımı tartışmalarının felsefe açısından değerlendirilmesi

Assessment of historiography discussions in terms of philosophy

  1. Tez No: 463243
  2. Yazar: GÜLÇİN AYITGU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ÇETİN TÜRKYILMAZ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Felsefe, Tarih, Philosophy, History
  6. Anahtar Kelimeler: Tarih, Tarihyazımı, Tarih Felsefesi, Yasa, Yapı, Anlatı, History, Historiography, Philosophy of History, Law, Structure, Narration
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 203

Özet

Bu çalışma tarih felsefesine ve tarihyazımına ilişkin tartışmaların geçirdiği değişimi“yasa”,“yapı”ve“anlatı”kavramları çerçevesinde incelemeyi amaçlamaktadır. Yasa merkezli tarih düşüncesi,“tarih”i rivayetlerden ve hikâyelerden kurtarmaya çalışarak ona bir düzenlilik ve kesinlik katmaya çalışmaktadır. Tezin birinci bölümünde, olayların gerçekleşme imkânını ortaya koyarak, tarihteki bütünselliği inşa etmenin olanağını yaratan tarihteki yasa arayışı, İbni Haldun'un ve G.W.F. Hegel'in tarih düşüncesi bağlamında incelenmiştir. Hem İbni Haldun hem de Hegel tarihin gelişimini, devletler ve halklar arasındaki tanınma ve güç ilişkilerinden hareketle açıklamışlardır. Bu yaklaşımın gündelik yaşamı, kültürü ve tarihin diğer disiplinlerle olan ilişkisini göz ardı ettiğine yönelik eleştiriler, yapı merkezli tarih düşüncesinin temelini oluşturmaktadır. Bu bağlamda tezin ikinci bölümünde, tarihteki ilişki ağlarının oluşturduğu“yapı”nın, disiplinlerarası bir perspektifle nasıl inşa edilebileceği Fernand Braudel'in ve Marc Bloch'un düşünceleri çerçevesinde ele alınmıştır. Tarihyazımı ve tarihsel gerçeklik arasındaki ilişkide kurgusallığın sahip olduğu konum, tarihin gerçekliği temsil etme iddiasını daha fazla tartışılır hale getirmiştir. Bu bağlamda tezin üçüncü bölümünde tarihin her ne kadar belgelere dayansa da yazınsal olarak anlatısal bir niteliğe sahip olduğuna ilişkin iddia, Hayden White'ın tarih düşüncesinden hareketle tartışılmıştır. Sonuç olarak bu çalışmada tarih ve tarihyazımı ilişkisine dair yasa, yapı ve anlatı kavramları arasında mutlak bir karşıtlık kurmaktan ziyade, bu farklı yaklaşımlar arasındaki ilişkisellik ortaya çıkartılmaktadır. Burada kurulmaya çalışılan ilişkisellikle,“tarih”in ve dolayısıyla tarihyazımının sınırlarının ortaya koyulabileceği iddia edilmektedir.

Özet (Çeviri)

This study aims to examine the changes undergone by the discussions concerning the philosophy of history and historiography in terms of the concepts of“law”,“structure”and“narration”. The idea of a law-centered history tries to give“history”a regular and definite structure by saving it from narrations and stories. In the first part of the thesis, the search for a law in history, which creates the possibility of establishing integrity in history by revealing the possibility of the actualization of events, shall be examined in terms of the concept of history as it is treated by İbni Haldun and G.W.F. Hegel. Both İbni Haldun and Hegel explained the development of history with reference to the recognition and power relations among the states and the people. The criticisms which say that this approach ignored daily life, culture and the relation of history with other disciplines constitute the foundation of the idea of structure-centered history. In this context, in the second part of the thesis, how this“structure”which is formed by the relationship networks would be constructed in an interdisciplinary approach shall be investigated with reference to Fernand Braudel and Marc Bloch. The claim“history represents reality”has become more debatable because of the position of the fictionality in the relation between historiography and historical reality. In this context, in the third part of the thesis, the hypothesis which claims that no matter how much history depends on documents, it has a narrative quality in literary terms is discussed with reference to Hayden White. As a result, in this study, the relation rather than an opposition between the concepts of law, structure and narrative and between different approaches concerning the relation of history and historiography shall be revealed. It is claimed that the limits of history and therefore, historiography could be set forth with the relationality that is tried to be established.

Benzer Tezler

  1. Geç Osmanlı dönemi basınında bir merak unsuru ve rol model olarak Japonya

    Japan as an element of curiosity and a role model in the Late Ottoman press

    CEM EVRİM ASLAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İletişim BilimleriAnkara Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OĞUZHAN TAŞ

  2. Antik Yunan felsefesinde anayasal düzen (politeia) ve adalet (dike) kavramları

    The concepts of constitutional order (politeia) and justice (dike) in Ancient Greek philosophy

    ARZU SOMALI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Felsefeİstanbul Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET GÜNENÇ

  3. British philosophical history and the empires of antiquity

    İngiliz felsefi tarih ve antik çağ imparatorlukları

    CEMİLE AKÇA ATAÇ

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2006

    Felsefeİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CADOC DOUGLAS LEİGHTON

  4. Türk sinema tarihyazımı: Nijat Özön

    Turkish cinema historiography: Nijat Özön

    EMRAH DOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Sahne ve Görüntü SanatlarıAnkara Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NEJAT ULUSAY

  5. Tarih ve sosyoloji ilişkisi: Sınırlar, imkânlar ve Marshall Hodgson

    The relationship between history and sociology: Boundaries, possibilities and Marshall Hodgson

    NEYYİRE REYHAN ERDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Sosyolojiİstanbul Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ENES KABAKCI