Tibia plato kırıkları cerrahi tedavi sonuçlarımız
Tibia plato fractures results of surgical treatment
- Tez No: 466826
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. SEYYİD ŞERİF ÜNSAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 116
Özet
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde Ocak 2008 - Mayıs 2016 yılları arasında Tibia plato kırığı nedeniyle opere edilen, takibi yapılan 31 hasta çalışmada değerlendirildi. Travma anındaki klinik ve radyolojik bulguları, epikrizleri incelendi ve ileri dönem kontrolünde fizik muayeneleri yapılarak kontrol radyografileri çekildi.“Rasmussen Klinik ve Radyolojik Değerlendirme Kriterleri ve Skorlamasına”göre fonksiyonel skor hesaplandı, radyolojik bulguları Kellgren-Lawrence Radyolojik Evrelemesi'ne göre değerlendirildi. Çalışmada değerlendirilen hastaların 4'ünü 19-44 yaş aralığındaki kadınlar; 27'sini 18-61 yaş aralığındaki erkekler oluşturmaktaydı. 19 hastada sol (%61.3) 12 hastada sağ %38.7) tibia plato kırığı için cerrahi tedavi uygulandı. Hastaların kırık etiyolojilerini incelendiğimizde 13 hasta araç içi trafik kazası, 6 hasta yüksekten düşme, 5 hasta araç dışı trafik kazası, 3 hasta iş kazası (iş makinası altında kalma, hızar kesisi), 1 hasta ateşli silah yaralanması, 1 hasta düşme (yürüme mesafesinden düşme), 1 hastada patolojik kırık ve 1 hastada spor yaralanması şeklindeydi. 12(%39) hastada lateral plato kırığı, 9(%29) hastada medial plato kırığı ve 10(%32) hastada bikondiler kırık mevcuttu. Kırıklar hem Schatzker sınıflandırması hem de uzun kemik kırıkları için kapsamlı AO/ASIF sınıflandırması kullanılarak sınıflandırıldı. Kırıkların 4(%12,9 )'ü açık kırık ve 27(% 87,1)'si kapalı kırıktı. Çalışmaya katılan hastaların ortalama takip süresi 33 ay idi. 24 olguda açık redüksiyon internal tespit, 4 olguda kapalı redüksiyon internal tespit ve 3 olguda eksternal fiksasyon tedavileri uygulandı. Postoperatif dönemde 3 hastada yüzeyel yara yeri enfeksiyonu, 1 hastada derin enfeksiyon ve 1 hastada valgus deformitesi gelişti. Hastaların RRDS'na baktığımızda %77,4 iyi -mükemmel sonuç aldık ve radyolojik olarak skoru orta olan hastaların %42,8'i iyi RKDS'na sahipken, radyolojik olarak skoru iyi olan hastaların %95'i iyi- mükemmel, mükemmel olan hastaların %100'nün iyi-mükemmel RKDS'na sahip olduğu görüldü. Eklemde çökme miktarı ve kondiler genişleme miktarı arttıkça RKDS, RRDS ve radyolojik evrede kötüye gidiş olduğu görüldü. RRDS düşük olan hastaların daha ileri osteoartrit evresine sahip oldukları görüldü. AO/ASIF sınıflamasına göre yüksek enerjili(C1,2,3 ) kırıkların RKDS, RRDS'u anlamlı olarak düşük bulundu. Bu hastalar istatistiksel olarak daha ileri osteoartrit evresinde bulundular. Tibia platosunun vücut ağırlığını taşıyan bir fonksiyonu olması, eklem içi olması tedavi ve tedavi komplikasyonları açısından önemlidir. Çalışmamızda redüksiyon kalitesi, osteoartit gelişimi, diz fonksiyonları, yaş dağılımı, kırık tipleri, ek yaralanmaların birbirleri ile olan ilişkileri değerlendirildi. Operasyon için doğru tanı, doğru zamanlama, uygun tespit materyali seçimi ve komplikasyonlara yönelik uygun tedavi sonuçlarının yüz güldürücü olduğunu belirtebiliriz.
Özet (Çeviri)
In this study, 31 patients who had surgery and underwent a follow - up due to the Tibial plateau fracture between January 2008 and May 2016 at the Orthopedics and Traumatology Clinic of Dursun Odabaş Medical Center, Yüzüncü Yıl University were evaluated. Clinical and radiological findings, epicrisis of the patients at the time of trauma were examined and physical examinations were performed at the advanced stage control, and control radiographs were obtained. Functional score was calculated according to“Rasmussen Clinical and Radiological Evaluation Criteria and Score”, radiological findings were evaluated according to Kellgren-Lawrence Radiological Evolution. 4 of the patients evaluated in the study were females aged 19-44 years old; 27 of the patients evaluated in the study were males aged 18-61 years old. Surgical treatment was applied to 19 patients because of left side (61.3%) tibial plateau fracture and to 12 patients because of right side tibial plateau fracture. When the fracture etiologies of the patients were examined, 13 patients were classified as traffic accidents in the vehicle, 6 patients were high-falling, 5 patients were traffic accidents out of the vehicle, 3 patients were occupational accidents (being crushed by heavy equipments, cut by whipsaw), 1 patient was firearm injury, 1 patient was falling (fall from walking distance), 1 was pathological fracture and 1 was sport injury. There were 12 (39%) patients with lateral plateau fracture, 9 (29%) with medial plateau fracture and 10 (32%) patients with bicondles fracture. The fractures were classified using the comprehensive AO / ASIF classification for both Schatzker classification and long bone fractures. 4 (%12,9 ) of the fractures were open fractures and 27 (% 87,1) of the fractures were closed fractures. The mean follow-up period of the study participants was 33 months. In 24 cases open reduction internal fixation, in 4 cases closed reduction internal fixation and in 3 cases externalization treatments are applied. In the postoperative period, in 3 patients superficial wound infection, in one patient deep infection and in one patient valgus deformity occured. When we looked at RRES's of the patients, we got 77.4% good - excellent results and we saw that 42.8% of the patients with moderate radiological scores had good RCES, 95% of patients with good radiological scores had good-excellent RCES, and 100% of patients with excellent patients had good-excellent RCES. RCES, RRES and deterioration at the radiological stage were observed as the amount of collapse in the diarthroses and the amount of condylar enlargement increased. Patients with low RRES were found to have more advanced osteoarthritis. According to AO / ASIF classification, RCES, RRES of high energetic (C1,2,3) fractures were found significantly low. These patients were statistically more advanced osteoarthritis. Tibial plateau's function of carrying body weight and being in diarthroses is important in terms of treatment and treatment complications. In our study, the relationship between reduction quality, osteoarthritis development, knee functions, age distribution, types of fractures, and additional injuries were evaluated. We can indicate that the right diagnosis, the right timing, the choice of appropriate detection material for the operation and the appropriate treatment outcomes for complications are encouraging.
Benzer Tezler
- Yetişkin tibia plato kırıklarında cerrahi tespit sonuçlarımız
Adults in tibial plateau fracture surgery results of detection
SÜLEYMAN GÜRBÜZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Ortopedi ve TravmatolojiFırat ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERHAN YILMAZ
- Tibia plato kırıkları sonuçlarımız
Results of tibia plateau fractures
SONER ŞAHİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Ortopedi ve TravmatolojiCelal Bayar ÜniversitesiCerrahi Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. GÜVENİR OKCU
- Tibia plato kırıklarında cerrahi tedavi sonuçlarımız
Our surgical treatment outcomes in tibial plateau fractures
OSMAN ARIKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Ortopedi ve TravmatolojiSağlık BakanlığıOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
UZMAN TEMEL OĞUZ
- Tibia plato kırıklarında cerrahi tedavi sonuçlarımız
Our results of surgical treatment of tibial plateau fractures
SERKAN KARAKÖSE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Ortopedi ve TravmatolojiSüleyman Demirel ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN YORGANCIGİL
- Deplase intraartiküler kalkaneus kırıklarında cerrahi tedavi sonuçlarımız
Result of the operational surgery treatment in deplase calcaneus intra-articular fractures
BÜLENT TÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Ortopedi ve TravmatolojiSüleyman Demirel ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VECİHİ KIRDEMİR