Geri Dön

Konvansiyonel döner alet cerrahisi ve piezocerrahisi kullanılarak simfiz mandibula bölgesinden otojen kemik grefti alımı sonrasında ortaya çıkan duyu kaybı düzeylerinin farklı duyu testleriyle karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi

The comparative evaluation of neurosensory loss levels after removal of autogenous bone graft from symphysis mandibula region using conventional rotating bur surgery instruments and piezosurgery instruments with different neurosensory tests

  1. Tez No: 466874
  2. Yazar: SERKAN KIRAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. METİN ŞENÇİMEN
  4. Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
  5. Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Gülhane Diş Hekimliği Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 127

Özet

Bu çalışmanın amacı, mandibular otojen blok simfiz greft osteotomisi sonrasında ortaya çıkan duyusal hasarların incelenmesidir. Cerrahi işlemlerin tamamında amaç doku hasarını minimalize ederek az komplikasyon yaratmak ve postoperatif iyileşme periyodunda hastalara daha az ağrı ve daha fazla rahatlık sağlamaktır. Bu çalışmada iki farklı hasta grubunda osteotomi sahasına komşu bölgelerdeki duyu kaybı düzeyleri noninvaziv farklı klinik duyu testleriyle değerlendirilmiştir. Piezocerrahisi ve konvansiyonel döner alet cerrahisi olmak üzere iki farklı cerrahi ekipman kullanılarak simfiz grefti alınmış olan hastalarda duyu kayıplarının, iyileşme süreçlerinin belirlenmesi açısından hastaların daha doğru bilgilendirilmesini sağlamak hedeflenmiştir. 24 hasta iki grup oluşturulmak üzere nitel (hafif dokunma duyusu ve iğne batırma testi) ve nicel (statik ve dinamik iki nokta ayırım testleri) yöntemleri kullanılarak ameliyat sonrası iki aylık süreç içerisinde değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Ayrıca ameliyat sahasına yakın ilişkideki dişlerin canlılık düzeyleri soğuk pulpa testi ile değerlendirilmiştir. Cilt üzerinde uygulanan testler alveolaris inferior ve mental sinirlerin anatomisi göz önüne alınarak kutanöz median, kutanöz paramedian, kutanöz mental ve dudak vermillion bölgelerinde uygulanmış olup, insizyon hattına komşu vestibular median, vestibular paramedian ve vestibular mental bölgeleri de incelemeye tabi tutulmuştur. Testler, 5. 7. 10. 30. ve 60. postoperatif günlerde, aynı araştırmacı tarafından uygulanmış olup tüm hastalardan, subjektif olarak duyusal kayıp düzeylerini değerlendirmeleri yönünde bilgi alınmıştır. Alınan sonuçların istatiksel analizi SPSS 20.0 paket programı ile analiz edilmiştir. Çalışmamızın sonuçları postoperatif 5., 7.,10. günlerde toplam klinik duyu testleri sonuçlarının, piezocerrahisi grubunun konvansiyonel frez cerrahisi grubuna göre anlamlı derecede yüksek olduğu gözlemlenmiştir. İncelenen bölgeler içerisinde vestibular median, vestibular paramedian, vestibular mental mukozal bölgeler en çok etkilenen bölgeler olmuşlardır. Ödemin az olması ve postoperatif duyu hasarının ilk 10 gün daha hızlı iyileşmesi nedeniyle piezocerrahisi ile otojen simfiz blok greft alımı hastalara önerilebilinir. Operasyonlar sırasında ortaya çıkan duyu kayıpları, kutanöz bölgelerde büyük ölçüde normale dönmektedir. Buna ilave olarak mukozal bölgelerdeki duyusal kayıp düzeyleri yetersizliğe yol açacak boyutlarda tanımlanmamıştır. Operasyon süreleri karşılaştırıldığında konvansiyonel frez grubunda, piezocerrahi grubuna göre yüksek kesim etkinliğine bağlı olarak süre daha kısa bulunmuştur. Sonuç olarak piezocerrahi yönteminin teknolojik yönden hızlarında artış sağlanması halinde rutin kullanımda konvansiyonel osteotomi yöntemlerine alternatif olabileceğini düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

The purpose of this study is to evaluate the neurosensory disturbances following autogeneous bone graft osteotomies from symphysis mandible region. In every field of surgery, the aim is to cause less complications by minimizing the tissue damage and to provide a less painful and more comfortable postoperative recuperation period for the patients. İn this study neurosensory loss levels of two different groups of patients were assessed using different noninvasive clinical sensory tests related to adjacent regions of the osteotomy areas. The patients which underwent autogeneous symphysis grafts using with two surgical instruments, namely piezosurgery instruments and conventional rotatary bur instrument surgery. We aimed to inform patients about healing process and loss of sensations. 24 patients were evaluated during the two-month postoperative period using qualitative (light touch sensation and needle penetration tests) and quantitative (static and dynamic two-point discrimination tests) in two groups. Additionally the vitality levels of the teeth in close proximity to the surgical site were assessed using with cold pulp test. Considering with alveolaris inferior and mental nerves anatomy the cutaneous tests were performed cutaneous median, cutaneous paramedian, cutaneous mental and lip vermillion regions. The vestibular median, vestibular paramedian and vestibular mental mucosal regions adjacent to the incision line were also assessed in this study. The tests were performed on the 5th, 7th, 10th, 30th and 60th postoperative days. Tests were always performed by the same person. All patients were also asked to indicate whether the altered sensation was considered subjectively as being disabling. The statistical analysis of the results were analyzed by SPSS 20.0 software. Postoperative results of 5th,7th,10th days was observed that the results of total clinical sensory tests on these days were significantly higher in the piezosurgery group than in the conventional bur surgery group. Among the regions examined, vestibular median, vestibular paramedian, vestibular mental mucosal regions were the most affected regions. Autogenous symphysis block graft operations with piezosurgery may be recommended because of less postoperative neurosensory disturbances in the first 10 days. The neurosensory disturbances that occur during the operations return to a great extent in the cutaneous regions. In addition, the levels of neurosensory loss in the mucosal regions are not defined to the extent that they lead to insufficiency. In the conventional bur surgery, the operation time found shorter due to relative cutting efficiency than piezosurgery group. As a conclusion if the speed of piezoelectrical device were increase their capacity, they may be considered as an alternative to conventional surgical bur in routine use.

Benzer Tezler

  1. Konvansiyonel ve ultrasonik kemik kesicilerinin kemikte yaptıkları termal değişikliklerin karşılaştırılması

    Comparison of the thermal changes of conventional and ultrasonic bone cutters

    TOLGA KENCER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Diş HekimliğiBaşkent Üniversitesi

    Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BURAK BAYRAM

  2. Kök kanal preparasyonu sırasında oluşan döner alet fraktürü sonrasında dört farklı irrigasyon sisteminin smear tabakası uzaklaştırma etkinliğinin karşılaştırılması

    Effectiveness of different irrigation techniques on smear layer removal in the presence of fractured instrument

    NAİMENUR SEVEN

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Diş HekimliğiKocaeli Üniversitesi

    Endodonti Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SABRİ CORA

  3. Kanal tedavisi yenilenmesinde kanal yenileme kitleri ve lazer ile aktive irrigasyonun etkisi

    Effects of retreatment kits and laser activated irrigation on root canal retreatment

    BERK ÇELİKKOL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Diş HekimliğiEge Üniversitesi

    Endodonti Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NECDET ERDİLEK

  4. Farklı konsantrasyonlardaki edta solüsyonunun dentinde mikrosertlik, smear tabaka, debris ve erozyon üzerine etkileri

    The effects of edta solution with different concentrations on dentin microhardness, erosion and smear layer and debris removal

    GİZEM DEMİRAY KÖKÇÜ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Diş HekimliğiGazi Üniversitesi

    Endodonti Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜVEN KAYAOĞLU

  5. Diş hekimleri tarafından kök kanal tedavisinde tercih edilen materyal, yöntem ve uygulama şeklinin anket çalışması ile belirlenmesi

    Determination by survey of preferred materials, methods and application types in root canal treatment by general dentists

    EZGİ CAN ÇEKİÇ

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Diş HekimliğiEge Üniversitesi

    Endodonti Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BEKİR OĞUZ AKTENER