Geri Dön

Non-psikotik ve non-bipolar hasta grubunda intihar riskini öngörmede kişilerarası ve psikolojik katılık yaklaşımlarını içeren yeni bir modelin sınanması

Testing of A new model involving the interpersonal and psychological rigidity approaches to predict suicide risk in non-psychotic and non-bipolar patients

  1. Tez No: 471650
  2. Yazar: ŞENGÜL İLKAY
  3. Danışmanlar: DR. KAASIM FATİH YAVUZ, DOÇ. DR. ERHAN KURT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 91

Özet

Amaç: Bu araştırmanın birinci amacı; daha önce intihar eğilimini yordadığı gösterilmiş olan intiharın kişilerarası psikolojik kuramının boyutları ile intihar girişiminde risk faktörü olduğunu öngördüğümüz psikolojik katılık modeliyle ilişkili süreçlerin, daha önce intihar girişimi bulunan bireylerdeki intihar eğilimini yordayıp yordamadıklarını incelemektir. Çalışmanın ikinci amacı ise, bu iki yaklaşımın birleştirilerek intihar riskini daha yüksek derecede öngörebilecek yeni bir modeli sınamaktır. Yöntem: Araştırmaya 18-65 yaş arası, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi polikliniklerine başvuran veya psikiyatri kliniklerinde yatarak tedavi gören, son bir yıl içinde intihar girişimi olan, psikotik bozukluk ve/veya bipolar bozukluğu bulunmayan 97 kişi alınmıştır. Montgomery-Asberg Depresyon Değerlendirme Ölçeği (MADRS) araştırmacı tarafından uygulanmış, Sosyodemografik Veri Formu, Kabul ve Eylem Formu-II (KEF-II), Beck İntihar Düşüncesi Ölçeği (BİDÖ), Penn State Endişe Ölçeği (PSEÖ), Ruminatif Düşünce Biçimi Ölçeği (RDBÖ), Bilişsel Birleşme Ölçeği (BBÖ) ve Kişilerarası İhtiyaçlar Ölçeği (KİÖ) katılımcılar tarafından doldurulmuştur. Bulgular: Katlımcıların yaş ortalaması 32,7±9,91 olup, 53'ünü kadınlar (%54,6), 44'ünü erkekler (%45,4) oluşturmuştur. BİDÖ ile MADRS, KEF-II, BBÖ, RDBÖ, PSEÖ ve KİÖ puanları arasında pozitif yönde istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptanmıştır (p=0,0001). İntihar riskini değerlendirmede BİDÖ bağımlı değişken olarak alındığında; KEF-II, PSEÖ, KİÖ-AK, KİÖ-Aİ ve MADRS puanlarının BİDÖ'nün %50,6'sını yordadığı görülmüştür. MADRS puanları kontrol altına alınarak yapılan hiyerarşik regresyon analizinde ise; KEF-II, PSEÖ, KİÖ-AK, KİÖ-Aİ puanlarının BİDÖ'nün %18,9'unu açıklamakla birlikte, yalnızca KEF-II ve KİÖ-AK puanlarının istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yordadığı saptanmıştır. İntihar riski, yaşantısal kaçınma, algılanan külfetlilik ve depresyon arasındaki ilişkiyi ortaya koymak için yapısal eşitlik analizi yöntemi ile yol analizi uygulanmıştır. Elde edilen yeni modele göre depresif belirtilerin hem doğrudan hem de yaşantısal kaçınma üzerinden dolaylı olarak, algılanan külfetliliğin yaşantısal kaçınma üzerinden dolaylı olarak, yaşantısal kaçınmanın ise doğrudan intihar riskini yordadığı saptanmıştır. Sonuç: Araştırmamızın bulguları; depresif belirti, bilişsel birleşme, yaşantısal kaçınma, ruminasyon, endişe, algılanan külfetlilik ve aidiyetsizlik düzeyleri ile intihar riskinin ilişkili olduğunu göstermektedir. Yine, depresyon şiddetinden bağımsız olarak yaşantısal kaçınma ve algılanan külfetlilik düzeylerinin değerlendirilmesi intihar riskini öngörmek açısından anlamlı derecede önemlidir. Araştırmamızda ortaya çıkan ve intihar riskini güçlü derecede yordayan yeni model; hem intihar riskinin klinik değerlendirilmesinde hem de ileri araştırmalara zemin hazırlayabilir.

Özet (Çeviri)

Objective: The first aim of the investigation is to examine whether the dimensions of the interpersonal psychological theory of suicide -shown to predict suicidal tendency previously- and processes related to the psychological rigidity model that we predicted to be risk factors for suicide attempt predict suicidal tendencies in individuals who have previously attempted suicide. The second aim of the study is to test a new model that combines these two approaches to predict the risk of suicide at a higher level. Methods: Ninety-seven individuals who had suicide attempt in the last year and have no psychotic disorder and / or bipolar disorder being treated in the outpatient or inpatient clinic of Bakirkoy Psychiatry and Neurology Hospital were included into the study. While Montgomery-Asberg Depression Rating Scale (MADRS) was applied by the researcher; Socio-demographic data form, Acceptance and Action Questionnaire-II (AAQ-II), Beck Scale for Suicide Ideation (BSSI), Penn State Worry Questionnaire (PSWQ), Ruminative Thought Style Questionnaire (RTSQ) and the Interpersonal Needs Questionnaire (INQ) were filled in by the participants. Results: The mean age of the participants was 32.7 ± 9.91 and while 53(54.6%) of them were women, 44(45.4%) of them were men. Positive correlation was found between BSSI and MADRS, AAQ, CFQ, RTSQ, PSWQ, INQ (p=0,0001). When BSSI was taken as a dependent variable in assessing risk of suicide with multiple linear regression analysis; AAQ-II, PSWQ, INQ-PB, INQ-TB and MADRS scores predicted 50.6% of the BSSI. Although the AAQ-II, PSWQ, INQ-PB, INQ-TB scores explained 18.9% of the BSSI in the hierarchical regression analysis conducted by taking MADRS scores under control; only the AAQ-II and INQ-PB scores predicted it significantly. Path analysis was applied by structural equation analysis method to determine the relation between suicide risk, experiential avoidance, perceived burdensomeness and depression. According to the new model, suicide risk is predicted by depressive symptoms both directly and indirectly through experiential avoidance, by perceived burdensomeness indirectly through experiential avoidance and by experiential avoidance directly. Conclusion: The findings of our study indicate that; levels of the depressive symptoms, cognitive fusion, experiential avoidance, rumination, worry, perceived burdensomeness and thwarted belongingness are related to suicide risk. Once more; assessment of experiential avoidance and perceived burden levels, independent of depression severity, has a significant importance in terms of predicting the risk of suicide. The new model that emerged in our research and predicts suicidal risk at a high level; will help the clinical assessment of the suicide risk, but will also provide a basis for further researches.

Benzer Tezler

  1. Psikotik özellik gösteren ve göstermeyen bipolar affektif bozukluk hastalarının polisomnografik özelliklerinin karşılaştırılması

    Comparison of polysomnographic characteristics of psychotic and non psychotic bipolar affective disorder patients

    NUR YALÇIN YETİŞİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    PsikiyatriKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET FATİH KARAASLAN

  2. Şizofreni ve bipolar bozukluk hastalarında antipsikotik kullanım yolu ile ilişkili belirleyiciler: geriye dönük dosya taraması çalışması

    Determinants of antipsychotic formulations in schizophrenia and bipolar disorder patients: a retrospective chart review

    MEHMET AKİF KARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriAnkara Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALİSE ÖZGÜVEN

  3. Şizofreni, bipolar affektif bozukluk ı hastalarında zihin kuramı, duygu tanıma, bilişsel işlev ve düşünce dil özelliklerinin sağlıklı kontrollerle karşılaştırılması

    Comparison of theory of mind, emotion recognition, cognitive functions and thought and language characteristics with healthy controls in patients with schizophrenia, bipolar affective affective disorder

    ZEHRA GÜNAY YAĞCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikiyatriBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET HAMİD BOZTAŞ

  4. Psikotik belirtiler gösteren ve psikotik belirtiler göstermeyen ötimik bipolar bozukluk hastalarında çocukluk çağı travması, dürtüsellik, intihar olasılığı ilişkisi

    Başlık çevirisi yok

    İBRAHİM HALİL DENİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖMER FARUK DEMİREL

  5. Üçüncü basamak psikiyatrik tedavi merkezinde psikoz tedavi yaklaşımları-retrospektif, kesitsel bir farmakoepidemiyoloji çalışması

    Approaches to psychosis treatment at the third level psychiatric treatment center-a retrospective, cross-sectional pharmacoepidemiology study

    ECE DAĞDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriAtatürk Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HACER AKGÜL CEYHUN