Geri Dön

2001-2002 yılında doğan prematüre bebeklerin adölesan dönemde pubertal özelliklerinin değerlendirilmesi

Evalatuation of pubertal characteristics of prematüre infants born during 2001 -2002 in adolescense period

  1. Tez No: 474631
  2. Yazar: ASUMAN DEMİRHAN
  3. Danışmanlar: UZMAN SULTAN KAVUNCUOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 93

Özet

AMAÇ: İkinci ve üçüncü Düzey yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen prematürelerin adölesan dönemde somatik büyüme ve pubertal özelliklerini irdelemektir. GEREÇ VE YÖNTEM: Hastanemiz yenidoğan yoğun bakım ünitesinde 2001-2002 yılında doğan prematürelere ait prenatal, natal, postnatal döneme ait bilgiler veri tabanından elde edildi. Güncel büyüme özelliklerinden boyca büyüme anne-baba boyu dikkate alınarak hedef boy formülü ile hesaplandı. Ağırlıkça büyüme Neyzi ve ark.' nın Türk Çocukları persentil eğrisine göre değerlendirildi. Pubertal özelliklerinin değerlendirilmesinde Tanner'in kızlar ve erkekler için önerdiği puberte evreleme ölçütleri ve zamanlaması kullanıldı. Hastaların boy ve ağırlık değerleri, doğum tarihleri Harran Üniversitesi Pediatrik Endokrinoloji Birimi Pedendo programına girilerek desimal yaş, boy-kilo persentilleri, vücut kitle indeksi (VKİ) değerleri hesaplandı. Büyümeye etki eden faktörlerden; genetik yapı, maternal sorunlar, neonatal dönem morbiditeleri, sosyoekonomik-kültürel düzey sorgulandı. BULGULAR: Çalışmamızda değerlendirilen 37 olgunun 18'i erkek 19'u kızdı. Olguların gebelik haftaları 28-34 (ort 31,5) hafta, doğum tartıları 820-1870 (ort. 1298) gram arasında değişmekteydi. Olgularımızı pubertal gelişim açısından değerlendirdiğimizde 1 olgunun Tanner evre 3, 33 olgunun Tanner evre 4, 3 olgunun Tanner evre 5 düzeyinde olduğunu saptadık. Ortalama pubarş yaşı 12,06 yıl; menarş yaşı 12,2 yıl; telarş yaşı 12,1 yıldı. Sadece 1 olgunun puberte prekoks nedeniyle tedavi aldığı, diğer olguların puberte başlangıç zamanları ve pubertal gelişimlerinin normal olduğu gözlendi. Doğumdaki boy, ağırlık ve baş çevresi persantilleri ile pubarş, menarş ve telarş yaşları incelendiğinde, değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bir ilişki saptanmadı. Boyca büyümede olguların 6 sı (%16,2) yenidoğan döneminde 3 persentil altında bulunurken, güncel boyda 3 ergen (%8.1) 3 persentil altında kalmıştı. Olgulardan 26 sı(%70,3) hedef boyu yakalamış izlendi. Ağırlıkça büyüme geriliği değerlendirildiğinde sırasıyla yenidoğan döneminde 11 prematüre (%29,7) , güncel ölçümde 1 ergen (%3) 3 persentil altındaydı. Doksan persentil üstünde büyüme irdelendiğinde yenidoğan döneminde 1 olgu boyca, 2 si ağırlıkça; adolesan grupta ise 1 i boyca 6 sı ağırlıkça ileri gelişme grubundaydı. Yenidoğanda 90 persantil üzerinde tanımlanan olgu sıklığının %6,1 olduğu, ergenlik döneminde ise 5 olgu 91-97pers(%13,5), 1 olgu 97pers üzeri(%2,7) olmak üzere obezite sıklığının %16,2 ' ye 70 yükseldiği görülmüştür. WHO kriterlerine göre 97 pers üzeri (%2,7) olan 1 olgu obez olarak değerlendirildi. Doğum sonrası ağırlığı 3 persentil altında olan bireylerin ergenlik döneminde %90 nın normal ağırlık persentillerine ulaştığı saptandı. Hedef boya ulaşmada prenatal, natal, postnatal risk faktörlerinin, anne sütü alma süresinin ve sosyoekonomik düzeyin okul dönemi ve adolesan dönem üzerine etkili olmadığı görüldü. SONUÇ: Bu çalışmada sadece bir olgunun puberte prekoks nedeniyle tedavi aldığı, diğer olguların puberte başlangıç zamanları ve pubertal gelişimlerinin normal olduğu gözlendi. Prematüre doğan ergenlerin boyca büyümesi ergenlik döneminde aktif bir süreçtir, hedef boya ulaşması devam etmektedir. Buna karşılık obezite daha önemli bir morbitidedir. Erişkin yaşta sorun olacak bu durumun dikkatli değerlendirilmesi ve yakın izlenmesi önemlidir.

Özet (Çeviri)

BACKGROUND: The purpose of this study is to examine the somatic growth and pubertal characteristics among premature infants were monitöred and treated in neonatal intensive care unit who are now in adolescence. MATERIAL AND METHODS: Data about prenatal, natal and postnatal period of premature infants who were born in 2001-2002 at Neonatal İntensive Care Unit at Kanuni Sultan Süleyman Training and Research Hospital were extracted from pediatric database of the hospital. Height and weight are being used extensively in screening and monitöring growth. Longitudinal growth was evaluated with using target adult height which calculated from parental heights. Body weight was evaluated according to percentile curves for weight of Turkish children have been established by Neyzi et al. Tanner stages were used to evaluate characteristics of puberty. Patients age, height-weight percentile, body mass index were calculated using Pedendo Programme at Pediatric Endocrinology Department of Harran Univercity. Factors influencing pubertal growth, such as , genetic structures, maternal problems, morbidities of neonatal period and socio-cultural situation were investigated. RESULTS: Of the 37 particşpants included in the study , 18 were boy, 19 were girl. Gestational week and birth weight of cases were 28-34 week (mean 31.5 week) and 820-1870 gramme. when we evaluated pubertal development in participants , we defined that one patient was Tanner stage 3, 33 patients were Tanner stage 4, 3 patients were Tanner stage 5. Mean age of pubarche was 12.06, age of menarche was 12.2, age of telarche was 12.1 years. We observed that only case of among all participants received a treatment for precocious puberty. We found that pubertal timing and development in other patients were normal. when we examined height, weight, head circumference at birth with age of pubarche, menarche and telarche , there was no significiant relationship between variables. 6 of all cases (% 16.2) were identified as under the 3th percentiles for heihgt at the neonatal period but 3 of all adolescents (%8.1) were identified as under the 3th percentile for daily height. İt is observed that 26 cases of all participants attained the target heihgt. 11 premature infant (%29.7) were identified as under the 3th percentile for weight at the neonatal period but one of all adults was identified as under the 3th percentile for daily weight. At the neonatal period, respectively there were one infant and 2 infant above the 90th percentile for height and weight. İn the adolescents, 72 one case and 6 cases were found that above the 90th percentile for daily height and weight. At the neotalal period, %6.1 of all cases were above the 90 th percentile but at the adeloscence period respectively, %13.5 and %2.7 of all adolescents (5 cases and one case) were identifed as between the 91th-97th percentile and above the 97 th percentile for weight. In other words, it was observed that obesitiy rate increased from 6.1 percent to 16.2 percent. We determined that 90 percent of infants who were below the 3th percentile for weight at birth attained the normal weight range at adolescence period. We determined that prenatal, natal and postnatal risk factors, breast feeding duration and socio-cultural situation didn't affect to reach target height in the adolescence period and school age. CONCLUSION: We observed that only case of among all participants received a treatment for precocious puberty. We found that pubertal timing and development in other patients were normal in this study. The longitudinal growth of adolescants who were born prematurely is a dinamic process, but obesity is a very big problem and we must pay attention to this health problem for prevention of obesity in children and adolescent.

Benzer Tezler

  1. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri Anabilim Dalı yeni doğan ünitesi beş yıllık prematüre bebek morbidite ve mortalitesi

    Morbidity and mortality among premature baby in neonatal unit of pediatrics at Erciyes University Medical Faculty for five years period

    REMZİ UĞRAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıErciyes Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ADNAN ÖZTÜRK

  2. L'entrée de la Turquie en Afrique sub-Saharienne face à l'influence Française et la présence Chinoise

    Fransız etkisi ve Çin varlığına karşı Türkiye'nin Sahara altı Afrika ülkelerine girişi

    KOUE PİERRE FRANCİS BOLOU

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2011

    Uluslararası İlişkilerGalatasaray Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. F. SELCAN SERDAROĞLU

  3. Diyarbakır Bismil koşullarında damla sulama ve farklı ekim tarihlerinin nohutta (Cicer arietinum L.) verim ve verim öğelerine etkisi

    The effect of drip irrigation and sowing dates on yield and yield components of chickpea (Cicer arietinum L.) in Diyarbakır-Bismil conditions

    ÖMER SAVAŞ ÖZGÜN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    ZiraatDicle Üniversitesi

    Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. DOĞAN ŞAKAR

  4. Pehlivan ekmeklik buğday (triticum aest. var. aest. l.) çeşidinde ekim zamanı ve ekim sıklığı üzerine araştırmalar

    The Research on sowing date and sowing rate in pehlivan bread wheat cultivar (triticum aest. var. aest. l.)

    TENNUR KAZAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    ZiraatUludağ Üniversitesi

    Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. RAMAZAN DOĞAN

  5. Cumhuriyetin ilanından günümüze ilköğretim II. kademesinde coğrafya eğitimi

    Geography education in secondary schools from the establishment of republic to our time

    HÜSEYİN UGAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Eğitim ve ÖğretimSelçuk Üniversitesi

    Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. AHMET DOĞAN BULDUR