Sosyolojinin doğuşu problemi açısından XIX. yüzyıl Avrupasına bir bakış
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 4855
- Danışmanlar: Belirtilmemiş.
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1988
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
ÖZET Sosyoloji bir bilim olarak XIX. yüzyılda Batı Avrupa'da ortaya çıkmış tır. T oplum olayları üzerine bir bilimin bu kadar geç bir dönemde kurulması çoğu kez bilimlerin gelişme süreçle rini tamamlamaları gerektiğine yada felsefe içinde bir olgu nlaşmaya bağlı olarak açıklanmak istenmiştir. Oysa sosyolojinin XIX. yüzyılda Batı Avrupa' da ortaya çıkışı ne sıradan bir raslan tı ne de düşünce tarihinde bir sıçrama değil, bu yüzyılda Batı Avrupa'da yaşanan toplumsal ve tarihsel olayların yol açtığı bir sonuçtur, Batı toplumu XIX. yüzyılda çok kapsamlı ve derin bir top lumsal değişme içine girmiş, aynı zamanda tarihinin hiç bir döne minde yaşamadığı yeni tip sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Sosyoloji bu : toplumsal değişimi kavramak, değişimle ortaya çıkan yeni toplumu anlamak ve toplumsal sorunları çözümleyerek düzeni yeniden kurmak görev ve amacıyla temellenmiş bir bilimdir. Batı toplumunun geçirdiği bu değişimin başında Endüstri Devrimi ve Fransız Devrimi yer almaktadır. Fransız Devrimi XIX. yüzyılı, başka bir deyişle yakın çağı açan olaydır. Geniş bir halk sınıfının bilinçli ve örgütlü bir biçimde# katılımıyla gerçekleşen ve soya dayalı sınıfların politik egemenliğine son veren Fransız Devrimi, eski düzen içinde ekonomik üstünlüğü ele geçiren burju vazinin politik iktidarı, da ele geçirmesiyle son bulur. Diğer yandan İngiltere'de gerçekleşen bir başka devrim: Endüstri Devrimi bu politik yapılanışa ekonomik kimliğini ver miştir.Endüstri Devriminin yükselişi ile birlikte bilimsel geliş meler güçlenmiş ve endüstri ile bilim arasında dolaysız bir iliş ki ilk kez bu yüzyılda kurulmuştur.Bu iki.“devrimin batı topl umuna sağladığı en önemli şey büyük bir gelişme ve ilerlemedir. Ekonomik alanda endüstri üretimi egemen üretim biçimi haline gelmiştir, politik alanda ise yeni topluma kimli ğini eşitlik,kardeşlik, özgürlük kavramları verecektir. Yeni biçimiyle batı toplumu ilerleyen gelişen dinamik bir yapıyı ifade eder. İki büyük devrim yalnız ekonomi ve politika ile sınırlı kalma mış,her alanda önemli değişiklik ve dönüş ümleri de gerçekleştirmiştir. Endüstri Devriminin gerekleri bilimsel çal ışmaları hızlandırmış ve bilim bu yüzyılda sonuçları doğrudan pratik yaşamda uygulanabilir bir nitelik kazanmıştır. Öte yandan felsefe geleneksel konularını terle et miş ve metafizik konular yerine bilimin etki ve gücünden esinlenen felsefeler Ön plana çıkmıştır. Bilim ve felsefenin XIX. yüzyıldaki gö rünümünü incelemek bu dönemin tarihsel toplumsal koşulları ile bu iki alan arasındaki ilişkiyi göstermesi açısından ilginçtir. Diğer yandan, bu büyük değişim ve altüst oluşu i zlemek, toplum sal olayları kavramak ve bir karmaşa içine girmiş gibi görünen top luma yeniden düzen kazandırmak amacında ola» yeni bir bilim çıkar ortaya: sosyoloji. Eğer batı toplusu böyle köklü bir toplumsal deği şim yaşamamış olsaydı »toplum olaylarını incelemeyi konu edinmiş bağımsız bir bilim kurulmayacaktı. Başka bir deyiş le sosyolojinin doğuş nedeni de Endüstri Devrimi ve Fransız Devrimi olmuştur. Kurucularının sistemlerine bakıldığında toplumu.bilimle an lama ve yeniden düzenleme isteği açık bir biçimde görülecektir*. Au gust e Comte'a göre toplumum eksikliklerini tamamlayacak ve sorunla rını çözecek bilim pozitif temele oturmalıdır, Emile Durkheim için ise toplum olayları irer nesne gibi ele alınmalı ve sosyoloji so runların çözümüne yardımcı olmalıdır. Toplumu bilimle anlamaya çalışarak yeni bir bilim kuran bu sosyologlara bir üçüncü kurucu eklemek olanaklıdır: Marx. Sosyalizmin konusu sosyoloji ile ortaktır ve Marx toplum analizi ve toplum tari hi yorumlamasıyla sosyolojiye bilim niteliği kazanmasında önemli katkılarda bulunmuştur. Bu açıdan sosyolojinin doğduğu XIX. yüzyılın tem- nitelikle rine bir bakış bize sosyolojinin toplumdan ve toplum olaylarından bağımsız bir olay olarak belirmediğini gösterecektir. Hatta bu an lamda sosyoloji de bir toplumsal olay niteliğindedir. sosyoloji bir kez daha yinelemek gerekirse XIX. yüzyılda toplumsal güçler üzerinde in sanların bilim yoluyla egemenlik, etki kurabilmenin ve bu güçleri düzenleye bilmenin bir ifadesi olarak ortaya çıkmışdır. 1. G, Yükseköğretim Kuruiu TiftVflmantasvoH ?¦¦*”-'¦ V,-
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Axel Honneth'in toplum felsefesinde tanınma ve özgürlük
Recognition and freedom in Axel Honneth's social philosophy
DOLUNAY ÇÖREK
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
FelsefeGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET ULVİ TÜRKBAĞ
- Sanat ve toplum karşısında hermeneutik: Edebiyat sosyolojisi açısından hermeneutik yaklaşımın değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
CEM DOĞAN YAŞAT
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
SosyolojiMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BESİM F. DELLALOĞLU
- Bir beden sosyolojisi problemi olarak namus kavramı ve kadın bedeni
Concept of honour and woman body as a problem of socıology of the body
NİLÜFER ÖZTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
SosyolojiKaramanoğlu Mehmetbey ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİYE ÇINAR KÖYSÜREN
- Askeri devrim ve topyekûn savaş ilişkisi: Son dönem Osmanlı'da topyekûn savaşın kaynakları
The relationship between military revolution and total war: The origins of total war in the late Ottoman period
AYŞENUR TAŞKESEN
Doktora
Türkçe
2024
Siyasal Bilimlerİstanbul ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İLKER AKTÜKÜN
- Max Weber'de anlayış sosyolojisi ve din olgusu
Max Weber's comprehensive sociology and religion
EMEL ÖZTÜRK KARAGÖZ