Osmanlı arşiv belgelerine göre Osmanlı-Danimarka ilişkileri (1839-1918)
Ottoman-Denmark relations according to Ottoman archive documents (1839-1918)
- Tez No: 498739
- Danışmanlar: PROF. DR. ORHAN DOĞAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, Uluslararası İlişkiler, History, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Danimarka, Siyasi İlişkiler, Ekonomik İlişkiler, Sosyal İlişkiler, Birinci Dünya Savaşı, Hilal-i Ahmer Cemiyeti, Danimarka ve İsveç Kızılhaçı, Osmanlı Esirleri, Rus Esirleri, Ottoman State, Denmark, Political Relations, Economic Relations, Social Relations, National Struggle, Hilal-i Ahmer Society, Danish and Swedish Red Cross, Ottoman Prisoners, Russian Prisoners
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 222
Özet
Bu çalışmada, Tanzimat'ın ilanından (1839) Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna (1918) kadar geçen sürede, Osmanlı Devleti ile Danimarka arasında meydana gelen ilişkiler incelenmiştir. Yaklaşık 79 yıllık söz konusu süreçteki ilişkiler siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan ele alınmıştır. Danimarkalılar Osmanlı Devleti'ni ilk olarak İstanbul'un fethinden hemen önce Papa IV. Eugen'in, Türklere karşı yapılacak bir haçlı seferine destek çağrısı ile tanımışlardır. İstanbul'un fethinden sonra da söz konusu devlet, yine Papalık ve ilerleyen dönemde de Kutsal Roma Germen İmparatorluğu tarafından aynı maksatla yapılması düşünülen haçlı seferlerine dâhil edilmeye çalışılmıştır. Tüm bunlarla birlikte Danimarka ile Osmanlı Devleti arasındaki ilk resmi ilişki 1756 yılında imzalanan Dostluk, Seyr-i Sefain ve Ticarat Antlaşması'yla başlamıştır. Bu ilk anlaşmadan sonra Danimarka ile Osmanlı Devleti arasında, 1828, 1841, 1859, 1862 yıllarında da çeşitli ticaret antlaşmaları yapılmıştır. Genel olarak ekonomik münasebetler üzerinden yürüyen ilişkilerin siyasi bir ittifakı da beraberinde getirdiğini söylemek mümkün değildir. İki devlet arasında en büyük problem 1820'li yıllarda Danimarka'nın Rusya desteği ile Karadeniz'de serbestçe ticaret yapma hakkını elde etmesi sırasında yaşanmıştır. Karadeniz'de böyle bir imtiyaz vermek istemeyen Osmanlı Devleti, Danimarka ve birkaç devlete daha Rusya'nın baskısı ile bu serbestliği tanımak zorunda kalmıştır. Denizaşırı ticaret ile uğraşan Danimarka, söz konusu süreçte Osmanlı ülkesinin birçok yerinde diplomatik temsilcilikler açmış ve bunlar üzerinden kendi vatandaş, tüccar ve gemicilerinin menfaatlerini korumuştur. Hakikaten de Osmanlı arşiv kayıtlarına göre birçok Danimarka ticaret gemisinin İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçip Karadeniz limanları ile Akdeniz ve Baltık limanları arasında ticaret yaptıkları görülmektedir. Aynı şeyi Osmanlı tarafı için söylemek mümkün görülmemektedir. Osmanlı Devleti'nin mevcut ekonomik anlayışının yanında ticari açıdan Baltık bölgesinde hiçbir faaliyetinin bulunmaması Danimarka'da diplomatik temsilcilikler kurmasını engellemiştir. Hatta I. Dünya Savaşı'na kadar Danimarka'da elçilik yoluyla hemen hemen hiç temsil edilmeyen Osmanlı Devleti, fahri şehbenderler ile kendini temsil etmeyi tercih etmiştir. İncelenen dönemde, iki hanedan arasında içeriği; tahta çıkış, hanedan ile ilgili önemli olayları haber verme, tebrik ve taziye olan yoğun bir mektup trafiği yaşanmıştır. Ayrıca iki devlet birbirlerinin hanedan üyelerine, resmi memurlarına ve vatandaşlarına devlet nişanları ve madalyaları vermiştir. Osmanlı ülkesine, seyahat etmek veya bilimsel çalışma yapmak için birçok Danimarkalı sivil, yazar ve bilim insanı gelmiştir. Ressam Melchior Lorck, Yazar Hans Christian Andersen, Dil Bilimci Johennes Ostrup, Biyolog Johannes Schmidt ve Arkeolog Karl Frederik Kinch bunların en önemlileridir. Danimarka'da bilimsel çalışma yapan Osmanlı bilim adamlarının varlığından söz etmek mümkün olmamakla birlikte Yazar Ahmed Mithat Paşa ve Selim Sırrı Tarcan gibi birkaç aydın Danimarka'ya gitmiş ve orada gördüklerini kayda geçirmiştir. İki devlet arasındaki ilişkiler I. Dünya Savaşı sırasında da devam etmiştir. Özellikle Rusya'nın ve Osmanlı Devleti'nin karşılıklı aldıkları savaş esirlerinin durumlarının, teftiş edilmesi ve ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda Danimarka Kızılhaçı büyük bir rol oynamıştır. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti'nin mücadele ettiği konulardan biri de Danimarka kamuoyunun, Ermeni meselesi ile ilgili yanlış yönlendirilme teşebbüsleridir. Bu çalışmada Osmanlı Devleti'nin, Danimarka kamuoyunun gerçeklere uyandırılması konusunda yaptığı çalışmalara da dikkat çekilmiştir.
Özet (Çeviri)
In this study, relations between the Ottoman Empire and Denmark were examined during the period from the publication of the Tanzimat (1839) to the end of the First World War (1918). The relationships in mention about 79 years period, have been dealt with in terms of political, economically and socio-cultural. Danish People were the first to recognise the Ottoman Empire shortly before the conquest of Istanbul with the call of Pope 4th Eugen for support a crusade against the Turks. After the conquest of Istanbul, Vatican and in the following period by Holy Roman Germanic Empire tried the relevant country to include in crusades which thought to be performed for the same purpose. With all of these, the first formal relationship between Denmark and Ottoman Empire, started with Friendship, Navigation and Trade Agreement signed in 1756. After this the first agreement, various trade agreements were made between Denmark and Ottoman Empire made in 1828, 1841, 1859, 1862 years. In general it is not possible to say that the relationships performing on economic relations, brought with a political alliance. The biggest problem between these two countries has had in 1820's when Denmark supported by Russia, obtained the right to trade in the Black Sea freely. Ottoman Empire which didn't want to grant such a privilege in the Black Sea, had to recognize this freedom to Denmark and a few other countries with the pressure of Russia. In mention process, Denmark dealing with overseas trade, established a lot of representations in many parts of the Ottoman Empire Territory and guarded interests of its citizens, trader and seafarers via these missions. According to the archive records of Ottoman Empire it was seen obviously that a lot of trade ships of Denmark traded between Black Sea harbours, Mediterranean and Baltic Harbours by passing through Bosporus and Gallipoli Strait. It is unlikely to say the same thing for the Ottoman side. In addition to the current economic understanding of the Ottoman Empire, the lack of any commercial activity in the Baltic region prevented it from establishing diplomatic representations in Denmark. Indeed, the Ottoman Empire, which was virtually unrepresented by the embassy in Denmark until World War I, preferred to represent itself with honorary consuls. In the period studied, between the two dynasties, there was an intense letter of traffic whhose content was giving thanks to the important events about the dynasty, congratulations and condolences. In addition, the two governments awarded each other's dynastic members, official officers and citizens with state dignitaries and medals. Many Danish civilian, writers and scientists came to the Ottoman territory to travel or conduct scientific work. Artist Melchior Lorck, writer Hans Christiens Andersen, linguist Johenes Ostrup, biologist Johannes Schmidt and archaeologist Karl Frederikkinch are the most important of these. Although it is not possible to mention the existence of the Ottoman scientists who have done scientific work in Denmark, several writers such as Author Ahmed Mithat Pasha and Selim Sırrı Tarcan have gone to Denmark and have lived there. Relations between the two states continued during World War I. The Danish Red Cross played a major role in the subject including inspections and needs of prisoners of war taken by Russia and of the Ottoman Empire reciprocally. One of the issues that the Ottoman Empire fought during the First World War was the attempts of the Danish public to mislead about the Armenian issue. In this study, attention was drawn to the work the Ottoman State made to learn the facts of the Danish public opinion.
Benzer Tezler
- Osmanlı arşiv belgelerine göre Osmanlı-İsveç ilişkileri (1839-1876)
Ottoman-Swedish affairs according to the Ottoman archive documents (1839-1876)
MERT UĞUR VATANSEVER
- Osmanlı arşiv belgelerine göre Osmanlı - Avusturya münasebetleri: 1740 - 1788
The Relations between the Ottoman State and Austria according to the dokuments of the Ottoman archives
NURGÜL BOZKURT
- Osmanlı arşiv belgelerine göre 1914 Osmanlı-Yunan nüfus mübadelesi girişimi
Başlık çevirisi yok
NURTEN ÇETİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
TarihYıldız Teknik ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ELÇİN MACAR
- Osmanlı arşiv belgelerine göre Bandırma ve çevresinde asayiş olayları (1914-1922)
Public order incidents in Bandırma and its surroundings according to Ottoman (1914-1922)
OKTAY FERİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
TarihBandırma Onyedi Eylül ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERAP TOPRAK
- Osmanlı arşiv belgelerine göre Afyon'daki vakıf hizmetleri
Foundation establishment services in Afyon according to the Ottoman archives documents
SELAMİ AKKAN
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
DinSüleyman Demirel Üniversitesiİslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İ. HAKKI GÖKSOY