Geri Dön

Hafif evre alzheimer tipi demans hastalarında kendi yüzünü tanımanın morf yüz yöntemi ile değerlendirilmesi

Evaluation of self face recognition in patients with mild stage alzheimer's disease BY morphed face method

  1. Tez No: 513796
  2. Yazar: SABİHA TEZCAN AYDEMİR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AYŞE PETEK BİNGÖL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nöroloji, Neurology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Nöroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 153

Özet

Alzheimer tipi demans (ATD) günümüzde tüm demansların en sık sebebi olan, nörodejeneratif bir hastalıktır. Birden fazla kognitif alanda bozulmanın görüldüğü hastalıkta, bu bozulmalar kendi yüzünü tanıma ve algılamada bozulmayı da içerebilir. Literatürdeki çalışmalarda kendi yüzünü tanıma işlevinin bozulduğu sadece orta ve ileri evre ATD hastalarında gösterilebilmiştir. Hafif evre ATD hastalarında ise bu yetinin bozulduğu şimdiye kadar gösterilebilmiş değildir. Bu çalışmaların hiçbirinde morf yüz yöntemi kullanılmış değildir. Bu çalışmanın amacı, kendi yüzünü tanıma becerisinin erken evre ATD hastalarında subklinik de olsa bozulup bozulmadığını, literatürdeki çalışmalarda kullanılan yöntemlerden daha hassas olabileceğini düşündüğümüz“morf yüz”yöntemini kullanarak incelemektir. Çalışmaya 17 ATD hastası ve hasta grubu ile yaş, cinsiyet ve eğitim yılı uyumlu 17 kontrol grubu katılımcısı dahil edilmiştir. Verilerin analizi sırasında“gelişimsel prozopagnozik”olduğu saptanan bir kontrol grubu katılımcısının verileri (“çıkıntı veri”) çalışmadan dışlanmıştır. ATD hastalarına NINCDS-ARDRA kriterlerine göre tanı konmuştur. Katılımcılardan temin edilen gençlik fotoğrafları ve katılımcıların tarafımızca çekilen güncel fotoğrafları, katılımcıların tanımadığı yabancı kişilerin tarafımızca standart şartlarda çekilen yüz fotoğrafları ile“Morpheus photo morpher”programı kullanılarak morf edilmiştir. Morf uygulamasında fotoğraflar arası geçiş yüzdesi % 10 olacak şekilde seçilmiştir ve her seri 11 fotoğraf içermektedir. Bir numaralı fotoğraf katılımcının kendisi iken, onbirinci fotoğraf yabancı bir kişinin yüzüdür. Bu şekilde oluşturulan“Güncel”ve“Gençlik”serilerindeki fotoğraflar katılımcılara önceden belirlenmiş karışık bir sırada gösterilerek“ben”ya da“ben değilim”yanıtı vermeleri istenmiş ve yanıt süreleri kaydedilmiştir.“Güncel seri”ve“Gençlik serisi”fotoğrafları için“ben”yanıtı verilen en büyük fotoğraf numarasının ortalaması ve harcanan süreler hasta ve kontrol grubu karşılaştırılarak ayrıntılı biçimde değerlendirilmiştir. Fotoğraflar test sırasında karışık sırada gösterilmesine rağmen,“Ben”ve“Ben değilim”cevabı verilen fotoğraflar tüm katılımcılarda belirgin bir sınırla ayrılmıştır. Bu nedenle, morf yüzlerde kendi yüzünü tanımanın bir eşik düzeyi olduğu düşünülmüştür. Bu çalışma, kendi yüzünü tanıma literatüründe bu“eşik düzeyi”nin varlığının morf tekniğiyle net biçimde ortaya konduğu ve tartışıldığı ilk çalışmadır. ATD hastaları, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında;“Gençlik serisi”nde harcanan süre açısından,“Güncel seride”“ben”yanıtı verilen en büyük fotoğraf numarasının ortalaması açısından daha kötü bir performans sergilemiştir. Hasta grubunda her iki seri performansları da; yaş, eğitim, Mini Mental Durum Değerlendirme (MMDD) testi puanı ve Benton yüz tanıma testi (BYTT)-kısa form puanı ile korele değildir. Kontrol grubunda ise; her iki seri performansları ile BYTT-kısa form puanları arasında negatif korelasyon saptanmıştır. Sonuç olarak, bu çalışma, morf yüz yöntemi ile hafif evre ATD hastalarında da kendi yüzünü tanımanın bozulduğunu göstermiştir. ATD hastalarının“Güncel seri”de“Ben”cevabı verilen en büyük fotoğraf numarası ortalamasının daha büyük olması ve“Gençlik serisi”nde kontrol grubuna göre teste daha fazla süre harcamaları bu alandaki bozulmanın göstergeleridir. Bu çalışma, hafif evre ATD hastalarında kendi yüzünü (zaman içindeki değişikliklerle birlikte) tanımada bozulmanın gösterildiği literatürdeki ilk çalışmadır. Kendi yüzünü tanımada bozulmayı erken saptamak ve çeşitli rehabilitasyon süreçleri ile kişinin kendi yüzünü tanımasını pekiştirmek, ATD hastalarının sosyal yaşamda aktif kaldıkları, kimlik bilgilerinin korunduğu süreyi uzatabilir. Kendi yüzünü tanımayı geliştirmeye yarayacak rehabilitasyonlar, ATD'deki davranış sorunlarını da azaltabilir.

Özet (Çeviri)

Alzheimer's disease (AD) is a neurodegenerative disorder which is the most common cause of dementia at present. AD can affect many cognitive domains during its course including perception and recognition of one's own face. Studies have reported impairment of self face recognition in AD only at moderate and severe stages of the disease. We are not aware of any research in English scientific literature that had reported an impairment of self face recognition in patients with mild stage AD or employed the facial morphing method to approach this issue. The aim of this study is to investigate the prospect of subclinical impairment of self face recognition in mild stage AD patients using 'facial morphing photography' which we think can provide a more sensitive method than the ones commonly encountered in the self face recognition literature. Initially, 17 AD patients and 17 healthy control subjects matched for age, sex and education were recruited for the study. But during the analysis of data, a female control participant is identified as“ developmental prosopagnosic”and her data which we classified as outlier is excluded from the study. Diagnosis of AD patients is based on NINCDS-ARDRA criteria. The youth photographs provided by the participants and the current photographs of the participiants taken by us under standart conditions are morphed with photographs of unfamiliar people also taken by us using the“Morpheus Photo Morpher”software. The percentage of transition between photographs have been selected as 10 %. The“Youth”and“Current”sequences generated in this manner contains 11 portraits each, the first photograph being the participant's original portrait and the eleventh photograph being the unfamiliar person's original portrait. During the test trials, the participants have been exposed to these sequences in a mixed but predetermined order and requested to identify the photographs as either“me”or“not me”; the response time for each photograph has been recorded. For each morphed sequence, the mean of the largest photograph number identified by the participant as“me”and the response times have been compared between the AD patients and the control group. Although the photographs had been shown in a mixed order during the test trials, the morph ratio of the photographs identified as“me”and“not me”is seperated by a clear cut boundary for all the participants. Therefore, we think that there is a“threshold level”to recognize one's own face in facial morphed sequences. This is the first study in the literature which, by utilizing facial morphing technique, clearly demonstrates the existence of such a behavioral“threshold level”in the self face recognition. The AD patient group has performed worse than the control group in terms of response time in the“Youth”sequence and in terms of mean of the largest photograph number identified as“me”in the“Current”sequence. The performance of the AD patient group is not correlated with age, education, Mini Mental Status Examination test (MMSE) score and the Benton Facial Recognition test (BFRT)-short form score in neither of the morphed sequences. There is a negative correlation between both morphed sequence performances and BFRT-short form score in the control group. In summary, this study, by utilizing facial morphed sequences, demonstrates that mild AD patients, like other AD patients in more severe stages, have impairment in self face recognition which is still subclinical. The indicators of this impairment are: In the“Current”morphed sequence, the mean of the largest photograph number identified by the participants as“me”is larger (the“treshhold level”is higher) in the AD group and in the“Youth”sequence, the AD group spent considerably more time than the control group in distinguishing the faces. This is the first study in the literature showing the deterioration in recognition of self face (with changes over time) in mild-stage AD patients . Early detection of the deterioration of self face recognition and reinforcing the function with rehabilitation techniques may prolong the period in which the AD patient continues to be active in social life and preserves his / her self identitiy. Rehabilitation that could improve self face recognition may also be of help to reduce behavioral problems in patients with AD.

Benzer Tezler

  1. Alzheimer tipi senil demans hastalarında retina sinir lifi katmanındaki dejenerasyonun saptanmasında optik koherens tomografisinin kullanımı

    Use of optical coherence tomography in detecting retinal nerve fiber layer degeneration in alzheimer type senil dementia

    CEREN POROY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Göz HastalıklarıUludağ Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET ALİ YÜCEL

  2. Hafif bilişsel bozukluk ve erken evre Alzheimer tipi demans hastalarında yönetici işlevler ve ileriye dönük bellek performanslarının incelenmesi

    Investigating executive functions and prospective memory performances in patients with mild cognitive impairment and early stage Alzheimer's-type of dementia

    SENANUR ŞAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    NörolojiBursa Uludağ Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HANDAN CAN

  3. Alzheimer tipi demans hastalarında yüz ifadelerinin tanınması

    Recognition of emotional facial expressions in patients with alzheimer type dementia

    MELİS ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    NörolojiEge Üniversitesi

    Deneysel Psikoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DİLEK EVYAPAN AKKUŞ

    PROF. DR. SONİA AMADO

  4. Alzheimer tipi hafif demans hastalarında kognitif yetilerle ölüm anksiyetesi ilişkisinin değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    ELİF TOPBAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    NörolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN MELİHA ZENGİN EROĞLU

  5. Alzheimer hastalarında leptin düzeyleri ile kognitif durum ve hastalığın evreleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi

    Determination of the relationship between lepti̇n levels and cognitive status, disease stage in alzheimer patients

    İBRAHİM ANIL TUNCER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    NörolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜLYA TİRELİ