Geri Dön

Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde depresyon tanısı konmuş hastalarda bazı biyokimyasal parametrelerin hastalığın şiddeti ile bir ilişkisi olup olmadığının araştırılması

Investigation of some biochemical parameters in patients with depression at mengücek Gazi Training and Research Hospital

  1. Tez No: 523907
  2. Yazar: NURİNİSA YÜCEL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. VAHDET GÜL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Biyokimya, Biochemistry
  6. Anahtar Kelimeler: D vitamini, Demir, Depresyon ve Tiroit Hormonları, Depression, Iron, Thyroid Hormones and Vitamin D
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 165

Özet

Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Depresyon Tanısı Konmuş Hastalarda Bazı Biyokimyasal Parametrelerin Hastalığın Şiddeti ile Bir İlişkisi Olup Olmadığının Araştırılması Amaç: Bugüne kadar yapılmış çeşitli çalışmalar, D vitamini, demir ve tiroit hormonlarının düzeyleri ile depresyon hastalığı arasında bir ilişki olduğunu göstermiştir. İncelediğimiz kadarıyla yaşadığımız bu coğrafyada depresyon hastalığının şiddeti ile D vitamini, demir ve tiroit hormonlarının düzeyleri arasında bir ilişki olup olmadığının değerlendirildiği bir çalışma yoktur. Bu çalışmanın amacı; bu bölgede D vitamini, demir ve tiroit hormonlarının düzeylerinin, depresyon hastalığının şiddeti ile ilişkili olup olmadığının araştırılmasıdır. Yöntem: Çalışmamıza 2013–2017 yılları arasında Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde depresyon teşhisi konulmuş 3985 hasta dâhil edildi. Araştırmanın amacına yönelik olarak bu hastaların D vitamini, demir ve tiroit hormonları ölçümleri hastane kayıtlarındaki hasta dosyalarından incelendi. Tanı ile biyokimyasal ölçüm sonuçları arasındaki ilişki, bu sonuçların hastaların yaşı ve cinsiyeti ile ilişkisi ve tanının hastaların yaşı ve cinsiyeti ile ilişkisi istatistiksel olarak incelendi. Bulgular: Elde edilen veriler uygun istatistiksel yöntemlerle analiz edildiğinde tanı ile biyokimyasal ölçüm sonuçları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunamadı. Bulgular değerlendirildiğinde her iki cinsiyette de D vitamini düzeyinin belirgin ölçüde düşük olduğu bulundu ( yaklaşık 13 ng/ml ) . Bu bulgulara göre; yaş-demir düzeyi arasında negatif zayıf bir ilişki bulunurken (r=-0.094), cinsiyet-demir düzeyi arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki bulundu (r=0.072, r=0.222). Ayrıca yaş-serbest T3 düzeyi arasında negatif zayıf bir ilişki bulunurken (r=-0.348), cinsiyet- serbest T3 düzeyi arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki bulundu (r=0.245). Bunun yanı sıra yaş-serbest T4 düzeyi arasında negatif zayıf bir ilişki bulunurken (r=-0.069), cinsiyet- serbest T4 düzeyi ve cinsiyet- tanı arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki bulundu (r=0.123, r=0.036). Son olarak da yaş-TSH dizeyi ve cinsiyet- TSH düzeyi arasında negatif zayıf bir ilişki bulundu (r=-0.103, r=-0.109). Sonuç: Bu çalışmanın sonucunda, depresyon hastalığının şiddeti ile D vitamini, demir ve tiroit hormonlarının düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamamış olmasına rağmen yapılan farklı çalışmalar bu ilişkinin varlığını ispatlamıştır. Bu teşhise sahip hasta grubu dikkate alındığında özellikle D vitamini düzeyinin aşikâr bir şekilde düşük bulunması dikkat çekicidir. Örneklemimizi oluşturan hastalar, ICD-10 şiddet sınıflandırmasına göre hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. Fakat bu sınıflandırmaya tabi hasta gruplarındaki veri sayısının eşit dağılmaması istatistiksel açıdan değerlendirmeyi kısıtlamıştır. Bu nedenle depresyon hastalığının teşhis ve tedavisinde daha yüksek başarı sağlanabilmesi açısından, daha geniş popülasyonlarda bu biyokimyasal parametrelerle olan ilişkinin araştırılmasının daha faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Özet (Çeviri)

Investigation of Some Biochemical Parameters in Patients with Depression at Mengücek Gazi Training and Research Hospital Aim: Recent studies have demonstrated a positive relationship between depressive disorders and certain blood parameters such as vitamin D, iron and thyroid hormones deficiencies. However a relationship between these parameters and severity of depression. In this study we aimed to investigate the relationship between severity of depressive disorder an such blood parameters. Method: 3985 patients who diagnosed with depression at Mengücek Gazi Education and Research Hospital in 2013–2017, were included in this study. For the aim of the study, the measurements of vitamin D, iron, and thyroid hormones in these patients were reviewed from patient records in the hospital registry. The relationship between the diagnosis and biochemical measurement results, the relationship between these results and the age and sex of the patients, and the age and gender of the patients were statistically analyzed. Findings: When the obtained data were analyzed by appropriate statistical methods, no statistically significant correlation was found between the diagnosis and biochemical measurement results. When the findings were evaluated, the level of vitamin D was significantly lower in both sexes (about 13 ng / ml). According to these findings; There was a weak negative correlation between age and iron level (r = -0.094) and a weak correlation between gender and iron level (r = 0.072, r = 0.222). There was also a negative correlation between age-free T3 level (r = -0.348) and a weak relationship between sex-free T3 level (r = 0.245). In addition, there was a negative correlation between age-free T4 level (r = -0.069) and a weak relationship between sex-free T4 level and gender-diagnosis (r = 0.123, r = 0.036). Finally, there was a negative weak correlation between age-TSH level and gender-TSH level (r = -0.103, r = -0.109). Conclusion: Although the relationship between the severity of depression and the levels of vitamin D, iron and thyroid hormones was not found in this study, different studies proved the existence of this relationship. When the patient group with this diagnosis is taken into account, it is significant that the level of vitamin D is obviously low. Patients who constituted our sample were divided into three groups according to ICD-10 severity classification: mild, moderate and severe. However, the number of data in the patient groups subject to this classification is not evenly distributed limits the statistical evaluation. For this reason, we believe that it would be more useful to investigate the relationship with these biochemical parameters in larger populations in order to achieve higher success in the diagnosis and treatment of depression.

Benzer Tezler

  1. Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2012-2016 yılları arasında bruselloz görülme sıklığının, coğrafi özellikler, yaş, cinsiyet ve hayvanla direkt temasın da göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi

    Evaluation of brucellosis incidence by considering geographical characteristics, age, gender and direct contact of animals in erzincan Mengücek Gazi Training and Research Hospital between 2012-2016

    NECİP GÖKHAN TAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    MikrobiyolojiErzincan Binali Yıldırım Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ BARIŞ GÜLHAN

  2. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören hastalarda serum çinko düzeyininCovid-19 enfeksiyon şiddetine etkisi

    The effect of serum zinc level on the severity of the Covid-19 patients treated at Erzincan Binali Yildirim University Mengücek Gazi Training and Research hospital on the severity of Covi̇d-19 i̇nfection

    HAKTAN AYDIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs HastalıklarıErzincan Binali Yıldırım Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HASAN ÖLMEZ

  3. Astımlı çocuğu olan ebeveynlere verilen hemşirelik eğitiminin ev dizaynı farkındalığı ile çocuğun yaşam kalitesi üzerine etkisi

    The effect of nursing education given to parents with asthma on the child's quality of life with awareness of home design

    SELEN ÖZDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Göğüs HastalıklarıAtatürk Üniversitesi

    Halk Sağlığı Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SONAY BİLGİN

  4. Neoadjuvan kemoterapi alan mide kanserli yaşlı hastalarda yüksek proteinli beslenme desteğinin beslenme durumu, fiziksel fonksiyon ve yaşam kalitesine etkisi

    Effect of high protein nutritional supplementation on nutritional status, physical function and quality of life in elderly patients with stomach cancer receiving neoadjuvant chemotherapy

    DİĞDEM DOĞAN AKAGÜNDÜZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Beslenme ve DiyetetikBaşkent Üniversitesi

    Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PERİM FATMA TÜRKER

  5. Sezaryen ile doğum yapan primipar lohusalarda emzirme yastığının emzirme öz yeterlilik ve doğum sonu konfora etkisi

    The effect of breastfeeding pillow on breastfeeding self-efficacy and postpartum comfort i̇n pri̇mi̇parous postpartum postpartum birth by cesarean section

    İLTİFAT HÜMEYRA DİNÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    EbelikAtatürk Üniversitesi

    Ebelik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAVA ÖZKAN