Çağdaş tiyatroda aydın sorunu
The Problem of intellectual in modern theatre
- Tez No: 53063
- Danışmanlar: PROF.DR. ZEHRA İPŞİROĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Performing and Visual Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 81
Özet
ÖZET Çağdaş tiyatroda aydın sorununu konu alan bu tez çalışması, yirminci yü2yılm iki oyun yazarının aydının işlevini ve boyutlarını tartıştıkları oyunlarının değerlendirilmesiyle oluştu. Aydının tarih boyunca taşıdığı anlamlardan günümüze gelene dek nasıl işlev ve boyut değiştirdiğini sergileyen giriş bölümünden sonra birinci bölümde Çek oyun yazan Vaclav Havel ve oyunlarına yer verildi. Totaliter sistemi ve bu sistem içinde sıkışıp kalmış bireyi konu alan oyunlarında aydım da aynı sıkışıklık içinde gösteren Havel, onun bu durumdan kurtulması için bireysel çabasının yetersizliğim vurgular. Havel 'in sisteme ilişkin eleştirisi, sistemin kendisim var etmek için bireyi silikleştirip önemsizleştirmesi üzerinde yoğunlaşır. Varlığını her şeyi sorgulamaksızın kabul eden, kendi küçük dünyalarının kaygılarından başka bir ilgi alanları olmayan, etraflarındaki akıl almaz işleyişe dur diyecek güçten yoksun, dahası bu işleyişin akıl almaz olduğunun bile ayrımına varamayan bireylere borçlu olan sistem, böyle bireyler yaratmak için birtakım farklı yöntemler kullanır. Baskı, korkutma, dışlama, yaşamım sürdürmek için gerekli olanaklardan yoksun bırakma bu yöntemlerden bazılarıdır. Havel, böylesi bir sistem içinde yaşayan aydının da dünyanın nereye gittiği, kendisinin bu yaşamın neresinde olduğu, anlamlı bir yaşam sürdürüp sürdürmediği konusunda kendisim sorgulayacak durumda olamayacağım ileri sürer. Oyunlarında da bu görüşün yansımaları belirgin bir şekilde görülür.Havel'in karşımıza çıkardığı aydınlar, sözünü ettiğimiz baskılara ek olarak sistemin yanılsama yaratan söylemine ve görüntüsüne aldanırlar. Bu toplum yapısı içinde alternatif bir yaşam tarzı geliştiremezler. Bu insanlar, aydının toplumsal işlevi ve sorumluluklarım da yerine getirmekten uzaktırlar. Yapıtları üzerinde çalıştığımız diğer oyun yazarı Edward Bond ise, ülkesi İngiltere'den yola çıkarak kapitalist toplum yapışma eleştiri getirir. Sistemin, insanları doğal yapılarına uygun olmayan koşullar altında ve yapay ihtiyaçlar için yaşamaya zorladığım, bunun da insanlarda şiddet duygusu yarattığını söyler. Karşılanmayan adalet gereksinimi karşısında bireylerin saldırganlaşmasına alternatif olarak sanatı çıkarır. Sanatın insanca değerlerle yaşanan ve tek tek tüm bireylerin mutluluğunun amaçlandığı bir toplum yaratmak işlevini taşıdığına inanır. Bu anlamda sanatçının ya da aydının toplumsal rolünü, görevini yerine getirmesi, toplumsal çıkarlardan yana bir tavır alması gerektiğini belirtir. Aydına yönelik bu iki farklı bakış açısından sonra Türk tiyatrosu üzerine kısa bir değerlendirme yapılmıştır. Melih Cevdet Anday'ın“İçerdekiler”, Oğuz Atay'ın“Oyunlarla Yaşayanlar”, Oktay Arayıcı'mn“Tanilli Dosyası”ve Behiç Ak'ın“Bina”adlı oyunları aydım konu ettikleri için seçilmişlerdir. Bu oyunlarda da aydına ilişkin farklı bakış açılan ortaya çıkmıştır. Sözünü ettiğimiz oyunlarda bireysel sorunlarıyla baş başa kalarak tüm ilgisini iç dünyasına çeviren; sistemle bir defa uzlaşmış, daha sonra da karşı bir tavır geliştiremeyen; karşı çıkışırım bedelini taşıyamayacak hale getirilen; yaşadığı IItüm olumsuzluklara karşın ödünsüz, doğru bildiğini söylemekten geri durmayan aydın tipleriyle karşılaştık. Her oyunun farklı bir tutum içindeki aydını konu alması da aydına bakış açısı ve aydının tavrı açısından çeşitlilik yarattı. Sonuç olarak da aydının takındığı tavrın yaşadığı toplumsal gerçekliğe bağlı olarak boyut değiştirdiği ortaya çıktı. Yaşanan gerçeklik karşısında eleştirel, var olanı sorgulayan, görünenin ardındakine ulaşmaya çalışan bir tutum içinde olana aydının kimi zaman yalnızca gördüğü olumsuzlukları sergileyen bir varlık olarak karşımıza çıktığı görüldü. Kimi zaman da eleştirdiklerine bağlı olarak çözümler üreten yeni olanaklar arayıp bulan bir varlık olmasının özleminin dile getirildiği bir tutumla karşılaşıldı. Bu farklı aydın tiplemelerinin ardında ise, ele aldığımız yazarların yaşamda kendilerini ifade ettikleri konumun izleri ortaya çıktı. III
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Semiha Berksoy'un figürlerinde kimlik arayışı
Identity seek in the figures of Semiha Berksoy
HAMRA AYDIN KOYUNCU
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Güzel SanatlarIşık ÜniversitesiResim Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ DİDEM KARA SARIOĞLU
- Diasporic figures at home: Metamorphosis of Hanif kureishi's coming-of-age, from hybridity to postethnic narratives
Evinde yabancı olanlar: Hanif Kureishi'nin melezlikten postetnik anlatılara gelişim romanlarındaki dönüşümü
HANDE KOLAT
Doktora
İngilizce
2021
İngiliz Dili ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. KEMALETTİN YİĞİTER
- Adalet Ağaoğlu'nun roman ve tiyatrolarında kadın ve kadın eğitimi
A study on the women and women education in Adalet Ağaoğlu's novels and dramatics
DUYGU GÖREN
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
Türk Dili ve EdebiyatıDokuz Eylül ÜniversitesiEğitim Bilimleri Bölümü
YRD. DOÇ. DR. SABAHATTİN ÇAĞIN
- Das Problem der Erziehung in der deutschsprachigen Literatur des 20 Jahrhunderts
Başlık çevirisi yok
IRENE SCHLÖR KONAKÇI
Doktora
Almanca
1990
Alman Dili ve Edebiyatıİstanbul ÜniversitesiAlman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞARA SAYIN
- Çağdaş tiyatroda mekân kavramı
The concept of place in contemporary theatre
AHMET SERHAT ARTUNÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Sahne ve Görüntü Sanatlarıİstanbul Aydın ÜniversitesiDrama ve Oyunculuk Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SELEN KORAD BİRKİYE