Prolaktinomalı hastalarda tiyol disülfid dengesi
The thiol-disuphide balance in patients with prolactinoma
- Tez No: 533622
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AYŞE ÇARLIOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
- Anahtar Kelimeler: Prolaktinoma, oksidatif stres, disülfid, tiyoller, tiyol ve disülfid homeostazisi, Prolactinoma, oxidative stress, thiols, disulfide, thiol-disulfide homeostasis
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Erzurum Bölge Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 84
Özet
Amaç: Dinamik tiyol disülfid homeostazisinin giderek birçok hastalıkla daha güçlü bir şekilde ilişkilendirildiği görülmektedir. Prolaktinoma'da ve hiperprolaktinemi durumlarında tiyol disülfid homeotazisini gösteren bir çalışma olmadığı görüldü. Biz de bu çalışmamızla daha önce literatürde tiyol disülfid homeostazisinin gösterilmiş olmadığı prolaktinomalı hastalarda tiyol disülfid dengesini araştırmayı amaçladık. Materyal ve Metod: Çalışmamız özgeçmişinde herhangi bir hastalık, ilaç kullanımı, sigara ve madde bağımlılıkları öyküsü olmayan yeni tanı konulmuş prolaktinomalı 27 kadın ve 3 erkek ile yürütülüdü. Kontrol grubuna ise yaş ve cinsiyet karşılaştırmalı sağlıklı, sigara ve madde bağımlılığı olmayan 78 kadın ve 11 erkek gönüllü olarak katıldı. Hastalarımızdan çalışmamız için sözlü ve yazılı onaylar alındı. Hastalarımızdan en az 12 saat açlık sonrası alınan kan örnekleri vakit kaybedilmeden santrifüj edilip -80 C de korunmak üzere eppendorf tüpüne alınarak saklandı. Bu kan örnekleri tiyol ve disülfid düzeylerinin çalışılması amacıyla uygun şartlar altında Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıbbi Biyokimya laboratuarına gönderildi, Erel ve Neşelioğlu tarafından tarif edilmiş otomatize spektrofotometrik metodla ölçüldü ve Roche un cobas 510 analizörde analiz edildi. Bulgular: Çalışmamızın sonunda Prolaktinomlaı hastalarda tiyol düzeyinin anlamlı bir şekilde azaldığı disülfid düzeyinin arttığı (yaş, cinsiyet ve vücut kitle indeksinden bağımsız olarak) tiyol disülfid dengesinin disülfid tarafına kaydığı şeklinde bulduk. Çalışmamızda native tiyol düzeyi hasta ve kontrol grubunda sırasıyla 390,75 ± 56,09 ve 437,10 ± 41,01 (p=0.000), total tiyol düzeyi hasta ve kontrol grubunda 446,58 ± 61,62 ve 456,30 ± 43,66 (p=0,645), disülfid hasta ve kontrol grubunda sırasıyla 27,91 ± 8,759 ve 9,59 ± 3,21 (p=0,000), %SS/SH hasta ve kontrol grubunda sırasıyla 7,23 ± 2,36 ve 2,19 ± 0,69 (p=0,000), %SS/Total SH hasta ve kontrol grubunda sırasıyla 6,25 ± 1,77 ve 2,09 ± 0,64 (p=0,000), %SH/Total SH hasta ve kontrol grubunda sırasıyla 87,4 ± 3,55 ve 95 ± 1,29 (p< 0,000) olarak belirlendi. Sonuç:.Bu çalışmamızda Prolaktinomalı hastalar ile kontrol grubunda yaş ve cinsiyet karşılaştırmalı oksidatif/antioksidatif kapasitesini gösteren tiyol disülfid dengesini karşılaştırdık. Prolaktinomlaı hastalarda tiyol düzeyini düşük, disülfid düzeyini yüksek tespit ettik. Dengenin disülfid yönüne kaydığını belirledik.Bu sonucun nedeni olarak prolaktin hormonunun immunmodulatör ve proinflamatuar özelliklerinden kaynaklanabileceğini değerlendirdik. Prolaktin hormonun proinflamatuar ve immunmodulatör etki üzerinden oksidatif stres yaratması ile ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.
Özet (Çeviri)
Aim: Dynamic Thiol Disulphide homeostasis is more seen in relationship in diseases increasingly. There is no study to shown thiol disulfhid homeostasis in prolactinoma and hyperprolactinemia states. However for this reason we aimed to show reletionship whether between prolactinoma and thiol disulphide homeostasis. Material and Method: Our study carried out with no disease history no smoking and drug, new diagnosed with prolactinoma 27 women and 3 men. In the control group involved 78 women and 11 men. The verbal and formal consent was taken fromboth patients and control group. Blood samples taken from the patients after minimum 12 hours of hunger, without losing any time, were centrifuged and stored in an eppendorf tube to be preserved at -80 C. Under favorable conditions, these blood samples were sent to the Medical Biochemical laboratory of Ankara Yıldırım Beyazıt University with the purpose to investigate the thiol and disulfide levels and the samples were measured with automated spectrophotometric method which is described by Erel and Neşelioğlu, and analysed in Roche Cobas 510 analyser. Findings: As a result of this study, it is found that in patients with prolactinoma thiol level significantly decreases while disulfide level increases (independent of age, gender and body mass index). Which as a result, means thiol/ disulfide balance changes in favor of disulfide.In our study, native thiol level of patient and control group respectively 390,75 ± 56,09 and 437,10 ± 41,01 (p=0.001), total thiol level of patient and control group respectively 446,58 ± 61,62 and 456,30 ± 43,66 (p=0,645), of disulfide patient and control group respectively 27,91 ± 8,759 and 9,59 ± 3,21 (p= 0,000), of %SS/SH patient and control group respectively 7,23 ± 2,36 and2,19 ± 0,69 (p=0,000), of %SS/Total SH patient and control group respectively 6,25 ± 1,77 and 2,09 ± 0,64 (p=0,000) of %SH/Total SH patient and control group respectively 87,4 ± 3,55 and 95 ± 1,29 (p=0,000) is determined as shown. Result: In our study we showed the thiol disulfide homeostasis in prolactinoma with crossing age and gender. And we found the low thiol level and high level disulfide in prolactinoma. Likewise in prolactinoma we discovered the thiol disulfide balance is disrupted in favor of disulfide. We assessed the prolactin hormone that's proinflammatory and immunomodulator features leads to the causes of dispution of thiol disulfide homeostasis in prolactinoma. However, that's neccessary to more strong prove the relationship between prolactin hormone and oxidative stress.
Benzer Tezler
- Prolaktinoma vakalarında oksidatif stres parametreleri ile prolaktin değerleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship between oxidative stress parameters and prolactin levels in patients with prolactinoma
MAMMADHASAN MAMMADOV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıErciyes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KÜRŞAD ÜNLÜHİZARCI
- Hipotalamo-hipofizer sistem hastalıklarında hipofiz fonksiyonlarının değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
UFUK ÖZIŞIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1992
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SENAY MOLVALILAR
- Prolaktinomalı hastalarda serum Omentin-1 düzeyleri ve aterosklerotik risk faktörlerinin değerlendirilmesi
Evaluation of serum omentin-1 levels and atherosclerotic risk factors in patients with prolactinoma
ZÜLEYHA CAN ERDİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÇİĞDEM ÖZKAN
- Prolaktinomalı hastalarda dopaminerjik tedavinin dürtü kontrolü üzerine etkisi
Effect of dopaminergic therapy on impulse control disorders in patients with prolactinoma
ESİN ÖZDENİZ VARAN
- Prolaktinomalı hastalarda artmış plazma parathormon ilişkili peptid düzeyi ve kemik mineral yoğunluğu ilişkisi
The relationship of increased plasma parathormone related peptid level and bone mineral density in patients with prolactinoma
ARZU OKYAR BAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAnkara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZGÜR DEMİR