Geri Dön

Turner sendromu hastalarında serum endokan düzeyi ve bu düzeyin diğer endotel disfonksiyonu göstergeleri ile ilişkisi

Serum endocan levels in patients with turner syndrome: correlation with other markers of endothelial dysfunction

  1. Tez No: 534273
  2. Yazar: ALİ GENCO GENÇAY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FATMA FEYZA DARENDELİLER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 140

Özet

Genel Bilgiler: Turner Sendromu (TS), boy kısalığı, dismorfik özellikler ve gonadal yetersizlikle seyreden, bir X kromozomunun tam veya kısmi yokluğundan kaynaklanan bir hastalıktır. TS'de mortalite ve morbiditeyi artıran sebeplerin başında, edinsel kardiyovasküler hastalıklar gelmektedir. Edinsel kardiyovasküler hastalıkların temel sebebi ateroskleroz, aterosklerozun öncülü olan tablo ise endotel disfonksiyonudur. Amaç: Çalışmamızda, TS tanısı ile takip edilen hastalarda endotel disfonksiyonunu saptamak için serum endokan düzeyinin öneminin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya Çocuk Endokrinoloji Polikliniği'nde takip edilen TS tanılı 41 kız ve bilinen bir hastalığı olmayan 25 kız sağlıklı olgu alındı. Olguların fizik muayeneleri ve oksolojik ölçümleri (boy, ağırlık, bel çevresi) yapıldı, vücut kütle indeksleri hesaplandı ve boy, ağırlık, bel çevresi ve vücut kütle indeksi için standart deviyasyon skorları (SDS) hesaplandı. Kan basınçları ölçüldü ve kan basıncı için SDS hesaplandı. Serum endokan düzeyi çalışıldı ve Ç. Kardiyoloji Polikliniği'nde karotis intima-media kalınlığı (cIMT) ve brakiyal arterde akıma bağlı dilatasyon (flow mediated dilation – FMD) ölçüldü. Çalışma grubunun karyotip bilgilerine ve önceden çalışılmış açlık kan şekeri, insülin, total kolesterol (TK), yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL), düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL), trigliserid (TG) ve C-reaktif protein (CRP) düzeylerine hasta dosyalarından ve hastanemizin elektronik kayıtlarından ulaşıldı. Homeostatik model değerlendirme – insülin direnci indeksi (HOMA-IR) hesaplandı. Çalışma grubunun ekokardiyografi ve üriner ultrasonografi (USG) bilgilerine hasta dosyalarından ulaşıldı. Bulgular: Çalışma grubunun yaş ortalaması 14,7 ± 3,6 yıl, kontrol grubunun yaş ortalaması 11,1 ± 2,9 yıl idi (p = 0,001). Yaşın çalışma sonuçlarına etkisini azaltmak için mümkün olan tüm parametreler SDS cinsinden ifade edildi ve karşılaştırıldı. Çalışma grubunun boy SDS'si kontrol grubundan düşük (p=0,001), VKİ SDS'si (p=0,003)ve bel çevresi SDS'si (p=0,033) kontrol grubundan yüksek saptandı. Çalışma grubunun ortalama sistolik kan basıncı (p=0,001), sistolik kan basıncı SDS'si (0,001) ve diyastolik kan basıncı SDS'si (p=0,002) kontrol grubuna göre yüksek saptandı. Çalışma grubunun TK (p=0,001), LDL(p=0,025), açlık insüin düzeyi (p=0,027), HOMA-IR değeri (p=0,016) kontrol grubuna göre yüksek saptandı. Çalışma grubunun serum endokan düzeyi, kontrol grubuyla benzer bulundu. Çalışma grubunun cIMT ve FMD değerleri kontrol grubuna benzer bulundu. Çalışma grubu karyotipe, üriner anomali varlığına, kardiyak anomali varlığına, insülin direnci, tiroidit varlığına göre ikiye ayrıldı ve gruplar kendi aralarında ve kontrol grubu ile karşılaştırıldı. Endokan, cIMT, FMD açısından anlamlı bir fark bulunamadı. Çalışma grubu ve kontrol grubundaki prepubertal ve pubertal bireyler ayrıldı ve çalışma ve kontrol grubundaki pubertal bireyler karşılaştırıldı. Çalışma grubundaki pubertal bireylerin HOMA-IR değeri kontrol grubuna göre yüksekti (p=0,028), ancak endokan, cIMT, FMD açısından anlamlı bir fark saptanmadı. Çalışma grubundaki fazla kilolu ve obez bireyler, çalışma grubunda VKİ SDS'si 1'in altında olan bireylerle ve kontrol grubuyla karşılaştırıldı. Fazla kilolu ve obez TS hastalarının FMD oranı kontrol grubuna ve VKİ SDS'si 1'in altında olan hastalara göre azalmış bulundu. Çalışmamızdaki bireylerin bel çevresi SDS (r=-0,348, p=0,005) ve VKİ SDS'siyle (r=-0,368, p=0,002) FMD arasında istatistiksel açıdan anlamlı negatif korelasyon saptandı. Sonuç: TS, endotel disfonksiyonu ve erken ateroskleroz ile seyreden bir hastalıktır. Hasta izleminde vasküler sağlık açısından dikkatli olunmalıdır. Verilerimiz, serum endokan düzeyinin TS'de iyi bir endotel disfonksiyonu göstergesi olmadığına işaret etmektedir. TS'de serum endokan düzeyi ve endokan düzeyinin bilinen vasküler risk faktörleriyle korelasyonuna dair daha çok çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Özet (Çeviri)

Background: Turner Syndrome (TS) results from partial or complete deficiency of an X chromosome in a female. It mainly presents with short stature, gonadal failure and dysmorphic features. The most common reason for the increased mortality and morbidity in TS is acquired cardiovascular disease, which is a result of atherosclerosis, which is preceded by endothelial dysfunction. Objective: In this study, we aimed to investigate the significance of serum endocan level in evaluating endothelial dysfunction in TS patients. Methods: 41 girls with TS who are at regular follow up in obur pediatric endocrinology unit were enrolled in the study. 25 girls with no known health issues were enrolled as the control group. Patients underwent physical examination and auxological measurements (weight, height, waist circumference). Body mass index (BMI) values were calculated. Standard deviation score (SDS) values for these auxological parameters were calculated. Systolic and diastolic blood pressure was measured and blood pressure SDS values were calculated. Samples for serum endocan levels were obtained and the patients underwent ultrasound (USG) evaluation at the Pediatric Cardiology Unit for measurement of carotid intima media thickness (cIMT) and flow mediated dilation (FMD). Karyotype information, fasting blood glucose and insulin levels, total cholesterol (TC), high density lipoprotein (HDL), low density lipoprotein (LDL), triglyceride (TG) and C-reactive protein (CRP) levels were obtained from patient charts and the electronic database of our hospital. Homeostatic model assesment – insulin resistance index (HOMA-IR) was calculated. Echocardiogram and urinary USG findings of the study group were found from patient records. The mean age of the study group was 14,7 ± 3,6 years , whereas the mean age of the control group was 11,1 ± 2,9 years (p = 0,001). In order to minimize the effects of this age difference on our results, SDS values were used instead of absolute values wherever possible. Height SDS of the study group was lower than the control group (p=0,001). Waist circumference SDS (p=0,033) and BMI SDS (p=0,003) of the study group were higher than that of the control group. The study group had a higher systolic blood pressure (p=0,001), systolic blood pressure SDS (p=0,001) and diastolic blood pressure SDS (p=0,001). The study group had higher levels of TC (p=0,001), LDL(p=0,025), fasting insulin (p=0,027) and HOMA-IR (p=0,016). The study group and the control group had similar levels of endocan, cIMT and FMD. The presence or absence of an XO karyotype, urinary anomalies, cardiac anomalies, insulin resistance and thyroiditis did not significantly alter endocan, cIMT or FMD levels. Pubertal subjects in the study group were compared with the pubertal subjects in the control group and were found to have a higher HOMA-IR value (p=0-028) but similar endocan, cIMT and FMD values. Overweight and obese patients in the study group were compared with the control group and with non-overweight subjects in the study group. Overweight and obese TS patients were found to have a lower FMD than the non-overweight TS patients (p=0,038) and the control group (p=0,018). Waist circumference (r=-0,348, p=0,005) and BMI SDS (r=-0,368, p=0,002) were found to have a negative correlation with FMD in our study. Conclusion: Physicians caring for patients with TS should be aware of the fact that TS is associated with endothelial dysfunction and accelerated atherosclerosis. Attention to vascular health is of paramount importance during follow up. Our data do not support the use of serum endocan levels to evaluate for endothelial dysfunction in patients with TS. More studies are needed to assess for endocan levels and its correlation with known vascular risk factors in patients with TS.

Benzer Tezler

  1. COVID-19 hastalarında toraks BT'de tanımlanan vasküler dilatasyon işaretinin hematolojik ve biyokimyasal parametreler ile ilişkisi

    Relationship of vascular dilatation sign defined in thoracic CT and hematological and biochemical parameters in COVID-19 patients

    KENAN KADİRLİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA SİBEL BAYRAMOĞLU

  2. Turner sendromlu hastalarda osteoporoz sıklığı ve östrojen replasman tedavisi için optimal başlama yaşının tayini

    Determine the frequency of osteoporosis among patients with turner syndrome and investigation the optimal timing of onset age to estrogen replacement therapy

    TUBA KOÇKAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SERVET ERDAL ADAL

  3. Turner sendromlu hastalarda Y kromozom dizilerinin floresan in situ hibridizasyon yöntemiyle belirlenmesi ve çölyak hastalığı taraması

    Moleculer analysis of Y chromosome by Fluorescence İn Situ Hybridization (FISH) method and celiac disease screening in turner syndrome patients

    A. BARIŞ AKCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. KORAY BODUROĞLU

  4. Büyüme hormonu tedavisi alan çocuk hastaların klinik özellikleri

    Clinical features of children treated with growth hormone

    SERAP KILIÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıFırat Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İHSAN ESEN

  5. Büyüme hormon eksikliği tanısı alan hastaların etiyolojik, demografik özelliklerinin ve tedavi yanıtlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of etiological, demographic characteristics and therapy response of patients diagnosed with growth hormone deficiency

    EMİNE SAYIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıPamukkale Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SELDA AYÇA ALTINCIK