Sessiz posterior serebral arter enfarktlı hastalarda risk faktörlerinin araştırılması
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 534503
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ORHAN YAĞIZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nöroloji, Neurology
- Anahtar Kelimeler: Serebral enfarkt, posterior serebral arter, risk faktörleri, Cerebral infarction, posterior cerebral artery, risk factors
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Nöroloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 87
Özet
Amaç: Sessiz beyin enfarktları klinik olarak bulgusu ve semptomu olmayan ancak kraniyal radyolojik görüntülemelerde veya otopsi materyallerinde gösterilen vasküler hasarlar için kullanılan bir terimdir. Son yıllarda gelişen kraniyal görüntüleme tekniklerinin gelişimi ile sessiz beyin enfarktlarının saptanması kolaylaşmıştır. Bu çalışmanın amacı sessiz posterior serebral arter (PSA) enfarktlı hastalarda risk faktörlerinin araştırılması ve semptomatik serebral arter enfarktlı hastalarla karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya daha önceden nörolojik bulgusu olmayan ancak kraniyal görüntülemelerinde sessiz PSA enfarktı saptanan 23'ü erkek, 7'si kadın toplam 30 hasta dahil edildi. Kontrol grubuna anamnez, klinik ve radyolojik bulguları ile semptomatik serebral enfarkt olarak değerlendirilen ve aynı süre içinde kliniğimizde yatarak tedavi gören 46'sı erkek, 41'i kadın toplam 87 hasta randomize olarak dahil edildi. Bulgular: Her iki grup risk faktörleri açısından karşılaştırıldı. Yaş, sigara kullanımı, oral kontraseptif ve/veya hormon preparatı kullanımı, ailede inme anamnezi, hiperlipidemi, diyabetes mellitus, kalp kapak hastalığı, miyokard enfarktüsü, hipertansiyon, geçici iskemik atak öyküsü, patolojik elektrokardiyografi (EKG) bulgusu, kalp yetmezliği ve atriyal fibrilasyon sessiz enfarkt grubunda, kontrol grubuna göre farklı bulunmazken, alkol kullanımı ve cinsiyet risk faktörü olarak ele alındığında gruplar arasında anlamlı fark bulunmuştur. Sonuç: Bu çalışmada sessiz posterior serebral enfarktlı ve semptomatik serebral enfarktlı hastalarda risk faktörleri alkol kullanımı ve cinsiyet dışında benzer bulunmuştur. Tüm bu risk faktörlerinin belirlenmesi, özellikle değiştirilebilir, tedavi edilebilir risk faktörlerinin ortaya konması, hekim ve toplumun dikkatinin bu konuya çekilmesi, serebrovasküler hastalık gibi mortalite ve morbiditeyi artıran hastalıkların önlenmesinde çok önemli mesafeler alınmasına imkan tanıyacaktır.
Özet (Çeviri)
Objective: Silent brain infarcts are a term used for no symptoms and findings clinically but have evidence in cranial radiologic imagings or autopsy materials. The development of cranial imaging techniques in recent years has facilitated the detection of silent brain infarcts. The aim of this study is to investigate the risk factors in patients with silent posterior cerebral artery (PCA) infarct and compare them with patients with symptomatic cerebral artery infarctions. Materials and Methods: A total of 30 patients, 23 men and 7 women, who had no previous neurological findings but who had a silent PCA infarction on cranial imaging, were included in this study. A total of 87 patients, 46 male and 41 female, who were evaluated as symptomatic cerebral infarction according to anamnesis, clinical and radiological findings and treated in our clinic during the same period, were randomized into the control group. Results: Both groups were compared in terms of risk factors. While age, smoking, oral contraceptive and/or hormone preparation use, stroke history in family, hyperlipidemia, diabetes mellitus, heart valve disease, myocardial infarction, hypertension, transient ischemic attack history, pathologic electrocardiogram findings, heart failure and atrial fibrillation were not different in both groups, alcohol consumption and gender considered as risk factors were found to be different between the groups. Conclusion: In this study, risk factors for silent posterior cerebral infarction and symptomatic cerebral infarction were found to be similar except for alcohol and gender. Determination of all these risk factors, particularly introduction of changeable, treatable risk factors, taking attention of physician and community to this subject will lead to the removal of very important distances to avoid diseases which increase mortality and morbidity such as cerebrovascular diseases.
Benzer Tezler
- Migren, aura, patent foramen ovale ve vazomotor reaktivite
Interplay between patent foramen ovale, migraine, stroke and cerebral vasomotor reactivity
FARID KHASIYEV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
NörolojiHacettepe ÜniversitesiNöroloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET AKİF TOPÇUOĞLU
- Multipl skleroz hastalarında laboratuvar ve paraklinik testlerin tanı değerlerinin araştırılması
Başlık çevirisi yok
ŞÜKRÜ DALOĞLU
- Lineer fraktür varlığı, geç gelişen posterior fossa epidural hematomu açısından bir risk faktörümüdür
Is the presence of linear fracture a predictor of delayed posterior fossa epidural hematoma
ATİLLA KIRCELLİ
- Son dönem böbrek yetmezliği hastalarında beyaz cevher değişikliklerinin beyin diffüzyon tensör görüntüleme ile değerlendirilmesi
Diffusion tensor imaging of white matter changes in end stage renal disease
GÜLİZ ÖZCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Radyoloji ve Nükleer TıpBaşkent ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FULDEM YILDIRIM DÖNMEZ