Geri Dön

Down sendromu olan ve olmayan çocuklarda hipotiroidi ile kardiyolojik bulguların arasındaki ilişki

The relationship between hypothyroidism and cardiacfindings in children with and wġthout down syndrome

  1. Tez No: 536336
  2. Yazar: BÜŞRA SÜZEN CELBEK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HAZIM ALPER GÜRSU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Cardiology, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Down sendromu, hipotiroidi, kardiyak fonksiyon, Down syndrome, hypothyroidism, cardiac function
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Çocuk Sağlığı ve Has. Hematoloji Onkoloji Eğt. Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 82

Özet

Amaç: Çalışmamızda çocuklarda, down sendromu (DS) ve hipotiroidi ile kardiyolojik bulgular arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler:Hastaların yaş, cinsiyet, boy ve kilo persentilleri, tiroid hormon profilleri [serbest T4 (sT), tiroid stimülan hormon (TSH)], tiroid antikorları[Anti-TG, Anti-TPO], hemogram parametreleri, elektrokardiyografi (EKG) ve ekokardiyografi (EKO) bulguları incelendi. Down Sendromu tanılı hipotiroidili hastalar Grup 1; Down Sendromu olmayan hipotiroidili hastalar Grup 2 ve kontrol grubu Grup 3 olarak isimlendirildi. Ekokardiyografideölçüm yapılan parametreler(İnterventriküler septum (İVS) diastol ve sistol sonu kalnlıkları, sol ventrikül sistol ve diyastol sonu arka duvar kalınlıkları, sol ventrikül diyastol sonu kalınlığıve ejeksiyon fraksiyonu), vücut yüzey alanına bölünerek pediatrik popülasyona göredüzenlenerek istatistiksel olarak tekrar değerlendirildi. Hipertrofiyi değerlendirebilmek amacıyla sol ventrikül kitle indeksi ve rölatif duvar kalınlığı (RWT) hesaplandı. Rölatif duvar kalınlığı 0,42 ve altında olan olguları eksantrik hipertrofi veya normal geometri olarak, 0,42 üzerinde olan olgular ise konsantrik“remodelling”veya konsantrik hipertrofi olarak sınıflandırıldı. Çalışmamızda verilerin analizi SPSS version 22 ile yapıldı. Parametrik verilerin değerlendirilmesinde Kolmogorov-Smirnov; non-parametrik verilerin kategorik değişkenler ile analizinde Kruskall Wallis ve Mann Whitney U; kategorik değişkenlerin birbiri ile analizinde Kikare testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmamızda Grup 1'deki hastaların ortalama yaşı 4,6 yıl olup, Grup 2 ve Grup 3'e göre anlamlı olarak düşük saptandı (p< 0,05). Çalışmadaki üç grup arasında cinsiyet açısından farklılık saptanmadı. (p>0,05). Grup 1'deki hastaların boy ve kilo persentillerinin Grup 2 ve Grup 3'e göre anlamlı olarak düşük olduğu saptandı (p0,05). Çalışmadaki üç grup arasında hemoglobin, hematokrit, eritrosit dağılım hacimleri ve eritrosit sayıları bakımından anlamlıfarklılık saptanmadı (p>0,05). Grup 1'deki hastalarda ortalama eritrosit hacim düzeyleri, Grup 2 ve Grup 3'e göre anlamlı olarak yüksek saptandı (p0,05). Grup 1'deki hastalarda sol ventrikül diyastol sonu kalınlıkları, interventriküler septum diyastol ve sistol sonu kalınlıklarının indeksleri, sol ventrikül diyastol ve sistol sonu arka duvar kalınlıklarının indeksleri Grup 2 ve Grup 3'teki olgulardan istatistiksel olarak anlamlı yüksek saptandı (p0,05). Çalışmamızda hipertrofiyi değerlendirmek amacıyla grup 1 ve grup 2 arasında bakılan sol ventrikül kitle indeksi bakımından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Rölatif duvar kalınlığı bakılan hastalardan Grup 1'de 29 hastadan 16'sında konsantrik remodelling, 12'sinde normal geometri, 1'inde eksantrik hipertrofi saptandı. Grup 2'deki hastaların 6'sında konsantrik remodelling, 14'ünde normal geometri bulundu. Çalışmadaki üç grup arasında sol ventrikül diyastol sonu kalınlığı indeksi arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Grup 1'deki hastaların kısalma fraksiyonları, Grup 3'ten istatistiksel olarak anlamlı düşük saptandı (p0,05). Grupların kalp tepe atımı, PR, QT, QTc,ve QRS süreleriarasında anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05). Sonuç: Down sendromlu hipotiroidili olgularda kardiyak morfoloji ve fonksiyonların, DS olmayan hipotiroidili hastalara göre anlamlı düzeyde olumsuz etkilendiği saptandı. Bu duruma, Down sendromlu olgularda kalp kasında hipertrofi bulunmasının neden olabileceği düşünülmekle beraber miyokardda hücresel düzeyde etkilenme olabileceğini de düşündürmektedir. Bu yüzden daha ileri EKOteknikleri ve genişletilmiş tetkikler ile çalışmalar yapılması önerilir.

Özet (Çeviri)

Aim: In our study, we aimed to evaluate the relationship between Down syndrome (DS) and hypothyroidism and cardiacfindings in children. Material and Methods:Age, gender, height and weight percentiles of patients, thyroid hormone profiles [free T (tT), thyroid stimulating hormone (TSH)], thyroid antibodies [Anti-TG, Anti-TPO], hemogram parameters, electrocardiography (ECG) and echocardiography (ECHO) findings were evaluated. Patients with hypothyroidism with Down Syndrome were named group 1; Patients with hypothyroidism without Down syndrome Group 2 and Group 3 as control group. The parameters measured in ECHO (interventricular septum (IVS) end-diastole and end-systolic thickness, left ventricular systolic and diastolic posterior wall thickness, left ventricular end-diastolic thickness and ejection fraction) were organized according to the pediatric population by dividing the body surface area and evaluated statistically. Left ventriculer mass index and relative wall thickness (RWT)was calculated for the aim to evaluate hypertrophy. The fact that RWT is equal to or under 0,42 were classified as eccentric hypertrophy and the fact that as a normal geometry is over 0,42 were classified as concentric remodelling and concentric hypertrophy. Data were analyzed with SPSS version 22. In the analysis of parametric dataKolmogorov-Smirnov; non-parametric data with categorical variables, Kruskall Wallis and Mann Whitney U; Pearson chi-square test was used to analyze categorical variables. Results: In our study, the avarage age of the patients in Group 1 was 4,6 years and it was significantly lower than Group 2 and Group 3 (p 0.05). The weight and weight percentiles of patients in Group 1 were significantly lower than Group 2 and Group 3 (p 0.05). There were no differences in hemoglobin, hematocrit, erythrocyte distribution volumes and erythrocyte counts between the three groups (p> 0.05). The mean erythrocyte volume levels were significantly higher in Group 1 than in Group 2 and Group 3 (p 0.05). Left ventricular end-diastolic thickness,indexed interventricular septumand indexed left ventricular posterior wall end-diastolic and end-systolic thicknesswere significantly higher in Group 1 than Group 2 and Group 3 (p 0.05). There was no statistically significant difference for left ventricular mass index value between group 1 and 2 for evaluating the hypertrophy. Patient looking for relative wall thickness in group 1 and 2, in group 1,16 out of 29 patient were revealed as concentric remodelling,12 of them as normal geometry,1 of them as eccentric hypertrophy. İn group 2, 6 of them was revealed as concentric remodelling,14 of them as normal geometry. There was no statistically significant difference between the left ventricular end-diastolic thickness index in the three groups (p> 0.05). Shortening fractions of patients in Group 1 were significantly lower than Group 3 (p 0.05). No significant difference was found between the heart rate, PR, QT, QTc and QRS levels of the groups (p> 0.05). Conclusion: It was determined that cardiac morphology and functions were significantly affected by hypothyroidism in patients with Down syndrome. In this case, it is thought that the presence of hypertrophy in the heart muscle in Down syndrome cases may be caused by the cellular changes in the myocardium. Therefore, further ECHO techniques and extended examinations are recommended.

Benzer Tezler

  1. Metabolik sendromu olan ve olmayan obez adolesanlarda polisomnografik bulgular

    Polysomnographic results of obese adolescents with or without metabolic syndrome

    İBRAHİM ERDİM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bakanlığı

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA TÜLİN KAYHAN

  2. Semantik bilgi ve sözel çalışma belleği ilişkisinin gelişimsel yetersizliği olan çocuklarda incelenmesi

    Investigation of relationship between semantic knowledge and verbal working memory in children with developmental disability

    TÜBA KÜÇÜK DOĞAROĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DilbilimAnkara Üniversitesi

    Özel Eğitim Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İNAYET FUNDA ACARLAR

  3. Çocuk kalp damar cerrahisi yoğun bakım ünitesinde postoperatif kavşak kaynaklı ektopik taşikardi; sıklık ve risk faktörleri

    Junctional ectopic tachycardia after pediatric cardiac surgery; incidence and outcome

    NESLİHAN KIPLAPINAR

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ENDER ÖDEMİŞ

  4. Down sendromlu çocuklarda anne sütü ile beslenme ve beslenmeyi etkileyen faktörlerin araştırılması

    Investigation of breastfeeding and related factors in children with down syndrome

    MERVE ERDEMİR KULA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Beslenme ve Diyetetikİstanbul Üniversitesi

    Sosyal Pediatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BİRSEN KARAMAN

  5. 3-6 yaş döneminde normal gelişim gösteren ve down sendromlu olan çocukların tuvalet eğitimine ilişkin özelliklerin karşılaştırılması

    Comparison of the toilet training characteristics of children with normal development and down syndrome in the 3-6 age period

    VAHİDE ÖZDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HATİCE YILDIRIM SARI