Göstergebilim ve sinema, temel kavramlar retorik göstergebilimsel çözümleme yöntemi model önerisi ve bir örnek çözümleme 2001: A Space Odyssey
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 53895
- Danışmanlar: PROF.DR. ÜNSAL OSKAY
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Radyo-Televizyon, Radio and Television
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 203
Özet
ill ÖZ İnsan yaşamını çevreleyen her şey, bir anlam dizgesi üstüne oturur. Anlam üretmek ve bu anlamı çeşitli araçlarla, söz, yazı, müzikal ses, resim v.b. dönüştürmek insanın doğasında vardır. İnsanın özünde var olan anlatı yaratma, dizgeleştirme özelliği ancak belli göstergeleri, işaretleri kullanmasıyla hayat bulabilir. İşte yaşamımızın bir parçası olan göstergeler, ve onların işleyişlerini anlamın ve anlamlamanın nasıl yaratıldığını amaç edinen bir bilim doğdu, XX yüzyılda. Bu bilimin adı gösterge bilimdi. Göstergebilim temellerini Avrupalı dilbilimci Ferdinand de Saussure, 'Genel Dilbilim dersleri' adlı, ölümünden sonra tutulan ders notlarının düzenlenmesiyle oluşturulan bu eserle attı. O'nun bütün insanbilimlerini etkileyen dilbilim kuramı ve dilbilimi de genel nitelikli göstergebilimin bir dalı biçiminde gören yaklaşımı bugün göstergebilimin ulaştığı seviyenin temellerini oluşturur. F. de Saussure, gösterge, gösterilen, gösteren, dizi, dizim, biçim, töz, dizge, değer, dil, söz ve dilyetisi kavramlarıyla hem insan bilimlerinde çığır açtı, hem de göstergebilimin temeli sayılan ayrımları ortaya koydu. Ferdinand De Saussure'ün çağdışı mantıkçı-fılozof Charles Sanders Peirce'te dildışı gösterge dizgelerini de kapsayan daha ayrıntılı bir göstergebilim kuramı öngördü. Saussure'ün ikili karşıtlıkları yerine, üçlü ilişkileri içeren bir gösterge bilim kuramı ortaya koydu, Peirce. O'nun nesne, gösterge ve yorumlayandan oluşan üçlü gösterge kuramı, yorumcuyu belirleyici biçimde ön plana çıkarmasıyla farklı bir açılım sunar. Peirce'ün kavramları olarak da; göstergenin nesneyle ilişkisine göre; ikon, indeks, sembol; anlamla ilişkisine göre, terim-gösterge, önerme-gösterge, kanıt-gösterge, represantement olarak; nitel-gösterge, tekil-gösterge, kural-gösterge sayılabilir. Ayrıca Peirce'ün evrensel katogori adını verdiği birincillik, ikincillik, üçüncüllük sınıflandırması da vardır. Peirce'ün en belirgin özelliği her alandaki göstergelerin eksiksiz bir sınıflandırmasını yapmasıdır. Nitekim çalışmalarınınIV son aşamasında onüçlük ve atmışaltı sınıf içeren bir göstergeler dizgesi tasarlar. İnsanın doğasında var olana dizgeleştirme ve anlam yaratma özelliği yanında bir diğer ruh bilimsel istek de gerçeği kusursuz olarak yaratmaktır. Bu yolla ölümsüz olacağına inanan insan, bunu en yetkin biçimde sinema ile başarmıştır. Sinema sosyolojik, psikolojik, estetiksel, kimyasal vb, gibi birçok alana açılan bir sanat. Ama ona sadece göstergebilim, kendi kendisinin anlatımı olarak ve her filmi“Biricik”kabul eden bir tarzda yaklaştı. Filmde anlamın nasıl yaratıldığını, bunun kurallarını bulmaya yöneldi, sinema göstergebilimi. Bunu da göstergebilimin çözümleme yöntemini ve kavramlarını kullanarak başaracağına inandı. Gösterge, anlatım, içerik, dizim, dizi, düzanlam, yananlam, anlamlama, dizge ve düzgü kavramlarının sinemasal biçimleri bu çözümlemenin araçları oldu. Sinema bir kitle sanatıdır ve iletişim modeli üzerine oturur. Yani film de iletişim kuramında ileti, alıcı ve verici bağlamı üzerine oturan bir nesne olduğu için, kitlelerde bir düşünce oluşturma özelliğine sahiptir. İzleyiciyi etkileme, ikna etme, onda belirli tepkiler yaratma amacında olan filmden söz ettiğimizde, retorik etkiden söz ediyoruz demektir. Ama, bu ikna ediş, özgür bir kabul veya ret ortamını içermelidir. Aksi halde retorik etki söz konusu olamaz. Filmdeki düzgüleri, düzanlamı, yananlamı, düz değişmeceyi, eğretilemeyi vb, gibi özellikleri göstergebilimsel bir yöntemle ama filmi izleyen yorumcuyu nasıl etkilediğini araştırmak gereklidir. Bu çalışmada bu konu araştırılmaktadır. Charles Morris'in kuramı böyle bir araştırmada çok sağlam bir kavram yapısı sunar. Hatırlanacağı gibi Peirce, göstergebilim kuramında yorumcuya özel bir önem verir.“Hiçbirsey gösterge olarak yorumlanmadığı sürece gösterge değildir”der, Peirce. Peirce'ten hayli etkilenen onun takipçisi durumunda olan Charles Morris, 'Foundations Of The Theory Of Sings' ve 'Singns, Language and Behavior" eserleriyle göstergebilimkuramını ortaya koydu. Morris kuramında, anlambilimsel (Semantic), uygulayımbilimsel (Pragmatic) ve dizimsel (Syntactic) olmak üzere üç seviye belirler. Yineanlamlamanın gösterimsel (designative), değer (Appraisive), yönlendirici (Prescriptive) ve biçimsel (Formative) boyutları olduğunu iddia eder. Gösterge kullanımı olarak da, bilgilendirici (Informative), değersel (Valuative), teşviksel (Incitive), sistemsel (Systemic), kavramalarını belirler. İşte Morris'in anlamın boyutları, gösterge kullanımı, göstergebilim seviyeleri ile filmsel elemanlar arasında ilişkiler kurulabilir. Bu çalışmada bunu yapma gayreti içinde olundu. Ve göstergebilimsel bir model ileri sürüldü. Bu modelle de Stanley Kubrick'in 2001: A Space Odyssey filmi çekim çekim analiz edildi. 2001 'in seçilme nedeni, görüntü yoluyla anlatmayı başarabilen bir film olmasından ötürüdür. Çünkü filmde diyolog son derece azdır. Filmin ilk 22 dakikasında hiç konuşma yoktur ve 139 dakika olan toplam süresi içinde sadece 40 dakikasında konuşma vardır. Umarız, Retorik Göstergebilimsel Çözümleme Model önerimiz sonraki çalışmalarda yararlı olur.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Sinema metinlerinde anlatı çözümlemesi: Zeki Demirkubuz filmleri
Textual analysis on cinematic texts: Movies of Zeki Demirkubuz
GAYE OYMAK
- The effect of visual narrative language of color codes in Youssef Chahine's cinema
Youssef Chahine sinemasında renk kodlarının görsel anlatı diline etkisi
MARİAM MAHROUS
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Radyo-TelevizyonEge ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALEV FATOŞ PARSA
Assist. Prof. Dr. ELÇİN AS
- Yemek ve sofranın temsili: Fatih Akın filmleri
The representation of food and table: Fatih Akın films
HASAN HÜSEYİN ÇİNAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Sahne ve Görüntü SanatlarıAnadolu ÜniversitesiTurizm İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HAKAN SEZEREL
- Sinemada gerçeklik ve imge: Jean-Luc Godard'ın filmleri üzerinden göstergebilimsel bir çözümleme
Кинодогу чындык жана көрүнүш: жан-люк годардын тасмаларына семиотикалык анализ
KADİR YOĞURTÇU
Doktora
Kırgızca
2014
İletişim BilimleriKırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesiİletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CENK DEMİRKIRAN