Sinemada gerçeklik ve imge: Jean-Luc Godard'ın filmleri üzerinden göstergebilimsel bir çözümleme
Кинодогу чындык жана көрүнүш: жан-люк годардын тасмаларына семиотикалык анализ
- Tez No: 615545
- Danışmanlar: DOÇ. DR. CENK DEMİRKIRAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: İletişim Bilimleri, Communication Sciences
- Anahtar Kelimeler: Sinema, Gerçeklik, İmge, Jean-Luc Godard, Sinema Göstergebilimi
- Yıl: 2014
- Dil: Kırgızca
- Üniversite: Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 401
Özet
Sahnelediği toplumun ayrılmaz bir parçası olan sinema, gelişim tarihi boyunca içinden doğduğu toplum hakkında düşünmüş ve böylece gerçeklik sorunsalı ile iç içe olmuştur. Sinema, bu potansiyelini, kavramlar yerine imgelerle düşünme ve düşündürme gücünden almıştır. Elbette bu potansiyel için film dilinin soyut konuları sorgulama yetkinliğine ulaşması gerekmiştir. Bu yetkinliği üstlenmede ayrıcalıklı bir yere sahip olan Fransız-İsviçreli yönetmen Jean-Luc Godard, bir toplum bilimcinin kavram düzeyinde sorguladıklarını sinematografik imge düzeyinde sorgulama çabası içinde olmuştur. Bu çalışmada da, sinemanın kendine özgü dilinde (objektif, kompozisyon, görsel tasarım, ışıklandırma, görüntü denetimi, devamlılık, hareket ve bakış açısına dair altdiller) radikal bir kırılma yaratan Godard'ın filmleri, gerçeklik sorunsalı ekseninde çözümlenmektedir. Çalışmanın amacı, yüzlerce yıllık dilbilimsel, felsefi, psikanalitik ve göstergebilimsel bilgi birikimini arkasına alarak sıçrama yaşayan sinemanın, soyut konuları dile getirme yetkinliğini Godard filmleri üzerinden irdelemektir. Bu bağlamda tezin birinci bölümünde; 'gerçek', 'gerçeklik' ve 'imge' kavramları üzerinde durulmakta; imgeyle gerçeği anlatma çabasının ilk izlerinden başlayıp sinematografik imgeye uzanan tarihi süreç özetlenmekte ve sinemada gerçeklik-imge diyalektiğine gönderimde bulunan kuramsal tartışmalar ['Biçimci Film Kuramı', 'Gerçekçi Sinema Kuramı', 'Çağdaş Fransız Film Kuramı'] ele alınmaktadır. Sinemada gerçeklik ve imge diyalektiğinin analitik bir yaklaşımla ortaya konabilmesi için kurmaca anlatının temelleri ile kurmaca-gerçeklik ayrımı/birlikteliği de açımlanmaktadır. Tezin ikinci bölümünde, gerçekçi uygulamalara toplumsallık penceresinden bakmayı öneren 'Yeni Gerçekçilik' akımının özgün konumu; hem 'sinema-gerçek' tartışmalarını derinleştirmek hem de Godard'ın film dilini anlamak açısından irdelenmektedir. Bu bağlamda, 2. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan toplumsal, ekonomik ve duygusal travma karşısında, sinemanın kuramsal ve uygulama boyutundaki kırılmayı temsil eden 'Fransız Yeni Dalga' hareketinin ortaya çıkışı; 'Yeni Dalga' sinemasının temel manifestosu olarak kabul gören 'kamera-kalem' yaklaşımı 3 'Yeni Roman'dan beslenen Fransız sinemasında yönetmenin yetkin bir dil oluşturma çabasına karşılık gelen 'yaratıcı yazarlar politikası'; filmin içeriksel ve stilistik özgünlüğü bağlamında 'auteur' - 'sahneleme ustası'/'yönetmen' ayrımı; 'Auteur Kuramı'nın gelişim sürecinin sınıflandırılması konuları etrafında kuramsal açılım ortaya konmaktadır. Bu kuramsal çatının içine yerleşen Godard Sineması, 'sinemanın yeni yolu'/ 'hakim sinema diliyle savaşım' olarak ele alınmakta ve Godard filmlerini karakterize eden temel özelliklere odaklanılmaktadır. Bu doğrultuda, Godard'ın filmlerinin diyalektik doğası; Godard Sineması'nda çağdaş insanın kendini anlama çabasına/kaygısına gönderimde bulunan Varoluşçuluk; Godard'ın doğrudan gözlemlenemeyen sosyal olguları (yabancılaşma, meta değerlerin ölümü vb.) nasıl gösterdiğini anlamayı/okumayı salık veren 'imgeler pedagojisi'; Godard'ın gerçeğin keşfedilmek zorunda olduğu kavrayışını ve izleyicinin ussal sıçramasını/bilinçlenmesini borçlu olduğu Brecht Estetiği; O'nun filmlerinde yaşamın sorgulanmasına hizmet eden gerçeklik anlayışı ve son olarak da Godard'ın yaratıcılığını temellendiren 'Minör Dil ve Rizomatik Varoluş' konuları irdelenmektedir. Üçüncü bölüm tezin yöntemsel aşamasını içermektedir. Bir kitle iletişim aracı olarak sinemanın, anlam inşa eden ve anlamlandırılması gereken bir metin olarak değerlendirilmesi, göstergebilimsel yaklaşımla çözümlenmesini gerektirmektedir. Sinemanın kendine özgü gerçeğini oluşturan sinematografik imgeye dönüştürülmüş görsel ve işitsel göstergeler, bu çalışmada; Ü Eric Rentschler ve Anton Kaes'in (2012) 'Bir Film Sekansını Okumak' (reading a film sequence) adını verdikleri çözümleme modeli; Ü Roland Barthes'ın göstergebilim yaklaşımındaki; dilin dizisel / dizimsel (paradigmatic / syntagmatic) ekseni ile anlamlandırmanın düzanlamsal / yananlamsal (denotation / connotation) düzeyi ve Ü Christian Metz'in (2003a), filmsel anlamın ve imgeler arası ilişkilerin; hem estetik hem de toplumsal bağlamda incelenmesini önerdiği 'sinema göstergebilimi' yaklaşımı temel alınarak çözümlenmektedir. Buradan hareketle, film çözümlemesinin izleyeceği ana yolu şu şekilde içeriklendirmek mümkündür: 1. İmgelerin içeriklerinin tanımlanması a. Düzanlamsal niteliklere odaklanılması [İmgelerle 'kimin' ve 'neyin' gösterildiğinin bulgulanması] b. Dilsel mesajlar ile görsel mesajlar arasındaki bağıntının tanımlanması 2. İmgelerin yorumlanması a. Yananlamsal niteliklere odaklanılması [dizisel (paradigmatic → çekmek için neyin seçildiği) ve dizimsel (syntagmatic → çekimin nasıl sunulduğu - kurgu, sahneleme, kamera hareketleri vb.)] [görünenin altında görünmeyen anlamların (değerler, fikirleri tutumlar vb.) bulgulanması] b. Dilsel mesajlar ve görsel göstergeler arası kesişmelerin yorumlanması c. Anlam kodlarının birbirleriyle ilişkileri Bu yolun verimli bir şekilde izlenebilmesi için filmde yer alan tüm yapıların belirlenmesi ve sınıflandırılması gerekmektedir. Bu sınıflandırmada, öncelikle 4 çözümlemelerin uygulanacağı sekanslar öne çıkmaktadır. Belirlenen sekansların 'biçimsel bir çözümlemesi' yapıldığında ve bu çözümlemeler 'derin yapıdaki olgularla' ilişkilendirildiğinde, filmdeki göstergelerin anlamlarına ulaşılacaktır. Bu bağlamda Rentschler ve Kaes'in izlenmesini önerdikleri yolun ana hatları; anlatı, sahneleme, sinematografi, kurgu, ses, izleyicinin konumu ve yazılar gibi teknik kodların açımlanmasına dayanmaktadır. Rentschler ve Kaes'in, sinema göstergebilimi birikimini arkalarına alarak geliştirdikleri çözümleme modeli, bir film sekansının sistematik bir yapıda çözümlenmesine imkân tanımaktadır. Ancak bu yapıdaki bir çözümlemede daha çok teknik kodlar bütünü olan sinematografi öne çıkmakta ve görece biçimsel bir çözümleme elde edilmektedir. Diğer taraftan, elde edilecek olan bulgular, sinematografiye dayanan teknik kodların varlığı nedeniyle ağırlıkla temelanlamsal unsurların okunmasına veri sağlayacaktır. Oysa sinematografik imgenin 'gerçeği sorgulama' amacı taşıdığı Godard filmlerinde, yananlamsal göstergelerin okunması önem arz etmektedir. Bu bakımdan Rentschler ve Kaes'in önerdiği model, anlam kodlarını ve imgeler arası ilişkileri/kesişmeleri açığa kavuşturan yananlamsal unsurları irdelemede görece yetersiz kalacaktır. Bu noktada göstergebilim çözümlemesinin çalışmanın bel kemiğini oluşturması kaçınılmazdır. Filmin bir metin olarak ele alınıp incelenmesi, hem yüzeysel yapıların hem de derin yapıların tespit edilmesini ve okunmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla Rentschler ve Kaes'in sekans çözümleme rehberi, göstergebilimsel analizi destekleyen bir zemin özelliği sunmaktadır. Sekansların çözümlenmesinden hareketle, Godard 'ne anlatıyor' ve 'nasıl anlatıyor' sorularına cevap alınmakta ve bu çözümlemenin sağladığı veriler filmin düzanlamsal göstergelerini yorumlama olanağı vermektedir. Buradan hareketle de, 'neden böyle anlatıyor' ve 'aslında ne diyor' sorularına, filmin yananlamsal göstergelerinin çözümlenmesi aracılığıyla cevap aranmaktadır. Çalışmada Godard'ın düşünsel ve estetik tarzını temsil eden dört filmi çözümlenmektedir. Bu filmlerden 'Serseri Aşıklar' (1959), Godard'ın içinde yer aldığı 'Yeni Dalga' sinema akımının estetik manifestosu olması bakımından tercih edilmiştir. Çözümlemeye dahil edilen ikinci film, teknolojinin ve araçsallaşmış aklın ulaştığı yıkıcı boyutlara karşı izleyiciyi uyaran Alfa-Kent (1964) filmidir. Film, bilim-kurgu ve kara film tarzlarının bir araya getirildiği özgün bir deneme olduğu için seçilmiştir. Üçüncü film, 1969 İngiltere'sinde, başkent Londra'daki sosyal yaşamın politize bir bakışla, kurmacaya dayalı belgesel olarak kaydedildiği 'Britanyalı Sesler' filmidir. Bu film de Godard Sineması'nın politik dönem filmlerine örnek teşkil etmektedir. Filmde 'gerçek', politik bir bakışa angajedir ve filmin hedef kitlesi politize bir gruptur. Bu tezin tasarımlandığı dönemde Godard'ın en son filmi olan 'Sosyalizm Filmi' (2010) ise, bireyin kendi yarattığı toplumsal dünyaya yabancılaşmasının, hayatı estetize edilmiş metalara indirgeyen tüketim toplumu ideolojisinin ve daha fazla güç/pazar için savaşa ihtiyaç duyan kapitalist ilişkiler sisteminin irdelendiği sosyo-politik bir metindir. Godard'ın 'imgelerle düşünmenin' sınırlarını zorladığı bu film, sinematografik imgenin soyutlama yetkinliğini/olgunluğunu karakterize ettiği için çözümleye dahil edilmiştir. Deneysel unsurlar içeren bu dört filmin çözümlemesi sonucunda, Godard'ın değişen sosyo-politik dönemlere koşut olarak, stilistik ve tematik tercihlerini değiştirdiğini; bununla birlikte estetik ve düşünsel arayışlarına son vermediğini söylemek mümkündür. Nitekim Godard, geleneksel sinema anlatısının paradokslarından 5 kaçmak için sürekli yeni yöntemler peşinde olmuş, izleyicinin düşünsel/duygusal derinliklerine seslenen ve onu harekete geçirmeyi vaat eden her yeniliği denemekten çekinmemiştir. Bu tez kapsamında çözümlenen filmlerde de Godard'ın, anlatıyor olma izlenimi vermekten çok, sorunlar üzerine düşünüyor ve düşündürüyor olma kaygısında olduğu fark edilmektedir. Bu kaygı nedeniyle Godard, izleyiciye izlediğinin bir film olduğunu sık sık hatırlatmakta; filmin mekanizmalarını/dilini görünür kılmaktadır. Bu uygulama, keyif ve haz karşısında farkındalığı ve sorgulamayı hayata geçirmektedir. Yine bu amaca hizmet edecek şekilde Godard, filmlerinde geleneksel dramatik anlatım yerine, ağırlıklı olarak özdeşleşmeyi kıran diegetik anlatımı tercih ederek, izleyicinin zihinsel aktivitesini güvence altına almaktadır. Anlatı bu yüzden sürekli dikkati dağıtacak şekilde ilerlemekte; diyaloglar, sesler, gürültüler ve imgeler birbirleriyle mücadele etmektedir. Böylelikle izleyici duyduğu ve gördüğü imgelere karşı yeni bir ilişki biçimine zorlanmaktadır. Özetle Godard filmlerinde imge, salt gerçeklik alanının görünüşleri değil; gerçeği sorgulamaya hizmet eden düşünce ve eylemlerdir. Gerçekliğin ve estetiğin paradoksal sentezinin yakalandığı bu filmlerde, estetik unsurlar dahi biçimci kaygılara değil gerçeği sorgulama amacına hizmet etmektedir. Diğer bir ifadeyle Godard'ın film dili; olgusallık ve toplumsal sorumluluk kategorileri ile sanatsal yaratıcılığın iç içe geçmesiyle karakterizedir. Sonuç olarak Godard'ın gerçeği ele alış pratiği; modern dünyanın kendi kendine bakmasına bir çağrı, bir yol gösterme olarak okunabilir. Bu çağrı aracılığıyla Godard, yaşama dair, bireye dair ve sinemanın kendisine dair ne varsa içine alan filmlere imza atmıştır.
Özet (Çeviri)
Коомдогу көрүнүштү кино кылып жараткан киноматография тарыхтагы окуялар боюнча ой-жүгүрткөн, чындык маселеси менен дайыма тыгыз байланышта болгон. Киноматографиянын мындай потенциалы коомдогу түшүнүктөр, көрүнүштөрдү таануу жана ойлондуруу күчүнө ээ. Албетте, бул потенциал кино тилинин абстрактуу темаларын изилдөө муктаждыгын жараткан. Мындай милдетти алууда француз-швед режиссёру Жан-Люк Годар өзгөчө орунга ээ деп ойлойбуз. Ошондуктан бул эмгекте коомдун аң-сезиминин түшүнүк деңгээлинде изилдегендерди киноматографиялык көрүнүш даражасында изилдөө аракети жасалды. Бул илимий эмгекте киноматографиянын тили менен айтканда (обьективдүүлүк, композиция, визуалдык көрүнүш, жарык берүү, көрүнүш көзөмөлү, тынымсыздык, динамика жана көз карашка чейинки төмөнкү бөлүмдөр) радикалдуу рефракция жараткан Годардын фильмдери, чындык маселесинин тегерегинде талданат. Илимий иштин максаты кылымдар бою лингвистикалык, философиялык, психоаналитикалык жана семиотикалык маалымат топтомун алдыга чыгаруу менен, киноматографиянын абстрактуу темаларын ачып чыгуу менен Годар жараткан фильмдердин тегерегинде талдоо жүргүзүу болду. Илимий иштин биринчи бөлүмүндө“табигыйлык”,“чындык”жана“көрүнүш”түшүнүктөрүнө басым жасалды. Көрүнүш аркылуу чындыкты түшүндүрүү аракетинин алгачкы кадамдарынан башталган жана киноматографиялык көрүнүшкө чейин өсүп жетилген тарыхый процесстин мазмуну берилди. Ошондой эле киноматографиядагы чындык-көрүнүш диалектикасына багыт жасалган теориялык талаш-тартыштарга (“Формалисттик фильм теориялары, ”Реалдуу киноматография теориясы“, ”Заманбап Француз фильм теорияларына)“ орун берилди. Киноматографиядагы чындык жана көрүнүш диалектикасына аналитикалык көз караш аркылуу фантазиялык чыгармалардын негизинде фантазия-чындык бөлүнүшү жана бирге болушуна да маани берилди. 7 Илимий иштин экинчи бөлүмдө табигый тажрыйбаларга коомдун пикири менен кароону сунуштаган ”Жаңы табигыйлык“ агымынын чыныгы абалы, ”киноматография-чындык“ талаш-тартыштарын тереңдетүү, ошондой эле Годардын фильмдеринин тилин түшүнүүгө аракеттер жасалды. Бул боюнча II Дүйнөлүк согуштан кийин болуп өткөн коомдук, экономикалык жана аң- сезимдик өзгөрүүлөрдө киноматографиянын теориялык жана практикалык деңгээлинде ”Француз жаңы толкуну“ кыймылынын пайда болушу; ”Жаңы толкун“ киноматографиясынын негизги манифести катары кабыл алынган ”камера-калем“ көз карашы; ”Жаңы романдан“ таасир алган Француз киноматографиясындагы режиссёрдун мыкты тилди жаратуу аракетине каршы болгон ”жаратуучу жазуучулардын саясаты“; фильмдин мазмуну жана стилистикалык оргиналдуулугунда ”auteur' – 'жаратуу чеберчилиги“/ ”режиссёр“ бөлүүсү; ”Auteur теориясынын“ өнүгүү процессинин классификациясы боюнча темалардын тегерегинде теориялык тереңдетүү аракеттери болгону белгилүү. Бул теориянын негизинде орун алган Годардын киноматографиясы, ”киноматографиянын жаңы жолу“/ ”ээлик кылган киноматография тили менен күрөшүү катары каралды жана Годардын фильмдерин мүнөздөгөн башкы өзгөчөлүктөрү иликтенди. Бул багытта Годардын фильмдеринин диалектикалык табияты; Годардын киноматографиясында заманбап адамдардын өздөрүн таануу аракети/сар-санаасына багыт берген экзистенциализм; Годар тарабынан түздөн- түз байкоо жүргүзүлбөгөн социалдык кубулуштарды (жат болуу, мета баалуулуктарынын жок болушу ж.б) кандайча сунуштаганын түшүнүүнү/окуу боюнча кабар берген“көрүнүш педагогикасы”, Годардын чындыгын таап чыгууга мажбур экендиги жана көрүүчүнүн рационалдуу реакциясы/аң-сезимдүү болууга милдетүү болгон Brecht эстетикасы; Ал жараткан фильмдерде жашоону изилдөөгө кызмат кылган чындык түшүнүгү жана акыркы болуп Годардын жаратуучулугунун негизин түзгөн“Минор тили жана ризоматикалык экзистенциализм”темаралына кенен токтолду. Үчүнчү бөлүмдө илимий иштин методикасына орун берилет. Массалык коммуникация каражаты катары киноматография, маанини түзгөн жана мааниси берилиши керек болгон текст катары бааланышы, семиотикалык көз караш менен анализ кылынышын талап кылууда. Киноматографиянын өзүнө тиешелүү чындыкты түзгөн киноматографиялык көрүнүшкө айланган видео жана аудио белгилер, бул эмгекте: Ü Эрик Рентшлер жана Aнтон Kaэстин (2012)“Фильмдин секансын түшүнүү”(reading a film sequence) деп аталган анализ модели; Ü Ролан Барттын семиотикалык көз караштагы; тилдин парадигматикалык жана синтагмалык негизинде маанини берүүнүн денотативдик жана когнитивдик деңгээли; Ü Кристиан Мэтцтин фильминдеги маани жана көрүнүштөр аралык байланыштардын, эстетикалык жана коомдук деңгээлде анализ кылынышын сунуштаган“киноматография семиотикасынын”негизинде анализ жасалды. Фильм анализинин негизги ыкмасына төмөндөгүдөй жыйынтык чыгарууга болот: 8 1. Көрүнүштөрдүн мазмунунун аныкталышы; а) Денотативдик мүнөздөргө топтолушу [Көрүнүштөр менен“кимдин”же“эмненин”көрсөтүлгөнүн табуу]; б) Тилдик кайрылуулар (туюк мааниде) менен визуалдык кайрылуулар ортосундагы байланыштын аныкталышы. 2. Көрүнүштөргө берилген ой-пикир; a) Когнитативдик мүнөздө болушу [парадигматикалык → тартуу үчүн эмне тартылды) жана синтагмалык тасма кандай сунуш кылынды – фантазия, сахналаштыруу, камера кыймылдары ж.б] [көрсөтүлгөндүн түпкү маанисинде көрүнбөгөн маанилердин (баалуулуктар, пикирлер, позициялар ж.б) табылышы]; б) Тилдик кайрылуулар (купуя мааниде) жана визуалдык кесилиштерге ой-пикир; в) Маанилик коддордун бири-бири менен болгон байланышы. Бул ыкманын натыйжалуу түрдө аткарылышы үчүн фильмдеги бардык түзүлүштөрдүн белгилениши жана классификацияланышы керек. Бул классификацияда, биринчи учурда анализдердин ишке ашуусундагы секанстар алдыңкы планга чыгышат. Белгиленген секанстарга“формалдуу анализ”жасалганда жана ал анализдер“терең түзүлүштөгү фактылар”менен байланыштуу болгондо, фильмдеги белгилердин маанилерине жеткен болуп саналат. Муну тегерегинде Рентшлер жана Kaэстин байкоо жүргүзүүгө сунуш кылган ыкманын негизги тармактары; баяндоо, сахналаштыруу, киноматография, фантазия, үн, көрүүчүнүн абалы жана жазуучулар сыяктуу техникалык коддордун пикирлерине таянылат. Рентшлер жана Kaэстин киноматография семиотика топтомунун арты менен ойлоп табышкан бул анализ модели, фильмдин секансын системалык түрдө түзүлүшүнө мүмкүнчүлүк түзгөн. Бирок мындай түзүлүштөгү анализде көбүнчө техникалык коддордун бүтүндүгү болгон киноматография, алдыга чыгууда жана релятив формалисттик анализ болууда. Башка жактан алып карай турган болсок, изилденген табылгалар киноматографияга таянган техникалык коддордун бар болушунан улам, басымдуу бөлүгү баштапкы маанилик элементтердин түшүндүрүлүшүн камсыз кылат. Буга карабастан, киноматографиялык көрүнүштүн“чындыкты издөө”максатында тартылган Годардын фильмдеринде когнитативдик белгилердин түшүндүрүлүшү чоң мааниге ээ болуп жатат. Бул боюнча Рентшлер жана Kaэс тарабынан сунушталган модел, маани коддорун жана көрүнүштөр аралык байланыштарды/кесилиштерди ачыктыкка алып чыккан когнитативдик элементтерди изилдөөдө релятивдүү жетишсиздикти байкоого болот. Семиотикалык анализ бул илимий иштин пайдубалын түзө турганына шек жок. Фильмге текст катары анализ жасоо, үстүртөн жана терең түзүлүштөрдүн аныкталышы жана түшүнүлүшү керек. Ошондон улам Рентшлер жана Kaэстин секанс анализ жолу семиотикалык анализди колдогон пайдубал түзүү өзгөчөлүгүн сунуштап жатат. Секанстардын анализделишинде Годардын“эмнени айтып жатат”,“кандай айтып жатат”суроолоруна жооп табылып, бул анализ камсыз кылган жыйынтыктар, фильмди денотативдик белгилерине ой-пикир айтуу мүмкүнчүлүгүн жаратууда. Ушундай жол аркылуу да“эмнеге 9 мындай айтылып жатат?”,“негизинен эмне айтылып жатат?”деген суроолорго фильмдин денотативдик белгилерине анализ жасоо менен жооп табууга болот. Илимий иште Годардын интелект жана эстетика стилин алып чыккан төрт фильмге анализ жасалат. Ал фильмдерден“Тентиген сүйүшкөндөр”(1959)“Жаңы Толкун”агымынын эстетикалык манифести болгондугу үчүн тандалды. Анда технологиянын жана каражатка айланган акылдын жок кылуучу деңгээлге жеткен даражасына каршы көрүүчүгө эскертүү жасаган Альфа-шаар (1964) фильми жөнүндө кеп болот. Фильм, илим-фантазия жана фильм-нуар стилдериндеги оргиналдуу тажрыйба болгондугу үчүн тандалды. Үчүнчү, 1969- жылы Англияда, борбору Лондондогу социалдык жашоонун саясатташтырылган көз караш менен, фантазияга таянган документалдуу деп эсептелген“Британиялык добуштар”аттуу фильм. Бул фильм Годардын киноматографиясынын саясий мезгилдерде тартылган фильмдерине үлгү болуп саналат. Фильмде“чындык”, саясий көз карашка ангажамент жана фильмдин негизги массасы саясатташтырылган топ болуп саналат. Бул илимий иш жазылып жаткан учурда Годардын эң акыркы“Социализм ”фильми (2010) индивидин өзү тарабынан жаратылган коомдо дүйнөгө жат болуунун, жашоо эстетикага айланган металарга ылайыкташтырган керектөөчү, коомдун идеологиясын жана анда дагы күч/рынок үчүн күрөшүүгө муктаж болгон капиталисттик байланыштар системасы изилденген. Годардын“белгилер менен ойлонууга”мажбур кылган бул фильми киноматографиялык көрүнүштүн абстрактуу жетишкендигин / кынтыксыздыгын мүнөздөгөнү үчүн талдоого алынды. Эксперименттик элементтерге ээ болгон жогорудагы төрт фильмдин анализинин натыйжасында, Годардын өзгөргөн социалдык-саясий учурларга параллел түрдө стилистикалык жана тематикалык тандоолорун өзгөрткөн, муну менен бирге эстетикалык жана интелекттик изилдөөлөрдүн аягына чыкпагандыгын айтууга болот. Буга карабастан Годар салттуу киноматография чыгармаларынын парадокстарынан чегинүү үчүн ар дайым жаңы ыкмаларды ойлоп таап, көрүүчүнүн интелект/аң-сезим тереңине багыт берген жана аны ишке ашырууга макул болгон ар кандай инновацияны тажрыйбадан өткөрүүдөн корккон эмес. Бул иштин тегерегинде, анализ жасалган фильмдер да Годардын айтып берүү ыкмасына караганда, ойлонуу жана ойлонтуу ыкмасы колдонгонун билүүгө болот. Ошондон улам Годар көрүүчүгө көргөнүн бат-баттан эстетип турат жана фильмдин механизмдерин/тилин бай кылып бийик көтөрөт. Бул тажрыйба, ырахат жана жыргалчылыкта сезүү жана изилдөөнү ишке ашырат. Ушул максатта кызмат кылган Годар жараткан фильмдеринде салттуу драмалык чыгарманын ордуна, басымдуу түрдө окшоштурууну жок кылган диегетикалык баяндоону тандоо менен көрүүчүнүн аң-сезимдик активдүүлүгүн ишенимге алган. Ошондуктан баяндоо, тынымсыз көңүлдүү ар кайсы жакка буруу менен өнүгөт; диалогдор, үндөр, ызы-чуу жана көрүнүштөр бири-бири менен күрөшүү абалында. Ошондуктан көрүүчү уккан жана көргөн көрүнүштөрдө жаңы байланыш түзүүдө кыйынчылык тартат. Жыйынтыктап айтканда, Годардын фильмдериндеги көрүнүш, абсолюттук чындыктын көрүнүштөрү эмес, чындыкты издөөгө кызмат кылган ой жана иш- аракеттер. Чындыктын жана эстетиканын парадоксалдуу синтези жолуккан бул 10 фильмдерде, эстетикалык элементтер менен бирге формалдуу кыйынчылык эмес, чындыкты издөө максаты көрүнүп турат. Башкача айтканда Годар тарткан фильмдин тили; факт жана коомдук жоопкерчилик категориялары менен көркөм- өнөр жаратуучулугунун тыгыз болушу менен мүнөздөлөт. Жыйынтык катары, Годардын чындыкты колго алышы менен; заманбап дүйнөнүн өзүнө карата айткан бир чакырыгы болуп саналат жана жол көрсөткөн багыт катары түшүнүүгө болот. Мындай чакырык аркылуу Годар жашоого байланыштуу, индивидке жана киноматографиянын өзүнө байланыштуу эмне болсо, баарын фильм аркылуу ачып берген. Ачкыч сөздөр: Киноматография, чындык, көрүнүш, Жан-Люк Годар, киноматография семиотикасы.
Benzer Tezler
- Sinema ve terapi Venüs'ün Çiçek Sepeti
Cinema and theraphy the Flower Basket of Venus
CANEL BİNGÖL
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Güzel SanatlarMarmara ÜniversitesiSinema Televizyon Ana Sanat Dalı
PROF.DR. SEMİR ASLANYÜREK
- Sinema TV'nin nesneler sistemi düşüncesi üzerinden tekrar yorumlanması
Reinterpretation of cinema and television through the thought of the system of objects
HÜSEYİN KIRMIZI
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Güzel SanatlarDokuz Eylül ÜniversitesiFilm Tasarımı Ana Sanat Dalı
PROF. DR. OĞUZ AHMET ADANIR
- Agnès Varda and essay film
Agnès Varda ve deneme film
ASLIHAN ZEYNEP KAPLAMA
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
Sahne ve Görüntü SanatlarıKadir Has Üniversitesiİletişim Çalışmaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. G. DENİZ BAYRAKDAR
- Layers of reality: Representation in animated documentaries
Gerçeklik katmanları: Animasyon belgesellerde temsil
GÜLÇİN ÇAKTUĞ KURT
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
Sahne ve Görüntü SanatlarıKadir Has Üniversitesiİletişim Çalışmaları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MELİS BEHLİL
- Sinematik imgenin ontolojik olanakları
Ontological possibilities of the cinematic image
SEVCAN GÜGÜMCÜ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
FelsefeAnkara ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. UMUT TÜMAY ARSLAN