Geri Dön

Anadolu ve Bağdat demiryollarının yapımı ve Osmanlı-Alman ilişkilerine etkisi

The construction of Anatolian and Baghdad railways and its effects on Ottoman-German relations

  1. Tez No: 543727
  2. Yazar: ÖMER FARUK AKAR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET ÖCAL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, Uluslararası İlişkiler, History, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 89

Özet

Anadolu ve Bağdat Demiryolları, bir demiryolu projesinden çok daha ötede anlamlar taşımaktadır. Bismarck'tan sonraki dönemde Alman devlet politikası değişmiştir ve II. Wilhelm döneminde (1890-1918) Almanya 'Weltpolitik' olarak adlandırılan, daha agresif ve dışa dönük bir politika izlemiştir. Bu politika için en önemli ülkelerden birisi Osmanlı Devleti olmuştur. Yine bu dönemde Osmanlı Devleti'ne bakıldığı zaman kaybedilen Rus Savaşı'ndan sonra çok önemli kayıplar yaşanmıştır (1877-78). İngiltere ve Fransa'nın da dostane politikalarını bırakması ile birlikte Osmanlı Devleti açısından Almanya önemli bir dengeleyici ve dış politika partneri olmuştur. Kayser II. Wilhelm ve Sultan Abdülhamid'in dostluğuyla özdeşleşen bu dönemin en önemli simgesi Anadolu ve Bağdat Demiryolu yatırımı olmuştur. Planlanan bu önemli yatırım hamlesiyle birlikte Berlin'den İstanbul'a oradan da Bağdat'a kadar ulaşım kesintisiz şekilde sağlanabilecektir. Böylesi bir demiryolu hattı sadece yatırım olmanın ötesinde ekonomik ve siyasi bir anlam da taşımaktaydı. Bölgede etkin olan diğer devletlerin de durumu bu şekilde algılamasıyla birlikte yaklaşık yirmi yıl sürecek olan çetin bir süreç yaşanmıştır. Sömürgecilik yarışında geride kalması sebebiyle hammadde ve kaynak ihtiyacını Osmanlı Devleti üzerinden gidermek isteyen Almanya ile kendi coğrafyasında demiryolu aracılığıyla askeri ve ekonomik anlamda bir merkezileşme hareketi isteyen Osmanlı Devleti bir tarafta bulunmaktaydı. Diğer tarafta ise Basra Körfezi ve Kuveyt gibi bölgelerde fiili olarak egemen olan ve bu hakimiyetini yitirmek istemeyen İngiltere, Osmanlı Devleti üzerinde önemli çıkarları olan ve Osmanlı Devleti'ni güçlendirecek yatırımlara karşı çıkan Rusya ve Suriye üzerinde etkin olan, Almanya'nın zayıflamasını isteyen Fransa bulunmaktadır. Bağdat Demiryolu sürecinde bütün bu karmaşık ilişkilerinin yansımasını bulmak mümkündür. Özetle, Bağdat Demiryolu savaşa giden yolda en önemli ve en uzun süreli diplomatik krizlerden birisine sebep olmuştur.

Özet (Çeviri)

The Anatolia and Baghdad Railways meant much more than a railway project. After the Bismarck era, Germany's state policy changed. So during the Wilhelmine Period (between 1890 and 1918), Germany pursued aggressive and outwardly directed policies called 'Weltpolitik'. The Ottoman Empire was one of the most important states for these kinds of policies. At the same time, the Ottoman Empire had suffered a substantial territorial loss after the Russo-Turkish War of 1877-78. With England and France having abondoned their peaceful policies, Germany became an important and balancing foreign policy partner for the Ottoman Empire. The preeminent symbol of the era, which was characterized by friendship between Kaiser Wilhelm II and Sultan Abdulhamid, was the Anatolian-Baghdad Railways investment. With this important investment a direct travel from Berlin to Istanbul and eventually to Baghdad would be attained. This railway track was not only an investment, it also bore economic and political importance, as other countries, also active in that territory, were involved in those endeavors. This resulted in a 20-year period of fierce confrontation. The two countries sided with each other for different reasons. Germany wanted to obtain raw materials and resources from the Ottoman Empire as it was lagging far behind in colonisation. The Ottoman Empire aimed at centralising its territory in an economic and military sense. On the other side, there was England, the de facto sovereign state in areas like the Persian Gulf and Kuwait interested in keeping its dominance; there was Russia which had high national interests on the Ottoman Empire and was against any investments which could strengthen the Ottoman Empire; and there was France as the effective power on Syria, aiming to weaken Germany. Looking at the process of the Baghdad Railway, it is possible to find a reflection of all these complex relations. In summary, the Baghdad Railway project was one of the most important and longest-running diplomatic crisis on the road to war.

Benzer Tezler

  1. 19. yüzyıl mimarlığında Alman mimari etkinliği

    German architectural activity in 19th century İstanbul

    MERYEM MÜZEYYEN FINDIKGİL DOĞUOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    PROF. DR. AFİFE BATUR

  2. Karadeniz demiryolları: Osmanlı - Rus ilişkileri bağlamında 1900 İtilafnamesi

    Black sea railways: 1900 Agreement within the context of Ottoman–Russian relationships

    SAMET TUFAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    TarihSakarya Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAFİYE KIRANLAR

  3. E1000 tip elektrikli lokomotif geliştirilmesi projesi için tren kontrol ve izleme sistemi tasarımı

    Designing a train control and monitoring system for the project development of the E1000 type electrical locomotive

    MUSTAFA TİFTİKCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Mekatronik Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mekatronik Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ALİ FUAT ERGENÇ

  4. Türkiye'deki Alman okulları

    Başlık çevirisi yok

    SEZEN KILIÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Eğitim ve ÖğretimYıldız Teknik Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    DR. NEZAHAT DEMİRHAN