Glial tümörlerde gross total rezeksiyon sonrası periferik biyopsi sonuçlarına göre nüks ve survey oranlarının değerlendirilmesi
Evaluation of recurrence and survival rates according to peripheral biopsy results after gross total resection in glial tumors
- Tez No: 544297
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ABDULFETTAH TÜMTÜRK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
- Anahtar Kelimeler: Glial tümör, Periferik biyopsi, Pozitif duvar, Rezeksiyon genişliği
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Nöroşirürji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 53
Özet
Giriş-Amaç: Glial tümörlerde rezeksiyon genişliği bu tümörlerin yönetiminde anahtar rol oynamaktadır. Geçen zaman ile birlikte anlamaktayız ki rezeksiyon genişliği, hastanın sağ kalım süresine, progresyonsuz sağ kalım süresine, malign transformasyonun zamanına ve nöbet kontrolüne belirgin katkı sağlamaktadır. Ancak gliomların invazif karakterinde dolayı özellikle eloquen sahalarda gross total rezeksiyon güç olabilmektedir.80 Çalışmamızda operasyon sonrası tümör sınırlarından alınan biyopsilerin sonuçlarına göre tümör lojundaki tümör (+) duvar sayısının prognoza etkisini araştırdık. Materyal-Metod: Bu çalışma Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Omurilik ve Sinir Cerrahisi kliniğinde 2013-2018 yılları arasında kraniotomi ile yapılan glial tümör cerrahileri sonrası takipte olan 17 erkek,18 kadın olgunun bilgilerinin retrospektif olarak incelenmesi ile elde edilmiştir. Yüksek ve düşük gradeli glial tümörlerde gross total rezeksiyon sonrası tümör lojunun duvarlarından alınan periferik biyopsilerin histopatolojik inceleme sonuçlarına göre tümör varlığının nüks ve survey üzerindeki etkisi istatistiksel olarak araştırılmıştır. Bulgular: Tümör lojunun duvarlarından tümör (+) patoloji raporu olan olgular içerisinde ister DDGT olsun ister YDGT olsun her iki grupta da tümör (+) duvar sayısının surveye ve nüks zamanına etki etmediği görülmüştür. Sadece YDGT'de tümör (+) duvar sayısı arttıkça nüks oranında anlamlı bir artış söz konusudur. Sonuç: Glial tümörlerde cerrahinin amacı histopatolojik tanıyı koymak, kitle miktarını azaltıp kafa içi basıncı azaltmak, varolan nörolojik defisitin düzelmesine yardımcı olmak, DDGT'lerde malign dönüşüm olasılığını azaltmak ve epileptik nöbetleri kontrol altına almaktır.62 Glial tümörlerde maksimum güvenli rezeksiyon için birçok yöntem denenmiştir. (iMR, İntraoperatif USG, Flourescein sodyum, optik spektroskopi, iyonize mass spektrometri) Bu yöntemler içerisinde spesifite ve sensitivitesi en yüksek iki çalışma optik spektroskopi70 ve iyonize mass spektrometirisidir.71 Çalışmamızda ise postoperatif tümör lojundan alınan periferik biyopsilerin patoloji sonucuna göre pozitif duvar sayısının olgu surveylerine ve nüks oranlarına etkisine bakılmıştır. Genel olarak nüks oranı ve zamanına anlamlı bir etkisi olmadığı izlenmekle birlikte özellikle YDGT'lerde tümör (+) duvar sayısı ile nüks oranı arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.
Özet (Çeviri)
Objective: The extent of resection (EOR) plays a key role in management of glial tumors. We conclude that with the time elapsed, the EOR, contributes significantly to the survival, the progression-free survival, the time of malignant transformation and the seizure control. However, due to the invasive character of gliomas, gross total resection may be difficult, especially in eloquen areas.80 In our study, we investigated the effect of tumor (+) wall count on tumor prognosis. Methods: This study was performed retrospectively with 17 male and 18 female patients who underwent craniotomy for glial tumor surgery in Erciyes University Faculty of Medicine Neurosurgery Clinic, between 2013-2018. Tumor recurrence and survival was investigated statistically according to the histopathological results of peripheral biopsies taken from the walls of the tumor after gross total resection in high and low grade glial tumors. Results: Whether low grade or high grade, between the cases that had tumor (+) margins, the results did not effect the survival or recurrence. Only there is a significant increase in recurrence rate with increased tumor (+) margins in high grade gliomas. Conclusion: The aim of surgery in glial tumors is to establish histopathological diagnosis, reduce the mass effect, decrease intracranial pressure, improve the existing neurological deficit, reduce the likelihood of malignant transformation in low grade gliomas, and control epileptic seizures.62 Many of methods for maximum safe resection in glial tumors have been tried. (iMRI, Intraoperative USG, Flourescein sodium, optical spectroscopy, ionized mass spectrometry). In these methods, two studies with the highest specificity and sensitivity were optical spectroscopy70 and ionized mass spectrometry.71 In our study, the effects of tumor (+) wall count on recurrence rates and the survival were examined. Although there was no significant effect of biopsy results on recurrence rate and time, there was a significant relationship between the number of tumor (+) wall and recurrence rate in high grade glial tumors. Kerwords: Extent of resection, Glial tumor, Peripheral biopsy, Posivite tumor margin
Benzer Tezler
- Düşük dereceli glial tümörlerde tedavi sonuçları ve prognostik faktörler
Treatment results and the prognostic factors of low grade gliomas
HATİCE ÖNDER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
OnkolojiGazi ÜniversitesiRadyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERAY KARAHACIOĞLU
- Yüksek gratlı glial tümörlerde prognoza etki eden faktörler
Başlık çevirisi yok
NİLAY AKSOY ATEŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Onkolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. GÖKHAN DEMİR
- Kauda eküina yerleşimli miksopapiller ependimomlarda kopya sayısı değişikliklerinin araştırılması
Investigation of copy number variations in cauda equina located myxopapillary ependymomas
ALİ ÖZEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
GenetikMarmara ÜniversitesiBeyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATİH BAYRAKLI
- Pilositik astrositomlarda doku mikroarray yöntemi ile nöral kök hücre immunofenotipik kompozisyonunun ve nüks yönünden riskli grupların araştırılması
Analysis of neural stem cell immunophenotypic composition with tissue microarray method and high-risk groups for recurrence in pilocytic astrocytomas
AYÇA ERŞEN SARAÇOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
PatolojiDokuz Eylül ÜniversitesiPatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. UĞUR PABUÇCUOĞLU
- Pediatrik onkoloji bilim dalında merkezi sinir sistemi tümörü tanısı ile izlenen olguların sağ kalımını etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi
Evaluation of patients with pediatric primary central nerve system tumor patients in gazi university of medicine
HACER YİĞİT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi ÜniversitesiPediatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. F. GÜÇLÜ PINARLI