Geri Dön

Preparation and characterization of phase change materials to reduce internal temperature changes in refrigerators

Buzdolabı iç sıcaklık değişimini azaltmak amacıyla faz değiştiren malzeme hazırlanması ve karakterizasyonu

  1. Tez No: 555260
  2. Yazar: ÖZGE PAYANDA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SADRİYE OSKAY
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Bilim ve Teknoloji, Enerji, Kimya Mühendisliği, Science and Technology, Energy, Chemical Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kimya Mühendisliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 116

Özet

Gelişmekte olan ülkelerde endüstriyel üretimin çok yüksek olması, elektrik kullanımlarında ani artışlara sebep olmaktadır. Altyapının da yetersiz olmasıyla birlikte, bu ülkelerde gün içerisinde planlı veya plansız elektrik kesintileri olabilmektedir. Bu kesintiler sırasında en çok endüstri, konutlar ile ticari ve kamu hizmetleri etkilenmektedir. Konutlar ele alındığında, elektrik kesintileri hayatımızı her açıdan zorlaştırsa da en çok buzdolapları etkilenmektedir. Elektriğin kesilmesiyle birlikte buzdolabı iç kabininin sıcaklığı ortam sıcaklığına ulaşır ve bu durum gıdaların muhafazası için uygun değildir. Buzdolabındaki gıdaların belirli bir sıcaklıkta muhafaza edilmesi gerekmektedir; çünkü, 4 °C-60 °C arasındaki sıcaklıklarda bakteriler hızla üremektedir ve bu durum gıdaların bozulmasına sebep olmaktadır. Bu durum hem hastalıkların artmasına, hem de bozulan gıdaların çöpe atılmasıyla ciddi bir gıda israfına yol açmaktadır. Buzdolabının içindeki ısı depolanarak, elektrik kesintisi sırasında içinin bir süre daha soğuk kalması sağlanabilir; böylece, gıdalar da belirli bir süre daha muhafaza edilebilir. Bu amaçla buzdolaplarında termal enerji depolama yöntemlerinden yararlanılabilir. Termal enerji depolama 3 farklı yönteme göre uygulanabilir. İlk yöntem, duyulur ısı depolamadır ve malzemelerin spesifik ısı kapasitesine ve malzemenin sıcaklık değişimine bağlıdır. Spesifik ısı kapasitesi ve sıcaklık değişimi ne kadar yüksek olursa, depolanan duyulur ısı o kadar yüksek olur. Duyulur ısı depolama, katı ve sıvı depolama malzemeleri kullanılarak gerçekleştirilebilir. İkinci yöntem, gizli ısı ile depolama yöntemidir. Gizli ısı ile depolamada faz değiştiren malzemeler (PCM) kullanılır. Malzemeler sabit sıcaklıkta hal değiştirirken ortamdan ısı alırlar veya ortama ısı verirler; bu ısıya gizli ısı veya faz değiştirme entalpisi denir. Bir malzemenin gizli ısısı ne kadar yüksekse, termal enerji depolama kapasitesi o kadar yüksektir. Üçüncü yöntem olarak da termokimyasal enerji depolama uygulanmaktadır. Kimyasal reaksiyonlar sırasında bağların oluşumu ve kopması ile ısı depolama gerçekleşir. Bu reaksiyonların tersinir olması gerekir. Adsorpsiyon ve desorpsiyon reaksiyonlarıyla da ısı depolama gerçekleşir. Termokimyasal enerji depolama yönteminde ısı depolama kapasitesi çok yüksektir; fakat, gizli ısı depolama sistemine göre daha zor uygulanır. Kolay uygulanabilirliği ve yüksek ısı depolama kapasitesinden dolayı, buzdolaplarında gizli ısı depolama yöntemi tercih edilir; böylece, malzeme hal değiştirmeden önce ve sonra da sıcaklık değişiminden dolayı duyulur ısısından da faydalanılır. Gizli ısı depolama için kullanılan PCM'ler katı-katı faz değişimi, katı-sıvı faz değişimi, sıvı-gaz faz değişimi ve katı-gaz faz değişimi olmak üzere 4 grupta incelenir. Daha düşük hacim değişimi gerektirdiğinden genellikle katı-sıvı PCM'ler tercih edilir. Katı-sıvı PCM'ler; organik, inorganik ve ötektik olarak sınıflandırılır. Organik PCM'ler; parafinler, yağ asitleri, alkoller ve polietilen glikollerden oluşur. İnorganik PCM'ler; tuz hidratlarından, inorganik bileşiklerden ve metal alaşımlarından oluşur. Ötektik PCM'ler ise, birden fazla bileşenden oluşur, tek bir erime noktası ve tek bir donma noktasına sahiptir ve faz ayrışması göstermez. İçerdiği bileşenlere göre organik-organik, inorganik-inorganik veya organik-inorganik ötektik karışım olabilirler. Organik PCM'ler kimyasal ve termal olarak kararlıdır, korozif değildir ve aşırı soğuma (sıvı bir malzemenin kristallenmeyip sıcaklığının donma noktasınının altına düşmesi) göstermezler; faz değiştirme entalpileri ve termal iletkenlikleri düşüktür. Faz değişimi sırasında yüksek hacim değişimi gösterirler ve yanıcılardır. İnorganik PCM'lerin ise faz değiştirme entalpileri ve termal iletkenlikleri yüksektir, yanıcı değildir ve maliyetleri daha düşüktür. Ancak, koroziflerdir ve faz ayrışması ile aşırı soğuma gösterirler. Faz değiştiren malzemelerin termal enerji depolama amacıyla kullanılabilmesi için bazı termal, fiziksel, kinetik ve kimyasal özelliklere sahip olmaları gerekir. PCM'lerin erime sıcaklığı, uygulamanın yapılacağı sıcaklık aralığında olmalıdır. Birim hacimde yüksek gizli ısıya ek olarak, duyulur ısıdan da faydalanabilmek için spesifik ısı kapasitesinin de yüksek olması istenir. Termal iletkenlik arttıkça ısı transfer hızı artacağından, yüksek termal iletkenliğe sahip malzemeler tercih edilir. Termal kararlılıklarının yüksek olması önemlidir. Küçük hacim değişimi, düşük buhar basıncı, yüksek yoğunluk ve erime noktasının tek olması istenilen fiziksel özelliklerdendir. Faz değiştiren malzemenin çalışma sıcaklık aralığında donabilmesi için, hızlı çekirdekleşme ve hızlı kristalizasyon göstermesi ve aşırı soğuma göstermemesi önemlidir. Bu özelliklerin yanı sıra, faz değiştiren malzemelerin kimyasal açıdan kararlı olmaları gerekir. Donma/erime çevrimleri tersinir olmalıdır. Kullanılacakları yerdeki malzemelerle uyum göstermesi ve korozyona sebep olmaması beklenmektedir. Zehirli, yanıcı ve patlayıcı olmamalıdır. Ayrıca, ekonomik açıdan uygun ve kolay bulunabilir olmaları istenmektedir. -10 °C'den 190 °C'ye kadar istenilen sıcaklıkta erime noktasına sahip PCM bulunabilir; bu sayede PCM'ler ısıtma veya soğutma amacıyla çeşitli alanlarda uygulanabilir. Faz değiştiren malzemeler, binalarda ve güneş panellerinde enerji tasarrufunu artırmak ve çevre dostu binalar inşa etmek amacıyla kullanılmaktadır. Akıllı tekstillerde ve özellikle astronot kıyafetlerinde kullanımı yaygındır. Enerji tüketimini azaltmak amacıyla iklimlendirme sistemlerinde, fanlarda ve eşanjörlerde kullanılırlar. Organ, ilaç ve aşı nakli gibi durumlarda medikal malzemelerin soğuk ortamda muhafaza edilmesi amacıyla kullanılırlar. Elektronik sistemlerin belirli sıcaklıkların üstüne çıkmaması gereken durumlarda da soğutma amacıyla PCM'ler kullanılmaktadır. Bu uygulamalara ek olarak, enerji tüketimini ve karbondioksit emisyonlarını azaltmak, daha çevre dostu ürünler geliştirmek adına beyaz eşyalarda da faz değiştiren malzemelerin kullanılması amacıyla çalışmalar yapılmaktadır. Buzdolaplarında ise evaporatör, kompresör ve kondenser çevresinde; dondurucuda, taze gıda bölmesinde, sebzelikte ve sütlük bölmesinde kullanımı konusunda çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Yerleştirildiği uygulama yerine göre PCM sıcaklığı -25 °C ile +25 °C arasında olabilir. Buzdolabında PCM kullanımı ile enerji verilimliliği artırılabilir; buzdolabı kapağının açıldığı zamanlarda veya elektrik kesintisi sırasında gıdaların daha iyi şartlarda muhafaza edilmesi sağlanabilir. Bu çalışma gelişmekte olan ülkelerdeki elektrik kesintisi sırasında buzdolaplarındaki gıdaların daha uzun süre soğuk bir ortamda muhafaza edilebilmesi için PCM geliştirilmesi konusunda gerçekleştirilmiştir. Gıdaların raf ömrünü uzatarak, gıda israfının azaltılması amaçlanmaktadır. Öncelikle buzdolabının iç kabin sıcaklığı göz önünde bulundurularak, erime sıcaklığı +2 °C ile +8 °C arasında olan bir parafin PCM (tetradekan) seçilmiştir. Kimyasal kullanımını azaltmak ve daha düşük maliyetli bir PCM geliştirmek amacıyla, seçilen parafinin sulu emülsiyonlarının kullanımı araştırılmıştır. Faz değiştiren emülsiyonlar (PCE) hazırlanırken çeşitli yüzey aktif maddeler kullanılmıştır. Yüzey aktif maddeler suda, sulu bir çözeltide veya susuz ortamlarda çözündüklerinde yüzey gerilimini etkileyen (genellikle azaltan) maddelerdir. Hidrofobik (su sevmeyen) ve hidrofilik (su seven) kısımlardan oluşur. Yüzey aktif maddeler anyonik, katyonik, noniyonik ve amfoterik olmak üzere sınıflandırılır. Bu çalışmada noniyonik yüzey aktif maddeler (Tween 20, Tween 60, Tween 80, Span 20, Span 60 ve Span 80) ikili gruplar halinde kullanılmıştır. Seçilen yüzey aktif maddeler yağda su emülsiyonu için farklı konsantrasyonlarda (%3, 4 ve 5) eklenerek yüzey aktif maddelerin çeşidinin ve derşiminin emülsiyonun termal özelliklerine ve stabilitesine etkisi incelenmiştir. Emülsiyonun hazırlanmasında ultrasonik karıştırıcı kullanılmıştır. Karıştırma süresinin PCE'nin termal özelliklerine ve stabilitesine etkisini görmek için, farklı sürelerde ultrasonik karıştırma yapılmıştır. Ultrasonik karıştırma sırasında PCE'nin sıcaklığı, karıştırma süresi uzadıkça artmaktadır. PCE çevresine buz banyosu yerleştirilerek yapılan karıştırma sırasındaki sıcaklığın PCE üzerindeki etkisi incelenmiştir. Aşırı soğuma PCE'lerde sıkça görülmektedir. Aşırı soğumayı azaltmak amacıyla, daha yüksek erime noktasına sahip bir parafin türü olan mum, farklı oranlarda (%3, 5 ve 10) PCE'lere eklenerek buzdolabı çalışma sıcaklığına uygun formülasyon belirlenmiştir. Belirlenen formülasyondan 1 kg üretildikten sonra, PCE buzdolabına yerleştirilmiştir ve elektrik kesintisi buzdolabının fişi çekilerek simüle edilmiştir. Ayrıca, buzdolabına gıdaları simüle eden 9 adet birer kilogramlık paketler yerleştirilmiştir. Bu çalışmada geliştirilen PCE'nin performansı bu şekilde ölçülmüştür. Bu araştırma kapsamında yapılan çalışmaların sonuçları aşağıdaki gibi özetlenebilir: • Tüm PCE'lerde iki farklı erime noktası ve iki farklı erime gizli ısısı saptanmıştır. Bunun nedeni, mükemmel homojen bir karışım oluşturulamamasıdır. • Yüzey aktif madde çeşidi ve derişimi ile erime noktası ve erime gizli ısısı arasında bir ilişki saptanamamıştır. • Ultrasonik karıştırma sırasında buz banyosu kullanıldığında, sonikasyon süresi uzadıkça, su içindeki yağ damlacıklarının boyutu küçüldüğü için, aşırı soğumanın arttığı görülmüştür. Buz banyo kullanılmadığında, donma noktasının yükseldiği gözlemlenmiştir. Bunun nedeni karıştırma süresi uzadıkça PCE'nin sıcaklığının ve iç enerjisinin artmasıdır. Ayrıca, sonikasyon süresi uzadıkça birinci erime gizli ısısının azaldığı, ikinci erime gizli ısısının arttığı görülmüştür. Tüm PCE'lerin toplam ısı kapasitesi hesaplandığında 10 dakikalık sonikasyon süresinin uygun olduğuna karar verilmiştir. • Aşırı soğuma için farklı derişimlerde mum eklendiğinde, en iyi sonuç (yaklaşık 7 °C azalma) %10 mum ilavesi ile elde edilmiştir. • Buzdolabında donan PCE'nin eriyene kadar duyulur ısısından da yararlanılabileceği göz önünde bulundurularak, %10 mum içeren formülasyonun spesifik ısı kapasitesi ölçülmüştür ve sonuçlar beklenildiği gibi yüksek çıkmıştır. • PCE'nin donma noktası düşük olduğundan, termostat maksimum pozisyona getirilerek buzdolabı soğutulmuştur. Aluminyum paket içerisine doldurulan PCE buzdolabında sütlük bölmesinin altına yerleştirilmiştir. PCE'li ve PCE'siz iki durum için, buzdolabı kararlı hale geldikten sonra fişi çekilerek, rafların 10 °C'ye kaç saatte ulaştığı ölçülmüştür. PCE'nin buzdolabına yerleştirilmesiyle, alt rafta %11,4 ve orta rafta %19,86 oranında bir iyileşme görülmüştür. Üst raftaki iyileşme ise %0,65 olarak hesaplanmıştır. Her rafta 3 adet gıda paketi bulunmaktadır. Her raf için gıda paketlerinin 10 °C'ye ulaşma sürelerinin ortalaması alınmıştır. PCE entegrasyonu ile alt raftaki paketlerde %6,78, orta raftaki paketlerde %11,39 ve üst raftaki paketlerde %18,81 oranında iyileşme görülmüştür. Sütlük bölmesinde ise %47,12 oranında bir iyileşme sağlanmıştır.

Özet (Çeviri)

The fact that industrial production is very high in developing countries causes sudden increases in electricity usage. Due to the insufficient infrastructure, in these countries, there may be expected or unexpected power outages. During these power outages, mostly industry, residences and commercial and public services are affected. When residences are taken into consideration, power outages make our lives difficult in every way, however, mostly refrigerators are affected. During the power failure, the temperature of the interior cabinet of the refrigerator increases to ambient temperature which is not suitable for food storage. Food in the refrigerator must be kept at a certain temperature because bacteria grow rapidly at temperatures between 4 °C and 60 °C and this causes food spoilage. This situation leads to a serious waste of food and increases diseases. During the power outage, in order to keep the refrigerator cold as long as possible, the heat inside the refrigerator can be stored. For this purpose, thermal energy storage methods can be used in refrigerators. Thermal energy storage can be provided by three methods. The first method is sensible heat storage, which depends on the specific heat capacity of the materials and the temperature change of the material. Sensible heat storage increases as the specific heat capacity and temperature difference increases. Sensible heat can be stored by solid and liquid storage materials. The second method is latent heat storage. In case of latent heat storage, phase change materials (PCM) are used. When materials change phase at a constant temperature, they absorb heat from the environment or release heat to the environment. This heat is called latent heat or phase change enthalpy. The higher the latent heat of a material, the higher its thermal energy storage capacity. Thermochemical energy storage method is used as the third method. During chemical reactions, heat can be stored by the formation and breaking of the bonds. These chemical reactions must be reversible. Also, adsorption and desorption reactions can be used for thermochemical heat storage. Heat storage capacity is very high in thermochemical energy storage method, however, application of this method is more difficult than latent heat storage system. Due to its easy applicability and high heat storage capacity, the latent heat storage method is preferred in refrigerators. In addition, sensible heat storage capacity of the material can be benefited before and after the phase change. PCMs used for latent heat storage are categorized in 4 groups as solid-solid phase change, solid-liquid phase change, liquid-gas phase change and solid-gas phase change. Solid-liquid PCMs are generally preferred as they require lower volume changes. Solid-liquid PCMs are classified as organic, inorganic and eutectic. Organic PCMs are consisted of paraffins, fatty acids, alcohols and polyethylene glycols. Inorganic PCMs are composed of salt hydrates, inorganic compounds and metal alloys. The eutectic PCMs are comprise of more than one component. They have single melting point and single freezing point and do not show phase separation. These eutectic mixtures can be organic-organic, inorganic-inorganic or organic-inorganic according to the components they contain. Organic PCMs are chemically and thermally stable, non-corrosive and do not show supercooling (when a liquid material does not crystallize and its temperature decreases below its freezing point). Phase change enthalpy and thermal conductivity of organic PCMs are low. They show high volume changes during phase change. Also, they are flammable. Inorganic PCMs have high phase change enthalpy and high thermal conductivity. They are non-flammable and are cost-effective. Besides, they are corrosive and they show phase separation and supercooling. Phase change materials should have some specific properties such as thermal, physical, kinetical and chemical. The melting temperature of the PCMs should be within the temperature range of the application area. Besides, latent heat per unit volume and specific heat capacity should be high. As the thermal conductivity increases the heat transfer rate increases, therefore, materials with high thermal conductivity are preferred. PCMs should have high thermal and chemical stability. Small volume change, low vapor pressure, high density and having a melting point at operating temperature are physical properties which are desired. PCMs should have rapid nucleation and rapid crystallization in the working temperature range. The freezing/melting cycles must be completely reversible. PCMs should be compatible with containers and should not cause corrosion. PCMs must not be toxic, flammable and explosive. They are also required to be economically viable and easy to find. PCMs can be applied in various fields for heating or cooling purposes since there are lots of PCMs with melting temperatures between -10 °C to 190 °C. PCMs are used in buildings and solar panels to build environmentally friendly buildings and save energy. They are widely used in smart textiles and especially in astronaut clothes. They are used in air conditioning systems, fans and heat exchangers to increase energy efficiency. They are used for the preservation of medicines, vaccines and organs in cold conditions during their transportation. PCMs are also used in electronic systems for cooling. In addition to these applications, some studies are carried out by integrating PCMs into white appliances to reduce energy consumption and carbon dioxide emissions and develop more environmentally friendly products. In refrigerators, PCMs can be placed around evaporator, compressor and condenser or in freezer, fresh food compartment, crisper and chiller. The melting temperature of the PCM can be between -25 °C and + 25 °C depending on the application location. With the use of PCM in the refrigerator, the energy efficiency can be increased. Besides, during power failure or refrigerator door openings, food can be kept in better conditions. The aim of this study is developing a PCM in order to keep the food in the refrigerators in a cooler environment for a longer period during the power outage in developing countries. Thus, shelf life of food will be extended and food waste will be reduced. Firstly, paraffin PCM (tetradecane) was selected considering the internal cabinet temperature of the refrigerator (+ 2 °C to + 8 °C). Water emulsions of selected paraffin were studied to reduce chemical use and develop a lower cost PCM. Various surfactants were used in preparing phase change emulsions (PCE). Surfactants are materials that affect (usually reduce) surface tension when dissolved in water, an aqueous solution or in anhydrous media. Surfactants are consisted of hydrophobic (water hating) and hydrophilic (water loving) parts. The surfactants are categorized as anionic, cationic, nonionic and amphoteric. In this study, nonionic surfactants (Tween 20, Tween 60, Tween 80, Span 20, Span 60 ve Span 80) were used in binary groups. The selected surfactants were added at different concentrations (3, 4 and 5 wt%) to form oil-in-water emulsion so that the effect of the type and concentration of surfactants on the thermal properties and stability of the emulsion was investigated. An ultrasonicator was used to prepare the emulsion. Ultrasonic mixing was performed at different durations to see the effect of irradiation time on the thermal properties and stability of PCE. During ultrasonication, the temperature of PCE increases as the irradiation time increases. The effect of the temperature on the PCE was investigated by placing an ice bath around the PCE. Supercooling is one of the disadvantages of PCEs. In order to reduce supercooling, candle, which is a paraffin type with a higher melting point, was added to the PCEs in different concentrations (3, 5 and 10 wt%). After producing 1 kg of the formulation, the PCE was placed in the refrigerator and the power failure was simulated by pulling the plug of the refrigerator and performance of the PCE was measured. 9 packs were placed into the refrigerator to simulate food. The results of the studies conducted within the scope of this thesis can be summarized as follows: • All PCEs had two different melting points and two different latent heat of fusions as homogeneous mixture cannot be completely formed. • There was not any significant relationship between the type and concentration of the surfactant, and the melting point and latent heat of fusion. • When the ice bath was used during ultrasonication, supercooling increased as the irradiation time increased. Without using an ice bath, the freezing point increased since increase in irradiation time causes an increase in the temperature and internal energy of PCE. In addition, it has been seen that as the irradiation time increased, the first latent heat of fusion decreased and the second latent heat of fusion increased. The total heat capacity of all PCEs was calculated and 10 minutes sonication was found suitable for PCE preparation. • Addition of 10 wt% candle decreased supercooling almost 7 °C. • The specific heat capacity of the formulation containing 10 wt% candle was measured and the results were as high as expected. • Since the freezing point of the PCE was low, the refrigerator's thermostat was set to the maximum position to cool the refrigerator. PCE filled into an aluminum package was placed under the chiller. By placing PCE in the refrigerator, an improvement of 11.4% in the bottom shelf and 19.86% in the middle shelf was observed. The improvement in the top shelf was 0.65%. There are 3 food packs on each shelf. For each shelf, the average time of the food packs reaching 10 °C was taken. With PCE integration, improvement of 6.78% in the bottom shelf packs, 11.39% in the middle shelf and 18.81% in the top shelf were obtained. Moreover, an improvement of 47.12% was achieved in the chiller.

Benzer Tezler

  1. Isıl enerji depolama uygulamaları için modifiye edilmiş alüminyum-silikat nanopartiküller içeren emülsiyon şablonlu gözenekli polimerlerin hazırlanması ve karakterizasyonu

    Preparation and characterization of emulsion-templated porous polymers containing modified aluminum-silicate nanoparticles for thermal energy storage applications

    SENA BAYRAM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kimya MühendisliğiYalova Üniversitesi

    Kimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HATİCE HANDE MERT

  2. Synthesis and characterization of polyurea formaldehydemicrocapsules filled with tung oil for preparation ofcomposite polylactic acid film for self healing applications

    Kendini onarabilen polilaktik asit kompozit filmerindekullanılmak üzere tung yağı katklı poliüre formaldehitmikrokapsüllerinin sentezlenmesi ve karakterize edilmesi

    GİZEM SEMRA ARITÜRK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    Kimyaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OZAN SANLI ŞENTÜRK

  3. Gizli ısıl enerji depolama yöntemi ile lityum-iyon bataryaların ısıl yönetimi için kompozit faz değiştiren malzemelerin geliştirilmesi

    Development of composite phase change materials for thermal management of lithium-ion batteries by latent thermal energy storage method

    EMRE BOZER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    EnerjiYalova Üniversitesi

    Enerji Sistemleri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET SELÇUK MERT

  4. Termal enerji depolama için termal iletkenliği arttırılmış diatomit tabanlı yapıca kararlı kompozitlerin hazırlanması ve karakterizasyonu

    Preparation and characterization of diatomite-based form-stable composites with enhanced thermal conductivity for thermal energy storage

    MİYASE BULUT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    KimyaÇankırı Karatekin Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ KARAİPEKLİ

  5. Molibden katkılı bivo4 katalizörlerinin geliştirilmesi,karakterizasyonu ve fotokatalitik etkinliklerinin incelenmesi

    Development and characterization of molibden metal doped bivo4 catalysts and investition of their photocatalytic activities

    TUĞBA YALÇIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Enerjiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA KAMİL ÜRGEN