Geri Dön

Kamulşatırmasız el koyma

Confiscating without expropriating

  1. Tez No: 563769
  2. Yazar: ŞEBNEM YALÇINDURAN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ SIRRI DÜĞER
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hukuk, Law
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Yalova Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kamu Hukuku Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 141

Özet

İdarenin kamu yararı gerekçesiyle, özel mülkiyetteki taşınmazlara müdahalede bulunarak, maliklerin taşınmazları üzerindeki tasarruflarını kısıtlaması neticesinde ortaya çıkan kamulaştırmasız el koyma, hukukumuzda ilk kez, Anayasa'da mülkiyet hakkının korunmasına ilişkin anlayışı ihtiva ettiği açık olan, 16.05.1956 tarihli YİBGK kararında yer almıştır. Anılan kararda, taşınmazına usulüne aykırı biçimde el konulan kimsenin ilgili idareye karşı el koymanın önlenmesi davası açabileceği ya da taşınmazın bedelini talep edebileceği ifade edilmiştir. İdarenin, özel mülkiyetteki taşınmaz üzerindeki fiili müdahalesi yanında idari kararlar neticesinde maliklerin taşınmazları üzerindeki tasarruflarının uzun süre engellenmesi sonucunu doğuracak hukuki müdahalenin de kamulaştırmasız el koyma sayılacağı 15.12.2010 tarihli YHGK kararında ifade edilmiştir. Anılan kararda, imar planlarında, okul gibi kamu hizmetlerine ayrılan alanların yıllarca uygulamaya alınmamış olup, bunun da süre gelen bir hal alarak ortada bir kamu yararının bulunmadığının kabulünün gerektiği ve bu durumdaki taşınmaz maliklerinin Anayasa madde 35 ile güvence altına alınmış mülkiyet hakları üzerindeki tasarruflarının idare tarafından yıllarca engellenmiş olmasının da kamulaştırmasız el koyma sayılıp, bu durumun hukuk güvenliğini yok ettiği ifade edilmiştir. İdare tarafından taşınmazına el konulanların açabileceği davaları yirmi yıllık zamanaşımı süresine bağlayan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu 38. maddesinin AYM tarafından 10.04.2003 tarihinde isabetli bir kararla iptal edilmesinin ardından, idare ile uzlaşma yoluna başvuru neticesinde tazminat ödenmesi esası getirilerek, davalarda mahkemelerin iş yükünü azaltmak, ve AİHM'e yapılabilecek başvuruları azaltmak gerekçeleriyle, 09.10.1956-04.11.1983 tarihleri arasında gerçekleşen kamulaştırmasız el koymalara ilişkin düzenlemeleri içeren 30.06.2010 tarihli 5999 sayılı Kanun geçici madde 6, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenmiştir. Bu yasal düzenlemenin ardından, 11.06.2013 tarihli, hukuki el koymanın ilk kez yasal düzenlemede yer aldığı 6487 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu geçici 6. maddede değişiklikler yapılmış, son olarak da 07.09.2016 tarihli 6745 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na ek madde 1 eklenerek, hukuki el koymalara dair düzenleme son halini almıştır. Her ne kadar belirli zaman aralıklarıyla, uyuşmazlıkların daha iyi çözümlenmesini sağlamak gerekçesiyle yasal düzenlemeler yapılsa da yukarıda bahsi geçen düzenlemelerin ortak noktası; haksız fiili gerçekleştiren idareye karşı doğrudan dava açma yoluna gidebilmek yerine öncelikle uzlaşma yoluna başvurmanın dava şartı yapılması, haksız fiilin karşılığında açılacak tazminat davaları ile hakların daha kolay ve daha kapsamlı elde edilebilecek olmasına karşın, madde hükümlerinde“bedel”,“bedel tespiti”biçiminde düzenlemeler olması, idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyecek olması, vatandaşların kesinleşen alacak haklarının, bütçede yeterli ödenek olmaması durumunda idare tarafından taksitle ödenecek olması, haksızlık yapan idarenin daha az vekâlet ücreti ödemesini sağlayan, vekâlet ücretinin maktu olması, idareyi koruyucu nitelikli düzenlemelerdir. Tüm bu düzenlemeler kuşkusuz ki Anayasa'nın mülkiyet hakkı başlıklı 35. maddesine, 2. maddesinde ifade edilen hukuk devleti ilkesine, hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesine ve kanun önünde eşitlik başlıklı 10. maddesine aykırılık oluşturmaktadır. Çalışmamızda, kamulaştırmasız el koyma, yukarıda bahsi geçen yargı kararları ve yasal düzenlemeler kapsamında yapılan detaylı inceleme ve açıklamalar ile değerlendirilerek, konu hakkında öneriler sunulmuştur.

Özet (Çeviri)

Intervening of the administration in the immovable property by restricting the legal actions on the grounds of public interest resulting in the confiscating without expropriation is mentioned in Turkish law for the first time in the decision of the General Assembly on the unification of the judgments of the Supreme Court of Appeal on the 16.05.1956 which contained an understanding of the protection of property rights in the Constitution. It was stated in the aforementioned decision that anyone whose immovable property was improperly confiscated could open a lawsuit to prevent seizure against the administration or demand the cost of the immovable. It was also stated in the decision of the General Assembly of the Supreme Court of Appeals dated 15.12.2010 that legal intervention, which results in the long-term prevention of legal actions of the owners related to the immovable property as well as administrative intervention on the private property can be considered as confiscating without expropriation, as well as the administrative intervention. In the aforementioned decision, it was stated that in the zoning plans, the areas allocated for public services such as school have not been implemented for years and it is necessary to accept that there is no public interest in the situation and also that the owners of these immovables have been denied any legal action by the administration for years. This situation which destroys the law security should also be considered as confiscation without expropriation. After Clause 38 of the Law on Expropriation No. 2942, which entrusts the cases initiated relating to the seizures of the immovable property to twenty-year statute of limitation, was annulled by the Constitutional Court on 10.04.2003, an application was required in order to seek a settlement with the administration. To reduce the workload of the cases at the courthouses and to minimise the number of applications to the European Human Rights Court, the provisional article 6 of the Law No. 5999 of 30.06.2010, which includes the arrangements for non-expropriated seizures between 09.10.1956- 04.11.1983, has been added to the Expropriation Law no. 2942. Following this legal regulation, amendments have been made to the temporary Article 6 of the Law on Expropriation No. 2942 together with the Law No. 6487, on legal arrangement of 11.06.2013. Finally, Law on Expropriation No. 2942 with Law No. 6745 dated 07.09.2016 was finalised by the additional article 1. Although legal arrangements are made at certain time intervals on the grounds of better resolution of disputes, the common point of all the arrangements mentioned above is to set reconciliation as a prerequisite before filing a suit against the liable administration. Legal arrangements such as“price”,“price determination”in the provisions of the articles, the fact that the property, rights and receivables of administrations can not be confiscated, the fact that the citizens will be paid their final claims in instalments by the administration if the budget of the administration can not afford it, are protective arrangements. Surely, all these arrangements constitute a contradiction to Article 35 of the Constitution titled Property Rights, the principles of the state of law of Article 2, the right to legal remedies in Article 36 and Article 10 regarding the equal protection of law. This study will analyse confiscation without expropriation within the scope of above-mentioned judicial decisions and legal regulations in order to present suggestions on the subject.

Benzer Tezler

  1. Kamulaştırmasız el atma

    Confiscating without expropriating

    ZEYNEP MAHSERECİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    HukukMarmara Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TURAN YILDIRIM

  2. Kamulaştırmasız el koyma

    Confiscating without nationaleisation

    TAYFUN KAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    HukukMarmara Üniversitesi

    Özel Hukuk Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. GÇKHAN ANTALYA

  3. Kamulaştırma hukukunda kamulaştırmasız el koyma ve hukuki el koyma

    De facto confiscation and legal confiscation in expropriation law

    ÖZEN OKTAY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Hukukİstanbul Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEHREDDİN ASLAN

  4. Kamulaştırma işleminden doğan adli yargı uyuşmazlıkları

    The legal structure disagreements of exproprition operation

    SERDAR CEYLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    HukukSelçuk Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. CEMİL KAYA

  5. Kamulaştırmasız elatma

    Confiscation without expropriation

    MÜNEVVER KÜBRA BAKIRCI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Özel Hukuk Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ERDEM